25 yaşındaki Tunuslu Brahim Aouissaoui, 2020 yılında Fransa'nın güneydoğusundaki Nice kentinde bulunan Notre Dame Katedrali'nde üç kişiyi öldürmek suçundan, Fransız yasalarına göre en ağır ceza olan, şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
Yargı bu cezayı nadiren veriyor. Terör davalarında bu karar, 13 Kasım 2015'te Paris'te 130 kişinin ölümüne yol açan saldırılar nedeniyle Fransız Salah Abdeslam'a karşı verilmişti.
Paris savcıları Aouissaoui için “şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapis” cezası istemişti.
Terörle mücadele savcıları, Brahim Aouissaoui'nin “totaliter ve barbar fanatizmine hapsolmuş” “kesin tehlike arz ettiğine” dikkat çekti.
Bir savcı sanığa “cihatçı ideolojinin peşini bırakmadığını” hatırlattığında, 25 yaşındaki Tunuslu Arapça olarak “Bu terörizm değil” diye bağırdı. Aouissaoui'yi avukatı sert bir şekilde azarladı ve susmasını söyledi.
Savcılar Aouissaoui'nin 60 yaşındaki Nadine Vincent'ın boğazını mutfak bıçağıyla keserek, 44 yaşındaki Fransız-Brezilyalı Simone Barreto Silva'yı 24 kez bıçaklayarak ve iki kız çocuğu babası 55 yaşındaki rahip Vincent Lukis'in boğazını keserek “eşi benzeri görülmemiş bir vahşet” sergilediğini söyledi.
Bir savcı, “gereken cezanın eylemin vahşetiyle orantılı olması gerektiğini” belirtti. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Aouissaoui hafıza kaybını gerekçe göstererek gerçekleri inkâr ettikten sonra, saldırıyı kabul etti.