Dünyadaki milyarderlerin serveti 2024'te 2 trilyon dolar arttı

Ortalama olarak bir milyarderin serveti günde 2 milyon dolar arttı. En zengin 10 milyarder ise günde 100 milyon dolar daha kazandı.

Bir aktivist, Pakistan'ın Lahor kentinde düzenlenen gösteride zenginlere vergi uygulanmasını isteyen pankart açıyor (EPA)
Bir aktivist, Pakistan'ın Lahor kentinde düzenlenen gösteride zenginlere vergi uygulanmasını isteyen pankart açıyor (EPA)
TT

Dünyadaki milyarderlerin serveti 2024'te 2 trilyon dolar arttı

Bir aktivist, Pakistan'ın Lahor kentinde düzenlenen gösteride zenginlere vergi uygulanmasını isteyen pankart açıyor (EPA)
Bir aktivist, Pakistan'ın Lahor kentinde düzenlenen gösteride zenginlere vergi uygulanmasını isteyen pankart açıyor (EPA)

Kalkınma kuruluşu Oxfam tarafından bugün yayınlanan bir araştırma, Davos'ta düzenlenecek Dünya Ekonomik Forumu öncesinde dünyanın en zengin insanlarının servetinin her zamankinden daha hızlı arttığını gösterdi.

Rapora göre dünyadaki milyarderlerin sayısı 2024 yılında bir önceki yıla göre 204 kişi artışla 2 bin 769'a ulaşacak.

Şarku’l Avsat’ın DPA'dan aktardığına göre aynı zamanda, Dünya Bankası'nın belirlediği yoksulluk sınırının altında yaşayan insan sayısı sabit kalırken, açlık çeken insan sayısı arttı.

Oxfam, on yıl içinde dünya çapında serveti trilyon dolara ulaşacak en az 5 kişinin bulunacağını öngördü.

Oxfam raporu, Amerikan dergisi Forbes'un milyarderlerin zenginliğine ilişkin tahminleri ve Dünya Bankası'nın verileri de dahil olmak üzere çeşitli kaynaklardan elde edilen verilere dayanıyor.

Rapora göre milyarderlerin toplam serveti, yalnızca 2024 yılında 13 trilyon dolardan 15 trilyon dolara yükseldi; bu, bir önceki yıla göre üç kat daha hızlı bir büyüme oranı.

Ortalama olarak bir milyarderin serveti günde 2 milyon dolar arttı. En zengin 10 milyarder ise günde 100 milyon dolar daha kazandı.

Washington'da bir para basma makinesi 1 dolarlık banknotları kesiyor (AP)Washington'da bir para basma makinesi 1 dolarlık banknotları kesiyor (AP)

Oxfam'a göre servetlerinin yüzde 99'unu bir gecede kaybetmiş olsalar bile yine de milyarder olacaklardı.

Rapora göre milyarderlerin parasının yüzde 60'ı "miras, tekel gücü veya himaye ilişkilerinden" geliyor. Oxfam'a göre dünyadaki milyarderlerin servetinin yüzde 36'sı mirastan geliyor. Bu, zenginliğin yüzde 75'inin kazanılmamış kaynaklardan ve yüzde 69'unun yalnızca mirastan geldiği Avrupa Birliği'nde en belirgindir.

Oxfam Avrupa Birliği'nden vergi uzmanı Chiara Butatoro şunları söyledi: "Milyarderlerin serveti artıyor ve sonuç olarak servetin büyük kısmı edinilmiyor, miras kalıyor."

Butatoro, “Aynı zamanda, dünya genelinde yoksulluk içinde yaşayan insanların sayısı 1990'lardan bu yana neredeyse hiç değişmedi. AB liderleri, miraslar da dahil olmak üzere süper zenginlerin servetlerini daha fazla vergilendirmelidir. Bu yapılmadığı takdirde, süper zenginler ile sıradan Avrupalılar arasındaki uçurumun giderek genişlediğini görme riskiyle karşı karşıya kalacağız” değerlendirmesinde bulundu.



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.