Arakçi: Rusya ve Katar ABD’den herhangi bir mesaj taşımadı

Ruhani: Dini Lider’in müzakereler konusundaki tutumu değişken ve koşullara bağlı

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi salı günü Tahran'da Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile ortak basın toplantısı düzenledi (AFP)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi salı günü Tahran'da Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile ortak basın toplantısı düzenledi (AFP)
TT

Arakçi: Rusya ve Katar ABD’den herhangi bir mesaj taşımadı

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi salı günü Tahran'da Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile ortak basın toplantısı düzenledi (AFP)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi salı günü Tahran'da Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile ortak basın toplantısı düzenledi (AFP)

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un Tahran'a yaptığı son ziyaret sırasında ABD'den herhangi bir mesaj almadıklarını açıkladı.

İran Bakanlar Kurulu toplantısı oturum aralarında açıklamalarda bulunan Arakçi, Lavrov'un Washington ve bölgedeki diğer ülkelerle yaptığı görüşmeler hakkında ayrıntılı bir rapor sunduğunu söyledi. İranlı Bakan, herhangi bir mesaj iletilmediğini ve herhangi bir mesaj getirmesinin beklenmediğini vurguladı.

Basında yer alan ve iki bakan arasındaki görüşmelerde nükleer dosyanın ana gündem maddesi olduğu belirtilen haberlerin aksine Arakçi, “Esas olarak bölgesel ve ikili meseleleri görüşmeye odaklandık” dedi.

Arakçi ayrıca İran'ın Cenevre'de İngiltere, Fransa ve Almanya ile nükleer dosya ve diğer konularda bir tur müzakere gerçekleştirdiklerini belirterek, zorluklara rağmen müzakerelerin devam edeceğini vurguladı. İranlı Bakan, bu müzakerelerin iniş ve çıkışlarla karşılaşacağını ve bu müzakereler sırasında cevaplanması gereken birçok soru ve nokta olduğunu söyledi.

İran, geçtiğimiz kasım ayında yeniden başlayan müzakerelerin ardından pazartesi günü İngiltere, Fransa ve Almanya ile nükleer dosya konusunda görüşmeler gerçekleştirdi.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Kazım Garibabadi, salı günü yaptığı açıklamada, Avrupalılarla yeni tur görüşmelerin üç hafta içinde yapılmasının beklendiğini söyledi.

İran'ın nükleer anlaşmanın canlandırılmasına yönelik müzakerelerdeki tutumunun kesin ve net olduğunu belirten Bakan Arakçi, İran'ın daha önce olumlu sonuçlar elde edemeyen ‘azami baskı’ politikasının etkisi altında müzakerelere girmeyeceğini belirtti.

İran'ın yıllardır ABD yaptırımları altında yaşadığını ve bunlardan etkilenmeden ilerlemeye devam ettiğini söyledi. İran'ı baskı ve tehdit yoluyla müzakereye zorlama girişimlerinin işe yaramayacağını, ancak İran'ın her zaman saygılı ve onurlu bir dille karşılık vereceğini söyledi.

Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani’nin son ziyareti sırasında Tahran'a herhangi bir mesaj getirip getirmediğine ilişkin bir soruyu yanıtlayan Arakçi, herhangi bir mesaj olmadığını, daha ziyade bölgedeki duruma ilişkin açıklama yapıldığını söyledi. Bölgesel meselelerin hassas olduğunu ve bölge ülkeleriyle sürekli istişarelerde bulunulmasını gerektirdiğini ifade eden Arakçi, Körfez ülkelerinden ve uluslararası taraflardan yetkililerle derinlemesine istişareler gerçekleştirdiğini ve istişarelerin halen devam ettiğini kaydetti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan hükümetini destekleyen birçok reformist gazete Tahran'ın ABD’den bazı mesajlar aldığını ima eden haberler yaptı. İran’da Trump'ın göreve geldiği ocak ayından bu yana Tahran'ı ziyaret eden yetkililer aracılığıyla bazı mesajlar göndermiş olabileceği ihtimali üçüncü kez gündeme geldi.

Meclis Dış Politika ve Ulusal Güvenlik Komisyonu eski Başkanı Haşmetullah Felahetpişe, X platformundan yaptığı paylaşımda, “Nükleer anlaşmanın katili ve İran'ın sert kışının mimarı Lavrov, Tahran'a ‘Rusya ve ABD İran için ortak kırmızı çizgiler çizdi’ mesajıyla geldi” diye yazdı.

Bakan Arakçi salı günü, Trump'ın azami baskı politikası kapsamında Tahran'ın nükleer programı konusunda ABD ile ‘doğrudan müzakereleri’ reddettiğini açıkladı.

Washington, pazartesi günü petrol ticaretiyle bağlantılı 30'dan fazla kişi ve gemiyi kara listeye aldı. ABD tarafından yaptırım uygulananlar arasında İran Ulusal Petrol Şirketi Genel Müdürü Muhsin Huceste ve İran petrolünün satışına ve sevkiyatına aracılık etmekle suçlanan bazı kişiler de yer aldı.

Yaptırımlar, Trump tarafından bu ayın başlarında yayınlanan ve Tahran'a yaptırımlar yoluyla azami baskı politikasını yeniden yürürlüğe koyan bir genelgenin ardından geldi.

Fransız Haber Ajansı AFP'nin İran resmi haber ajanslarından aktardığına göre Tahran, ABD'nin yeni yaptırımlarının “düşmanlığın açık bir göstergesi” olduğunu söyledi.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, yaptığı açıklamada “Ülkeler arasındaki ekonomik ve ticari etkileşimlere karar vermek ulusların kendi kaderlerini tayin etme hakkının bir parçasıdır. Hiçbir tarafın siyasi bahanelerle bir ülkenin ticari ve ekonomik ilişkilerini engelleme ya da sekteye uğratma hakkı yoktur. ABD'nin İran'ın dış ticaretine yönelik yeni yaptırımlar uygulaması, başta ülkelerin ulusal egemenliğe saygı ilkesi ve devletlerin kendi kaderlerini tayin etme ilkesi olmak üzere, BM Şartı’nda yer alan ilkelerle çelişiyor. Dolayısıyla bu, İran halkının insan haklarını ihlal eden yanlış, haksız ve gayrimeşru bir eylemdir” ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail'in İran'ı bombalama ihtimalini gündeme getirirken, İran'la nükleer silah geliştirmesini engelleyecek bir anlaşmadan yana olduğunu söyledi.

İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney, 7 Şubat'ta yaptığı açıklamada ABD ile görüşmelerin ‘ihtiyatlı, akıllıca ve haysiyetli bir atmosferde olmadığını’ belirtti. Bu açıklama, İran siyasi çevrelerinde Trump ile doğrudan müzakerelere girilmesinin yasaklanma emri olarak yorumlandı.

Ancak çarşamba günü İran’ın resmi haber ajansı IRNA, eski Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin şu sözlerini aktardı:

“Bazıları Dini Lider’in müzakerelere karşı olduğunu söylüyor. Dini Lider müzakere ilkesine tamamen karşı değil, fakat zamanın koşullarına göre bugün karşı çıkabilir, birkaç ay sonra ve değişen koşullarla birlikte kabul edebilir. Mutlak bir karşıtlık söz konusu değildir.”

Ruhani'nin bu açıklamaları öncesinde İran merkezli haber siteleri, İran’ın eski reformist Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi'nin ABD'ye üstü kapalı olarak görüşme çağrısında bulunduğu benzer açıklamalarını aktarmıştı.



Ermenistan, Kafkaslar'ın Silikon Vadisi olmak istiyor

Güney Kafkaslar'daki en az nüfusa sahip ülke, geleceği için bir çıkış yolu arıyor (AFP)
Güney Kafkaslar'daki en az nüfusa sahip ülke, geleceği için bir çıkış yolu arıyor (AFP)
TT

Ermenistan, Kafkaslar'ın Silikon Vadisi olmak istiyor

Güney Kafkaslar'daki en az nüfusa sahip ülke, geleceği için bir çıkış yolu arıyor (AFP)
Güney Kafkaslar'daki en az nüfusa sahip ülke, geleceği için bir çıkış yolu arıyor (AFP)

2020'deki İkinci Dağlık Karabağ Savaşı'nda Azerbaycan'a yenildikten sonra bir yandan Rusya ve Batı dünyasıyla ilişkilerini dengeleyip güvenliğini sağlamaya çalışan Ermenistan diğer taraftan da Kafkaslar'ın Silikon Vadisi'ni kurma amacında. 

BBC'nin Kafkasya muhabiri Rayhan Demytrie, çocukların daha ilkokuldan itibaren teknoloji eğitimi aldığını bildiriyor. 

2014'te başlatılan Armath projesiyle programlama, kodlama, robotik, üç boyutlu modelleme gibi konuların okul laboratuvarlarında sürdürülen derslerde öğretildiği ve günümüzde ülke çapında 650 Armath laboratuvarı olduğu aktarılıyor. 

Ermenistan'daki 200'den fazla şirketin oluşturduğu İleri Teknoloji İşletmeleri Birliği'nin (UATE) baş yöneticisi Sargis Karapetyan, başlattıkları Armath'ı şöyle anlatıyor:

Ermenistan'ı en büyük değerleri dünyaya sunan bir teknoloji merkezi haline getirmek istiyoruz.

Ülkedeki teknoloji şirketi sayısının 4 bine vardığını aktaran Karapetyan, Armath'la Ermenistan'ın en başarılı devlet-özel sektör işbirliğini sergilediklerini savunuyor: 

Yatırım harcamalarını özel sektörden alıyoruz. Okullara gidip Armath laboratuvarlarını kuruyoruz, ekipmanı bağışlıyoruz. Devlet de Eğitim Bakanlığı aracılığıyla 2 milyon dolarlık yıllık bütçe verip eğitmenlerin maaşını ödüyor.

600'den fazla eğitmen, halihazırda 17 binden fazla öğrenciye ders veriyor. Karapetyan bu yolla her yıl 5 bin mühendis yetiştirmeyi planladıklarını vurguluyor. 

Birleşik Krallık'ın kamu yayıncısı, 2,7 milyon kişinin yaşadığı Ermenistan'ın komşuları Azerbaycan ve Türkiye'yle sorunlar yaşadığını ve doğal kaynaklar açısından da zengin olmadığını ifade ediyor. 

Sovyetler Birliği döneminde matematik ve bilgisayar biliminde önemli bir merkez olan ülkenin bu mirası geliştirerek geleceğini kurmaya çalıştığı bildiriliyor. 

2011'de Ermenistan'dan çıkan Picsart adlı yapay zeka destekli fotoğraf ve video düzenleme sitesi ve uygulamasını yapan şirketin ABD'nin Miami kentinde de bir merkez açtığı ve günümüzde 1,5 milyar dolarlık değere ulaştığı aktarılıyor. 

Ermenilerin yüzde 75'inin başka ülkelerde yaşamasının sağladığı bağlantıların, bu sektöre de yaradığı ifade ediliyor. 

Kaliforniya ve Ermenistan merkezli girişim sermayesi firması SmartGate'in yöneticilerinden Samvel Khachikyan, ABD'nin ilk 500 şirketine bakıldığında yöneticiler arasında bir Ermeni'nin bulunmasının kaçınılmaz olduğunu savunuyor. 

Khachikyan kendilerinin de Ermeni girişimcilere yardım ettiğini vurguluyor. 

2022'de Rusya'nın başlattığı Ukrayna istilası da Ermenistan'ın teknoloji sektörüne yaramış. Hem binlerce Rus bilişimci ülkesinden kaçarak oraya taşınmış hem de Amerikalı çip devi Nvidia, Rusya ofisini Ermenistan'a almış. 

Bu sektörde çalışanlardan Vasily, 5 ila 8 bin kişinin Ermenistan'a taşındığını tahmin ediyor. 

Independent Türkçe, BBC, AFP