Ukrayna'nın yeraltında Trump'ın ağzını sulandıran ne var?

Ukrayna toprakları, daha geniş bir temel metal kategorisi içinde 17 nadir mineral içeriyor, ancak bunları çıkarmak büyük yatırımlar gerektiriyor.

Donbas'ın batı kesiminde bir kömür madeninde bekleyen madenci (AFP)
Donbas'ın batı kesiminde bir kömür madeninde bekleyen madenci (AFP)
TT

Ukrayna'nın yeraltında Trump'ın ağzını sulandıran ne var?

Donbas'ın batı kesiminde bir kömür madeninde bekleyen madenci (AFP)
Donbas'ın batı kesiminde bir kömür madeninde bekleyen madenci (AFP)

Ukrayna toprakları, ABD Başkanı Donald Trump'ın elde etmeye çalıştığı dünya maden kaynaklarının yaklaşık yüzde beşini barındırıyor. Ancak uzmanlar bu kaynakların henüz kullanılmadığını söylüyor.

Global Mining'in 2024 verilerine göre Ukrayna, kömür de dahil olmak üzere tüm kategorilerin toplamında dünyadaki en büyük 40’ıncı maden üreticisi.

Ukrayna 2022 yılında dünyanın en büyük 10’uncu demir üreticisiydi.

Aralarında Fransa Jeoloji ve Madencilik Araştırma Bürosu'ndan isimlerin de bulunduğu jeologlar, 2023 yılında Ukrayna üzerine yayınladıkları bir çalışmada demir, manganez ve uranyum da dahil olmak üzere 100'den fazla kaynak buldu.

Madenler bir ülkenin ekonomisi veya enerji üretimi için hayati ve hatta stratejik öneme sahiptir. ABD bunlardan yaklaşık 50 tanesine, Avrupa Birliği (AB) ise 30'dan fazlasına ihtiyaç duyduğunu belirtmektedir.

Avrupa Komisyonu'na göre Ukrayna, çıkarılabilen 20'den fazla temel hammadde ile titanyumun önemli bir küresel tedarikçisidir. Ayrıca manganez (küresel madencilik verilerine göre dünyanın en büyük 8’inci), titanyum (11’inci) ve elektrikli araç bataryaları için gerekli olan grafitin (14’üncü) önde gelen üreticisidir.

Ukrayna, ‘Avrupa'nın en büyük lityum yataklarından birine’ sahip olduğunu iddia ediyor, ancak bu yumuşak metal henüz çıkarılmadı.

Kesin olarak sınıflandırıldığında nadir elementler, baz metallerden çok daha geniş bir kategoride yer alan 17 minerali içerir.

Trump nadir mineralleri istediğini özel olarak ifade etti ve Rusya ile savaşında Ukrayna'ya sağlanan yardım karşılığında mineralleri elde etmek için bir anlaşma talep etti.

ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (USGS) Ukrayna uzmanı Elena Safirova, “Ukrayna nadir toprak elementleri içeren bir dizi yatağa sahip, ancak hiçbiri çıkarılmadı” dedi.

2023 yılında Fransa Jeoloji ve Madencilik Araştırma Bürosu, Ukrayna'nın ‘önemli nadir toprak elementleri kaynaklarına’ sahip olduğunu, ancak daha fazla keşif ve geliştirmenin büyük yatırımlar gerektireceğini doğruladı.

Ukrayna hükümeti ise nadir toprak minerallerinin ‘altı sahada’ mevcut olduğunu vurguluyor. ‘Dünyanın en büyüklerinden biri’ olan Novopoltavsky sahasının geliştirilmesinin 300 milyon dolarlık bir yatırım gerektireceği belirtiliyor.

Ancak Ukrayna hükümetinin bahsettiği elementlerden bazıları (tantal, niyobyum, berilyum, stronsiyum ve manyetit) 17 nadir toprak elementi listesine dahil edilmemiş.

Derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's şubat ayında yaptığı açıklamada, Ukrayna hükümetinin bazı tahminlerinin ‘ulaşılması zor nadir toprak elementi yataklarının Sovyet dönemi değerlendirmesine’ dayandığını bildirdi.

Kuruluş, nadir toprak elementlerinin düşük konsantrasyonda veya erişilmesi zor olabileceği için çıkarılmalarının mümkün olmayabileceğini kaydetti.



Demokrat Partili valiler Los Angeles'a Ulusal Muhafız konuşlandırılmasını eleştirdi

Kaliforniya Ulusal Muhafız Birlikleri (AP)
Kaliforniya Ulusal Muhafız Birlikleri (AP)
TT

Demokrat Partili valiler Los Angeles'a Ulusal Muhafız konuşlandırılmasını eleştirdi

Kaliforniya Ulusal Muhafız Birlikleri (AP)
Kaliforniya Ulusal Muhafız Birlikleri (AP)

ABD’deki Demokrat Partili eyalet valileri, Başkan Donald Trump'ın dün belgesiz göçmenlerin gözaltına alınmasına karşı düzenlenen protestoları bastırmak üzere Los Angeles'a Ulusal Muhafızların konuşlandırılması talimatı vermesini, bu konudaki yetkinin eyalet valisine ait olduğunu vurgulayarak eleştirdiler.

Ortak bir açıklama yapan valiler, Başkan Trump'ın Kaliforniya eyaletine bağlı Ulusal Muhafızları konuşlandırma hamlesinin ‘endişe verici bir yetki suiistimali’ olduğunu söylediler. Valilere eyaletlerindeki Ulusal Muhafız güçlerini yönetme yetkisi veren yürütme yetkisine saygı gösterilmesinin önemli olduğunu da sözlerine eklediler.

Trump dün, göçmenlere yönelik baskınların ardından düzenlenen ve bazılarında şiddet olaylarının yaşandığı protesto gösterilerinin ardından, eyalet valisinin talebine rağmen ender görülen bir hamleyle Ulusal Muhafızların Los Angeles’ta konuşlanmaya başladığı sırada ‘kanun ve düzen’ getirme sözü verdi.

Gazetecilere yaptığı açıklamada Los Angeles'a gönderilen birliklerin ‘çok güçlü bir şekilde kanun ve düzen’ uygulayacağını söyleyen Trump, ‘şiddet yanlısı insanlar olduğunu ve yaptıklarının yanlarına kar kalmasına izin vermeyeceklerini’ de sözlerine ekledi.

Protestoları bastırmak için silahlı kuvvetlerin konuşlandırılmasına izin veren ‘Ayaklanma Yasası’nın etkinleştirilmesiyle ilgili bir soruya yanıt olarak Trump, “Her yerde askerlere bakıyoruz. Bunun ülkemizde olmasına izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

fgtrh
Los Angeles'ta bir kolluk kuvveti protestoculara şok bombası atıyor (AFP)

ABD ordusu, 79. Piyade Tugayı Muharebe Takımı’ndan 300 askerin Los Angeles’taki üç farklı yere konuşlandırıldığını ve ‘federal mülkleri ve personeli koruduğunu’ açıkladı.

Üniformalı, otomatik silahlı ve zırhlı memurlar, saat 14.00 (21.00 GMT) sularında belediyle binası önünde ‘büyük hareket” çağrıları yapıldığı sırada ülkenin batı kıyısındaki şehrin belediyesi yakınlarında konuşlandırıldı. Görüntülerde çok sayıda polisin tam teçhizatlı olduğu görüldü.

Bu gelişmeden iki gün önce Latin kökenli nüfusun yoğun olduğu kentte onlarca göçmenin tutuklanmasını protesto eden kalabalığa federal ajanların ses bombası ve göz yaşartıcı gaz kapsülleriyle ateş açtığı çatışmalar yaşanmıştı. Vali Gavin Newsom dün, X platformundan yaptığı paylaşımda “Trump Los Angeles’a karşılanmamış ihtiyaçları gidermek için değil, kriz yaratmak için 2 bin Ulusal Muhafız gönderiyor. Daha fazla baskı, daha fazla korku ve daha fazla kontrolü meşrulaştırmak için kaos umuyor” ifadelerini kullandı.

Vali Newsom, şöyle devam etti:

“(Başkan Trump) Daha fazla baskı, daha fazla korku tacirliği ve daha fazla kontrolü meşrulaştırmak için kaos yaratmayı umuyor. Sakin olun ve asla şiddet kullanmayın. Barışçıl kalın.”

Cumhuriyetçiler dün, Vali Newsom ve diğer yerel yetkililerin protestoların çoğunlukla barışçıl olduğu ve Ulusal Muhafızların konuşlandırılmasının gerilimi arttıracağı yönündeki açıklamalarına itiraz ederek Trump'ın yanında yer aldılar. Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson ABC'ye verdiği demeçte “Bu konuda hiç endişeli değilim. Newsom orada gerekeni yapma konusunda yetersizlik ya da isteksizlik gösterdi, bu yüzden Başkan devreye girdi” şeklinde konuştu.

Savunma Bakanı Pete Hegseth'in Ulusal Muhafızları desteklemek üzere Deniz Piyadelerini çağırma tehdidini yorumlayan Johnson, bunun abartı olduğunu düşünmediğini belirterek “Ne gerekiyorsa yapmaya hazır olmalıyız” dedi.

Öte yandan Vermont Senatörü Bernie Sanders, bu hamlenin Trump'ın otoriterliğinin altını çizdiğini söyledi. Sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada Sanders, yasadışı baskınları kınadı. Vermont Senatörü, provokasyon yapılmasını, olağanüstü hal ilan edilmesini ve askerlerin konuşlandırılmasını ‘kabul edilemez’ olarak nitelendirdi.

ABD Ulusal Muhafızları (aynı zamanda yedek ordu) genellikle Los Angeles yangınları gibi doğal afetler ve zaman zaman da sivil ayaklanmalar için, ancak genellikle yerel yetkililerin onayı ile göreve çağrılır.

Daha önce İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (HRW) başkanlığını yapmış olan ABD'li aktivist Kenneth Ross, 1965 yılından bu yana ilk kez Ulusal Muhafızların eyalet valisinin talebi olmadan görevlendirildiğini belirtti. Ross, BaşkanTrump'ın ‘belgesiz göçmenlere yönelik baskınları sürdürmek için şov yaptığını’ söyledi.

Silahlı ve maskeli Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) görevlileri cuma günü, Los Angeles'ın çeşitli bölgelerinde baskınlar düzenleyerek öfkeli kalabalıkların toplanmasına ve saatlerce süren çatışmaların patlak vermesine yol açtı. Los Angeles’taki protesto gösterilerinin başlamasından önce CBS News tarafından yapılan bir anket, Amerikalıların küçük bir çoğunluğunun göçmen karşıtı baskıları desteklediğini ortaya koydu.

Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum dün yaptığı açıklamada ABD’de yaşayan göçmenleri savundu. Sheinbaum, ABD’de yaşayan Meksikalıların suçlular değil, daha iyi bir hayat arayan ve ailelerini geçindirmek için gurbete giden dürüst kadınlar ve erkekler olduğunu söyledi.