ABD-Rusya görüşmeleri Suudi Arabistan'ın himayesinde Diriye'de başladı

Görüşmeler, iki ülke arasındaki farklılıklarda orta yolu bulmaya odaklanıyor

Riyad'daki Diriye Sarayı'nda gerçekleştirilen ABD-Rusya görüşmelerinden (Reuters)
Riyad'daki Diriye Sarayı'nda gerçekleştirilen ABD-Rusya görüşmelerinden (Reuters)
TT

ABD-Rusya görüşmeleri Suudi Arabistan'ın himayesinde Diriye'de başladı

Riyad'daki Diriye Sarayı'nda gerçekleştirilen ABD-Rusya görüşmelerinden (Reuters)
Riyad'daki Diriye Sarayı'nda gerçekleştirilen ABD-Rusya görüşmelerinden (Reuters)

ABD ile Rusya arasında, Suudi Arabistan'ın himayesinde, iki ülke arasındaki ilişkileri geliştirmeye yönelik görüşmeler Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da bulunan Diriye Sarayı'nda başladı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Musaid el-Ayban'ın da katıldığı görüşmeler, Suudi Arabistan’ın ABD ve Rusya'yı birbirine yakınlaştırma ve küresel güvenlik ve istikrarı destekleme çabalarının bir parçası.

axsdfrgty

Televizyonda yayınlanan görüntülerde, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Musaid el-Ayban'ın masanın başında oturduğu; bir tarafta ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ve Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, diğer tarafta ise Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in dışişleri danışmanı Yuri Ushakov’un olduğu görüldü.

Trump ile Rus mevkidaşı Vladimir Putin arasında yapılacak zirvenin ayrıntılarını belirleyecek görüşmeler öncesinde Rusya Ulusal Varlık Fonu Başkanı Kirill Dmitriev, ABD Başkanı’nı ‘sorun çözücü’ olarak tanımladı. Dmitriev Riyad'da gazetecilere verdiği demeçte, “Başkan Trump ve ekibinin sorunları çözebildiğini, bir dizi muazzam zorluğun üstesinden çok hızlı, çok verimli ve büyük bir başarıyla geldiklerini gerçekten görüyoruz” dedi.

Dmitriev'e göre, ‘ABD şirketleri Rusya'nın ayrılması nedeniyle yaklaşık 300 milyar dolar kaybetti, dolayısıyla şu anda yaşananlar nedeniyle birçok ülke için büyük ekonomik kayıplar söz konusu.’



Filistin Eylem Hareketi’nin İngiliz hükümetinin yasaklama kararını askıya alma talebi reddedildi

Londra'daki Yüksek Mahkeme önünde Filistin Eylem Hareketi'nin düzenlediği gösteri (EPA)
Londra'daki Yüksek Mahkeme önünde Filistin Eylem Hareketi'nin düzenlediği gösteri (EPA)
TT

Filistin Eylem Hareketi’nin İngiliz hükümetinin yasaklama kararını askıya alma talebi reddedildi

Londra'daki Yüksek Mahkeme önünde Filistin Eylem Hareketi'nin düzenlediği gösteri (EPA)
Londra'daki Yüksek Mahkeme önünde Filistin Eylem Hareketi'nin düzenlediği gösteri (EPA)

Filistinlileri destekleyen “Filistin Eylem” hareketinin kurucularından biri olan Hader, dün, hareketin terörle mücadele yasaları uyarınca yasaklanmasına ilişkin İngiliz hükümetinin kararını, hareketin yaptığı yasal itirazın incelenmesine kadar askıya alma girişiminde başarısız oldu.

2020 yılında hareketin kuruluşuna katılan Huda Amuri, Londra Yüksek Mahkemesi'nden, hareketin terör örgütü olarak yasaklanmasının, bu ayın sonlarında yasaklamanın yasadışı olduğu iddiasıyla yapılacak duruşma öncesinde askıya alınmasını talep etti. 

İngiliz milletvekilleri, hareketin üyelerinin Kraliyet Hava Kuvvetleri üssüne girerek iki uçağa zarar vermesini protesto etmek için hareketin yasaklanmasına karar verdi.

Doğrudan hareketler

Yasak, Filistin Eylem Hareketi'ne üyeliği, en fazla 14 yıl hapis cezası ile cezalandırılacak bir suç haline getirecek.  Şarku’l Avsat’ın Reuters’ten aktardığına göre, İngiliz yasası uyarınca yasaklanan gruplar arasında DEAŞ ve El Kaide örgütleri de bulunuyor.

Filistin Eylem Hareketi, İngiltere'de İsrail ile bağlantılı şirketleri doğrudan eylemlerle hedef almaktadır. Bu eylemler genellikle şirketlerin binalarının önlerine kırmızı boya dökülmesi, girişlerinin kapatılması veya ekipmanların tahrip edilmesi şeklinde gerçekleşmektedir. Hareket, İngiliz hükümetini İsrail'in Gazze'ye yönelik sürekli bombardımanını savaş suçu olarak nitelendirerek, bu suçlara iştirak etmekle suçlamakta.

İsrail, 7 Ekim 2023'te Filistin Hamas örgütünün İsrail'e düzenlediği saldırının ardından başlayan Gazze savaşında ihlallerde bulunduğunu defalarca reddetti.

Amuri'nin avukatı Rıza Hüseyin davanın, İngiltere'nin doğrudan eylemler gerçekleştiren bir hareketi yasaklamaya çalıştığı ilk vaka olduğunu belirterek, bunu “düşüncesiz, ayrımcı ve otoriter bir yasal yetkinin kötüye kullanımı” olarak nitelendirdi.

Hükümetin kararını eleştirenler, aralarında BM uzmanları ve sivil özgürlükler savunucuları da olmak üzere, mülke zarar vermenin terör düzeyine ulaşmadığını söylüyor.

Savunma şirketlerinin hedef alınması

Hareket özellikle İsrail'in Elbit Savunma Sistemleri şirketine odaklandı. İngiliz hükümeti, hareketi yasaklama kararını alırken, geçen yıl şirketin bir binasına yapılan baskını gerekçe gösterdi.

Hareketin yasaklanması kararı, dört üyesinin İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait “Brize Norton” hava üssünde askeri uçaklara kırmızı boya püskürtülmesi olayının ardından geldi.

Hüseyin, bu olayın aktivistlerin bir hükümet veya askeri tesisi hedef aldığı tek olay olduğunu ve önceki tüm olayların özel şirketlere yönelik olduğunu belirterek, hareketin terör örgütü olarak sınıflandırılmasına itiraz etti.

İngiltere İçişleri Bakanı Yvette Cooper bu hafta yaptığı açıklamada, meşru protestolarda şiddet ve suç teşkil eden eylemlere yer olmadığını ve Filistin Eylem Hareketi'nin faaliyetlerinin yasaklanmış örgüt olarak sınıflandırılması için gerekli eşiği aştığını söyledi.

Yargıç Martin Chamberlain, Amuri'nin açtığı davayı reddetti, bu da “Filistin Eylem” hareketinin yasağının gece yarısı yürürlüğe gireceği anlamına geliyor.

Hüseyin, pazartesi günü temyiz süreci tamamlanana kadar geçici bir erteleme talebinde bulundu, ancak Chamberlain, "Bu gece Temyiz Mahkemesi'ne gitmek zorunda kalacaksınız." diyerek bu talebi reddetti.

Amuri yaptığı açıklamada, “Hükümetin yarattığı bu korkunç kabusu önlemek için acil temyiz başvurusunda bulunacağız” ifadelerini kullandı.