Arap dünyası ve uluslararası arenadan Trump'ın ‘siyasi bombasına’ büyük tepki

Suudi Arabistan bağımsız bir Filistin devleti kurulması gerektiğini ve aktif bölgesel temasları vurgularken Hamas ‘güçlü bir karşılık verme’ tehdidinde bulundu

Dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrail bombardımanı sonucu yıkılan binaların önünde duran Filistinliler (Reuters)
Dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrail bombardımanı sonucu yıkılan binaların önünde duran Filistinliler (Reuters)
TT

Arap dünyası ve uluslararası arenadan Trump'ın ‘siyasi bombasına’ büyük tepki

Dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrail bombardımanı sonucu yıkılan binaların önünde duran Filistinliler (Reuters)
Dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrail bombardımanı sonucu yıkılan binaların önünde duran Filistinliler (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın dün Gazze Şeridi'nin kontrolünü ABD’nin devralabileceğini söylediği ve Gazzelileri yerlerinden etmekte ısrar ettiği açıklamalarının yarattığı siyasi bomba Arap dünyası ve uluslararası arenada büyük tepkiye yol açtı.

Trump, geçtiğimiz salı günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı görüşmenin ardından Gazze Şeridi’ni ‘insandan temizleme’ niyetinden açıkça bahsetti ve bir kez daha Mısır ile Ürdün'e yerinden edilenleri kabul etme çağrısında bulundu.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada bir Filistin devleti kurulmadan İsrail ile ilişki kurulmayacağı vurgulanırken Ürdün Kralı 2. Abdullah’ın, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman’ı telefonla aradığı belirtildi.

Bakanlığın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

“Suudi Arabistan, bir Filistin devletinin kurulmasına ilişkin tutumunun kesin ve değişmez olduğunu teyit ediyor. Veliaht Prens Muhammed bin Selman bu tutumu hiçbir yoruma mahal bırakmayacak şekilde açık ve net bir şekilde vurgulamıştır.”

Arap dünyasından ve uluslararası arenadan ABD'nin önerisine gelen tepkiler, Filistin-İsrail çatışmasının çözümünün temeli olarak ‘iki devletli çözüm’ ile ilgili kararlılığı gösterirken, bölge ülkelerinin liderleri arasında bu önerinin yansımalarına karşı tutumları koordine etmek için kapsamlı temaslar başladı.

Öte yandan Ürdün Kralı 2. Abdullah Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı kabul etti. Filistinlilerin ‘Gazze ve Batı Şeria'da toprak ilhakı ve Filistinlilerin yerlerinden edilmesine yönelik her türlü girişimi’ reddettiğini vurgulayan Abbas, Filistinlilerin kendi topraklarında istikrara kavuşturulması gerektiğinin altını çizdi.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Gazze'de ‘etnik temizlik’ girişimi olduğu uyarısında bulunurken, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk de işgal altındaki topraklardan insanların sınır dışı edilmesinin ‘kesinlikle yasak’ olduğunu savundu.

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) tarafından yapılan açıklamada ise Filistin halkına meşru haklarını tanıyan iki devletli bir çözümün gerekliliğini vurguladı ve tek taraflı her türlü tedbiri reddetti. Arap Birliği (AB) de ‘istikrarsızlık reçetesi’ olarak nitelediği Trump'ın önerisini kınadı.

Fransa Dışişleri Bakanlığı Paris'in ‘iki devletli çözümün uygulanması için kampanya yürütmeye devam edeceğini’ söylerken Londra, Madrid, Berlin ve Varşova da aynı tutumu yineledi. Moskova ve Pekin, iki devletli çözümle bir sonuca varılması gerektiğinin altını çizdi.

Hamas'tan bir kaynak, Trump'ın ya da İsrail'in aşırı sağcı hükümetinin böyle bir planı uygulamaya koyması halinde Hamas’ın ‘daha güçlü bir sözü ve daha güçlü bir tepkisi olacağını’ söyledi



İran’da gençler toplumu değiştiriyor: 40 yılın en büyük dönüşümü

İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
TT

İran’da gençler toplumu değiştiriyor: 40 yılın en büyük dönüşümü

İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)

Uzmanlara göre İran'da son 40 yılın en büyük toplumsal değişimlerinden biri yaşanıyor. 

New York Times'ın (NYT) haberinde, gençlerin başını çektiği dönüşüm kapsamında son dönemde binlerce kişinin katıldığı açık hava pop konserleri ve kadınların saçı açık şekilde erkeklerde dans ettiği eğlenceler düzenlendiği yazılıyor. 

Sokak müzisyenleri ve hip-hop dansçılarından sabah yoga grupları ve sanat festivallerine kadar özellikle Tahran'da çeşitli organizasyonların yapıldığına dikkat çekiliyor. 

Başkente ek olarak bazı etkinliklerin Şiraz, İsfahan, Yezd gibi çeşitli şehirlere de yayıldığı aktarılıyor. Hatta çöldeki bazı bölgelerde özel rave partileri düzenlendiği belirtiliyor.

İranlı sosyolog Fadime Hassani, gençlerin "ikili hayat yaşamak istemediğini" özel ve kamusal alan arasındaki ayrımların gittikçe bulanıklaştığını söylüyor: 

Son 40 yılda İran kültürünün büyük bir kısmı özel alanlarda, yani evlerde, partilerde ve kısıtlı ortamlarda varlığını sürdürdü. Ancak bugün aynı değerler, duygular ve yaşam tarzları kamusal alanda da yeniden üretiliyor.

Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, seçim kampanyasında daha fazla sosyal özgürlük vaadinde bulunmuştu. NYT'nin analizinde hükümetin gençlerin liderliğindeki dönüşümü "bastırmaktan çekindiği veya buna gücünün yetmediği" yorumu yapılıyor. 

22 yaşındaki Mahsa Emini'nin başörtüsü kurallarına uymadığı iddiasıyla gözaltına alınıp işkence sonucu öldürülmesiyle İran'da 2022'de patlak veren protesto dalgası da hatırlatılıyor. Kuraklık, ekonomik kriz ve haziranda 12 gün süren İsrail-İran savaşının etkilerinden toparlanmaya çalışan Tahran yönetiminin, benzer bir tepkiyle karşılaşma endişesiyle etkinliklere karşı sert önlemler almadığı yazılıyor. 

Diğer yandan muhafazakarların değişimden rahatsız olduğuna da dikkat çekiliyor. NYT'nin İran medyasından aktardığına göre İstihbarat Bakanlığı, sosyal kurallardaki gevşemeye ve kadınların başörtüsünden uzaklaşmasına dair ülkenin dini lideri Ali Hamaney'e rapor sundu. Hamaney'in de "gençlerin ve kadınların hizaya getirilmesi" talimatı verdiği öne sürülüyor. 

Independent Türkçe, New York Times, Iran Wire


Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile anlaşma olabileceğini düşünüyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
TT

Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile anlaşma olabileceğini düşünüyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile bir anlaşmanın mümkün olabileceğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Yediot Aharonot’tan aktardığına göre Netanyahu, geçen hafta Suriye’de yaşanan çatışmada yaralanan askerleri ziyaret ederken yaptığı açıklamada, “Suriye’den beklenen, Şam’dan mevcut tampon bölgeye kadar silahsızlandırılmış bir tampon hat oluşturmasıdır. Buna elbette Hermon Dağı’nın etekleri ve zirvesi de dahildir” dedi.

Netanyahu, “Bu bölgeler üzerindeki kontrolümüzü, İsrail vatandaşlarının güvenliğini sağlamak için sürdürüyoruz. Eğer iyi niyet gösterilir ve bu ilkeler üzerinde anlaşılırsa, Suriyelilerle bir anlaşmaya varmak da mümkün. Ancak her koşulda kendi ilkelerimizden vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Diğer taraftan İsrail medyasına göre Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, bugün ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus ile bir araya geldi.

Yediot Aharonot’a bağlı Ynet haber sitesinin aktardığına göre görüşme, Kudüs’te Başbakanlık Ofisi’nde gerçekleşti.

Ortagus’un ilerleyen saatlerde Beyrut’u ziyaret etmesinin beklendiği bildirildi.


İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
TT

İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi bugün, İsrail’in Hamas tarafından Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracılığıyla teslim edilen kalıntı örneklerini teslim aldığını duyurdu. Örneklerin adli tıp laboratuvarına gönderilmesi planlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre bir Hamas lideri, hareketin bugün Gazze Şeridi'nde kalan iki cesetten birini teslim edeceğini açıklamıştı.

İsrailli rehine Ran Gvili ve Taylandlı rehine Sudthisak Rinthalak'ın cesetleri halen Gazze'de bulunuyor.

Bu gelişme, İsrail güçlerinin bugün Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda bir Filistinliyi öldürmesi ve Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde evlerin yıkılması ve bombardımanların devam etmesi ile birlikte gerçekleşti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, ‘işgal güçlerinin kuzeydeki Cibaliye Mülteci Kampı’na yoğun hava saldırıları düzenlediğini ve kuzey Gazze’de bazı konut binalarını yıktığını’ bildirdi. Ayrıca İsrail’e ait insansız hava araçları (İHA) et-Tuffah mahallesindeki es-Senafur kavşağı yakınlarında Filistinlilerin evlerine bombalar attı ve eşzamanlı olarak yoğun ateş açıldı.