Philadelphia Koridoru… Mısır, İsrail'in çekilmeyi reddetmesi ihtimalini nasıl karşılıyor?

Kaynaklar, Netanyahu hükümetinin Hamas ‘ortadan kaldırılana’ kadar Philadelphia Koridoru’nda kalmaya niyetli olduğunu söylüyor

Gazze Şeridi'nin güneyi ile Mısır arasındaki sınırda bulunan Philadelphia Koridoru’nun genel görünümü (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyi ile Mısır arasındaki sınırda bulunan Philadelphia Koridoru’nun genel görünümü (AFP)
TT

Philadelphia Koridoru… Mısır, İsrail'in çekilmeyi reddetmesi ihtimalini nasıl karşılıyor?

Gazze Şeridi'nin güneyi ile Mısır arasındaki sınırda bulunan Philadelphia Koridoru’nun genel görünümü (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyi ile Mısır arasındaki sınırda bulunan Philadelphia Koridoru’nun genel görünümü (AFP)

İsrail'in ‘Gazze ateşkesi’ anlaşmasının bir parçası olarak Mısır'la olan Philadelphia Koridoru sınırından çekilme maddesini yerine getirmeyebileceğine dair yeni İsrail sızıntıları, özellikle de bunu yaklaşık bir yıldır defalarca reddeden Kahire'nin bu hamleyi nasıl karşılayacağı konusunda soru işaretleri yaratıyor.

İsrail'in olasılığı Hamas'ın henüz ortadan kaldırılmamış olmasına dayanıyor. Ancak Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlar bunu İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun önleyici bir adımı olarak değerlendiriyor. Binyamin Netanyahu şu anda Beyaz Saray'daki görüşmelerde taleplerini güçlendirmek ve ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçilmesi halinde hükümetinin düşeceği tehdidini savuran seslere karşı bir konuşma yapmak üzere Washington'u ziyaret ediyor. Netanyahu'nun ABD Başkanı Donald Trump ile yapacağı görüşmenin bu konuda belirleyici olması bekleniyor.

Uzmanların tahminlerine göre Netanyahu, ateşkes anlaşmasının ve Mısır ile İsrail arasındaki barış anlaşmasının şartlarını ihlal etmeye devam ederse, Mısır da benzer şekilde Sina'daki güçlerini harekete geçirebilir. Mısır güçlerini daha fazla sayıda ve daha fazla silahla konumlandırabilir.

xcdfvgrt
Mısır-İsrail sınırı (Reuters)

Mısır Dışişleri Konseyi Genel Sekreteri ve eski Mısır Dışişleri Bakan Yardımcısı Ali el-Hafni, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, İsrail'in anlaşmayı tam olarak uygulamakla yükümlü olduğunu ve Kahire'de anlaşmayı takip eden ve uygulanması için Washington ile lobi yapan ortak bir operasyon odası bulunduğunu söyledi. Mısır'ın özellikle İsrail tarafından sızdırılanlar karşısında itidal ve bilgelikle hareket ettiğini ve anlaşmanın tam olarak hayata geçirilmesine bağlı kalacağını vurgulayan el-Hafni, “Her türlü açıklama ciddiye alınır. Ancak bunların baskı oyununun bir parçası olduğunun ve ateşkes anlaşmasının uygulanmasını etkilemeye yönelik bir girişim olduğunun farkındayız” ifadelerini kullandı.

Medya baskısı

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan Mısır Temsilciler Meclisi Savunma ve Ulusal Güvenlik Komitesi Genel Sekreteri Muhammed Abdurrahman Radi, “Bunlar İsrail medyasının baskıları… İkinci aşama ve İsrail'in anlaşmaya yönelik niyeti netleşene kadar bunun arkasına sığınmamalı ve spekülasyonlarla olayların önüne geçmemeliyiz” dedi. Radi, ‘Netanyahu'nun anlaşmayı tam olarak uygulamakla yükümlü olduğunu ve aksi yöndeki her şeye zamanı geldiğinde yanıt verileceğini’ belirtti.

Selahaddin Koridoru olarak da bilinen Philadelphia Koridoru, Sina Yarımadası ile Gazze Şeridi arasında, Akdeniz'den Filistin topraklarındaki Kerem Şalom Sınır Kapısı’na kadar uzanan 14,5 kilometre uzunluğunda bir sınır şerididir. Mısır ile İsrail arasında 1979 yılında imzalanan Camp David Anlaşması uyarınca tampon bölge olarak kabul edilen bu bölge mayıs ayında İsrail tarafından işgal edildi.

19 Ocak'ta başlayan ateşkes anlaşmasına göre, ‘42'nci günde ilk aşamadan kalan son esirin serbest bırakılmasının ardından İsrail güçleri geri çekilmeye başlayacak ve geri çekilme en geç 50'nci günde tamamlanacak.’

İsrail gazetesi Haaretz dün Netanyahu'ya Washington ziyaretinde eşlik eden bir kaynağa dayandırdığı haberinde, Netanyahu'nun Trump'la yapacağı görüşmede ‘Hamas'ı ortadan kaldırmaya devam etmek için ABD'nin tam desteğini almayı’ hedeflediğini yazdı. Şarku’l Avsat’ın Haaretz’den aktardığı haberde, İsrail'in ‘bu hedefe ulaşmadan ikinci aşamada Gazze Şeridi'nden ve Philadelphia Koridoru’ndan tamamen çekilmeyi taahhüt edemeyeceği’ kaydedildi.

Mısır'ın çabaları

Trump'ın Ortadoğu temsilcisi ve anlaşmanın ilk aşamasının mimarlarından Steve Witkoff ile bir telefon görüşmesi yapan Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, ‘ateşkesin uygulanmasındaki son gelişmeleri ve üç aşamasının tam olarak uygulanmasına yönelik çalışmaları’ ele aldı. Mısır tarafından dün yapılan basın açıklamasına göre Abdulati, ‘anlaşmanın sürdürülmesi ve istikrara kavuşturulması ihtiyacını’ ve ‘anlaşmanın uygulanmasının sağlanmasında ABD'nin önemli rolünü’ vurguladı.

‘Barışı’ ihlal etmek

Strateji uzmanı ve Nasır Askeri Akademisi Ulusal Savunma Koleji eski müdürü Tümgeneral Muhammed el-Gabari, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, İsrail'in Philadelphia Koridoru’ndaki varlığını sürdürmesinin barış anlaşmasının ihlali anlamına geldiğini söyledi. El-Gabari, Netanyahu'nun, Hamas'ın esirlerin teslimi sırasındaki güç gösterisine boyun eğmiş görünmemek ve kendisini hükümetinin çöküşüyle tehdit edenleri kontrol altına almak için talepleri tırmandırmayı tercih ettiğine dikkat çekti.

Askeri uzman Semir Farac'a göre Netanyahu ile Trump arasındaki görüşme Philadelphia Koridoru’nda kalma konusunda belirleyici olacak. Farac, sızıntıların İsrail'in iç mesaj verme çabalarının bir parçası olduğunu ve diğerlerinin de müzakere alanı kazanmaya çalıştığını, özellikle de Hamas'ın esirleri teslim ettiği sahnelerin Netanyahu'nun Hamas'ı ortadan kaldırdığı iddiasını yalanlayan büyük bir gösteri olduğunu ve hükümetini düşürmekle tehdit eden muhalifleri karşısındaki zayıflığını arttırdığını belirtti.

Kahire, İsrail'in yeni sızıntıları hakkında resmi bir yorumda bulunmadı. Ancak İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes önlemlerinin uygulanmasını izlemek üzere Kahire'de bulunan ortak operasyon odasından bir kaynak daha önce Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, ocak ayı sonlarında yapılan Mısır-İsrail toplantısında Philadelphia Koridoru’yla ilgili bir ‘anlaşmazlığa’ tanık olunduğunu belirterek, “Farklılıklar teknik ve lojistiktir, muhakkak çözülecektir. İsrail koridordan kısmi çekilmeyi önerdi, ancak Mısır bu fikri kabul etmedi; tam bir çekilme ve savaştan önceki duruma geri dönülmesi konusunda ısrar etti” dedi.

İsrail medyasına göre Philadelphia Koridoru anlaşmazlığına Mısır'ın verdiği ‘en güçlü yanıt’, eylül ayında Mısır Genelkurmay Başkanı Korgeneral Ahmed Halife'nin Gazze Şeridi sınırına yaptığı sürpriz ziyaret ve Mısır tanklarının Refah Sınır Kapısı yakınlarına konuşlandırılması oldu.

El-Gabari, Mısır'ın kararlı ve sorumlu bir tutum sergilediğini ve İsrail koridordan çekilene kadar geri adım atmayacağını belirtirken, Philadelphia Koridoru üzerinden bir Mısır-İsrail gerginliği yaşanmasını ihtimal dışı bıraktı. İsrail'in Philadelphia Koridoru’ndan çekilmeyi taahhüt etmemesi durumunda Kahire'nin Sina'ya daha fazla asker getirme ve karşılık verme hakkına sahip olacağını ifade eden el-Gabari, “Netanyahu sadece iç nedenlerden dolayı ayak sürüyor… Çekilme er ya da geç gerçekleşecek” ifadelerini kullandı.



Macron: Önümüzdeki eylül ayında Suudi Arabistan ile birlikte İki Devletli Çözüm Konferansı’na başkanlık edeceğiz

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (EPA)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (EPA)
TT

Macron: Önümüzdeki eylül ayında Suudi Arabistan ile birlikte İki Devletli Çözüm Konferansı’na başkanlık edeceğiz

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (EPA)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (EPA)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ülkesinin Suudi Arabistan ile birlikte eylül ayında Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu toplantıları sırasında New York'ta düzenlenecek olan iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin uluslararası konferansa başkanlık edeceğini açıkladı.

Macron, sosyal medya platformu X’teki resmi hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “İsrail'in Gazze Şeridi'nde hazırladığı askeri saldırı, her iki halk için de gerçek bir felakete yol açacak ve bölgeyi kalıcı bir savaşa sürükleyecektir” dedi.

Macron, ‘bu savaşı sona erdirmenin tek yolunun Gazze Şeridi'nde kalıcı bir ateşkes sağlanması, tüm rehinelerin serbest bırakılması, halka büyük ölçekli insani yardım ulaştırılması, Hamas'ın silahsızlandırılması ve Filistin Yönetimi'nin Gazze Şeridi'ndeki rolünün güçlendirilmesi’ olduğuna inanıyor.

Fransa Cumhurbaşkanı bunun için ‘Gazze Şeridi'nde istikrarı sağlamak üzere uluslararası bir misyonun görevlendirilmesi ve hem İsrail hem de Filistin halklarının beklentilerini karşılayan siyasi bir çözümün geliştirilmesi için çalışılması’ gerektiğini belirtti.

Macron, ‘iki devletli çözümün rehinelerin aileleri, İsrailliler ve Filistinliler için tek güvenilir yol olduğunu’ kaydetti.

Suudi Arabistan ve Fransa, 28-29 Temmuz tarihlerinde New York'taki BM genel merkezinde bakanlar düzeyinde Filistin Sorununun Barışçıl Çözümü ve İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Konferans’a başkanlık etti.

(foto altı) Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, 28 Temmuz'da New York'ta düzenlenen iki devletli çözüm konulu bakanlar konferansının açılışında konuşma yaptı. (AFP)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan konferanstaki konuşmasında, ülkesinin, bölgedeki tüm halklar için güvenlik, istikrar ve refahın sağlanmasının, Filistin halkına adalet sağlanması ve onların meşru haklarını elde etmelerinin sağlanmasıyla başladığına inandığını vurguladı. Prens Faysal bin Ferhan’a göre bu hakların başında, 4 Haziran 1967 sınırları içinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devletin kurulması geliyor.

Prens Faysal bin Ferhan, “Bu sadece siyasi bir tutum değil, bağımsız bir Filistin devletinin bölgede gerçek barışın anahtarı olduğuna dair sağlam bir inanç... Konferans, iki devletli çözümü uygulamaya koyma, işgali sona erdirme ve Ortadoğu'da barış için acil ve sürdürülebilir bir vizyon gerçekleştirme yolunda bir dönüm noktası” ifadelerini kullandı.

(video)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, ‘konferans ve İki Devletli Çözümün Uygulanması için Küresel Koalisyon'un çalışmaları aracılığıyla, Filistin halkının kapasitelerini geliştirme ve ulusal kurumlarını güçlendirme çabalarını desteklemek için uluslararası düzeyde koordineli çabaların önemini’ vurguladı.

Prens Faysal bin Ferhan, Macron’un, ülkesinin Filistin devletini tanıma niyetini açıklamasına övgüde bulunarak, bunu ‘Filistin halkının bağımsız devlet kurma hakkına yönelik artan uluslararası desteği yansıtan ve iki devletli çözümün gerçekleştirilmesine elverişli bir uluslararası ortam yaratmaya katkıda bulunan tarihi bir adım’ olarak nitelendirdi.

Bakanlar konferansına katılan ülkeler, Filistinliler ve İsrailliler arasında adil, kalıcı ve kapsamlı bir barışın sağlanması için çalışmak üzere bir ‘yol haritası’ üzerinde anlaştılar. Bu yol haritası, Filistin devletinin tanınmasını artırmayı ve Gazze Şeridi'ndeki savaşı ve insani felaketi durdurmak için daha fazla diplomatik çaba sarf etmeyi amaçlıyor.

Bakanlar konferansının nihai belgesi, ‘Filistin meselesine ilişkin BM'nin devam eden sorumluluğunu’ ve İsrail'in 1967'de ele geçirdiği toprakları işgaline son verilmesi gerektiğini yineledi. Belge ayrıca, ‘insani hukuk ve insan hakları hukuku dahil olmak üzere uluslararası hukuka saygının’ önemini vurguladı ve ‘Filistinli sivilleri korumak için önlemler’ alınması çağrısında bulundu.

Belge, ‘yerleşim faaliyetlerinin, ev yıkımlarının ve tüm şiddet ve provokasyon eylemlerinin derhal durdurulması’ çağrısında bulundu. İsrail'in işgal altındaki topraklardan çekilmesi çağrısının yanı sıra, Filistinlilere kendi kaderini tayin etme ve kendi devletlerini kurma hakkı verilmesi ve mülteci sorununa ‘adil bir çözüm’ bulunması çağrısında bulundu.