Öcalan'ın çağrısına Salih Müslim ve Mazlum Abdi'den ilk yanıt

Fotoğraf: Reuters/AFP
Fotoğraf: Reuters/AFP
TT

Öcalan'ın çağrısına Salih Müslim ve Mazlum Abdi'den ilk yanıt

Fotoğraf: Reuters/AFP
Fotoğraf: Reuters/AFP

Abdullah Öcalan'ın silah bırakma çağrısının ardından Türkiye'nin terör örgütü olarak nitelendirdiği PYD'nin lideri Salih Müslim'den ilk açıklama geldi.

Salih Müslim, Al Arabiya’ya yaptığı açıklamada "Abdullah Öcalan'ın açıklamalarına katılıyoruz. Siyasi bir grup olarak faaliyet göstermemize izin verilirse silah bırakacağız” ifadelerini kullandı. 

Müslim "PKK’nın alacağı karara göre hareket edeceklerini" belirtti.

Terör örgütü YPG'nin basın sorumlusu Siyamend Eli ise MA'ya yaptığı değerlendirmede "Bu çağrı Türkiye halkları başta olmak üzere bölgedeki tüm halkların barış içerisinde yer almasına ve söz hakkına sahip olmasına yol açacaktır" dedi.

Eli "Askeri güçler ve Kuzey ve Doğu Suriye'nin çocukları olarak, bu mesaj bizim için büyük bir öneme sahiptir. Bu mesaj, bu savaşı durdurmaya dönük bir mesajdır" ifadelerini kullandı. 

Mazlum Abdi: Bu mesaj bizim bölgemiz için değildi

Çatı yapısını Türkiye'nin terör örgütü olarak kabul ettiği YPG'nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) yöneticisi Mazlum Abdi, Abdullah Öcalan’ın PKK’ya yönelik çağrısı hakkında açıklamalarda bulundu.

Abdi, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın örgüte yönelik çağrısına ilişkin, “Uzun zamandır böyle bir açıklama yapılacağı biliniyordu, kamuoyu ile de paylaşılıyordu. Doğrusu biz bu açıklamayı bekliyorduk. Bizim bu çağrıya yaklaşımımız olumludur. Çünkü mesele barış meselesidir” dedi.

Öcalan'ın mesajının olumlu bir gelişme olduğunu ve “barış çağrısı” olduğunu belirten Abdi, uygulanması halinde Türkiye'de demokrasinin daha da gelişeceğini söyledi.

“Öcalan bize de bir mektup yazmıştı”

Mazlum Abdi, “PKK lideri bize de bir mektup yazmış ve görüşlerini dile getirmişti. Genel olarak olumlu yaklaşıyoruz” diye ekledi.

Abdi, "Sayın Öcalan'ın çağrısı direk PKK'yadır, PKK gerillalarının silah bırakmasına yöneliktir. Doğrudan bizim bölgemiz ve güçlerimiz için değildir. Sayın Öcalan nasıl ki Güney Kürdistan’daki liderlere ve diğer yerlere mektup yazmışsa bize de yazdı. İçinde direk olarak SDG’den bahsetmiyor. Ancak Suriye ile sorunların çözümüne değinmiş" ifadelerini kullandı.

Abdi, "PKK ile Türkiye arasındaki ilişki ve barışın sağlanması, bölgemiz üzerinde de etkili olacaktır. Eğer bu süreç başarılı olursa, bunun bize olumlu bir etkisi olacak ve Türkiye'nin bölgemize saldırmak için hiçbir bahanesi kalmayacak. Çünkü Türkiye PKK’yı bahane ederek bölgemize saldırıyor" diye konuştu.

Independent Türkçe, Rudaw



Tahran: ABD zenginleştirmenin yasaklanmasında ısrar ederse müzakereler başarısız olur

İslami ve Pezeşkiyan geçen ay nükleer programla ilgili bir sergide santrifüj maketlerinin önünde (İran Cumhurbaşkanlığı)
İslami ve Pezeşkiyan geçen ay nükleer programla ilgili bir sergide santrifüj maketlerinin önünde (İran Cumhurbaşkanlığı)
TT

Tahran: ABD zenginleştirmenin yasaklanmasında ısrar ederse müzakereler başarısız olur

İslami ve Pezeşkiyan geçen ay nükleer programla ilgili bir sergide santrifüj maketlerinin önünde (İran Cumhurbaşkanlığı)
İslami ve Pezeşkiyan geçen ay nükleer programla ilgili bir sergide santrifüj maketlerinin önünde (İran Cumhurbaşkanlığı)

İran, Washington'un Tahran'ın uranyum zenginleştirmesini engellemekte ısrar etmesi halinde ABD ile yürütülen nükleer müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanacağı uyarısında bulundu.

İran Dışişleri Bakanı'nın Siyasi İşler Yardımcısı Mecid Taht Revançi bugün yaptığı açıklamada, Washington'un Tahran'ın uranyum zenginleştirmeyi tamamen durdurmasında ısrar etmesi halinde ABD ile nükleer müzakerelerin ‘hiçbir yere varamayacağını’ söyledi.

ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff dün yaptığı açıklamada, ABD ile İran arasında varılacak herhangi bir anlaşmanın uranyum zenginleştirmenin durdurulmasını da içermesi gerektiğini söyledi. Öte yandan Tahran nükleer programının amaçlarının tamamen barışçıl olduğunu iddia ediyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Revançi, “Zenginleştirme konusundaki tutumumuz net. Bunun vazgeçmeyeceğimiz ulusal bir kazanım olduğunu defalarca vurguladık” dedi.

Revançi sözlerini şöyle sürdürdü: “Zenginleştirme konusunda asla taviz vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz. Başından beri söylediğimiz gibi, eğer onların pozisyonu sıfır zenginleştirme ise, pratikte işlerin yürümemesi doğaldır.”

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi dün yaptığı açıklamada, ülkesinin uluslararası güçlerle ‘anlaşma olsun ya da olmasın’ uranyum zenginleştirmeye devam edeceğini söyledi.

Arakçi X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Eğer ABD, İran'ın nükleer silah elde etmemesini sağlamak istiyorsa, bir anlaşmaya varmak mümkün. Biz bu sonucu sonsuza kadar garanti altına alacak bir çözüme ulaşmak için ciddi görüşmelere hazırız… İran'ın zenginleştirmesi anlaşma olsun ya da olmasın devam edecek” ifadelerini kullandı.

Witkoff dün ABC News'e verdiği demeçte, nükleer zenginleştirme konusunda ABD için net bir kırmızı çizgi olduğunu belirtti. Witkoff, “Yüzde 1 oranında bile zenginleştirmeye izin veremeyiz. Çünkü zenginleştirme nükleer silahlara olanak sağlar. Buraya bir bomba atılmasına izin vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.

ABD elçisi Steve Witkoff (Arşiv- APABD elçisi Steve Witkoff (Arşiv- AP

Witkoff olası bir anlaşmanın bu temel üzerine inşa edilmesi gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Bizim açımızdan her şey zenginleştirmeyi içermeyen bir anlaşmayla başlar. Bunu asla kabul edemeyiz.”

İran, Fransa, Almanya, Birleşik Krallık, Rusya, Çin ve ABD ile birlikte 2015 yılında nükleer programına ilişkin bir anlaşma imzalamıştı.

2015 anlaşması uranyum zenginleştirmeyi yüzde 3,67 ile sınırlandırmıştı. Ancak Tahran şu anda askeri kullanım için gerekli olan yüzde 90'dan çok da uzak olmayan yüzde 60'lık bir seviyede zenginleştirme yapıyor.

Nükleer programının sadece sivil amaçlı olduğunu savunan Tahran, barışçıl amaçlarla uranyum zenginleştirmeye devam etme hakkının ‘müzakere edilemez’ olduğunu vurguluyor, ancak zenginleştirme oranı ve seviyesi konusunda geçici kısıtlamaları kabul etmeye hazır olduğunu söylüyor.

12 Nisan'dan bu yana Washington ve Tahran, Tahran'ın nükleer programına ilişkin olarak on yıl önce imzalanan uluslararası anlaşmanın yerine geçecek yeni bir anlaşma için Umman'ın arabuluculuğunda dört tur görüşme gerçekleştirdi.