Trump-Putin görüşmesi: ABD-Avrupa ilişkileri eskisi gibi olmayacak

Ukrayna ordusu, Rus birliklerin Donetsk'teki ilerleyişini durdurmaya çalışıyor (Reuters)
Ukrayna ordusu, Rus birliklerin Donetsk'teki ilerleyişini durdurmaya çalışıyor (Reuters)
TT

Trump-Putin görüşmesi: ABD-Avrupa ilişkileri eskisi gibi olmayacak

Ukrayna ordusu, Rus birliklerin Donetsk'teki ilerleyişini durdurmaya çalışıyor (Reuters)
Ukrayna ordusu, Rus birliklerin Donetsk'teki ilerleyişini durdurmaya çalışıyor (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, Ukrayna savaşını sonlandırmak için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le telefonda görüşmesiyle, ABD-Avrupa ilişkilerinde yeni bir döneme giriliyor.

Trump, dün Putin’le telefon görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, Ukrayna'daki savaşın sona ermesi için müzakerelere başlamaya dair mutabık kaldıklarını söylemişti. Kremlin de görüşmenin 1,5 saat sürdüğünü ve iki liderin temasta kalma kararı aldığını bildirmişti.

İki liderin ne zaman görüşeceği henüz belli değil ancak Trump, toplantının Suudi Arabistan’da gerçekleştirilebileceğini ifade etmişti.

Trump, Putin’in ardından Ukrayna lideri Volodimir Zelenski’yle de görüşmüştü. Cumhuriyetçi lider, Zelenski’nin de Putin gibi barış istediğini söylemişti. Zelenski de ABD’yle ortak adımlar atmaya hazır olduklarını bildirmişti.

CNN’in analizinde, Trump’ın telefon görüşmesiyle Batı’da dışlanan Putin’i yeniden kabul ettiği, bunun ardından ABD-Avrupa ilişkilerinin artık eskisi gibi olmayacağı belirtiliyor.

Trump, açıklamasında Ukrayna’nın NATO üyeliğinin “uygulanabilir” olmadığını da savunmuştu. Analizde, Trump’ın dış politikaya yönelik “Önce Amerika” tutumuyla ABD-NATO ilişkilerinin de kökten değişebileceğine dikkat çekiliyor: 

Amerikan başkanları ve Avrupalı liderler, NATO’yu 21. yüzyıla hazırlamakta başarısız oldu. Geriye dönüp baktığımızda, transatlantik ittifakı 19. yüzyıldan bu yana en milliyetçi Amerikan başkanına karşı kötü şekilde savunmasız kaldı.

Hollanda merkezli stratejik danışmanlık şirketi CogitoPraxis'in CEO'su Nicholas Dungan da şu yorumları yapıyor: 

Trump'ın gündemi Avrupa'nın güvenliği değil, ABD'nin Avrupa'nın güvenliği için harcama yapmaması gerektiğini düşünüyor. Bu, transatlantik ilişkilerde değil, liberal uluslararası düzenin kurumsal yapılarının yerini alan küresel büyük güç ilişkilerinde yeni bir dönem.

Diğer yandan Çin de Ukrayna’da barışı sağlamak için devreye girdi. Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla Wall Street Journal’a (WSJ) konuşan kaynaklar, Pekin’in son haftalarda Trump ve Putin arasında görüşme düzenlenmesi için Washington’a teklifler gönderdiğini belirtiyor. 

Ancak Washington’ın, “Rusya’ya yakınlığı” nedeniyle Çin’in teklifine mesafeli yaklaştığı belirtiliyor. Pekin’in müzakere planlarında “muhtemelen Ukrayna’ya yer verilmeyeceği” savunuluyor. 

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Guo Ciakun, bugünkü açıklamasında “Tüm taraflarla iletişim halinde siyasi çözüm için yapıcı rol oynamaya hazırız” ifadelerini kullandı.

Analizde Pekin’in teklifinin, Çin lideri Şi Cinping’in, ABD’nin “geniş çaplı ekonomik saldırılarını önlemek için Trump’la müzakere yapma arzusunu gösterdiği” yorumu da yapılıyor. Ancak Çin’in, Ukrayna savaşını sonlandırmak için verilecek herhangi bir desteğin, Rusya’yla yakın ilişkileri tehlikeye atmasına müsaade etmeyeceğine de dikkat çekiliyor. 

Independent Türkçe, CNN, Wall Street Journal



Trump yönetimi Venezuelalı göçmenleri Guantanamo’da askerlere teslim etti

ABD'nin Guantanamo'daki gözaltı kampı, kurulduğu ilk günden beri işkence tartışmalarının merkezinde (Reuters)
ABD'nin Guantanamo'daki gözaltı kampı, kurulduğu ilk günden beri işkence tartışmalarının merkezinde (Reuters)
TT

Trump yönetimi Venezuelalı göçmenleri Guantanamo’da askerlere teslim etti

ABD'nin Guantanamo'daki gözaltı kampı, kurulduğu ilk günden beri işkence tartışmalarının merkezinde (Reuters)
ABD'nin Guantanamo'daki gözaltı kampı, kurulduğu ilk günden beri işkence tartışmalarının merkezinde (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın Guantanamo Körfezi’ne gönderdiği Venezuelalı göçmenlerin askerler tarafından tutulduğu bildiriliyor. 

New York Times (NYT), ABD’nin Küba’daki Guantanamo üssünde yer alan hapishaneye gönderdiği 53 Venezuelalı göçmenin, Kamp 6 adlı bir bölüme yerleştirildiğini yazıyor. Bu bölümün, Amerikan ordusu tarafından El Kaide bağlantılı militanların tutulması için tasarlandığı aktarılıyor. 

Trump yönetimi, sözkonusu kişilerin yasal olarak ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza’nın (ICE) gözetiminde olduğunu bildirmişti. Dolayısıyla bu kişilerin sivil ICE memurlarının denetiminde olması gerekiyor. 

Ancak kimliklerinin açıklanmaması kaydıyla konuşan kaynaklar, göçmenlerin askerlerin gözetimine alındığını söylüyor. 

Trump yönetimi, Kongre’ye verdiği brifingde Kamp 6’da 6 ICE memurunun görev yaptığını bildirmişti. Ancak kaynaklar, cezaevinde sadece iki ICE memurunun olduğunu söylüyor. 

ICE’nin son bir haftada toplamda 98 kişiyi Guantanamo’ya gönderdiği belirtiliyor. Bu kişilerden 53’ü Kamp 6’da. Diğer 45 göçmeninse üssün başka bölümünde daha düşük güvenlikli bir alanda tutulduğu aktarılıyor. Bu kişilerin, İç Güvenlik Bakanlığı’na bağlı Sahil Güvenlik ekiplerinin denetiminde olduğu yazılıyor. 

Trump, 29 Ocak’ta yaptığı açıklamada kayıtdışı göçmenlerin gözetim altında tutulması için Guantanamo Körfezi'nde 30 bin kişilik bir tesis hazırlanması talimatını vermişti.

NYT, Guantanamo’yu işleten ABD Güney Komutanlığı’nın bu talimatın ardından hapishaneye birçok personel sevk ettiğini aktarıyor. 

Trump, tesiste “en kötü suçları işleyen kayıtdışı göçmenlerin tutulacağını” söylemişti. ABD’li yetkililer, Guantanamo kampına gönderilen Venezuelalı göçmenlerin Tren de Aragua çetesi üyeleri olduğunu öne sürmüştü. NYT, bu iddiaların bağımsız olarak doğrulanamadığını yazıyor. 

Ayrıca haberde ICE gözetimindeki tüm göçmenlerin ABD’ye yasadışı yollardan girmediği, bazılarının sınırda sığınma talebinde bulunduğu fakat başvurularının reddedildiği aktarılıyor. Trump yönetiminin, Guantanamo’ya gönderilen kişilerin hepsinin ABD’ye kaçak girdiğine dair kanıt sunmadığına da dikkat çekiliyor. 

ABD yönetimi, Küba’daki Guantanamo Körfezi’nde yer alan donanma üssünü, 11 Eylül 2001 saldırılarından sorumlu görülen kişileri tutmak için kullanıyor. Dönemin ABD Başkanı George W. Bush’un talimatıyla 2002’de kurulan kampta “düşman savaşçı” olarak görülen kişiler yer alıyor. Eski ABD liderleri Barack Obama ve Joe Biden, cezaevinin kapatılmasını istemiş fakat talepler Kongre’den geçmemişti. 

Independent Türkçe, New York Times, PBS