ABD'nin dış yardımları durdurması dünyanın dört bir köşesini etkiledi

ABD bütçesinin yüzde 1'ine yakını uluslararası yardıma gidiyor (AFP)
ABD bütçesinin yüzde 1'ine yakını uluslararası yardıma gidiyor (AFP)
TT

ABD'nin dış yardımları durdurması dünyanın dört bir köşesini etkiledi

ABD bütçesinin yüzde 1'ine yakını uluslararası yardıma gidiyor (AFP)
ABD bütçesinin yüzde 1'ine yakını uluslararası yardıma gidiyor (AFP)

ABD Dışişleri, cuma günü tüm dış yardımların durdurulması kararını ülke dışındaki diplomatik temsilciliklerine ve diğer bakanlık çalışanlarına iletirken acil gıda yardımı programlarına istisna tanısa da bu hamlenin olumsuz etkileri dünyanın dört bir yanında hissediliyor. 

Wall Street Journal (WSJ) Somali'deki terörle mücadele eğitimi, Uganda'da uygulanan HIV tedavileri, Kolombiya'daki yasadışı uyuşturucu ticaretinin önlenmesi ve Myanmar'daki mültecilere protez sağlanması gibi çeşitli programların tehlike altında olduğunu bildiriyor.

BM'nin insani kriz durumlarında uyguladığı acil yardım programlarının önemli kısmında ABD'nin aslan payını karşıladığı ifade edildi.

Sudan fonunun yüzde 47'sinin, Demokratik Kongo'ya ayrılan paranınsa yüzde 70'ine yakınının Washington'dan geldiği vurgulandı. 

Suriye'de 40 bin kişinin yaşadığı el Hol kampında ABD'nin fonladığı yardım kuruluşlarının gıda, su ve temizlik servislerini durdurmak zorunda kaldığı belirtildi. 

Adını vermek istemeyen yardım görevlilerinden biri, kampta IŞİD militanlarının ailelerinin kaldığını anımsatarak "İhtiyaçları karşılanmadığında radikalleşmeye daha yatkın oluyorlar" dedi.

ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) Direktör Vekili Jason Gray, Trump'ın emirlerini uygulamadıklarından şüphelenilen onlarca çalışanlarını idari izne çıkardıklarını söyledi. 

WSJ'ye konuşan bir USAID çalışanı, bu rakamın 57'yi bulduğunu aktardı.

Trump yönetimi yalnızca yeni yardımları engellemekle kalmadı, sivil toplum kuruluşlarının yeni karardan önce almış olduğu mevcut fonların da kullanımını önlemek için çalışmaları 90 günlüğüne durdurma kararı da verdi.

Yardım kuruluşları, bebeklere yönelik aşılar ve sıtmayı önleyen cibinlik gibi hayat kurtaran malzemelerin bile dağıtımının bu kararla engellendiğini vurguluyor. 

Uganda'da 1,43 milyon kişinin HIV'le yaşadığını belirten yetkililer, öngörülere göre ABD'nin askıya alınan mevcut programlarının 2030'a kadar 190 bin kişinin bu hastalığı kapmasını engelleyeceğini söylüyor.

Pek çok kuruluş ve yetkili, Dışişleri Bakanlığı'nı istisna tanınması için başvuru yağmuruna tuttu.

WSJ'ye konuşan Amerikalı yetkililer, Çin gibi rakip aktörlerin Washington'ın boşalttığı sahaları doldurabileceğini işaret ediyor. 

Trump yönetiminden yetkililerse bu süreçte yardımların etkisinin ve yeni yönetimin dış politikasıyla tutarlılığının değerlendirileceğini vurguluyor.

Yardımların tek tek değerlendirip onaylanarak tekrar devreye sokulabileceği aktarılıyor.

Resmi rakamlara göre 2023'te 68 milyar dolar tutarında yardım yapan ABD bu konuda dünyanın lideri. 

sxcdfvrgthy
İsrail ve Mısır'a askeri destek konusunda istisna tanınırken Ukrayna'nın bu iki ülkeye eklenmemesi dikkat çekiyor (Reuters)

Fransız haber ajansı AFP, bu kararın Rusya'yla savaşan Ukrayna'yı da vurabileceğini bildiriyor. 

20 Ocak'ta görevi Donald Trump'a devreden Joe Biden, 9 Ocak'taki açıklamasında Ukrayna'ya 500 milyon dolarlık mühimmat yardımı gönderileceğini duyurmuştu. 

Independent Türkçe, WSJ, AP



Avustralya'daki tarikat üyeleri 8 yaşındaki çocuğu öldürmekten suçlu bulundu

7 Ocak 2022'de diabetik ketoasidozdan ölen Elizabeth'in 27 yaşındaki ablası, ebeveynlerini ve tarikatı hedef alıyor (Jayde Struhs)
7 Ocak 2022'de diabetik ketoasidozdan ölen Elizabeth'in 27 yaşındaki ablası, ebeveynlerini ve tarikatı hedef alıyor (Jayde Struhs)
TT

Avustralya'daki tarikat üyeleri 8 yaşındaki çocuğu öldürmekten suçlu bulundu

7 Ocak 2022'de diabetik ketoasidozdan ölen Elizabeth'in 27 yaşındaki ablası, ebeveynlerini ve tarikatı hedef alıyor (Jayde Struhs)
7 Ocak 2022'de diabetik ketoasidozdan ölen Elizabeth'in 27 yaşındaki ablası, ebeveynlerini ve tarikatı hedef alıyor (Jayde Struhs)

Avustralya'da 8 yaşındaki bir kız çocuğuna insülin vermekten kaçınarak ölümüne neden olan Hıristiyan tarikatının 14 üyesi kasıtsız öldürmeden suçlu bulundu. Alacakları ceza 11 Şubat'ta belirlenecek.

Soruşturmayla ortaya konan bilgilere göre, "The Saints" (Azizler) diye bilinen küçük tarikatın üyeleri, Tip 1 diyabet hastası olan ve her gün insülin enjeksiyonu alması gereken Elizabeth Struhs'a bu tedaviyi uygulamadı.

Tarikat üyelerinden bazılarının modern tıbbı "cadılık" diye nitelendirdiği bildirildi.

49 yaşındaki anne Kerrie Struhs'ın ardından babanın da Ağustos 2021'de tarikata girdiği ve 2 Ocak 2022'de düzenlenen toplantıda Jason Struhs'ın "Tanrı, Elizabeth'i diyabetten kurtardı" dediği aktarıldı.

Son olarak 3 Ocak'ta kan şekeri ölçülen çocuğun sonra fenalaştığı, buna rağmen öldüğü 7 Ocak'a kadar tıptan değil Tanrı'dan medet umulduğu belirtildi.

Söyledikleri ilahilerin de yardımıyla Tanrı'nın onu iyileştireceğini düşünen tarikat üyeleri, çocuk öldükten sonra dahi bir mucize beklemiş. 

Davalılar arasındaki bir mesajda şu ifadeler var:

Elizabeth'in nefes almadığı görülse de çok yakında bir zafere tanık olacağız. Tanrı her şeye muktedirdir.

53 yaşındaki Jason Struhs kızının ölümünden 36 saat sonra acil yardım hattını ararken diğer tarikat üyelerine "Tanrı, Elizabeth'i canlandıracak ama evde bir ceset barındıramayız" demiş.

Polis eve geldiğinde 20'ye yakın kişinin müzik eşliğinde ilahi söyleyip dua ettiğini görmüş.

Brisbane'deki Yüksek Mahkeme'de 9 haftadır görülen jürisiz davada, bir evi kiliseye çeviren tarikatın üyeleri hakkında 60 tanık ifade verdi. 

Baba Jason Struhs, mahkemede "Elizabeth yalnızca uyuyor, onu yeniden göreceğim" dedi.

Bugün kararını açıklayan Hakim Martin Burns, Ocak 2022'de Toowoomba'daki evindeki yatakta 6 gün boyunca yatan Elizabeth için tıbbi yardıma başvurulmamasıyla ölümün kaçınılmaz hale geldiğini bildirdi. 

Burns, aralarında Elizabeth'in annesi ve abisinin de bulunduğu davalılar dahil herkesin küçük çocuğu sevdiğinin görüldüğünü sözlerine ekledi.

Tarikatın 63 yaşındaki lideri Brendan Stevens ve çocuğun babası Jason Struhs'a başta daha fazla ceza gerektiren cinayet suçlaması isnat edilse de Burns, bu ikilinin Elizabeth'in muhtemelen öleceğini bildiklerine ikna olmadı.

Mahkeme çıkışında basına konuşan abla Jayde Struhs, suçluların mahkum edilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi:

Bugün burada olmamızın tek bir nedeni var: Onu kendi evindeki inanılmaz derecede güvensiz ortamdan çıkarıp koruyamadık.

Independent Türkçe, BBC, CNN