Trump, Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne yaptırım kararnamesini imzaladı

Çünkü ABD'yi ve İsrail gibi müttefiklerini hedef alıyor

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
TT

Trump, Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne yaptırım kararnamesini imzaladı

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

ABD'li üst düzey bir yetkiliye göre, ABD Başkanı Donald Trump dün Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) yaptırımlar getiren bir kararname imzaladı, ancak kararnamenin içeriği hakkında bilgi vermedi.

ABD medyasına göre söz konusu tedbirler, başta Trump'ın salı günü Beyaz Saray'da kabul ettiği İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında çıkarılan tutuklama emri olmak üzere, UCM tarafından başlatılan davalarla bağlantılı kişilerin kişisel fonlarını ve vizelerini hedef alıyor. Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre karar ayrıca ABD vatandaşları ya da müttefiklerine yönelik UCM soruşturmalarına yardımcı olan bireylere ve ailelerine, mali ve vize ile ilgili yaptırımlar uygulanmasını öngörüyor.

Geçtiğimiz ay ABD Senatosu, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Galant hakkındaki tutuklama kararlarını protesto etmek amacıyla UCM'ye yaptırım uygulanmasını öngören bir tasarıyı engellemişti.

Temsilciler Meclisi 54'e karşı 45 oyla tasarıya karşı çıktı, yani tasarı 100 üyeli Senato'dan geçmek için gereken 60 oyu alamadı. Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi tasarıyı daha önce kabul etmişti.

“Hukuksuz Mahkemeyle Mücadele” tasarısı, ABD vatandaşlarını ya da İsrail de dahil olmak üzere mahkemeye üye olmayan herhangi bir müttefik ülkenin vatandaşlarını soruşturan, tutuklayan, gözaltına alan ya da yargılayan herhangi bir yabancıya yaptırım uygulanmasını amaçlıyor.

Washington UCM'yi “İsrail'e karşı inkâr edilemez bir önyargı” ile suçluyor.

Geçtiğimiz ay Reuters'a konuşan kaynaklar, mahkemenin personelini olası ABD yaptırımlarından korumak için önlemler aldığını, üç aylık maaşları önceden ödediğini ve çalışmalarını engelleyebilecek mali kısıtlamalara hazırlandığını belirtti. Aralık ayında mahkeme başkanı Yargıç Tomoko Akane, yaptırımların “mahkemenin tüm durum ve davalardaki faaliyetlerini hızla baltalayacağı ve varlığını tehdit edeceği” uyarısında bulunmuştu.

2020'deki ilk Trump yönetimi sırasında Washington, UCM'nin Afganistan'da ABD güçleri tarafından işlendiği iddia edilen savaş suçlarına ilişkin soruşturması nedeniyle, dönemin Başsavcısı Fatou Bensouda ve üst düzey yardımcılarından birine yaptırım uygulamıştı.

UCM'nin 125 üye ülkesi bulunmaktadır ve savaş suçları, insanlığa karşı suçlar, soykırım, üye devletlerin topraklarına karşı saldırı suçları veya vatandaşları tarafından yapılan saldırılar nedeniyle bireyleri yargılayabilen daimî bir mahkemedir. Amerika Birleşik Devletleri, Çin, Rusya ve İsrail mahkemeye üye değildir.



Hamaney, İran hükümetine Amerika ile "müzakere etmeme" çağrısında bulundu

İran Lideri Ali Hamaney, Tahran'da Hava Kuvvetleri subaylarıyla yaptığı toplantıda... 7 Şubat 2025 (AP)
İran Lideri Ali Hamaney, Tahran'da Hava Kuvvetleri subaylarıyla yaptığı toplantıda... 7 Şubat 2025 (AP)
TT

Hamaney, İran hükümetine Amerika ile "müzakere etmeme" çağrısında bulundu

İran Lideri Ali Hamaney, Tahran'da Hava Kuvvetleri subaylarıyla yaptığı toplantıda... 7 Şubat 2025 (AP)
İran Lideri Ali Hamaney, Tahran'da Hava Kuvvetleri subaylarıyla yaptığı toplantıda... 7 Şubat 2025 (AP)

İran Lideri Ali Hamaney bugün hükümeti ABD ile müzakere yapmamaya çağırarak bunun “akılsızca” olacağı uyarısında bulundu.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Hamaney, ABD'nin daha önce İran'ın nükleer programına ilişkin 2015 tarihli uluslararası anlaşmayı “baltaladığını, ihlal ettiğini ve yırtıp attığını” belirterek, “Böyle bir hükümetle müzakere etmemelisiniz, bu akıllıca olmaz” dedi.

Resmi IRNA haber ajansı Hamaney'in toplantı sırasında söylediklerini aktardı: “Tavizler verdik, müzakereler yaptık ama istediğimiz sonuçlara ulaşamadık, karşı taraf bu anlaşmayı bozdu ve yırtıp attı.”

ABD Başkanı Donald Trump çarşamba günü, İran ile “barışçıl ve denetlenmiş bir nükleer anlaşma” yapılması çağrısında bulunarak, “(İran) nükleer silaha sahip olamaz” dedi. Beyaz Saray'a 20 Ocak'ta dönen Trump, salı günü Tahran'ın nükleer silah yapma kabiliyeti kazanmasını engellemek amacıyla “azami baskı” politikasını yeniden uygulamaya koyan bir kararname imzaladı.

İran nükleer programının yalnızca barışçıl amaçlar taşıdığı konusunda ısrar ediyor ve atom silahı geliştirme niyeti olduğunu reddediyor. Bu politikayı yeniden yürürlüğe koyan Washington, perşembe günü Çin'e yüz milyonlarca dolar değerinde İran petrolü satmakla suçlanan kurum ve kişilere mali yaptırım uygulayacağını açıkladı.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi yaptığı açıklamada, “Yeni ABD hükümetinin İran'ın ekonomik ortaklarıyla meşru ticari faaliyetler yürütmesini engelleyerek İran ulusuna baskı yapma kararı yasadışı ve gayrimeşrudur” dedi ve bu hamlenin “haksız ve uluslararası kurallara aykırı” olduğunu belirtti.

İran'ın hava kuvvetleri komutanlarıyla bir araya gelen Hamaney, “Mesele doğru anlaşılmalı. Bu (ABD) hükümetle müzakere masasına oturursak sorunların çözüleceğini iddia etmemeliler” diyen Hamaney, ‘Amerika ile müzakere ederek hiçbir sorunun çözülmeyeceğini’ vurguladı.

İran Lideri Ali Hamaney, Tahran'da düzenlenen bir toplantıda İran Hava Kuvvetleri mensuplarına konuşma yapıyor, 7 Şubat 2025 (EPA)İran Lideri Ali Hamaney, Tahran'da düzenlenen bir toplantıda İran Hava Kuvvetleri mensuplarına konuşma yapıyor, 7 Şubat 2025 (EPA)

'Karşılıklılık'

Hamaney ABD'yi İran'a saldırması ya da tehditlerini gerçekleştirmesi halinde misilleme yapmakla tehdit etti. Hamaney şunları söyledi: “Eğer onlar bizi tehdit ederse, biz de onları tehdit ederiz. Eğer onlar sözlerini yerine getirirlerse, biz de kendi sözlerimizi yerine getiririz. Eğer onlar bizim güvenliğimize dokunurlarsa, biz de onların güvenliğine tereddüt etmeden dokunuruz.”

Trump'ın 2021'de sona eren ilk döneminde ABD, İran ile büyük güçler arasındaki nükleer anlaşmadan çekilmiş ve Trump Tahran üzerinde “maksimum baskı” politikası uygulayarak sert yaptırımları yeniden yürürlüğe koymuştu.

Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak bilinen ve 2015 yılında varılan anlaşma, Tahran'a yönelik yaptırımların hafifletilmesi karşılığında, İran'ın nükleer programına kısıtlamalar getiriyordu.

Tahran, Washington'un çekilmesinden bir yıl sonrasına kadar anlaşmaya bağlı kaldı, ancak daha sonra taahhütlerinden geri adım atmaya başladı. O zamandan beri anlaşmayı yeniden canlandırma çabaları sekteye uğradı.

Toplantı sırasında Hamaney halkın çektiği acıları kabul ederek şunları söyledi: “Elbette iç sorunlarımız var, kimse sorunların varlığını inkâr etmiyor. IRNA'ya göre Hamaney, “Halkın çoğu kesimi zorluklar ve yaşam sorunlarından muzdarip, ancak bu sorunları çözecek şey iç faktördür” dedi.