Trump ve Musk tarafından hedef alınan USAID nedir?

Sel felaketi nedeniyle yerinden edilen Pakistanlı bir çocuk, USAID tarafından sağlanan bir çadırın dışında oyuncağını tutuyor. (Arşiv - Reuters)
Sel felaketi nedeniyle yerinden edilen Pakistanlı bir çocuk, USAID tarafından sağlanan bir çadırın dışında oyuncağını tutuyor. (Arşiv - Reuters)
TT

Trump ve Musk tarafından hedef alınan USAID nedir?

Sel felaketi nedeniyle yerinden edilen Pakistanlı bir çocuk, USAID tarafından sağlanan bir çadırın dışında oyuncağını tutuyor. (Arşiv - Reuters)
Sel felaketi nedeniyle yerinden edilen Pakistanlı bir çocuk, USAID tarafından sağlanan bir çadırın dışında oyuncağını tutuyor. (Arşiv - Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, dünyanın dört bir yanında dış yardım programlarının uygulanmasından sorumlu olan ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı'nı (USAID) federal hükümeti yeniden şekillendirme kampanyasının ana hedeflerinden biri haline getirdi. Şarku’l Avsat’ın Washington Post'tan aktardığına göre, Trump'ın dış yardımlara 90 günlük bir ara verilmesini emretmesinden bir hafta sonra ABD yönetimi, milyarder Elon Musk'ın Hükümet Verimliliği Bakanlığı temsilcilerine ajanstaki kısıtlı alanlara erişim izni vermeyi reddetmeleri üzerine iki üst düzey USAID güvenlik yetkilisini kovdu. Musk, X üzerinden yaptığı paylaşımda USAID’ı bir ‘suç örgütü’ olarak tanımladı.

İşte USAID ve çalışmaları hakkında bilmeniz gerekenler:

USAID ne zamandan beri var?

USAID, 1961 yılında eski ABD Başkanı John F. Kennedy döneminde, mevcut birçok programı yeni ajansın altına yerleştiren Dış Yardım Yasası ile kuruldu. USAID’ın internet sitesine göre, ABD hükümetinin uluslararası kalkınma yardımına yaklaşımı 1940'larda, Avrupa ülkelerinin İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra bölgeyi yeniden inşa etmelerine ve istikrara kavuşturmalarına yardımcı olmak için yardım sağlayan Marshall Planı ile ortaya çıktı. Daha sonraki yıllarda USAID, sağlık ve eğitim gelişimini desteklemek ve demokratik hükümetleri ve serbest piyasaları teşvik etmek için ek yardım sağlamaya yöneldi.

Sağlık programları 1990'ların başından bu yana USAID'ın finansman açısından en büyük sektörü oldu ve 2004 yılında ABD Dışişleri Bakanlığı'nın HIV ile mücadele çabalarından gelen milyarlarca dolar ile desteklendi. Sağlık programları, Kovid-19 salgını sırasında ajansın projelerine hâkim olmaya devam etti, ta ki 2022'de en büyük sektör olarak insani yardım ve 2023'te ABD'nin Ukrayna'ya verdiği desteğin bir sonucu olarak yönetişim yardımı tarafından geçilene kadar...

USAID ne iş yapar?

Kongre Araştırma Servisi'ne (CRS) göre USAID, öncelikle sivil toplum örgütlerine, yabancı hükümetlere, uluslararası kuruluşlara veya diğer ABD kurumlarına fon dağıtarak diğer ülkelere insani yardım ve kalkınma yardımı sağlamaktadır. Uluslararası ajans, 2023 mali yılında yaklaşık 130 ülkeye 40 milyar dolardan fazla -federal kayıtlara göre federal bütçenin yüzde 1'inden az- tahsisatı yönetmiştir. USAID fonlarının en büyük alıcıları arasında Ukrayna, Etiyopya, Ürdün, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Somali yer alıyor.

frtgyh
ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) 1961 yılında kuruldu. (Arşiv - Reuters)

USAID, üçte ikisi yurtdışında olmak üzere 10 binden fazla kişiyi istihdam ediyor. USAID’ın internet sitesine göre, ajansın projeleri arasında Sudan'da kıtlıktan etkilenen bölgelere yardım sağlamak, Ukrayna'da yerinden edilmiş okul çocuklarına ders kitapları temin etmek ve Ruanda'da sağlık çalışanlarını eğitmek yer alıyor.

Neden saldırı altında?

Destekçilerine göre USAID, Amerikan iyi niyetini gösteren, felaket bölgelerini istikrara kavuşturan ve uluslararası ticaret için yeni pazarlar açan ABD dış politikasının vazgeçilmez bir kolu.

ABD'den fon almayan bir yardım grubu olan Refugees International'ın Başkanı Jeremy Konyndyk, USAID hakkında şu ifadeleri kullandı: “Bu 60 yıl boyunca geliştirilmiş bir ulusal güvenlik aracı. Eğer yok edilirse, kolay kolay yeniden inşa edilemez.”

Trump yönetimi hükümet harcamalarını kısmayı ve federal hükümet içindeki şişkinlik algısını ortadan kaldırmayı ana hedeflerinden biri haline getirdi. Musk federal harcamaları 2 trilyon dolar azaltma sözü verdi. Başta Musk olmak üzere Trump'ın müttefikleri X paylaşımlarında USAID’ın çalışmalarını ‘yozlaşmış ve savurgan’ olarak nitelendirdi.

ABD Dışişleri Bakanlığı geçtiğimiz hafta, tüm dış yardım programlarını gözden geçirme ve harcamaların ‘Önce Amerika’ gündemiyle uyumlu olmasını sağlama sözü verdi.

USAID’e şimdiye kadar ne oldu?

Trump göreve geldikten sonra ABD'nin dış kalkınma yardımlarını 90 gün süreyle donduran bir kararname yayınladı. Bu karar, ABD Başkanı'nın AIDS’e Karşı Acil Durum Planı (PEPFAR) da dahil olmak üzere uzun süredir devam eden projelerin durdurulması talimatı verilen USAID’de kaosa neden oldu.

Trump yönetimi onlarca USAID yetkilisini görevden aldı. Senatör Charles E. Schumer USAID’ı feshetmeye yönelik herhangi bir hareketin yasadışı olacağını söyledi. Senatörler Jeanne Shaheen ve Brian Schatz ile Temsilciler Gregory W. Meeks ve Lois Frankel cuma günü ortak bir bildiri kaleme alarak, ABD'nin dış kalkınma yardımlarını 90 gün süreyle dondurma kararının Ukrayna'ya yapılan enerji yardımını tehlikeye attığını ve ABD'nin Rusya ve Çin gibi düşmanlarına yardımcı olduğunu belirttiler.

Dışişleri Bakanı Marco Rubio, PEPFAR gibi ‘hayat kurtaran’ programlara muafiyet getirildiğini açıkladı, ancak yardım yetkilileri diğer projelerin belirsizlik içinde kaldığını ve fonların dondurulmasının devam etmesi halinde kapanma riski taşıdığını ifade etti.



İsrailli aşırılık yanlıları Arapların sığınaklara girmesini bin 200 kez engelledi

TT

İsrailli aşırılık yanlıları Arapların sığınaklara girmesini bin 200 kez engelledi

İsrailli aşırılık yanlıları Arapların sığınaklara girmesini bin 200 kez engelledi

“Hayfa'da iyi bir ailenin evini temizlemek için işe geldik ama eve yaklaştığımızda sirenler çalmaya başladı. İnsanlar halk sığınağına koştu, biz de koştuk. Ancak oraya vardığımızda kapıyı kapattılar ve bu sığınağın sadece mahalle sakinlerinin kullanımı için olduğunu söyleyerek içeri girmemizi engellediler. Biz de büyük bir korku içinde dışarıda kaldık ve patlama seslerini duyduğumuzda dehşete kapıldık.” Tamra kentinden bir Arap temizlikçi dün İsrail medyasına maruz kaldıklarını bu sözlerle anlattı.

İş arkadaşı da aynı ifadeleri doğrulayarak şunları söyledi: “Uzun yıllardır büyük bir evde çalışıyoruz ve ev sahipleri bize iyi davranıyor. Ancak bu ırkçılık karşısında şok olduk. Ev sahibi polisi aradı ve ona komşularının yasaları çiğnediğini söylediler. Bu ırkçıların nasıl davrandığını anladığında şok oldu. Yasalara göre her halk sığınağının, aynı mahalleden olsun ya da olmasın, İsrail'deki her insan için bir barınma yeri olduğunu, bunun önemli olmadığını söyledi.”

Bu iki kadının bilmediği şey, maruz kaldıkları şeyin münferit bir vaka olmadığı, İran füzelerinin on gün önce düşmeye başlamasından bu yana İsrail'de bin 200'den fazla benzer olayın meydana geldiği ve polise şikâyette bulunulduğuydu.

jıop
Hayfa'da sirenler çalarken bir sığınağa sığınan İsrailliler, 16 Haziran (AFP)

İsrail merkezli insan hakları kuruluşu Sivil Haklar Derneği'ne göre, savaş sırasında yayınlanan resmi belediye verileri bu olgunun artmakta olduğunu gösteriyor.

Bu olgunun bir parçası olarak, ‘nüfusun yüzde 12'sinin Arap olduğu Hayfa kentinde 175 vaka kaydedilirken, Arap nüfusun yüzde 7 olduğu Tel Aviv-Yafa'da 178, Arap nüfusun yüzde 40 olduğu Kudüs'te ise 600'den fazla vaka kaydedildi.’

Bariz ırk ayrımcılığı

İsrail'de sığınakların inşasının, hükümetin ve çeşitli bakanlıklarının sorumlu olduğu bariz bir ırk ayrımcılığı politikası içerdiği biliniyor. En büyük Arap şehri olan ve 80 binden fazla nüfusa sahip Nasıra'da, son savaşların hepsinde füze bombardımanına maruz kalmasına rağmen, bir tane bile halk sığınağı bulunmuyor.

İran'a karşı savaşın üçüncü gününde, yedi kilogram patlayıcı taşıyan bir İran insansız hava aracı (İHA) Nasıra'da Schneller mahallesinin kalbine düştü. Mucizevi bir şekilde patlamadı.

Patlayıcı uzmanları İHA’yı kontrollü bir şekilde patlatana kadar mahalle sakinleri tahliye edildi. Bununla birlikte, hemen yanında ve arazisi üzerinde inşa edilen Yahudi kasabası Nof Hagalil'de 25 halka açık sığınak bulunuyor.

dfgthy
Tel Aviv'de sirenler çalarken bir sığınağa yönelen İsrailliler, 19 Haziran (AP)

Savaşın ikinci gününde aynı aileden dört kişinin İran füzesiyle öldürüldüğü 40 bin nüfuslu Arap şehri Tamra'da sadece bir halk sığınağı bulunurken, bin 100 Yahudi'nin yaşadığı komşu kasaba Mitzpe Aviv'in sınırları içinde 13 halk sığınağı var.

Demokratik Cephe ve Arap Değişim Hareketi lideri Knesset üyesi Eymen Avde, iki gün önce X platformunda yaptığı paylaşımda, ‘siren çalındığı sırada korunaklı bir yere girişin engellenmesini suç sayan ve para cezasıyla cezalandırılacak bir yasa tasarısı’ sunacağını söyledi.

Kan 11 televizyonu dün yayınladığı bir haberde, ‘yabancıların’ kamuya açık sığınaklara girmesinin engellenmesi olgusunu ortaya koydu. Şarku’l Avsat’ın Kan 11 televizyonundan aktardığı habere göre İsrail'de ‘yabancıların’ kamuya açık sığınaklara girmesinin engellenmesi gibi bir durum söz konusu. Bazı bölgelerde Yahudi vatandaşların da mahalle dışından geldikleri için sığınaklara girmelerine izin verilmiyor.

Bat Yam kentinde yaşayan Shuval Fuchs, komşu binada oturdukları için Yahudi vatandaşların kendisi ve beş Yahudi kadının sığınağa girmesini engellediğini anlattı. Fuchs, “Burada ulusal dayanışmadan bahsediyorlar. Bu bir yalan. Bencillik burada gelişiyor ve Araplara karşı var olan ırkçılığa katılıyor. Ben yedek kuvvetlerde askerim. Gazze Şeridi'nde görev yaptım. Ama bu bana yardımcı olmadı. Benim ve kadınların içeri girmesini engellediler ve biz de aşırı korku içinde dışarıda kaldık” şeklinde konuştu.