Kolombiya lideri Gustavo Petro’dan kokain çıkışı: Viskiden daha kötü değil

Eski M-19 gerillası Gustavo Petro, 2022'deki seçimi kazanarak Kolombiya'nın ilk solcu lideri olmuştu (Reuters)
Eski M-19 gerillası Gustavo Petro, 2022'deki seçimi kazanarak Kolombiya'nın ilk solcu lideri olmuştu (Reuters)
TT

Kolombiya lideri Gustavo Petro’dan kokain çıkışı: Viskiden daha kötü değil

Eski M-19 gerillası Gustavo Petro, 2022'deki seçimi kazanarak Kolombiya'nın ilk solcu lideri olmuştu (Reuters)
Eski M-19 gerillası Gustavo Petro, 2022'deki seçimi kazanarak Kolombiya'nın ilk solcu lideri olmuştu (Reuters)

Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro, kokain yasağına dair çıkışıyla gündem oldu. 

Petro, salı günü ulusal televizyonda yayımlanan uyuşturucuyla mücadele politikaları konulu Bakanlar Kurulu toplantısında şunları söyledi: 

Kokain viskiden daha kötü olduğu için değil, Latin Amerika'da üretildiği için yasadışıdır.

Kolombiya lideri, kokainin dünya çapında yasallaştırılması halinde uyuşturucu kaçakçılığı yapan suç örgütlerinin kolayca ortadan kaldırılabileceğini savundu. 

“Böyle bir durumda kokain, şarap gibi satar” diyen Petro, uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadelede kullanılan paranın, çocukların alkol ya da sigara içmeye başlamaması için devreye sokulacak önleyici politikalara harcanabileceğini söyledi. 

Kolombiya'nın ilk solcu cumhurbaşkanı Petro, elektronik sigaraların da yasal olsa bile kamu sağlığına büyük tehdit oluşturduğunu da ileri sürdü. 

ABD’deki fentanil krizine de değinen Petro, bu ölümcül uyuşturucunun Kolombiya’da üretilmediğini hatırlattı. Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’ın fentanil krizi nedeniyle Meksika’ya ek vergi getirme hamlesini de eleştirerek şöyle devam etti: 

Fentanil, Amerikan çokuluslu şirketlerinin ürettiği bir ilaç olarak çıktı, sonra bunun kâr amacıyla dağıtımını yapmaya başladılar. Şimdi Meksikalıları suçluyorlar ama asıl hata kendi sınırları içindeki firmaların.

Kolombiya dünyanın en büyük kokain üreticisi konumunda. 2000’den bu yana Bogota yönetimi, uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele kapsamında ABD’den milyarlarca dolar yardım aldı. Ancak Trump’ın dış yardımları askıya alması ve ABD Uluslararası Kalkanıma Ajansı’nı (USAID) kapatma planı, Kolombiya’da uyuşturucuyla mücadele politikalarının seyrini de değiştirebilir. 

Diğer yandan Trump’ın kaçak göçmenleri Kolombiya’ya gönderme hamlesi de iki ülke arasında gerginlik yaratmıştı. Petro, ABD’den sınır dışı edilen Kolombiyalı göçmenleri taşıyan uçakları kabul etmeyeceklerini söylemiş, Trump da misilleme olarak ülkeden gelen ürünlere yüzde 25 ek gümrük vergisi uygulanacağını açıklamıştı. Bogota yönetimi daha sonra geri adım atarak göçmenleri kabul etmişti.

Independent Türkçe, RT, Colombia One



ABD yeniden şekillenirken: Musk ve Trump ters düşer mi?

Trump'ın seçim kampanyası, Musk'ın desteğiyle ivmelenmişti (Reuters)
Trump'ın seçim kampanyası, Musk'ın desteğiyle ivmelenmişti (Reuters)
TT

ABD yeniden şekillenirken: Musk ve Trump ters düşer mi?

Trump'ın seçim kampanyası, Musk'ın desteğiyle ivmelenmişti (Reuters)
Trump'ın seçim kampanyası, Musk'ın desteğiyle ivmelenmişti (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump ve teknoloji milyarderi Elon Musk, ülkeyi baştan şekillendiriyor. Ancak Trump ve Musk’ın bazı politika değişikliklerinde çatışma yaşaması da kaçınılmaz görünüyor.  

Hükümet Verimliliği Departmanı’nın (DOGE) başındaki Elon Musk’ın, yeni kabinede ne kadar güce sahip olacağı merak ediliyordu. Teknoloji milyarderi, CEO’su olduğu X’teki hesabında titrini salı günü “Beyaz Saray Bilişim Desteği” şeklinde güncelledi. 

Ne var ki sadece iki hafta içinde federal ödeme sistemine erişimi ele geçirme çabalarını hızlandıran ve milyonlarca memura “İstifa edin ya da işten atılmayı göze alın” ültimatomu veren Musk için bu unvan fazla mütevazı.

Uzun süre boyunca Demokratlara destek verdikten sonra tarafını değiştiren Musk, Trump’ın seçim kampanyasına 300 milyon dolara yakın bağış yapmıştı. 

BBC’nin analizinde, Musk’ın Trump'ın yakın çevresinde kendine yer edinmiş olmasına rağmen, “iki güçlü kişilik arasında bir çatışmanın yaşanabileceğine” dikkat çekiliyor. 

Haberde, Musk’ın yeni pozisyonunda “acımasız taktiklerle” ilerlediği, çok gizli güvenlik izinlerine sahip olduğu ve hassas bilgilere erişim hakkı kazandığı yazılıyor. 

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla konuşan eski bir Tesla çalışanı, Musk'ın kararlarını insanları “umursamadan” aldığını söylüyor: 

O sadece önündeki hedefle ilgileniyor. Bence kişiler arası meseleleri ve çatışmaları zaman ayırmaya değmeyecek tali şeyler olarak görüyor.

Eski Tesla çalışanı, 13 küsür saatlik mesailerin ve ağır disiplinli çalışma ortamının şirkette normalleştiğini belirtirken, federal memurlar için bunun “kültür şoku” yaratacağını ifade ediyor.

Musk, Trump’ın ABD Uluslararası Kalkanıma Ajansı’nı (USAID) kapatma planlarında da önemli rol oynuyor. Tesla CEO’su, dünyadaki çeşitli ülkelere milyarlarca dolar yardım gönderen kuruluşu “suç örgütü” diye nitelemişti. USAID çalışanlarının bilgisayarlarına erişimi engellenmiş ve memurların “idari izne çıkarıldığı” duyurulmuştu.

Şikago Üniversitesi'nden Jon Rogowski şu değerlendirmeleri paylaşıyor: 

Bir başkanlık yönetiminin, yürütme organını uygun gördüğü şekilde yeniden yapılandırıp kontrolü ele almak için dizginleri sıradan bir vatandaşa devrettiği herhangi bir emsal düşünemiyorum.

New York Times’ın analizinde de Musk’ın federal ajansları “agresif” hamlelerle ele geçirmeye çalışarak Washington’da huzursuzluk yarattığı yazılıyor: 

Dünyanın en zengin adamı olan Musk, bürokrasiye ideolojik bir damga vurup sistemi kendisinin ve Başkan’ın ‘derin devlet’ diye aşağıladığı kişilerden kurtarmak için federal hükümeti tek bir güç halinde ele geçiriyor ve büyük bir kargaşa yaratıyor.

BBC’ye konuşan ve Musk’la 15 yıllık geçmişi olan nöroteknoloji şirketi Neurovigil’in CEO’su Philip Law, şunları söylüyor: 

Elon'ı tanıdığım kadarıyla, iki ya da üç numara olmak istemez. Tüm kontrolü devralmak isteyecektir.

Independent Türkçe, BBC, New York Times