Trump'ın Amerika'nın Gazze'yi kontrol edeceği yönündeki açıklaması eleştirilere yol açıyor

Resim  ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile düzenlediği basın toplantısında (AP)
Resim  ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile düzenlediği basın toplantısında (AP)
TT

Trump'ın Amerika'nın Gazze'yi kontrol edeceği yönündeki açıklaması eleştirilere yol açıyor

Resim  ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile düzenlediği basın toplantısında (AP)
Resim  ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile düzenlediği basın toplantısında (AP)

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre ABD Başkanı Donald Trump'ın, Filistinlilerin başka yerlere yerleştirilmesinin ardından ABD'nin Gazze Şeridi'nin kontrolünü ele alacağını açıklaması sert tepkilere yol açtı.

Hamas lideri Sami Ebu Zuhri

Gazzelilere ayrılma çağrısını "topraklarından sürülme" olarak nitelendirdi. "Bunu bölgede kaos ve gerginlik yaratmanın reçetesi olarak görüyoruz, çünkü Gazze halkı bu planların geçmesine izin vermeyecektir." dedi.

Demokrat Senatör Chris Murphy

X'teki bir gönderide, "Aklını tamamen kaybetmiş" dedi. ABD'nin Gazze'yi işgal etmesi binlerce Amerikan askerinin katledilmesine ve Ortadoğu'da onlarca yıl sürecek bir savaşa yol açacaktır. Kötü bir şaka gibi" ifadelerini kullandı.

Demokrat Temsilci Jake Auchincloss

News Nation TV'ye verdiği demeçte bu önerinin “pervasız ve mantıksız” olduğunu ve İsrail ile Hamas arasındaki ateşkesin ikinci aşamasını bozabileceğini söyledi. “Trump'ın gerekçelerine bakmak zorundayız. Her zaman olduğu gibi, Trump siyasi bir konu önerdiğinde, bunun kayırmacılık ve kendine hizmetle bir bağlantısı var” dedi. Trump ve damadı Jared Kushner'e atıfta bulunarak, “Burayı bir tatil köyüne dönüştürmek istiyorlar” ifadelerini kullandı.

John Alterman, Washington Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi Orta Doğu Programı Başkanı

“Gazzelilerin çoğu, günümüz İsrail'inin bazı kısımlarından kaçan ve asla eski evlerine dönemeyen Filistinlilerin torunlarıdır. "Birçoğunun parçalanmış Gazze'yi terk etmeye istekli olacağından şüpheliyim" şeklinde konuştu.



İran basını: Kaani hala hayatta ve Tahran'da halk mitingine katıldı

DMO’ya bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani (DPA)
DMO’ya bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani (DPA)
TT

İran basını: Kaani hala hayatta ve Tahran'da halk mitingine katıldı

DMO’ya bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani (DPA)
DMO’ya bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani (DPA)

İran'ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı dün İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) yurtdışı operasyonlarını yürüten Kudüs Gücü Komutanı Tuğgeneral İsmail Kaani'nin hayatta olduğunu bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Mehr’den aktardığı habere göre, 12 gün önce İsrail'in İran'a düzenlediği saldırıların başında diğer üst düzey askeri komutanlarla birlikte öldürüldüğü bildirilen Kaani, dün öğleden sonra İran Silahlı Kuvvetleri’ne destek amacıyla başkent Tahran’ın merkezindeki İnkılap Meydanı’nda düzenlenen halk mitingine katıldı.

İsrail ordusu, 13 Haziran Cuma günü şafak vakti İran'a düzenlediği saldırılarda 20'den fazla üst düzey askeri komutanı öldürdüğünü açıklamıştı.

Ardından ABD Başkanı Donald Trump, dün sabah İsrail ile İran arasında ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girdiğini duyurdu.

İsrail, askeri operasyonların hedef aldığı İranlı yetkililerin listesini yayınladı. DMO'nun dış operasyonlardan sorumlu Kudüs Gücü Komutanı Kaani'nin akıbeti merak konusu oldu.

New York Times gazetesinin İran muhabiri, geçtiğimiz cuma günü İranlı kaynaklardan, Kaani'nin İsrail'in İran'a düzenlediği saldırıda öldürüldüğünü aktarmıştı.

New York Times gazetesinin İsrail muhabiri Ronen Bergman pazar günü yayınlanan makalesinde şöyle yazdı:

“İsrail'in İran'a saldırısından bir ay önce, istihbarat ve savunma kurumlarının en üst düzeylerinde, Mossad'ın “Tebş'in listesinde kimler yer alacak?” şeklindeki sorusuna ilişkin yoğun tartışmalar yaşandı.”

Mossad'ın pasif ooperasyonlar için kullandığı bir terim olan ‘tebş’ ifadesi, Bergman'ın X platformunda yayınladığı yazıya göre suikast, tasfiye veya hedefli engelleme için kullanılan kod ad.

‘Mutluluk’ olarak nitelendirilen listeye dikkati çeken Bergman, bu toplantılara katılanlardan biri tarafından da bu şekilde adlandırılan listeye İranlı liderlerin dahil edilmesinin ‘rütbeleri ve uygun bir fırsatın ortaya çıkması’ şeklindeki iki faktöre bağlı olduğunu belirtti.

Bergman, yazısını şöyle sürdürdü:

“Tartışma tek bir isim üzerine yapılmıyordu. Aksine, listeyi okuduğu takdirde en çok rahatsız olacak kişinin o olduğu kesindi, çünkü listeye alınmaması konusunda tam bir fikir birliği vardı, o kadar zahmete değmeyeceği düşünülüyordu.”

Bergman, Kaani’nin bilinmeyen akıbeti ve hava saldırılarında öldürülmüş olabileceği ihtimaliyle ilgili olarak “İsrail, onun yüksek konumuna rağmen etkisinin hissedilmediğini ve bu nedenle ölümünün önemli bir etkisi olmayacağını değerlendirdi” ifadelerini kullandı.