Körfez İşbirliği Konseyi Filistin halkının kendi toprakları üzerindeki kararlılığının desteklenmesi gerektiğini vurgular

KİK Genel Sekreteri Casim el Budeyvi (Körfez İşbirliği)
KİK Genel Sekreteri Casim el Budeyvi (Körfez İşbirliği)
TT

Körfez İşbirliği Konseyi Filistin halkının kendi toprakları üzerindeki kararlılığının desteklenmesi gerektiğini vurgular

KİK Genel Sekreteri Casim el Budeyvi (Körfez İşbirliği)
KİK Genel Sekreteri Casim el Budeyvi (Körfez İşbirliği)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) dün yaptığı açıklamada, Filistin halkına meşru haklarının verilmesi, toprakları üzerindeki kararlılıklarının desteklenmesi ve tek taraflı her türlü tedbirin reddedilmesi suretiyle iki devletli bir çözüme duyulan ihtiyacı vurguladı.

Genel Sekreter Casim el Budeyvi tarafından yapılan açıklamada, Konseyin Filistin davasını destekleme, Filistin halkının Haziran 1967'den bu yana işgal altında tutulan tüm topraklar üzerindeki egemenliğini destekleme, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurma ve Arap Barış Girişimi ile uluslararası meşruiyete sahip kararlar uyarınca mültecilerin geri dönüşünü sağlama konusundaki kararlı tutumuna dikkat çekildi.

Konsey'in iki devletli çözümün barış ve istikrar için kalıcı bir çözümün garantisi olduğu yönündeki tutumunu vurgulayan el- Budeyvi, İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon'un Filistinliler ve uluslararası ve bölgesel ortaklarla iş birliği ve koordinasyon içinde adil ve kalıcı bir barışa ulaşmaya çalıştığını belirtti.

Başkanlığını Suudi Arabistan'ın yaptığı Olağanüstü Arap-İslam Ortak Zirvesi'nde oluşturulan “Bakanlar Temas Grubu”nun İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırganlığını ve Batı Şeria'daki saldırılarını sona erdirmek, Filistin halkının kendi topraklarındaki kararlılığını desteklemek, Filistin Devleti'nin daha fazla dünya ülkesi tarafından tanınması çabalarını ve Birleşmiş Milletler'e tam üyeliğini desteklemek için çalıştığına dikkat çekti.



Bilim insanları, yoğun uçuş rotalarıyla ilgili riske dikkat çekti

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Bilim insanları, yoğun uçuş rotalarıyla ilgili riske dikkat çekti

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Bir roket enkazının yoğun bir uçuş güzergahına düşme ihtimalinin 4'te bir olduğu yeni bir araştırmada bulundu.

Bu uzay çöplerinden herhangi birinin gerçekten bir uçağa çarpma ihtimali çok düşük. Ancak yoğun uçuş rotalarına düşerek uçakların yön değiştirmesine ve diğer aksaklıklara neden olmaları, yüksek ve giderek artan bir ihtimal.

Araştırmacılar, 20 tonluk bir roket parçasının 2022'de Avrupa'nın güneyine düşmesiyle hava sahasının kapatıldığı olayı örnek gösteriyor.

Uçuşlar ve fırlatılan roketler her yıl artıyor. Geçen sene 258 roket başarıyla fırlatıldı, roketlerin kontrolsüz bir şekilde atmosfere yeniden giriş yaptığı 120 olayla rekor sayıya ulaşıldı ve yörüngede hâlâ en az 2 bin 300 roket gövdesi var.

Makalenin yazarları bunun, ikisinin birbiriyle etkileşime girme tehlikesini artırdığına dair uyarıyor ve uzay endüstrisinin halkı güvende tutmak için yeterince çaba göstermediğini, bunun yerine bu riski havayollarına yüklediğini söylüyor.

Araştırmacılar, her yıl bir roketin uçakla çarpışma ihtimalinin 430 binde bir olduğunu ifade ediyor. Ancak böyle bir felaketin gerçekleşme ihtimali varsa bile, yetkililerin bu riski göze almak ya da hava sahalarını kapatmak arasında karar vermesi gerekiyor ki bunların ikisi de ideal değil.

British Columbia Üniversitesi'nden başyazar Ewan Wright, "SpaceX'e ait Starship'in fırlatıldıktan kısa süre sonra patlaması, hava sahasını aniden kapatmak zorunda kalmanın zorluklarını gösterdi" diyor.

Yetkililer uçaklar için bir 'uzak durma' bölgesi oluşturdu ve araçların çoğu geri dönmek ya da uçuş rotalarını değiştirmek zorunda kaldı. Ve bu, roket enkazının nereye düşebileceğine dair iyi bir bilgiye sahip olduğumuz bir durumdu; yörüngeden atmosfere kontrolsüz bir şekilde yeniden giren enkaz için durum böyle değil.

Araştırmacılar, uzay endüstrisinin bu riske karşı harekete geçerek roketlerinin kontrollü bir şekilde geri dönecek ve okyanusa güvenli bir şekilde düşecek şekilde inşa edildiğinden emin olması gerektiğini söylüyor. Ancak bunun için ülkelerin bir araya gelmesi ve uzay ajanslarıyla özel şirketlerin bu riski üstlenmesi gerektiği uyarısında bulunuyorlar.

Bulguları açıklayan "Airspace closures due to reentering space objects" (Uzay cisimlerinin yeniden atmosfere girmesi nedeniyle hava sahasının kapanması) başlıklı makale, hakemli dergi Scientific Reports'ta yayımlandı.

Independent Türkçe