Diriye Sarayı’ndaki görüşmenin 'çok iyi' geçtiğini söyleyen Trump: Putin ile ay sonundan önce görüşebilirim

Diriye Sarayı’ndaki görüşmenin 'çok iyi' geçtiğini söyleyen Trump: Putin ile ay sonundan önce görüşebilirim
TT

Diriye Sarayı’ndaki görüşmenin 'çok iyi' geçtiğini söyleyen Trump: Putin ile ay sonundan önce görüşebilirim

Diriye Sarayı’ndaki görüşmenin 'çok iyi' geçtiğini söyleyen Trump: Putin ile ay sonundan önce görüşebilirim

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'daki Diriye Sarayı'nda bir araya gelen Rus ve ABD heyetleri arasında yapılan görüşmelerin ‘çok iyi’ geçtiğini söyledi. Ukrayna'daki savaşı sona erdirecek bir anlaşma arayışında olan Trump'ın bu ayın sonundan önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya gelmesi bekleniyor.

Rus lider Putin ile bu ayın sonundan önce bir görüşme yapıp yapmayacağı sorulan Trump ‘görüşebileceğini’ söyledi. ABD Başkanı, Mar-a-Lago'daki konutunda düzenlediği basın toplantısında Kiev'in dün Suudi Arabistan'da ABD ve Rus heyetleri arasında Ukrayna'daki savaşın sona erdirilmesine ilişkin görüşmelerden dışlandığı yönündeki açıklamalarının kendisini ‘hayal kırıklığına uğrattığını’ ifade etti.

“Masada yer almadıkları için üzgün olduklarını duydum” diyen Trump, “Hayal kırıklığına uğradım” diye konuştu. Kiev’in hem son üç yıldır hem de ondan çok daha önce masada yeri olduğunu belirten ABD Başkanı, Suudi Arabistan'da yapılan görüşmelerin ardından Rusya ile bir anlaşmaya varılabileceğinden ‘daha emin’ olduğunu vurguladıktan sonra “Bu savaşı sona erdirebileceğime inanıyorum” dedi. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'yi ‘beceriksiz’ olarak nitelendiren Trump, ayrıca selefi Joe Biden'ı da Ukrayna konusundaki tutumu nedeniyle eleştirdi.

ABD Başkanı, Avrupalıların bir barış anlaşmasına varılması halinde güvenlik garantisi vermek üzere Ukrayna'ya barış gücü göndermek istemeleri halinde buna karşı çıkmayacağını da sözlerine ekledi. Reuters'ın haberine göre Trump gazetecilere yaptığı açıklamada ‘orada asker bulundurmak iyi olur, buna hiç itiraz etmem. Eğer bunu yapmak istiyorlarsa, bu harika, tamamen destekliyorum” ifadelerini kullandı. ABD'nin askeri katılımda bulunmasının gerekmeyeceğini kaydeden Trump, “Çünkü biliyorsunuz, biz çok uzaktayız” dedi.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times