Washington semalarında bir yolcu uçağı ile Black Hawk helikopterinin çarpışması sonucu 18 kişi hayatını kaybetti

Potomac Nehri üzerinde arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. (AFP)
Potomac Nehri üzerinde arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. (AFP)
TT

Washington semalarında bir yolcu uçağı ile Black Hawk helikopterinin çarpışması sonucu 18 kişi hayatını kaybetti

Potomac Nehri üzerinde arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. (AFP)
Potomac Nehri üzerinde arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. (AFP)

Beyaz Saray ve Havacılık İdaresi yetkililerine göre, iç hat seferinde 60 yolcu taşıyan bir yolcu uçağı, Washington'daki Ronald Reagan Havaalanı yakınlarında Black Hawk askeri helikopteriyle çarpıştıktan sonra düştü. Kazanın ardından bölgedeki tüm uçuşlar durduruldu.

ABD'li bir polis yetkilisi CBS News'e yaptığı açıklamada, yolcu uçağının başkent Washington'daki Ronald Reagan Havaalanı yakınlarında askeri helikopterle çarpışmasının ardından Potomac Nehri'nden en az 18 cesedin çıkarıldığını bildirdi.

zxcdfvg
Ambulans servisi, Washington'daki kazanın ardından sağlık görevlileri için koşulların ‘çok zor’ olduğunu bildirdi. (AP)

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, kazanın ‘önlenmiş olması gerektiğini’ söyledi. Trump, TruthSocial platformundaki hesabında şunları yazdı: “Kontrol kulesi uçağı görüp görmediğini sormak yerine neden helikoptere ne yapması gerektiğini söylemedi? Bu, önlenmesi gereken korkunç bir durum.”

ABD ordusundan bir sözcü askeri helikopterin ‘eğitim uçuşunda’ olduğunu söyledi. ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth tarafından X platformunda yayınlanan bir gönderide, askeri sözcünün “Kazaya karışan hava aracının eğitim uçuşunda olduğunu teyit edebiliriz” ifadesi yer aldı.

Konuyla ilgili bilgi sahibi bir kaynağa göre kazada çok sayıda kişi hayatını kaybetti, ancak arama kurtarma ekipleri kazazedeleri aramaya devam ettiği için kesin ölü sayısı henüz belli değil. Bir ordu yetkilisi helikopterin üç asker taşıdığını söyledi. Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre, çarpışmanın nedeni hakkında henüz bir bilgi verilmezken, havaalanındaki tüm iniş ve kalkışlar durduruldu ve kolluk kuvvetlerine ait helikopterler olay yeri üzerinde uçuş yaptı.

CNN, şu anda yaklaşık 300 kişinin arama kurtarma çalışmalarına katıldığını bildirdi.

xcsdvfgt
Washington'daki Ronald Reagan Havaalanı yakınlarındaki Potomac Nehri'nde çalışan arama kurtarma ekipleri (AFP)

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt Fox News'e yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump'ın bilgilendirildiğini ve ‘askeri bir helikopterin iç hat uçuşu yapan bir yolcu uçağıyla çarpıştığının anlaşıldığını’ söylerken, ABD medyası daha sonra nehirden 18 cesedin çıkarıldığını ve Potomac'taki düşük sıcaklıkların arama kurtarma çalışmalarını zorlaştırdığını bildirdi.

American Airlines, 5342 sefer sayılı American Eagle uçağının Ronald Reagan Havaalanı yakınlarında bir uçak kazasına karıştığını ve ‘uçakta 60 yolcunun bulunduğunun tahmin edildiğini’ doğrularken, ABD ordusu yolcu uçağıyla çarpışan Black Hawk helikopterinde üç askerin bulunduğunu açıkladı. CNN, talihsiz helikopterin bir eğitim görevinde olduğunu kaydetti.

ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA) yaptığı kısa açıklamada, PSA Havayolları’na ait bir bölgesel yolcu uçağının havalimanındaki 33 numaralı piste yaklaşırken bir askeri helikopterle havada çarpıştığını duyurdu. Uçağın Wichita, Kansas'tan hareket ettiği ve Ulaştırma Güvenliği İdaresi'nin olayı soruşturacağı belirtildi.

ABD'li Cumhuriyetçi Senatör Ted Cruz X platformunda yaptığı bir paylaşımda, meydana gelen kazada ölümler olduğunu bildirdi. Washington İtfaiyesi, dün geç saatlerde ABD'nin başkentindeki Ronald Reagan Havaalanı yakınlarında bir uçağın Potomac Nehri'ne düştüğünü ve itfaiye botlarının olay yerine ulaştığını belirtti.

xcsdvfgrt
Olay yerine çok sayıda itfaiye sevk edildi. (AP)

Metropolitan Polis Departmanı sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada, Potomac Nehri'nde meydana gelen uçak kazasına müdahale edildiğini duyurdu. Sosyal medyadan yapılan açıklamada, “Çok kurumlu bir arama kurtarma operasyonu devam ediyor” denildi. Havalimanı yetkilileri ise günün ilerleyen saatlerinde tüm kalkış ve inişlerin askıya alındığını duyurdu.



Trump, dünyayı değiştirmek için ‘deli adam teorisini’ nasıl kullanıyor?

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
TT

Trump, dünyayı değiştirmek için ‘deli adam teorisini’ nasıl kullanıyor?

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'a geçen ay İran'a karşı savaşında İsrail'in yanında yer alıp almayacağı sorulduğunda şöyle demişti: “Olabilir. Katılmayabilirim de. Ne yapacağımı kimse bilmiyor.” Dünyaya İran'ın müzakerelere yeniden başlaması için iki haftalık bir ateşkesi kabul ettiğini söyledikten sonra nükleer tesislerini bombaladı.

BBC'ye göre şöyle bir tablo ortaya çıkıyor: ‘Trump'la ilgili en öngörülebilir şey öngörülemezliği’. Fikir değiştiriyor. Her zaman kendisiyle çelişiyor.

London School of Economics'te uluslararası ilişkiler profesörü olan Peter Trubowitz, “Trump oldukça merkezileşmiş bir politika oluşturma süreci inşa etti. Dış politikada Richard Nixon'dan bu yana tartışmasız en merkezileşmiş olanı” dedi. Bu da politika kararlarını Trump'ın kişiliğine, tercihlerine ve mizacına daha bağımlı hale getiriyor.

Trump bunu siyasi olarak kullandı; ‘öngörülemezliğini’ önemli bir stratejik ve siyasi varlık haline getirdi. Şimdi, bu kişilik özelliği Beyaz Saray'ın dış ve güvenlik politikasına yön veriyor ve tartışmalı bir şekilde ‘dünyanın şeklini değiştiriyor’.

Şarku’l Avsat’ın BBC'den aktardığına göre siyaset bilimciler bu teoriyi ‘deli adam teorisi’ olarak adlandırıyor. Bu teoriye göre bir dünya lideri rakibinden taviz koparmak için onu doğası gereği her şeyi yapabileceğine ikna etmeye çalışıyor. Söz konusu teori, başarılı bir şekilde kullanılırsa, bir tür zorlamaya dönüşebilir. Trump bunun işe yaradığına, ABD müttefiklerini istediği yere getirdiğine inanıyor. Ancak bu yaklaşım düşmanlara karşı işe yarayabilir mi?

Saldırılar ve şüphecilik

Trump ikinci dönemine Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i kucaklayarak ve ABD'nin müttefiklerine saldırarak başladı. Kanada'nın ABD'nin 51. eyaleti olması gerektiğini söyleyerek Kanada'yı kızdırdı. Grönland'ı ilhak etmek için askeri güç kullanmayı düşünmeye hazır olduğunu söyledi. ABD'nin Panama Kanalı'nın mülkiyetini ve kontrolünü yeniden kazanması gerektiğini vurguladı.

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) ile ilgili olarak, ittifakın tüzüğünün 5. maddesi her üyeyi diğer tüm üyeleri savunmakla yükümlü kılar. Trump, ABD'nin buna bağlılığı konusunda şüphelerini dile getirdi. Eski İngiliz Savunma Bakanı Ben Wallace, “Bence 5. madde çöküşün eşiğinde” dedi.

Sızan bir dizi mesaj, Trump'ın Beyaz Saray'ında Avrupalı müttefiklere yönelik ‘küçümseme kültürünü’ ortaya koydu. Trump'ın yardımcısı J.D. Vance, ABD'nin artık Avrupa'nın güvenliğinin garantörü olmayacağını belirtti.

Söz konusu karar, 80 yıllık transatlantik dayanışmanın yeni bir sayfa açması anlamına geliyordu. Konuyla ilgili olarak Trubowitz şunları söyledi: “Trump'ın yaptığı şey, ABD'nin uluslararası taahhütlerinin güvenilirliği konusunda ciddi şüpheler uyandırmak oldu. Avrupa'daki bu ülkelerin ABD ile güvenlik, ekonomi ya da başka alanlarda sahip oldukları ilişkiler artık her an müzakereye açık hale geldi. Trump'ın etrafındakilerin çoğunun öngörülemezliğin iyi bir şey olduğuna inandığını hissediyorum. Çünkü bu Trump'ın ABD'nin kaldıraç gücünü kullanarak kazanımlarını maksimize etmesini sağlıyor... Emlak dünyasında pazarlık yaparken öğrendiği derslerden biri de bu.”

Dalkavukluk ve yağcılık

Trump'ın yaklaşımı meyvesini verdi. Sadece dört ay önce Birleşik Krallık savunma ve güvenlik harcamalarını gayri safi yurt içi hasılasının (GSYH) yüzde 2,3'ünden yüzde 2,5'ine çıkaracağını açıkladı. Geçen ay NATO zirvesinde bu rakam yüzde 5'e yükseldi ve diğer tüm NATO üyelerinin yakında ulaşacağı büyük bir artış oldu.

University College London'da siyaset bilimi profesörü olan Julie Norman şöyle diyor: “Gün be gün ne olacağını bilmek çok zor. Trump'ın yaklaşımı her zaman bu olmuştur. Trump değişken mizacını transatlantik savunma ilişkilerini değiştirmek için başarıyla kullandı. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte'nin geçen ay Lahey'deki NATO zirvesinde Trump'a hitaben söylediği gibi (On yıllardır hiçbir başkanın başaramadığı bir şeyi başaracaksınız) bazı Avrupalı liderler Trump'ın desteğini sürdürmek için ona dalkavukluk ve yağcılık yapıyor.”

Düşmanların dokunulmazlığı

‘Deli adam teorisi’ müttefikler üzerinde işe yarayabilirken, düşmanlar üzerinde işe yaramıyor gibi görünüyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Trump'ın yaklaşımından etkilenmemeye devam ediyor. Perşembe günü yaptıkları telefon görüşmesinin ardından Trump, Putin'in Ukrayna'ya karşı savaşı sona erdirme konusundaki isteksizliğinden duyduğu ‘hayal kırıklığını’ dile getirdi.

BBC'ye göre Trump, İran'da tabanına ABD'nin Ortadoğu'daki ‘sürekli savaşlara’ müdahil olmasına son vereceği sözünü verdi. Ancak ikinci döneminin şu ana kadarki ‘en öngörülemez’ tercihiyle İran'ın nükleer tesislerini vurdu. Asıl soru şu: Bu karar istenilen sonuca ulaşacak mı?

Birleşik Krallık eski Dışişleri Bakanı William Hague, bu kararın tamamen ters etki yaratacağına ve İran'ın nükleer silah edinme olasılığını arttıracağına inanıyor. Notre Dame Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler profesörü olan Michael Desch de bu görüşe katılıyor. “Bence artık İran'ın nükleer silah peşinde koşma kararı alması çok muhtemel” diyen Desch'e göre Trump'ın yaklaşımı şu ana kadar düşmanlar nezdinde ters tepti.