ABD yeniden şekillenirken: Musk ve Trump ters düşer mi?

Trump'ın seçim kampanyası, Musk'ın desteğiyle ivmelenmişti (Reuters)
Trump'ın seçim kampanyası, Musk'ın desteğiyle ivmelenmişti (Reuters)
TT

ABD yeniden şekillenirken: Musk ve Trump ters düşer mi?

Trump'ın seçim kampanyası, Musk'ın desteğiyle ivmelenmişti (Reuters)
Trump'ın seçim kampanyası, Musk'ın desteğiyle ivmelenmişti (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump ve teknoloji milyarderi Elon Musk, ülkeyi baştan şekillendiriyor. Ancak Trump ve Musk’ın bazı politika değişikliklerinde çatışma yaşaması da kaçınılmaz görünüyor.  

Hükümet Verimliliği Departmanı’nın (DOGE) başındaki Elon Musk’ın, yeni kabinede ne kadar güce sahip olacağı merak ediliyordu. Teknoloji milyarderi, CEO’su olduğu X’teki hesabında titrini salı günü “Beyaz Saray Bilişim Desteği” şeklinde güncelledi. 

Ne var ki sadece iki hafta içinde federal ödeme sistemine erişimi ele geçirme çabalarını hızlandıran ve milyonlarca memura “İstifa edin ya da işten atılmayı göze alın” ültimatomu veren Musk için bu unvan fazla mütevazı.

Uzun süre boyunca Demokratlara destek verdikten sonra tarafını değiştiren Musk, Trump’ın seçim kampanyasına 300 milyon dolara yakın bağış yapmıştı. 

BBC’nin analizinde, Musk’ın Trump'ın yakın çevresinde kendine yer edinmiş olmasına rağmen, “iki güçlü kişilik arasında bir çatışmanın yaşanabileceğine” dikkat çekiliyor. 

Haberde, Musk’ın yeni pozisyonunda “acımasız taktiklerle” ilerlediği, çok gizli güvenlik izinlerine sahip olduğu ve hassas bilgilere erişim hakkı kazandığı yazılıyor. 

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla konuşan eski bir Tesla çalışanı, Musk'ın kararlarını insanları “umursamadan” aldığını söylüyor: 

O sadece önündeki hedefle ilgileniyor. Bence kişiler arası meseleleri ve çatışmaları zaman ayırmaya değmeyecek tali şeyler olarak görüyor.

Eski Tesla çalışanı, 13 küsür saatlik mesailerin ve ağır disiplinli çalışma ortamının şirkette normalleştiğini belirtirken, federal memurlar için bunun “kültür şoku” yaratacağını ifade ediyor.

Musk, Trump’ın ABD Uluslararası Kalkanıma Ajansı’nı (USAID) kapatma planlarında da önemli rol oynuyor. Tesla CEO’su, dünyadaki çeşitli ülkelere milyarlarca dolar yardım gönderen kuruluşu “suç örgütü” diye nitelemişti. USAID çalışanlarının bilgisayarlarına erişimi engellenmiş ve memurların “idari izne çıkarıldığı” duyurulmuştu.

Şikago Üniversitesi'nden Jon Rogowski şu değerlendirmeleri paylaşıyor: 

Bir başkanlık yönetiminin, yürütme organını uygun gördüğü şekilde yeniden yapılandırıp kontrolü ele almak için dizginleri sıradan bir vatandaşa devrettiği herhangi bir emsal düşünemiyorum.

New York Times’ın analizinde de Musk’ın federal ajansları “agresif” hamlelerle ele geçirmeye çalışarak Washington’da huzursuzluk yarattığı yazılıyor: 

Dünyanın en zengin adamı olan Musk, bürokrasiye ideolojik bir damga vurup sistemi kendisinin ve Başkan’ın ‘derin devlet’ diye aşağıladığı kişilerden kurtarmak için federal hükümeti tek bir güç halinde ele geçiriyor ve büyük bir kargaşa yaratıyor.

BBC’ye konuşan ve Musk’la 15 yıllık geçmişi olan nöroteknoloji şirketi Neurovigil’in CEO’su Philip Law, şunları söylüyor: 

Elon'ı tanıdığım kadarıyla, iki ya da üç numara olmak istemez. Tüm kontrolü devralmak isteyecektir.

Independent Türkçe, BBC, New York Times 



Yeni Suriye yönetimi, Rusya’yla anlaşma şartlarını açıkladı

HTŞ liderliğindeki isyancılar, Suriye'de ele geçirdikleri şehirlerde Esad'ın posterlerini parçalamıştı (Reuters)
HTŞ liderliğindeki isyancılar, Suriye'de ele geçirdikleri şehirlerde Esad'ın posterlerini parçalamıştı (Reuters)
TT

Yeni Suriye yönetimi, Rusya’yla anlaşma şartlarını açıkladı

HTŞ liderliğindeki isyancılar, Suriye'de ele geçirdikleri şehirlerde Esad'ın posterlerini parçalamıştı (Reuters)
HTŞ liderliğindeki isyancılar, Suriye'de ele geçirdikleri şehirlerde Esad'ın posterlerini parçalamıştı (Reuters)

Suriye Savunma Bakanı Murhef Ebu Kasra, Rusya'nın ülkedeki üslerini kapatmak zorunda olmadığını söyledi.

Kasra, Amerikan gazetesi Washington Post’ta (WP) dün yayımlanan söyleşisinde, Moskova’yla yapılacak herhangi bir anlaşmanın Suriye’nin çıkarlarına hizmet etmesi gerekeceğini söyledi. 

Yeni Şam yönetiminin Savunma Bakanı, “siyasette sonsuza dek düşmanlık olmayacağını” belirterek, bu koşul sağlandığı sürece Rusya’nın ülkedeki hava ve deniz üslerini açık tutmasına izin verilebileceğini ifade etti. Moskova’nın Tartus'ta deniz üssü, Lazkiye'de de hava üssü bulunuyor. 

Kremlin’in Şam’a yaklaşımının, Beşar Esad’ın aralıkta ülkeyi terk etmesinin ardından “önemli ölçüde iyileştiğini” söyleyen Kasra, Moskova’nın taleplerini değerlendirdiklerini aktardı. 

Heyetu Tahriru'ş Şam (HTŞ) liderliğindeki isyancıların 27 Kasım'da başlattığı saldırılar, 8 Aralık'ta Esad rejiminin devrilmesiyle sonuçlanmıştı. Esad ailesi Rusya’ya kaçarken, yeni geçiş hükümetinin Devlet Başkanı da HTŞ lideri Ahmed Şara olmuştu. 

40 yaşındaki Kasra, “Beşar Esad, Rusya'ya gitmeye karar verdiğinde, Ruslarla bir anlaşmaya varmamızın imkansız olduğunu düşünmüştü” diyor.

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mikhail Bogdanov liderliğindeki heyet, geçen ay HTŞ yönetimiyle toplantı düzenlemişti. Bogdanov, Esad’ın durumuna ilişkin görüşme yapılıp yapılmadığına dair bilgi paylaşmamıştı.

Kasra, Suriye'de ABD ve Türkiye'ye bağlı askeri üslerin statüsünün de müzakere edildiğini belirtiyor. Savunma Bakanı, Ankara’yla yapılacak yeni anlaşmaların ülkede Türkiye'ye bağlı güçlerin azaltılmasını veya “yeniden konuşlandırılmasını” içerebileceğini söylüyor.

Amerikan askerlerinin Suriye’deki varlığının akıbetine dair görüşmelerin sürdüğünü de aktaran Kasra, Kürtlerle ilgili meselenin askeri değil diplomatik yolla çözülmesi gerektiğini ifade ediyor. 

Amerikan basınında bu hafta çıkan haberlerde, Başkan Donald Trump’ın ABD askerlerini Suriye’den çekmeyi planladığı aktarılmıştı. Pentagon’un 30, 60 veya 90 gün içinde tam bir geri çekilme planı üzerinde çalıştığı bildirilmişti. 

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, pazar günkü açıklamasında Türkiye, Irak, Ürdün ve Suriye’nin ortak güç oluşturarak DEAŞ’e karşı mücadele verebileceğini söylemişti.

Suriye’de DEAŞ’lı militanların tutulduğu kamplar, ABD'nin desteklediği Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolünde. SDG'nin çatısını, Türkiye'nin terör örgütü kabul ettiği YPG oluşturuyor. Esad rejiminin düşmesinin ardından SDG'yle Ankara'nın desteklediği Suriye Milli Ordusu (SMO) arasında çatışmalar da yaşanmıştı. 

WP’nin haberinde, Fidan’ın DEAŞ’le mücadelede 4’lü koalisyon önerisinin, “ABD’nin SDG’yle bağlarını kesmesine olanak sağlayacağına” dikkat çekiliyor. 

Independent Türkçe, Washington Post, NBC