Batı istihbaratı: İran, Çin’in desteğiyle balistik füze programını tekrar canlandırıyor

21 Ocak'ta Çin'den hareket eden Golbon yük gemisi (Maxar)
21 Ocak'ta Çin'den hareket eden Golbon yük gemisi (Maxar)
TT

Batı istihbaratı: İran, Çin’in desteğiyle balistik füze programını tekrar canlandırıyor

21 Ocak'ta Çin'den hareket eden Golbon yük gemisi (Maxar)
21 Ocak'ta Çin'den hareket eden Golbon yük gemisi (Maxar)

Batılı istihbaratçılar, İran'ın balistik füze programını Çin'in desteğiyle Çin'in desteğiyle yeniden canlandırdığını öne sürüyor.

Kimliklerinin açıklanmaması şartıyla CNN’e konuşan Avrupalı istihbaratçılar, füzelerde katı yakıt için kullanılan sodyum perklorat adlı kimyasal maddeden bin ton taşıyan bir geminin Çin’den İran’a gittiğini söylüyor. 

Golbon adlı yük gemisinin yaklaşık üç hafta önce Çin’in Jiangsu eyaletine bağlı Taicang limanından hareket ettiği, dün de İran’ın Bandar Abbas şehrine ulaştığı belirtiliyor.

Kaynaklar, bu kimyasalla üretilecek katı yakıtların yaklaşık 260 adet “Hayber Şekan” veya 200 adet “Hac Kasım” füzesini ateşlemeye yetebileceğini ifade ediyor. İki balistik füze de yaklaşık 1450 kilometre menzile sahip. 

Gazze savaşı nedeniyle artan gerginlikte İsrail ve İran arasında da karşılıklı saldırılar yaşanmıştı. İsrail ordusu, ekimde İran’ın füze üretim tesislerini vurmuştu. CNN'in haberinde, Tahran’ın Çin’den gelen kimyasallarla füze programını tekrar aktif hale getirebileceği savunuluyor.

Kimyasal maddelerin, İran Devrim Muhafızları Ordusu’na bağlı bir birim tarafından teslim alındığı aktarılıyor. 

Ayrıca Jairan adlı başka bir yük gemisinin daha Çin’den İran’a gitmesinin beklendiği belirtiliyor. Bu geminin de benzer kimyasallar taşıyabileceği öne sürülüyor. Her iki geminin de Tahran yönetimine ait İran İslam Cumhuriyeti Denizcilik Hatları şirketi tarafından işletildiği ifade ediliyor. Bu şirket ABD ve Birleşik Krallık tarafından yaptırım listesine alınmıştı.

Haberde, bu maddelerin tedarikinin yasadışı olmadığı ve İran’a yaptırımları delmediği de belirtiliyor. Ancak Golbon ve Jairan adlı yük gemileri, ABD tarafından yaptırım listesine alınmıştı.

Çin Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, teslimatın “detaylarına dair bilgi sahibi olunmadığı” savunulurken, İran’a uygulanan yaptırımlar “tek taraflı ve yasadışı” diye nitelendi.

Diğer yandan Amerikan istihbaratının bu hafta ortaya çıkan raporunda İsrail'in, gelecek aylarda İran'ın nükleer tesislerine saldırı planladığı ileri sürülmüştü. İran'ın askeri altyapısının son dönemde "zayıfladığı" ve İsrail'in de bu durumdan faydalanmaya çalıştığı belirtilmişti.  

Independent Türkçe, CNN, Reuters, Washington Post



Danimarka sularını insansız tekneler koruyacak

Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)
Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)
TT

Danimarka sularını insansız tekneler koruyacak

Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)
Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)

Danimarka, denizaltı kablolarını Rusya'ya karşı korumak için ABD yapımı yelkenli drone'lar kullanmaya başladı.

Danimarka, Rusya'nın hibrit saldırı tehdidine karşı denizaltı altyapısını korumak ve denetimi güçlendirmek için Baltık Denizi'ne özel drone’lar yerleştirdi. 

Kaliforniya merkezli Saildrone merkezinin ürettiği yelkenli drone’lar, 10 metre uzunluğa sahip. Yapay zeka destekli yazılımlar, sensörler, kameralar ve radarlarla donatılmış bu insansız tekneler, denizcilik faaliyetleriyle ilgili veri topluyor. 

Önceden ABD donanmasıyla da ortak çalışmış olan şirket, Danimarka’yla yapılan sözleşmeyle ilk kez Avrupa sularında faaliyet gösteriyor. 

Şirketin CEO’su Richard Jenkins, “Saildrone'un amacı, daha önce gözümüzün ve kulağımızın ulaşamadığı yerlere erişim sağlamak” diyor.

Baltık ülkeleri, Rusya'nın “gölge filosuyla” denizaltı kablolarına yönelik sabotajlar düzenlediğini öne sürüyor. Sözkonusu gemiler, Çin ve Hindistan'a ham petrol taşıyarak yaptırımları atlatmak için kullanılan eski tankerlerden oluşuyor. Yelkenli drone’ların özellikle bu gemilerin hareketlerini takip edeceği belirtiliyor. 

Guardian’ın aktardığına göre Danimarka ordusu, deniz gözetleme ve istihbarat toplama kapasitesini geliştirmek için Baltık Denizi'nde 4 adet insansız tekneyi test etmeye başladı. 

Diğer yandan Danimarka’yla ABD’li şirket arasındaki drone anlaşması ülkede tepki çekti. ABD Başkanı Donald Trump’ın Grönland’ı topraklarına katma tehditleri nedeniyle Washington ve Kopenhag arasında gerginlik yaşanmıştı.

Danimarkalı yazılım mühendisi David Heinemeier Hansson, ABD’nin veri kaçırabileceğini savunarak şunları söylüyor: 

Amerikan şirketlerinin sorunu, Amerikan yasalarına, Amerikan kararnamelerine ve Amerikan Başkanı’na uymak zorunda olmalarıdır. Başkan istediği zaman veri talep edebilir ve istediği zaman bir hesabı kapatabilir.

Danimarka Siber Güvenlik Konseyi Başkanı Jacob Herbst de “Karşı karşıya olduğumuz uluslararası durum göz önüne alındığında, bu alanda Amerikan tedarikçileri seçerken çok dikkatli düşünmek gerekiyor” ifadelerini kullanıyor. 

Firmanın CEO’su Jenkins ise veri toplanmayacağını ve dataların güvenli şifreleme sistemleriyle korunacağını savunuyor.

Independent Türkçe, Guardian, AP