Almanya seçimlerinin bir numaralı konusu: Suriyeli göçmenler

Ana muhalefetin radikal sağla işbirliği tepki çekiyor

Protestocular dün CDU binası önünde "Diren" yazan pankar açmıştı (AP)
Protestocular dün CDU binası önünde "Diren" yazan pankar açmıştı (AP)
TT

Almanya seçimlerinin bir numaralı konusu: Suriyeli göçmenler

Protestocular dün CDU binası önünde "Diren" yazan pankar açmıştı (AP)
Protestocular dün CDU binası önünde "Diren" yazan pankar açmıştı (AP)

Almanya’da 23 Şubat’ta yapılacak erken seçimler öncesinde Suriyelilerin ülkelerine dönmesi en önemli vaatlerden biri oldu.

Amerikan gazetesi Washington Post (WP), Almanya’da yapılmasına az süre kalan seçimlerde, Suriyelilerin ülkelerine geri gönderilmesi de dahil göç sorununun “bir numaralı mesele” haline geldiğini yazıyor. 

Hıristiyan Demokrat Parti (CDU) Genel Başkanı ve Birlik Partileri’nin (CDU/CSU) Başbakan adayı Friedrich Merz, son dönemde özellikle göç politikaları konusunda radikal sağcı Almanya için Alternatif’le (AfD) işbirliği yaptığı gerekçesiyle eleştiriliyor. 

CDU/CSU, AfD'nin de yardımıyla çarşamba günü Federal Meclis'te göç politikasını sıkılaştırmaya yönelik önergeyi kabul ettirmişti. Önergede tüm komşu ülkelerle sınırlarda kalıcı kontroller yapılması ve koruma talep edenler dahil ülkeye giriş belgesi bulunmayanların geçişlerinin yasaklanması isteniyor. Ayrıca ülkeyi terk etmesi gereken herkesin gözaltına alınması da talep ediliyor.

Önergeye tepki gösteren sol görüşlü protestocular, Hannover’da CDU’nun temsilciliğine cuma günü baskın düzenlemiş, Merz’i Hitler’e benzeten pankartlar açmıştı.

Eski Almanya lideri Angela Merkel de partisinin kararına tepki göstererek “Bunun yanlış bir adım olduğuna inanıyorum” demişti.

Diğer yandan sığınmacıların aile birleşimlerinin durdurulmasını içeren tasarıysa cuma günü Federal Meclis’te az farkla reddedilmişti. Yasa tasarısına 350 milletvekili hayır oyu verirken, 338 milletvekili ise evet oyu kullanmış, 5 milletvekili de çekimser kalmıştı.

WP’nin analizinde Alman siyasetindeki değişimin “çarpıcı” olduğuna dikkat çekilerek şu ifadelere yer veriliyor:

Tutum ve politikalarda çarpıcı bir değişim var. 10 yıl önce Almanya, ‘Yapabiliriz’ sloganına kulak vererek yıkıcı bir iç savaştan kaçan Suriyelilere kapılarını açmıştı. Şimdiyse Alman toplumunun bir kesimi yeni bir çağrı yapıyor: Artık evlerine dönme vakti geldi.

Haberde, Beşar Esad rejiminin düşmesiyle Almanya’nın Suriyeli göçmenlerin başvurularını askıya aldığı da hatırlatılıyor. 

New York Times ise göçmenlik politikalarının sıkılaştırılmasını içeren önergenin kabulüyle Alman siyasetinde bir “tabunun yıkıldığını” yazıyor. İlk kez CDU/CSU'nun radikal sağcı bir partinin desteğini alarak önerge kabul ettirdiğine dikkat çekiliyor. 

Ancak ana muhalefet bloğunun, radikal sağla göçmenlik politikaları üzerine “oynadığı kumarın istediği gibi sonuçlanmadığı” belirtiliyor. Merz’in seçimleri kazanması halinde, AfD’yle işbirliğini güçlendirerek Alman siyasetinde “aşırılıkçılara karşı koruma duvarını çökertebileceği” değerlendirmesi yapılıyor. 

Independent Türkçe, Washington Post, New York Times



Amerikan havacılık sektörü mercek altında: “Personel krizi yaşanıyor”

Kazada uçak ve helikopterdeki herkes hayatını kaybetti (AFP)
Kazada uçak ve helikopterdeki herkes hayatını kaybetti (AFP)
TT

Amerikan havacılık sektörü mercek altında: “Personel krizi yaşanıyor”

Kazada uçak ve helikopterdeki herkes hayatını kaybetti (AFP)
Kazada uçak ve helikopterdeki herkes hayatını kaybetti (AFP)

Uçak ve helikopter kazalarının gündem olduğu ABD'deki hava trafik kontrol birimlerinde gereğinden az kişinin çalıştığı ortaya çıktı.

New York Times’ın aktardığına göre ülkedeki 313 hava trafik kontrol biriminden 285'inde gerekli sayıda personel çalışmıyor.

Haberde, Federal Havacılık İdaresi (FAA) ve sendikaların belirlediği personel sayısına ulaşılamayan birimlerde “güvenlik endişelerinin” yaşandığı yazılıyor. 

FAA tahminlerine göre yeni kontrolörlerin işe alınıp eğitilmesi için yürütülen süreç sonunda da gerekli personel sayısına ulaşılamayabilir. Tesislerin yaklaşık dörtte üçünün belirlenen personel sayısının altında kalabileceği ifade ediliyor. 

Bazı tesislerde yeni bir hava trafik kontrolörünün eğitilmesinin 4 yıldan fazla sürdüğüne dikkat çekiliyor. 

Başkent Washington yakınlarında American Airlines'a ait bir uçakla Black Hawk tipi askeri helikopterin 29 Ocak’ta çarpışması gündem olmuştu. 

Ronald Reagan Havalimanı civarında gerçekleşen olayda, 60 yolcu ve 4 kişilik mürettebatı taşıyan yolcu uçağıyla üç askeri personelin bulunduğu helikopter Potomac Nehri'ne düşmüştü. Yetkililer kazada kurtulan olmadığını açıklamıştı.

Nehre düşen yolcu ve mürettebattan 41'inin cesedine ulaşıldığı bildirilmiş, askeri helikopterin karakutusunun bulunduğu da aktarılmıştı. 

ABD Başkanı Donald Trump, kazayı "büyük bir trajedi" diye nitelemiş ve olaydan helikopter pilotunu suçlu tutmuştu. Ayrıca FAA’nın eski ABD liderleri Barack Obama ve Joe Biden dönemlerinde “liyakatten uzaklaştığını” öne sürmüş, "çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık taktikleri kullanılarak zihinsel engellilerin işe alındığını” iddia etmişti. 

Washington Post’un aktardığına göre, Ronald Reagan Havalimanı’nda da personel sıkıntısı yaşanıyordu. Kazanın meydana geldiği gece iki hava trafik kontrolörünün çift vardiya çalışmak zorunda kaldığı aktarılıyor. 

Independent Türkçe, Washington Post, New York Times