Mısır'ın “Filistinlilerin yerinden edilmesi önerisini” reddetmesi ABD ile ilişkileri etkiler mi?

Kahire, Trump'ın Mısır’ın Filistinlileri ağırlaması önerisinin ardından onların toprakları üzerindeki haklarını desteklediğini bir kez daha yineledi

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ve ABD Başkanı Trump, 2018 yılında BM toplantılarının oturum aralarında bir araya geldiklerinde (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ve ABD Başkanı Trump, 2018 yılında BM toplantılarının oturum aralarında bir araya geldiklerinde (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır'ın “Filistinlilerin yerinden edilmesi önerisini” reddetmesi ABD ile ilişkileri etkiler mi?

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ve ABD Başkanı Trump, 2018 yılında BM toplantılarının oturum aralarında bir araya geldiklerinde (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ve ABD Başkanı Trump, 2018 yılında BM toplantılarının oturum aralarında bir araya geldiklerinde (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Filistinlilerin yerlerinden edilmesi ve Gazzelilerin Mısır ve Ürdün'e gitmesi önerisine Mısır'dan hem resmi hem de halk düzeyinden verilen tepkiler, Kahire'nin Washington'la ilişkilerinin geleceğine dair soru işaretleri yarattı.

Kahire, Filistinlilerin yerlerinden edilmesini amaçlayan tüm girişimlerin kabul edilemez olduğuna ve bölgedeki gerilimi arttıracağına inanıyor. Mısır eski Dışişleri Bakanı ve Mısır Dışişleri Konseyi Başkanı Büyükelçi Muhammed Urabi, bu tutumun ilk olmadığını ve Trump ilk döneminin sonlarında da (2017-2020) basında “Yüzyılın Anlaşması” olarak bilinen ve o dönemde başarılı olamayan anlaşmayı önerdiğinde de aynısının yaşandığını söyledi.

Şarku’l Avsat’a konuşan Urabi, Trump'ın danışmanlarından birinin, iki ülke arasındaki ilişkiler, Mısır devletinin ağırlığı ve iki ülkenin liderleri arasındaki anlayış çerçevesinde bunun bir etkisi olmayacağı görüşüne katıldığını da ifade etti.

Reuters'ın haberine göre Trump, cumartesi akşamı Air Force One uçağında gazetecilere yaptığı açıklamada Ürdün ve Mısır'ın, İsrail'in askeri saldırısının korkunç bir insani duruma neden olduğu Gazze'den daha fazla Filistinliyi kabul etmesi gerektiğini söyledi. Reuters'ın aktardığına göre Mısır ve İsrail'in Washington tarafından dış yardım konusunda yapılan bir değerlendirmenin dışında bırakılmasından günler sonra gerçekleşen röportajda Trump, “Ürdün ve Mısır Gazze'den daha fazla Filistinli almalı” dedi.

Mısır Meclis Başkanı Hanefi Cibali, genel kurulda yaptığı konuşmada Trump'ın adını vermeden bu açıklamaları ‘bölgesel istikrar için büyük bir tehlike ve çatışmayı başka bölgelere taşıma potansiyeli’ olarak nitelerken ‘Filistinlilerin topraklarından sürülmesine ilişkin ortalıkta dolaşan tezler’ olarak tanımladı.

Al Qahera News televizyonu (Kahire el-İhbariyye)  tarafından dün yayınlanan ve ateşkes anlaşması uyarınca Gazze'nin güneyinden kuzeyine geri dönenleri gösteren bir videoda evlerine geri dönüş yolundaki Gazzeliler, ülkelerinden sürülmeyi reddettiklerini söylediler.

Mısır Dışişleri Bakanlığı pazar akşamı yaptığı açıklamada, Trump'ın önerisine değinmeden ister yerleşim ya da toprak ilhakı yoluyla olsun, ister toprakların yerinden edilerek sahiplerinden alınması yoluyla olsun, isterse de Filistinlilerin geçici ya da uzun vadeli olarak topraklarından başka yere nakledilmesinin ya da çıkarılmasının teşvik edilmesi yoluyla olsun, Mısır'ın Filistinlilerin haklarından taviz verilmesini reddettiği bir kez daha vurgulandı. Mısır bu durumun bölgedeki istikrarı tehdit ettiği uyarısında bulunarak bağımsız bir Filistin devletinin kurulması için destek çağrısında bulundu.

Muhammed Urabi’ye göre Mısır'ın tutumu Washington'la ilişkilerin seyrini etkilemeyecek, zira Trump yönetimi bunun, daha önce ve ilk döneminde benzer itirazları olan Kahire'nin her zamanki genel tutumu olduğunu biliyor.

Özellikle Washington, Mısır'ın bölgede kendi ağırlığı ve takdiri olan bir ülke olduğunu bildiğinden Mısır'ın tutumunun ABD'nin öfkelenmesini gerektirmediğine inanan Urabi, ayrıca iki ülkenin liderleri arasında yapılacak bir telefon görüşmesinin tüm şüpheleri ortadan kaldıracağını ve ilişkilerin stratejisini ve bölgede barışın sağlanması için iş birliğinin önemini teyit edeceğini belirtti.

Trump’ın önerisiyle ilgili olarak Şarku’l Avsat’a konuşan Başkan Trump'ın danışmanı Gabriel Soma, şunları söyledi:

“Başkan Gazze'deki büyük rakamları görüyor. Gazze Şeridi geçtiğimiz aylarda yerle bir oldu. Orada yaşamak çok zor hale geldi. Bu öneri, geniş alanlara sahip Mısır'ın yanı sıra çok sayıda Filistinli mülteciye ev sahipliği yapan Ürdün'ün de Gazze'ye yardım etmesini öngörüyor.”

Soma, bunun Başkan Trump'ın tutumu olduğunu ve bu konuda ısrar ettiğini, fikrini değiştirebileceğini, ancak bir değişiklik olup olmayacağını görmek için beklemek gerektiğini belirtti.

Mısır'ın ret kararının iki ülke arasındaki ilişkiler üzerinde herhangi bir etkisi olmayacağını söyleyen Soma, “Bunun ABD ile ilişkiler üzerinde hiçbir etkisi olmayacak. Başkan Sisi, Başkan Trump'ın dostudur” diye ekledi.

Arap Ligi (AL) Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, dün yaptığı basın açıklamasında Mısır'ın tutumunun AL tarafından desteklendiğini belirtirken, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Safadi de pazar günü yaptığı benzer açıklamaların ardından dün parlamentoda yaptığı konuşmada Filistinlilerin ikinci kez yerinden edilmesini reddettiklerini yineledi.

Muhammed Urabi’ye göre Trump'ın tepkileri öngörülemez olsa da Mısır ve Arap ülkelerinin güçlü tutumu dikkate alınıyor ve kendi önemine, varlığına ve etkisine sahip.

ABD’li stratejik ilişkiler uzmanı Irina Tsukerman, Trump'ın Mısır ve Ürdün’e yaptığı Filistinli mültecileri ağırlamaları çağrısının tam teşekküllü bir plandan ziyade teorik bir fikir gibi göründüğünü ve bu fikri uluslararası toplumun tepkisini görmek ve Hamas'ı ortadan kaldırma konusundaki katılığını ve kararlılığını göstererek tabanını etkilemek için ortaya atmış olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu düşünüyor.

Gazzelilerin toplu olarak yerinden edilmesinin maliyetli olacağını söyleyen Tsukerman'a göre şu an taraflardan hiçbiri bu yükü üstlenmeye istekli değilse de nakit sıkıntısı çeken devletler için mali teşviklerle birkaç gönüllü ailenin küçük yer değiştirmeleri daha gerçekçi görünebilir. Çünkü Hamas sempatizanı olabilecek çok sayıda mültecinin, terörle mücadele konusunda sicili kabarık olan ve yeni sorumluluklar üstlenmeye niyetli olmayan ülkelerde toplanmasıyla ilgili güvenlik endişeleri de söz konusu.



İsrailli yetkililer: Gazze Şeridi'nde ateşkes mümkün, ancak zaman alabilir

Hamas uzun süredir esirlerin serbest bırakılmasından önce savaşın sona erdirilmesini talep ediyor. (AFP)
Hamas uzun süredir esirlerin serbest bırakılmasından önce savaşın sona erdirilmesini talep ediyor. (AFP)
TT

İsrailli yetkililer: Gazze Şeridi'nde ateşkes mümkün, ancak zaman alabilir

Hamas uzun süredir esirlerin serbest bırakılmasından önce savaşın sona erdirilmesini talep ediyor. (AFP)
Hamas uzun süredir esirlerin serbest bırakılmasından önce savaşın sona erdirilmesini talep ediyor. (AFP)

İsrailli yetkililer dün yaptıkları açıklamada, Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması için Katar'da yürütülen müzakerelerde İsrail ile Hamas arasındaki görüş ayrılıklarının giderilebileceğini, ancak bir anlaşmaya varılmasının birkaç günden fazla sürebileceğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre İsrail ve Hamas heyetleri, ABD Başkanı Donald Trump'ın ABD destekli yeni bir teklifin bir anlaşmaya yol açacağına dair umudunu dile getirmesinin ardından bir anlaşmaya varmak için pazar gününden bu yana Katar'da bulunuyor.

Trump, pazartesi akşamı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya geldi. Söz konusu görüşmede Netanyahu, Filistinli tüm grupların şiddetle karşı çıktığı, Gazze Şeridi'nde yaşayanların bir kısmının yerlerinden edilmesi ve yurt dışına yerleştirilmesi planını ortaya attı. Netanyahu ayrıca, Trump'a Nobel Barış Ödülü adaylık mektubunu da sundu.

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari dün yaptığı açıklamada, Mısır ve Katar arabuluculuk ekiplerinin henüz nihai bir ateşkes anlaşmasını görüşmediklerini, ancak daha detaylı görüşmelere yol açacak bir ilkeler çerçevesi üzerinde anlaşmaya çalıştıklarını bildirdi.

El-Ensari, “Katar ve Mısır arabuluculuk ekipleri uygun bir müzakere çerçevesine ulaşmak için Doha'da gece gündüz çalışıyorlar. Görüşmeler henüz başlamadı ama her iki tarafla da bu çerçeve hakkında konuşuyoruz. Taraflar halen Doha'da, bu da her zaman iyiye işarettir” ifadelerini kullandı.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt pazartesi günü gazetecilere yaptığı açıklamada, ateşkes önerisinin hazırlanmasında kilit rol oynayan Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un görüşmelere katılmak üzere bu hafta Doha'ya gideceğini söyledi.

Ateşkes önerisi, esirlerin aşamalı olarak serbest bırakılmasını, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nin bazı bölgelerinden çekilmesini ve savaşın tamamen sona erdirilmesine yönelik tartışmaları içeriyor.

Dün Hamas ya da Filistin kaynaklarından görüşmelerle ilgili herhangi bir açıklama gelmedi. Filistinli kaynaklar pazartesi günü İsrail'in Gazze Şeridi'ne insani yardım girişine getirdiği kısıtlamalar nedeniyle iki taraf arasında görüş ayrılıkları olduğunu kaydetmişti.

Diğer yandan İsrail Güvenlik Kabinesi üyesi Zeev Elkin ateşkes konusunda anlaşmaya varmak için ‘gerçek bir şans’ olduğunu söyledi.

Elkin dün İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN'a verdiği demeçte, “Hamas bazı temel şeyleri değiştirmek istiyor, bu basit değil ama ilerleme var” dedi.

Enkaz

Üst düzey İsrailli yetkililer Washington'da gazetecilere yaptıkları açıklamada, Doha'da varılan mutabakatın sonuçlandırılmasının birkaç günden fazla sürebileceğini belirttiler, ancak açıkta kalan noktalar hakkında ayrıntılı bilgi vermediler. Bir başka İsrailli yetkili ise ilerleme kaydedildiğini söyledi.

Gazze'de çocuklar, bölge sakinlerinin gece boyunca İsrail hava saldırısına maruz kaldıklarını ve hayatını kaybedenler arasında çocukların da bulunduğunu söyledikleri bir alanda enkaz üzerinde yürüdüler. İsrail ordusu saldırının hedefi hakkında henüz ayrıntılı bilgi vermedi.

Saldırıdan sonra enkazın üzerinde duran Muhammed Cundiye, “Umarız bir ateşkes olur ve Filistin halkına yönelik bu katliamlar durur” dedi.

Kudüs'teki İsrail parlamentosunda (Knesset), esirler arasında bulunan ve şubat ayında bir önceki ateşkesin bir parçası olarak serbest bırakılan Keith Siegel, esirlerin Hamas tarafından yüzlerce gün boyunca dış dünyadan izole edilerek acı çektiğini söyledi. Siegel, “Hayat kurtarmak için bir fırsat penceremiz var ... Her dakika önemli” ifadelerini kullandı.

Hamas uzun süredir kalan esirleri serbest bırakmadan önce savaşa son verilmesini talep ederken, İsrail tüm esirler serbest bırakılmadan ve Hamas ortadan kaldırılmadan savaşa son vermeyeceği konusunda ısrar ediyor. Gazze Şeridi'nde kalan 50 esirden en az 20'sinin hayatta olduğuna inanılıyor.

Gazze Şeridi’ndeki savaş, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'in güneyindeki yerleşimlere düzenlediği ve İsrail istatistiklerine göre yaklaşık bin 200 kişinin ölümüne ve 251 kişinin esir alınmasına neden olan saldırıyla patlak verdi.

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'na göre, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik müteakip askerî harekâtı bugüne kadar 57 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Savaş, açlık ve yerinden edilme krizinin yaşandığı Filistin topraklarının büyük bir bölümünü harap etti.