ABD Savunma Bakanı: Pentagon Gazze konusunda tüm seçenekleri incelemeye hazır

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu Savunma Bakanlığı’nda ağırladı (AP)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu Savunma Bakanlığı’nda ağırladı (AP)
TT

ABD Savunma Bakanı: Pentagon Gazze konusunda tüm seçenekleri incelemeye hazır

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu Savunma Bakanlığı’nda ağırladı (AP)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu Savunma Bakanlığı’nda ağırladı (AP)

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth dün yaptığı açıklamada Bakanlığının (Pentagon) Gazze Şeridi ile ilgili tüm seçenekleri incelemeye hazır olduğunu söyledi. Bakan Hegseth’in bu sözlerinden kısa bir süre önce ABD Başkanı Donald Trump, ABD'nin Gazze Şeridi’ni devralmasını ve yeniden imar etmesini istediğini söylediği açıklamalarda bulunmuştu.

Hegseth, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Pentagon’daki görüşmesi öncesinde yaptığı açıklamada, “Gazze konusunda şunu söyleyebilirim ki deliliğin tanımı, aynı şeyi tekrar tekrar yapmaya çalışmaktır” dedi.

ABD’li Bakan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Başkan (Trump) kalıpların dışında düşünmeye ve çözülmesi zor görünen sorunları çözmek için yeni, benzersiz ve dinamik yollar aramaya hazır. Tüm seçenekleri incelemeye hazırız.”

Öte yandan Başkan Trump, önerisinin ‘herkes tarafından sevildiğini’ vurgularken Hamas Hareketi ve Filistin Yönetimi'nden Brezilya, Fransa, İngiltere, Almanya, Türkiye ve İspanya'ya kadar birçok taraf öneriye tepki göstererek kınadı.

Trump, salı günü Netanyahu'yu Beyaz Saray'da kabul ettikten sonra yaptığı açıklamalarda, önerisinin ‘tarihi değiştireceğini’ söyledi.

Yıkıma uğrayan Gazze Şeridi sakinlerinin, buna karşı olduklarını açıklamalarına rağmen Ürdün ve Mısır'a yerleştirilmeleri fikrini bir kez daha yineleyen Trump, ABD'nin Gazze Şeridi'nin kontrolünü devralmasından, Gazzelilierin sınır dışı edilmesinden ve Gazze’yi ‘Orta Doğu'nun Rivierası’ haline getirmekten bahsederek uluslararası alanda geniş çaplı şoka ve kınama açıklamalarının yapılmasına yol açtı.

Trump, yaklaşık iki milyon Filistinlinin nasıl başka bir yere yeniden yerleştirileceği ya da Gazze'nin kontrolünün nasıl devralınacağı konusunda ayrıntı içermeyen bir plan çerçevesinde patlamamış bombaları ve molozları temizleyerek ve ekonomik olarak yeniden geliştirerek savaşın yıkıma uğrattığı Gazze Şeridi’ni ‘fantastik’ bir yer haline getireceğini söyledi.

Bu sözlerin ardından ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Trump'ın önerisinin Filistinlilerin Gazze'yi yeniden inşa sürecinde geçici olarak terk etmelerini öngördüğü açıklamasında bulundu.

Trump'ın önerisinin ‘düşmanca olmadığını’ söyleyen Rubio “Bence bu çok cömert bir hareket olmanın yanında (Gazze Şeridi’nin) yeniden inşasını ve yeniden inşanın gözetimini üstlenme önerisi” diye ekledi.

Diğer taraftan Beyaz Saray’dan yapılan bir açıklamada, Washington'ın ‘Gazze'nin yeniden inşasını finanse etmeyeceği’ vurgulandı.



Öcalan, 26 yıl hapis yattıktan sonra kendisini ‘barış elçisi’ olarak nitelendiriyor

Dünyanın dört bir yanındaki Kürtler Öcalan'ı bir kahraman olarak görüyor ve serbest bırakılmasını talep ediyor. (AFP)
Dünyanın dört bir yanındaki Kürtler Öcalan'ı bir kahraman olarak görüyor ve serbest bırakılmasını talep ediyor. (AFP)
TT

Öcalan, 26 yıl hapis yattıktan sonra kendisini ‘barış elçisi’ olarak nitelendiriyor

Dünyanın dört bir yanındaki Kürtler Öcalan'ı bir kahraman olarak görüyor ve serbest bırakılmasını talep ediyor. (AFP)
Dünyanın dört bir yanındaki Kürtler Öcalan'ı bir kahraman olarak görüyor ve serbest bırakılmasını talep ediyor. (AFP)

PKK’nın feshedildiğini ve silah bıraktığını açıklayan kurucu lider Abdullah Öcalan, Türkiye tarihine ‘barış elçisi’ olarak adını yazdırdı.

27 Şubat'ta yüz binlerce Kürt Türkiye'nin güney ve doğusundaki şehirlerde, Suriye'nin kuzeydoğusunda binlerce Kürt  sokaklara dökülerek Öcalan'ın PKK'ya yaptığı dağılma ve silah bırakma çağrısına destek verdi.

76 yaşındaki Öcalan, 26 yıldır Türkiye'nin batısındaki Marmara Denizi'nin güneyinde, İstanbul'a 51 kilometre uzaklıkta Bursa iline bağlı İmralı Adası’ndaki izole bir cezaevinde tek başına tutulmasına rağmen, Türkiye'deki Kürt sorununun çözümü konusunda halen ‘anahtar’ ve ‘gerekli adam’ olarak görülüyor.

hyuı
Öcalan'ın PKK'ya silah bırakma ve dağılma çağrısını duyururken çekilen son fotoğrafı (EPA)

4 Nisan 1949'da Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesine bağlı Ömerli köyünde bir çiftçi ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelen Öcalan’ın fikirleri, 1970'lerde solcular ve sağcılar arasında yaşanan şiddetli sokak çatışmalarıyla şekillendi.

Kürtlerin ‘kahraman’ olarak gördüğü Öcalan, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden ayrıldıktan sonra bağımsız bir Kürt devletinin kurulması için mücadele etmeye yemin ederek Türk solundan ayrıldı ve 28 Kasım 1978'de Diyarbakır'ın Lice ilçesinde PKK’yı kurdu.

1984'ten bu yana Suriye'de on binlerce insanın ölümüne neden olan bir isyana liderlik etti (kurbanların sayısına ilişkin tahminler 15 bin ila 40 bin arasında değişmekte). Türkiye, ABD ve Avrupa Birliği (AB) PKK’yı terör örgütü olarak tanımlıyor.

zxcdfgt
Öcalan'ın 1999'da Kenya'da yakalandıktan sonra Türkiye'ye getirilişi sırasında çekilmiş fotoğrafı (Arşiv - Türk medyası)

Türkiye'nin 1998'de Öcalan yüzünden Suriye'yi savaşla tehdit etmesinin ardından Şam, savaşın patlak vermesini önlemek için Mısır ve İran'ın araya girmesiyle Öcalan'ı sınır dışı etmek zorunda kaldı ve bunun sonucunda Türkiye'ye, güvenliğine yönelik bir tehdit oluşması halinde PKK üyelerini kovalamak için Suriye topraklarına 5 kilometre mesafeye kadar girme hakkı veren Adana Anlaşması imzalandı.

Öcalan, 15 Şubat 1999'da Kenya'nın başkenti Nairobi'de yakalanıp Türk özel kuvvetlerinin koruması altında Ankara'ya getirilmeden önce Rusya'ya, ardından İtalya ve Yunanistan'a sığınmıştı. 29 Haziran 1999'da terör örgütü kurmak ve yönetmek suçundan idama mahkûm edildi.

Türkiye'nin 2004 yılında AB'ye katılım müzakereleri çerçevesinde idam cezasını kaldırması üzerine cezası infaz edilmedi ve İmralı Cezaevi’ndeki bir hücrede tek başına tutulmak üzere şartlı tahliye imkânı olmaksızın müebbet hapis cezasına çevrildi.

xsdfgrt
Öcalan, 1992 (AFP)

Öcalan'ın 27 Şubat'ta yaptığı ‘barış ve demokratik toplum’ çağrısı, 2000'li yılların başında ve 2013'te başarısızlıkla sonuçlanan iki girişimin ardından üçüncü ateşkes çağrısıydı. Müzakerelerde varılan mutabakatın reddedilmesi ve Türkiye'de Kürt sorunu olmadığı iddia edilmesiyle çatışmaların tetiklemesiyle ikinci çağrı da çöktü. Ancak Erdoğan'ın AK Parti'nin büyük gerilemeler yaşadığı bir seçim dönemine denk gelen önceki tutumuna rağmen, bizzat Öcalan, Kürtler ve Türkler arasında kardeşliği sağlamak ve topluma barış getirmek umuduyla yeni bir barış çağrısıyla, PKK'nın feshedilmesi ve silahsızlandırılması arzusuyla geri döndü... Ancak bu yeni çağrının Türkiye'de ve bölgede Kürt sorununa kalıcı bir çözüm getirip getirmeyeceğini ya da siyaset koridorlarında ve seçim taktiklerinde kaybolup gitmeyeceğini kimse bilmiyor.