Öcalan'la diyaloğun ilerletilmesi sinyalini veren Erdoğan: Terörsüz Türkiye hedefimizi gerçekleştireceğiz

Erdoğan, Ankara'da Adalet ve Kalkınma Partisi'nin sekizinci olağan kongresinde konuşuyor (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Erdoğan, Ankara'da Adalet ve Kalkınma Partisi'nin sekizinci olağan kongresinde konuşuyor (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
TT

Öcalan'la diyaloğun ilerletilmesi sinyalini veren Erdoğan: Terörsüz Türkiye hedefimizi gerçekleştireceğiz

Erdoğan, Ankara'da Adalet ve Kalkınma Partisi'nin sekizinci olağan kongresinde konuşuyor (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Erdoğan, Ankara'da Adalet ve Kalkınma Partisi'nin sekizinci olağan kongresinde konuşuyor (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün, PKK’nın tutuklu lideri Abdullah Öcalan'la diyaloğun ilerletilmesi sinyalini verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, "Terörsüz Türkiye" ideallerinin, her kesimden vatandaşın yürekten desteklediği geniş tabanlı bir millî mutabakatın ifadesi olduğunu söyledi.

Hiçbir demokratik ülkenin, terörün silahına da siyasi örgütlenmesine de sivil toplum görünümlü uzantılarına da tolerans göstermeyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Terörle siyaset, terörle demokrasi aynı anda bir arada bulunamaz. Bunun için 'Ya terör ya demokrasi' diyoruz, 'Ya silah ya sivil siyaset' diyoruz. Şunun bir defa altını kalın çizgilerle tekrar çizmek mecburiyetindeyim; Türk'e de Kürt'e de Sünni'ye de Alevi'ye de hiçbir faydası olmayan dış kaynaklı fitne ürünü bir literatür yığınıyla boğuşmaya vaktimiz yok. Yeni bir dünya kurulurken terör belası başta olmak üzere, Türkiye'nin safralarından kurtulması gerekiyor. Terörün, şiddetin, silahın karanlık gölgesinin ülkemizin ve bölgemizin üzerinden tamamen çekileceği günler inşallah çok yakındır. Türkler, Kürtler, Araplar olarak hep beraber kenetlenecek, tam 40 yıldır evlatlarımızın kanı üzerinde yükselen terör duvarını yıkıp atacağız. Terör sorunu ortadan kalktıktan sonra demokrasiden kalkınmaya, kardeşlikten bölgesel entegrasyona yeni bir dönemin kapıları Allah'ın izniyle açılacaktır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin, kronik meselelerini ve farklı toplum kesimlerinin taleplerini daha sağlıklı, daha steril bir zeminde tartışma imkânı bulacağını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu tespitin yapılması da çok ama çok önemlidir; Türkiye'nin ekonomide, dış politikada ve siyasette itici gücü, unutmayın, demokrasidir. 'İç cephe' olarak tarif ettiğimiz kardeşlik hattımızı tahkim edecek olan da yine 85 milyonun tamamını saran kuşatıcı bir demokrasidir. Bunun için önümüzdeki fırsatları değerlendirerek, en iyisini ümit edip en kötüsüne hazır olarak, 'Terörsüz Türkiye' hedefimizi gerçekleştireceğiz. Hiç şüphesiz bundan en çok terör örgütünün ideolojik bahçesinde otlanıp, devletimize ve milletimize düşmanlık edenler rahatsız olacaktır. Ne yaparlarsa yapsınlar bunun önüne geçemeyecekler. Türkiye'yi, girdiği aydınlık yoldan geri çeviremeyecekler."

Erdoğan, Türkiye için yeni bir anayasa yapılması konusuna bir kez daha değinerek, Demokrasimizi yeni, sivil ve kapsamlı bir anayasayla taçlandırma hedefimizi sürdürüyoruz” dedi.



Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
TT

Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)

Amerikan vatandaşı Joseph Tater, yaklaşık bir yıl boyunca hapishanede ve psikiyatri hastanesinde tutulduktan sonra Rusya'dan ayrıldı.

46 yaşındaki Tater, ağustos ayında Moskova'da otel çalışanlarına kötü muamele ve ardından bir polis memuruna saldırı suçlamasıyla tutuklandı.

Nisan ayında mahkeme, Tater'in yargılanmaya uygun olmadığına karar verdi ve onu “tıbbi nitelikteki zorlayıcı tedbirler” yani zorunlu psikiyatrik tedaviye sevk etti.

Rus yetkililer, Tater'i kararın açıklanmasından önce bir gözaltı merkezinden psikiyatri koğuşuna nakletmişti. TASS'ın o zamanki haberine göre, bir sağlık heyeti Tater'in “gerginlik, dürtüsellik, hayali düşünceler ve davranışlar” sergilediğini belirtmişti.

Rus resmi haber ajansları, Tater'in eylül ayında yapılan duruşmada ABD vatandaşlığından vazgeçmek istediğini ve CIA'nın kendisini takip ettiğini söylediğini bildirmişti.

Şarku’l Avsat’ın Sputnik’ten aktardığına göre kolluk kuvvetleri, “yargı kararıyla psikiyatri hastanesinde tutulan ABD vatandaşı Tater'in Moskova'daki klinikten çıkmasına izin verildiğini ve Rusya topraklarını terk ettiğini” bildirdi.

Rusya, son yıllarda casusluk, Rus ordusunu eleştirmek, hırsızlık ve ailevi anlaşmazlıklar gibi çeşitli suçlamalarla çok sayıda ABD vatandaşını tutukladı. Bu durum, Washington'un Moskova'yı “rehine alma” ve bunları takas işlemlerinde kullanma niyetinde olduğu yönündeki suçlamalarına yol açtı.

ABD ve Rusya çifte vatandaşı olan Ksenia Karelina, nisan ayında, Ukrayna'yı destekleyen bir hayır kurumuna yaklaşık 50 dolar bağışladığı için 12 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra serbest bırakıldı.

Buna karşılık Washington, Rus-Alman vatandaşı Arthur Petrov'u serbest bıraktı. Petrov, ABD yapımı elektronik cihazları Rus ordusuyla iş yapan şirketlere yasadışı olarak ihraç etmekle suçlanıyordu.