Suriye Geçici Hükümeti kendini feshetmek üzere

Bir bakanlık kaynağı: Türkiye ile sınır kapılarının yönetimi geçiş hükümetine devredildi ve buradan elde edilen mali kaynaklar artık devlet hazinesine aktarılıyor

Suriye Geçici Hükümeti Mart 2013'te kuruldu ve şu ana kadar dört başbakan tarafından yönetildi (AFP)
Suriye Geçici Hükümeti Mart 2013'te kuruldu ve şu ana kadar dört başbakan tarafından yönetildi (AFP)
TT

Suriye Geçici Hükümeti kendini feshetmek üzere

Suriye Geçici Hükümeti Mart 2013'te kuruldu ve şu ana kadar dört başbakan tarafından yönetildi (AFP)
Suriye Geçici Hükümeti Mart 2013'te kuruldu ve şu ana kadar dört başbakan tarafından yönetildi (AFP)

İsmail Derviş

Suriyeli muhaliflerin kurduğu Suriye Geçici Hükümeti’nden bir bakanlık kaynağı, Geçici Hükümetin, Şam'daki Geçiş Hükümetinin görev süresinin 1 Mart'ta sona ermesiyle birlikte görev ve çalışmalarının sona ereceğini ve kendini feshedeceğini bildirdi.

Kaynak, The Independent Arabia’ya yaptığı özel açıklamada, “Geçici Hükümet henüz Şam'daki Geçiş Hükümeti ile iletişim kurmadı, iletişim Koalisyon aracılığıyla sağlanıyor, zira Geçici Hükümet Koalisyon’un kurumlarından biri” ifadelerini kullandı.

Kaynak, “Bununla birlikte, bizimle Geçiş Hükümeti arasında hiçbir anlaşmazlık yok ve yeni Suriye hükümetinin bir parçası olmaya ve düzenlenmesi beklenen Ulusal Konferansa katılmaya hazırız” dedi.

Suriye Geçici Hükümeti’nin Maliye Bakanı Abdulhakim el-Masri ise özel bir açıklamada, “Geçici hükümetin hâlâ üzerinde çalıştığı bazı projeleri var. Kesinlikle Suriye’de birden fazla hükümet olmasından yana değiliz. Bununla birlikte henüz tamamlanmamış bazı projelerimiz var, bunların da Geçici Hükümet çalışmalarını bitirmeden önce tamamlanması gerekiyor ve biz tüm dosyaları yeni Suriye hükümetine teslim etmeye hazırız” dedi.

ASXDEFRGT
Suriye Geçici Hükümeti 11 yıldır eski rejimin kontrolü dışındaki birçok bölgeyi yönetiyor (AFP)

Masri, “Şam'da düzenlenecek Ulusal Konferansa katılım konusunda henüz bir davet almadık. Genel olarak Geçici Hükümetin ister entegrasyon ister başka bir yolla bir sonraki Suriye hükümetinin parçası olması gerekiyor, ancak Suriye'de sadece tek bir hükümetin olması gerektiği hususu da vurgulanmalı” ifadelerini kullandı.

Sınır kapılarının ve üniversitelerin devredilmesi

Bakan, konuşmasını, “Geçici Hükümet, Suriye ayaklanması sırasında rejimin kontrolü dışında kalan bölgeleri yönetmek için özel olarak kurulan bir geçiş aşamasıdır. Birleşik Suriye'ye ve geleceğinin birleşik bir hükümet çerçevesi içinde yönetilmesine olan tam bağlılığımızı yineliyoruz. Suriye halkının tüm kesimlerini temsil eden kapsamlı bir ulusal hükümet kurulması yönündeki çabalara destek veren Geçici Hükümet Bakanlar Kurulu, bu konuda görevlendirilecek taraflara tüm dosya ve sorumlulukları devretmeye hazırdır” diyerek tamamladı.

Geçici Hükümetin bir diğer bakanı da özel açıklamasında, “Türkiye ile sınır kapılarının yönetimi Geçiş Hükümeti’ne devredildi ve bu kapılardan elde edilen mali kaynaklar artık devlet hazinesine aktarılıyor. Sınır kapılarındaki tüm çalışanlar Şam hükümetine bağlı. Halep Üniversitesi, tüm akademik ve idari personeli, öğrencileri ve mezunlarıyla birlikte Şam Yükseköğretim Bakanlığı'nın denetimine devredildi ve buna tüm lisanslı özel üniversiteler de dahil” dedi.

Koalisyonun rahminden doğan bir hükümet

Kasım 2012'de Ahmed Muaz el-Hatip başkanlığında çeşitli muhalif akımlardan 63 üyenin katılımıyla, Suriye Devrimci ve Muhalif Güçler Ulusal Koalisyonu kuruldu. Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri tarfından, kuruluşundan hemen sonra, Suriye muhalefetinin meşru temsilcisi olarak tanındı. KİK ülkelerinin kendisini tanımasından birkaç saat sonra da Cezayir, Irak ve Lübnan hariç Arap Birliği tarafından da tanındı. Söz konusu ülkeler, Suriye'deki sivillere yönelik şiddet uygulamalarına karşı tüm Arap ülkelerinin aksine, eski Suriye rejimiyle ilişkilerini kesmediler.

Koalisyon, ABD, Avrupa Birliği ülkeleri ve Türkiye tarafından da tanındı. Suriye ayaklanması yıllarındaki performansı nedeniyle yoğun eleştirilere maruz kalsa da muhalefetin meşru temsilcisi haline geldi.

Mart 2013'te Koalisyon başkanı Muaz Hatip istifa etti ve yerine Suriyeli muhalif George Sabra Koalisyon başkanlığına atandı; bu gelişme uluslararası alanda büyük bir memnuniyetle karşılandı. Çünkü Koalisyon başkanlığı, farklı mezhepsel geçmişlere sahip iki Suriyeli isim arasında yumuşak bir geçişe tanık olmuştu; Hatip muhafazakâr Suriyeli İslamcı hareketten, Sabra ise Suriye Hristiyanlarındandı.

Koalisyon, 19 Mart 2013 tarihinde İstanbul'da bir konferans düzenleyerek, “Suriye Geçiş Hükümeti” olarak adlandırılan hükümetin kuruluşunu duyurdu, ancak daha sonra hükümetin ismi “Suriye Geçici Hükümeti” olarak değiştirildi. Gassan Hitto, Şam dışındaki Suriye hükümetinin ilk başkanı seçildi ve görevi rejimin kontrolü dışındaki bölgeleri yönetmekti. Bu arada Hitto, hükümette 10 ila 12 teknokrat bakanın yer alacağını, savunma bakanının seçiminin ise Özgür Suriye Ordusu'na bırakılacağını duyurdu.

İlk başarısızlık

Hitto, üç aydan fazla bir süre başbakan olarak görevde kaldı, ancak hükümeti kurmayı başaramadı ve 14 Eylül 2013'te istifasını açıkladı. Aynı gün Dr. Ahmed Toma başbakan seçildi. Kendisi 2005 yılında Şam Deklarasyonu'nun kurucularından biriydi ve o zaman Ahmed el-Saeh takma adını kullanıyordu.

Toma, Suriye ayaklanmasının en zor dönemlerinden birinde hükümeti kurmayı ve başkanlığını yürütmeyi başardı. Onun döneminde Suriye’de çok sayıda katliam yaşandı ve Geçici Hükümet başkanlığı görevi süresi dolmadan Halep şehri rejimin eline geçti. 15 Aralık 2015'te görevinden istifa etti ve Dr. Cevad Ebu Hatab'ın yeni hükümeti kurmakla görevlendirilmesine kadar beş ay daha hükümeti yönetmeye devam etti.

Ebu Hatab'ın hükümeti sekiz bakanlıktan, bir başbakan yardımcısı ve bir ekonomi işlerinden sorumlu yardımcıdan oluşuyordu. Ebu Hatab başbakanlık görevinin yanı sıra savunma ve içişleri bakanlıklarını da üstlendi. Hükümeti, kuruluşu sırasında bazı değişiklikler yaşadı; hükümetin kurulmasından aylar sonra Dera'da bir polis karakolunu hedef alan intihar saldırısında hayatını kaybeden Yakub el-Ammar'ın yerine Muhammed Surur el-Muzib yerel yönetimler bakanı olarak atandı. Maliye Bakanı Abdulmunim Halabi hükümetin kurulmasından bir buçuk ay sonra istifa edince, bu bakanlığı da üstlenen Ebu Hatab başbakanlığın yanı sıra üç bakanlığı üstlenmiş oldu.

Ebu Hatab hükümeti, zorlu siyasi, askeri ve güvenlik koşulları altında faaliyet gösterdi. Buna ayrıca, dost ülkelerden muhalif kurumlara sağlanan desteğin genel olarak azalması ve sahada koşullarının kötüleşmesi de eşlik etti. Buna rağmen hükümet, rejimin kontrolü ele geçirmesinden önce Şam kırsalı, Dera şehri ve temel olarak var olduğu Kuzey Suriye'deki faaliyetlerini başlattı.

Cevad Ebu Hatab, 10 Mart 2019'a kadar hükümetin başında kaldı, ardından istifasını açıkladı. Dört ay sonra Abdurrahman Mustafa başbakan olarak atandı ve bugüne kadar görevde kalarak bu hükümetin son başbakanı oldu.

Son hükümet

Abdurrahman Mustafa, Türk kökenli bir Suriyeli politikacı ve muhalif figürdür. Arapça ve İngilizcenin yanı sıra akıcı bir şekilde Türkçe bilmektedir. Suriye ayaklanmasından önceki faaliyetleri Suudi Arabistan, Türkiye ve Libya arasında dağılmaktadır.

Abdurrahman Mustafa dönemi, Suriye ayaklanmasının en büyük yenilgisine tanık oldu, muhaliflerin varlığı, Suriye'nin toplam yüzölçümünün yüzde 11'ini geçmeyen bir coğrafi alanla, Türkiye sınırına yakın kuzeydeki bir bölgeyle sınırlı kaldı. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı analize göre Abdurrahman Mustafa döneminde gerek Arap dünyasında gerekse uluslararası alanda ister askeri ister siyasi olsun, muhalif kurumlara verilen destekte bir azalma yaşandı. Yine onun döneminde, İdlib'deki Heyet Tahrir el-Şam'a (HTŞ) bağlı Kurtuluş Hükümeti ile kendi hükümeti arasında büyük bir rekabet yaşandı. Ancak yine onun döneminde Suriye ayaklanması zafere ulaştı, zira bilindiği gibi eski rejimi deviren “Saldırganlığın Caydırılması” operasyonu, HTŞ öncülüğünde diğer Suriyeli muhalif grupların da katılımıyla yürütüldü.

Rejimin devrilmesinden iki gün sonra Suriye'deki yeni yönetim, devletin çöküşünü önlemek amacıyla, ülkeyi yalnızca üç ay yönetecek bir Geçiş Hükümeti kurulduğunu duyurdu. Ancak bu hükümette Suriye Geçici Hükümeti’nden hiçbir bakan yer almadı. Geçici Hükümet de Suriye'nin tek bir hükümete sahip olmasının gerekliliğini vurgulamasına rağmen, henüz kendisini feshettiğini açıklamadı.



İsrail ve İran arasında karşılıklı hava saldırıları düzenlendi… İsfahan'daki nükleer tesis hedef alındı

İsrail'in 14 Haziran'daki hava saldırılarının ardından İsfahan'daki uranyum zenginleştirme tesisini gösteren uydu görüntüsü (AP)
İsrail'in 14 Haziran'daki hava saldırılarının ardından İsfahan'daki uranyum zenginleştirme tesisini gösteren uydu görüntüsü (AP)
TT

İsrail ve İran arasında karşılıklı hava saldırıları düzenlendi… İsfahan'daki nükleer tesis hedef alındı

İsrail'in 14 Haziran'daki hava saldırılarının ardından İsfahan'daki uranyum zenginleştirme tesisini gösteren uydu görüntüsü (AP)
İsrail'in 14 Haziran'daki hava saldırılarının ardından İsfahan'daki uranyum zenginleştirme tesisini gösteren uydu görüntüsü (AP)

İran ve İsrail, Tahran'ın tehdit altındaki nükleer programı konusunda müzakere etmeyeceğini açıklamasından bir gün sonra, bu sabah erken saatlerde karşılıklı saldırılarda bulundu. Avrupa ise barış görüşmelerini canlı tutmaya çalıştı.

İran haber ajansları İsrail'in cuma gecesi İran'ın orta kesimlerindeki İsfahan'da bulunan bir nükleer tesise saldırı düzenlediğini, ancak herhangi bir hasar ya da halk için bir risk olmadığını bildirdi.

Yerel bir yetkili Mehr ve Fars haber ajanslarına yaptığı açıklamada, “Bu sabah erken saatlerde İsfahan’daki uranyum zenginleştirme tesisine yapılan saldırıda patlamaların çoğu hava savunmasıyla ilgiliydi. Herhangi bir tehlikeli madde sızıntısı tespit edilmedi” ifadelerini kullandı.

Mehr haber ajansının İran Yol ve Şehircilik Bakanlığı Sözcüsü Mecid Ahvan'dan aktardığına göre hava sahasının kapatılması bugün yerel saatle 14:00'e kadar uzatıldı. Sözcü, bu kararın ‘son gelişmeler ışığında ve yolcuların güvenliği ile uçuşların emniyetini sağlamak amacıyla’ alındığını belirtti. Ahvan tüm vatandaşlara şu an için havalimanlarına seyahat etmekten kaçınmaları çağrısında bulunarak, sadece resmi kaynaklar aracılığıyla en son uçuş güncellemelerini takip etmeleri gerektiğini vurguladı.

Ahvan, hava sahası kısıtlamalarının ülkedeki durum normale dönene kadar yürürlükte kalacağını söyledi.

Kudüs Gücü komutanları öldürüldü

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, ordunun İran'ın Kum kentindeki bir apartman dairesine düzenlediği saldırıda İran Devrim Muhafızları Ordusu'nun (DMO) dış kolu olan Kudüs Gücü'nün kıdemli bir komutanını öldürdüğünü açıkladı. İsrail Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, öldürülen kıdemli komutanın Kudüs Gücü'nün Filistin Birimi Komutanı Said İzadi olduğu ifade edildi.

Daha sonra İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, İsrail'in Kudüs Gücü Muharebe Nakliye Birimi Komutanı Behnam Şehriyari'yi ortadan kaldırdığını duyurdu.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, “İstihbarat direktörlüğünün talimatıyla İsrail Hava Kuvvetleri'ne ait uçaklar Kudüs Gücü Muharebe Nakliye Birimi Komutanı Behnam Şehriyari'yi bombalayarak öldürdü. Şehriyari, İran'ın batısında seyahat ederken İsrail'den bin kilometreden daha uzakta arabasının içinde öldürüldü” denildi.

İsrail ordusu İran'daki füze depolama ve fırlatma alanlarına bir dizi saldırı düzenlediğini açıkladı. İran medyası DMO’ya dayandırdığı haberinde İsrail'in bugün Hürremabad'da düzenlediği saldırılarda beş kişinin öldüğünü duyurdu.

Yeni İran füze dalgası

İsrail'de saat 02:30'dan kısa bir süre sonra İsrail ordusu İran'dan bir füze saldırısı uyarısında bulundu ve Tel Aviv de dahil olmak üzere İsrail'in orta kesimlerinde ve işgal altındaki Batı Şeria'da siren sesleri duyuldu.

İsrail'in hava savunma sistemleri saldırılara karşı koyarken, Tel Aviv semalarında füzeler görüldü ve şehir genelinde patlama sesleri işitildi.

İsrail acil yardım servisi Kızıl Davut Yıldızı’na göre İsrail'in güneyinde de siren sesleri duyuldu. İsrailli bir askeri yetkili İran'ın beş balistik füze attığını ve şu ana kadar füzelerin herhangi bir hasara yol açtığına dair belirti olmadığını ifade etti. İlk belirlemelere göre ölen ya da yaralanan olmadı.

Acil yardım servisi, İsrail'in orta kesiminde bir apartmanın çatısında çıkan yangını gösteren görüntüler yayınladı. Yerel medya yangının önlenen bir füzenin enkazından kaynaklandığını bildirdi.