Amerika, 200 yasadışı Venezüellalı göçmeni Guantanamo'dan hava yoluyla ülkelerine geri gönderdi

ABD Deniz Üssü Guantanamo'dan sınır dışı edilen Venezuelalı göçmenler Venezuela'daki Simón Bolívar Uluslararası Havalimanı'nda (20 Şubat 2025) (Reuters)
ABD Deniz Üssü Guantanamo'dan sınır dışı edilen Venezuelalı göçmenler Venezuela'daki Simón Bolívar Uluslararası Havalimanı'nda (20 Şubat 2025) (Reuters)
TT

Amerika, 200 yasadışı Venezüellalı göçmeni Guantanamo'dan hava yoluyla ülkelerine geri gönderdi

ABD Deniz Üssü Guantanamo'dan sınır dışı edilen Venezuelalı göçmenler Venezuela'daki Simón Bolívar Uluslararası Havalimanı'nda (20 Şubat 2025) (Reuters)
ABD Deniz Üssü Guantanamo'dan sınır dışı edilen Venezuelalı göçmenler Venezuela'daki Simón Bolívar Uluslararası Havalimanı'nda (20 Şubat 2025) (Reuters)

ABD'de bulunan yaklaşık 200 Venezuelalı göçmen, ABD Başkanı Donald Trump'ın yasadışı göçle mücadele politikasının bir parçası olarak Guantanamo Körfezi'nde alıkonulduktan sonra sınır dışı uçuşları dalgasıyla anavatanlarına geri döndü.

ABD ve Venezüella yetkilileri, Honduras'ta geçici olarak durdurulmasına dayanan sınırdışı işlemlerini doğruladı. Associated Press'e göre 177 Venezuelalı, ABD Gümrük ve Göçmenlik Bürosu uçağından ayrılarak Venezuela'nın başkenti Karakas'a giden bir Venezuela uçağına bindi.

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro hükümeti, Küba'nın Guantanamo Körfezi'ndeki ABD deniz üssüne "haksız yere nakledilen bir grup Venezuelalının geri gönderilmesini talep ettiğini" söyledi. Talebin kabul edilmesinin ardından Honduras'tan gelen göçmenleri devlet havayolu şirketi Conviasa'ya ait bir uçak teslim aldı. ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza, 177 "yasadışı Venezüellalı göçmenin" transferini doğruladı.

ABD Deniz Üssü Guantanamo'dan sınır dışı edilen Venezuelalı göçmenler Venezuela'daki Simón Bolívar Uluslararası Havaalanı’nda (20 Şubat 2025) (AFP)ABD Deniz Üssü Guantanamo'dan sınır dışı edilen Venezuelalı göçmenler Venezuela'daki Simón Bolívar Uluslararası Havaalanı’nda (20 Şubat 2025) (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, ABD'de kalmak için tüm yasal başvuru yollarını tüketen kişilerin sınır dışı edilmesine büyük öncelik verdi. ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza rakamlarına göre, 24 Kasım itibarıyla 22 binden fazlası Venezuelalı olmak üzere yaklaşık 1,5 milyon kişi için nihai sınır dışı etme emri verildi.

Federal göç yetkilileri ve ABD ordusu yaptığı açıklamada: "Venezuela, vatandaşlarının topraklarına geri dönmesini kabul etmeye tarihsel olarak direndi. Ancak son zamanlarda üst düzey siyasi müzakereler ve önemli miktarda kaynak yatırımı sonrasında sınır dışı edilmeleri kabul etmeye başladı" denildi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre geçtiğimiz hafta, iki ülke arasında nadir görülen bir koordinasyonda, iki Venezüella uçuşu 190 göçmeni doğrudan ABD'den Venezuela'ya taşıdı, bu gelişme düzenli değişime yol açabilir.

 ABD Deniz Üssü Guantanamo'dan sınır dışı edilen Venezuelalı göçmenler, Venezuela'daki Simón Bolívar Uluslararası Havaalanına geldiklerinde (20 Şubat 2025) (AFP)ABD Deniz Üssü Guantanamo'dan sınır dışı edilen Venezuelalı göçmenler, Venezuela'daki Simón Bolívar Uluslararası Havaalanına geldiklerinde (20 Şubat 2025) (AFP)

Sınır dışı uçuşlarını takip eden bir savunma grubu olan Witness at the Border'dan Thomas Cartwright, perşembe günü Teksas ve Louisiana'dan kalkan uçaklarla Guantanamo Körfezi'ne daha fazla göçmen transfer uçuşu geldiğini söyledi.

Trump ocak ayında Guantanamo'daki göçmen gözaltı tesislerini 30 bin kişilik kapasiteye kadar genişletmek istediğini açıklamıştı, ancak Guantanamo'daki düşük güvenlikli göçmen operasyon merkezindeki mevcut kapasite yaklaşık 2.500 kişi.

ABD deniz üssü, 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra tutuklanan şüphelileri barındırmasıyla tanınıyor, ancak aynı zamanda yasadışı olarak ABD'ye tekneyle ulaşmaya çalışırken yakalanan kişileri gözaltına almak ve göçmenlerin Amerika Birleşik Devletleri'ne yeniden yerleştirilmesini koordine etmek için de kullanıldı.



İsrail'in saldırıları İran'ın nükleer kapasitesini ne kadar zayıflatabildi?

İsrail 6 günde İran'da en az 585 kişiyi öldürdü, 1300 kişiyi de yaraladı (Reuters)
İsrail 6 günde İran'da en az 585 kişiyi öldürdü, 1300 kişiyi de yaraladı (Reuters)
TT

İsrail'in saldırıları İran'ın nükleer kapasitesini ne kadar zayıflatabildi?

İsrail 6 günde İran'da en az 585 kişiyi öldürdü, 1300 kişiyi de yaraladı (Reuters)
İsrail 6 günde İran'da en az 585 kişiyi öldürdü, 1300 kişiyi de yaraladı (Reuters)

İsrail, 13 Haziran’dan beri başta nükleer tesisler ve askeri hedefler olmak üzere İran’daki birçok noktayı bombalamayı sürdürüyor. 

İsrail ordusu, savaş jetleriyle düzenlenen bombardımanlarda İran’ın İsfahan ve Natanz nükleer tesislerinde hasar meydana geldiğini bildirmişti. 

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun bugün duyurduğuna göre İsrail, Karaj ve Tahran’daki santrifüj geliştirme tesislerini de vurdu.

Ancak Guardian’ın analizinde, cuma gününden bu yana meydana gelen hasarın birkaç ay içinde onarılabileceği belirtiliyor. Ayrıca İsrail ordusunun saldırılarının, İran’da hem hükümetin hem de halkın nükleer caydırıcılıkta daha ısrarcı davranmasına yol açabileceğine dikkat çekiliyor. 

Dolayısıyla Tel Aviv yönetiminin hamlelerinin ters teperek Tahran’ın nükleer bomba geliştirme sürecini hızlandırabileceği değerlendirmesi yapılıyor.

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla konuşan İsrailli bir yetkili, saldırılar sonucunda İran’ın nükleer bomba geliştirmesinin sadece birkaç ay geciktirilebileceğini söylüyor. 

Ancak CNN’in salı günkü haberinde yer verdiği ABD istihbarat bilgilerine göre Washington, Tahran’ın en az üç yıl daha nükleer bomba üretemeyeceğini öngörüyordu. Analizde, birkaç aylık bir gecikmenin böyle bir durumda önemsiz kaldığı yazılıyor. 

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “Yükselen Aslan” operasyonunun ardından yaptığı açıklamalarda İran’ın nükleer silah geliştirmenin eşiğine geldiğini iddia etmişti.

Analizde, İsrail’in nükleer silah geliştirme programına dikkat çekilerek, Tahran yönetiminde birçok grubun buna karşı önlem olarak nükleer silaha sahip olmayı amaçladığı aktarılıyor. 

Adının açıklanmaması şartıyla konuşan, Ortadoğu’da deneyimli bir Batılı yetkili de İsrail’in saldırılarının Tahran’ın nükleer bomba çalışmalarını hızlandırma ihtimalini vurguluyor:

Bu olayların ardından İran’ın herhangi bir nükleer kapasitesi kalırsa, en hızlı şekilde silah geliştireceklerini düşünüyorum.

Analizde, İran’ın nükleer programının askeri yöntemlerle sonlandırılmasının tek yolunun Fordo tesisini imha etmek olduğu belirtiliyor. Kum şehrine yakın bir dağın 80 ila 90 metre altında inşa edilen bu nükleer tesis, İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin merkezi. ABD ordusunun savaşa girmesi halinde burayı 13,6 tonluk bombalarla vurması gerekiyor. 

Netanyahu sadece İran’ın nükleer programını bitirmeyi değil, Tahran’da rejimi değiştirmeyi de amaçlıyor. Ancak İranlı sivilleri vurarak bunu elde etmesi zor görünüyor. Johns Hopkins Üniversitesi’nden Vali Nasr, “Gazze savaşının psikolojik etkisinin” de İsrail-İran çatışmalarında önemli rol oynadığını belirtiyor. 

Nasr, Gazze’deki yıkımla “uluslararası liberal düzenin İsrail’i kontrol altında tutabileceğine dair inancın boşa çıktığını” ifade ediyor. 

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, CNN