Ukrayna, ABD'ye nadir metallere ilişkin bir anlaşma taslağı verdi

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy New York'ta Trump ile görüşmesi sırasında (AP)
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy New York'ta Trump ile görüşmesi sırasında (AP)
TT

Ukrayna, ABD'ye nadir metallere ilişkin bir anlaşma taslağı verdi

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy New York'ta Trump ile görüşmesi sırasında (AP)
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy New York'ta Trump ile görüşmesi sırasında (AP)

Münih Güvenlik Konferansı'na katılan Ukrayna delegasyonundan bir kaynak bugün (Cuma) Reuters'a yaptığı açıklamada Ukrayna'nın madenlerle ilgili bir anlaşma taslağı üzerindeki çalışmalarını tamamladığını ve incelenmek üzere ABD'ye teslim ettiğini söyledi.

Kiev, Rusya ile savaşı sona erdirecek bir barış anlaşmasının parçası olarak ABD'den güvenlik garantileri isterken, geniş temel mineral kaynaklarını Amerikan yatırımına açmak için Washington ile bir anlaşmaya varmaya istekli olduğunu ifade etti.

ABD Başkanı Donald Trump, Rus işgaline karşı Kiev'e verdiği destek karşılığında ülkesinin Ukrayna'nın nadir bulunan madenlerinden büyük miktarlarda almasını arzuladığını ifade etti.

cdfrgt
ABD Başkanı Donald Trump ve Ukraynalı mevkidaşı Volodymyr Zelenskiy (AFP)

Trump Fox News televizyon kanalına verdiği bir demeçte şunları söyledi: “Paramızın güvende olmasını istiyorum çünkü yüz milyarlarca dolar harcıyoruz. Belki (Ukraynalılar) bir anlaşmaya varacaklar, belki de varamayacaklar. Belki bir gün Rus olacaklar, belki de bir gün Rus olmayacaklar.” Kiev'den ağırlıklı olarak elektronik endüstrisinde kullanılan 500 milyar dolar değerinde nadir metal istediğini belirtti.

cdfvgh
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio Perşembe günü yaptığı açıklamada, Ukrayna ile maden zenginliği konusunda bir anlaşmaya varmayı beklediklerini ve bu anlaşmanın ABD'nin Rus işgalini püskürtmek için Kiev'e silah sağlamak üzere ödediği parayı kısmen telafi edeceğini söyledi.

Rubio “Bu paranın bir kısmı, Amerikan vergi mükelleflerinin parasıyla orada harcanan milyarlarca doları geri ödemek için geri dönecek” dedi.



Tayvan’da Çin alarmı: Askeri mahkemeler geri geliyor

Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)
Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)
TT

Tayvan’da Çin alarmı: Askeri mahkemeler geri geliyor

Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)
Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)

Tayvan, Çin'i "yabancı düşman güç" diye niteleyerek güvenlik önlemlerini artırdı.

Tayvan Devlet Başkanı Lai Ching-te, dün düzenlenen ulusal güvenlik toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Pekin yönetimine dair şu iddiaları paylaştı:  

Çin, demokratik Tayvan'ın özgürlüğünden, çeşitliliğinden ve açıklığından faydalanarak çeteleri, medyayı, yorumcuları, siyasi partileri ve hatta silahlı kuvvetlerin ve polisin muvazzaf ve emekli mensuplarını bizi içten bölmek, yok etmek ve yıkmak için devşiriyor.

Lai, Çin’e karşı güvenlik önlemlerinin artırılması gerektiğini belirterek askeri mahkemelerin yeniden kurulacağını açıkladı. Tayvan lideri “isyan, düşmana yardım, gizli bilgilerin sızdırılması, görevi ihmal veya itaatsizlik gibi askeri suçlarla” ilgili hukuki süreçlerin bu mahkemelerde görüleceğini söyledi. 

Çin adına casusluk yaptığı gerekçesiyle geçen yıl 64 Tayvanlı hakkında hukuki işlem başlatıldığını belirten Lai, bu sayının 2021’e kıyasla üç kat arttığını ifade etti.

1980’lerin sonuna kadar sıkıyönetim altına olan Tayvan, askeri mahkeme sistemini 2014’te sonlandırmıştı.

Lai’nin askeri mahkemeleri geri getirme planı muhalefetin tepkisini çekti. Merkez sol Tayvan Halk Partisi (TPP), bu hamlenin Tayvan’ı insan hakları alanında geriye götüreceğini söyledi.

Tayvan yasama meclisinde çoğunluğu elinde bulunduran Çin Milliyetçi Partisi’nden (Kuomintang -KMT) Wang Hung-wei ise plana “tamamen karşı çıkmadıklarını” belirtirken, iktidardaki Demokratik İlerici Parti’yi (DPP) çizgisini değiştirmekle eleştirdi. 

Tayvan lideri, yeni güvenlik önlemleri kapsamında Çin, Hong Kong ve Makao’dan Tayvan’da oturma izni başvurusu yapanlara yönelik işlemlerin sıkılaştırılacağını da duyurdu. 

Çin doğumlu bir Tayvan vatandaşı, Çin işgalini destekleyen içerikler paylaştığı nedeniyle bu hafta ülkeden sınır dışı edilmişti.

Pekin’in Tayvan vatandaşlarına ikamet hakkı ya da pasaport teklifi yaptığına dikkat çeken Lai, bunları “Tayvan halkının ulusal kimlik duygusunu bulandırma girişimi” diye niteledi. 

Lai'nin açıklamasına Çin'den yanıt gecikmedi. Pekin’in Tayvan İşleri Ofisi sözcüsü Chen Binhua, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: 

Tayvan’ın bağımsızlığını savunan ayrılıkçı güçler kırmızı çizgiyi aşmaya cüret ederse, kararlı tedbirler almaktan başka çaremiz kalmaz. Ateşle oynayanlar mutlaka yanar.

Çin - Tayvan gerginliği

II. Dünya Savaşı sonrasında Çin'de Milliyetçi Parti ve Komünist Parti arasındaki iç savaş Komünist Parti'nin zaferiyle sonuçlanmıştı. Mağlubiyetin ardından Milliyetçi Parti liderleri Tayvan'a sığınmıştı.

Soğuk Savaş nedeniyle Batı'yla ilişkilerini koparan Çin'i 1970'lerin başına kadar Birleşmiş Milletler'de (BM) Tayvan ya da resmi adıyla Çin Cumhuriyeti temsil ediyordu.

BM'nin 1971'de aldığı Çin Halk Cumhuriyeti'ni tanıma kararı gerginliği yeni bir boyuta taşımıştı. Kararın ardından Tayvan, BM'den çıkarılmıştı.

Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Buna göre Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.

Tayvan ise o günden bu yana bağımsızlık arayışını farklı biçimlerde sürdürüyor.

Independent Türkçe, Guardian, BBC