Trump eski danışmanı John Bolton'un korumalarını geri çekti

Trump, Beyaz Saray'da Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'u dinledi (Arşiv - Reuters)
Trump, Beyaz Saray'da Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'u dinledi (Arşiv - Reuters)
TT

Trump eski danışmanı John Bolton'un korumalarını geri çekti

Trump, Beyaz Saray'da Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'u dinledi (Arşiv - Reuters)
Trump, Beyaz Saray'da Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'u dinledi (Arşiv - Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, eski ulusal güvenlik danışmanı John Bolton'u korumakla görevli Gizli Servis ajanlarını geri çektiğini duyurdu ve bunun “ömür boyu” devam edemeyeceğini savundu.

Trump'ın ilk başkanlık döneminde birlikte çalıştığı ve İran'ın kendisine suikast planladığı iddiasının hedefi olan 76 yaşındaki Bolton, bu hamle karşısında “hayal kırıklığına uğradığını, ancak şaşırmadığını” söyledi. Beyaz Saray'da basına açıklamalarda bulunan Trump kararını savunarak eski danışmanını “aptal” ve “aptalca” olarak nitelendirdi.

“İnsanlara hayatlarının geri kalanı için koruma sağlamayacağız. Bunu neden yapalım ki?” diyen Başkan, ‘Hayatınızın geri kalanında buna sahip olamazsınız’ ifadelerini kullandı. Trump, “Onun çok aptal biri olduğunu düşünüyordum ama onu iyi kullandım. İnsanlar beni ne zaman John Bolton arkamda bir toplantıya girerken görseler, onun kendilerine saldıracağını düşünüyorlardı çünkü o bir savaş kışkırtıcısıydı” dedi.

Trump ayrıca Bolton'un güvenlik iznini de iptal etti ve onu 2020'de yayınladığı bir kitapta “yönetimde geçirdiği döneme ait hassas bilgileri” ifşa etmekle suçladı. Bolton, X platformundaki bir yazısında Adalet Bakanlığı'nın 2022 yılında, “beni hedef alması için bir suikastçı kiralamaya teşebbüs ettiği için” bir DMO yetkilisi hakkında suç duyurusunda bulunduğunu yazdı. “Başkan Trump'a suikast düzenlemeye çalışan bir kişinin kısa süre önce tutuklanmasının da gösterdiği gibi, bu tehdit bugün hala var” diye ekledi.

Bolton, eski Demokrat Başkan Joe Biden'ın ulusal güvenlik politikalarına karşı olmasına rağmen, Biden'ın “yine de 2021'de bana (Gizli Servis) koruma sağlama kararı aldığını” kaydetti. “Amerikan halkı hangi başkanın doğru kararı verdiğine kendisi hümedebilir” dedi.

Dışişleri Bakanlığı, daha önce ABD'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi olarak da görev yapmış olan Bolton'a suikast planını yönetmekle suçlanan bir İranlının tutuklanmasını sağlayacak bilgi için 20 milyon dolar ödül verileceğini duyurdu. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre ABD'li yetkililer İran'ı, İranlı general Kasım Süleymani'nin 2020 yılında bir ABD insansız hava aracı (İHA) saldırısında öldürülmesine misilleme olarak Trump'a suikast düzenlemeye çalışmakla suçluyor.



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.