Musk'ın 5 yıl önce Trump'a ettiği hakaret ortaya çıktı

Trump, yönetimin resmi bir üyesi olmamasına rağmen Musk'ı federal hükümet ve kurumlardaki "israf, dolandırıcılık ve suistimalleri" bulmakla görevlendirmişti.

2017'de Trump'la birlikte fotoğraflanan Musk, Trump'ın ilk döneminde danışma komitelerinde görev almıştı (AFP)
2017'de Trump'la birlikte fotoğraflanan Musk, Trump'ın ilk döneminde danışma komitelerinde görev almıştı (AFP)
TT

Musk'ın 5 yıl önce Trump'a ettiği hakaret ortaya çıktı

2017'de Trump'la birlikte fotoğraflanan Musk, Trump'ın ilk döneminde danışma komitelerinde görev almıştı (AFP)
2017'de Trump'la birlikte fotoğraflanan Musk, Trump'ın ilk döneminde danışma komitelerinde görev almıştı (AFP)

Elon Musk bugün ABD Başkanı Donald Trump'la birlikte dümenin başında oturuyor olabilir ancak Politico'nun haberine göre, teknoloji milyarderinin yaklaşık 5 yıl önce Oval Ofis'te kendisiyle görüşmeden önce başkana "lanet olasıca moron" dediği iddia edildi. 

Kovid-19 pandemisinin 2020'de dünyayı sarmasından birkaç hafta önce Musk, bir Tesla giga fabrikası kurma meselesini görüşmek için Beyaz Saray'da Trump'la buluşmak üzere Washington DC'ye gitmişti.

Ancak başkanla görüşmesinden önce Musk'ın yakınında olan ve ismi açıklanmayan bir kişi Politico'ya yaptığı açıklamada, teknoloji milyarderinin Beyaz Saray'dayken Trump'a arkasından "lanet olasıca moron" dediğini duyduğunu söyledi.

The Independent yorum için Beyaz Saray'la iletişime geçti ancak henüz yanıt alamadı.

O dönemde Musk, Trump'a karşı sıcak ve samimi duygular beslemiyordu; Cumhuriyetçi Parti Ulusal Komitesi'nin Trump'ı aday gösterme kararını eleştirmiş, iklim değişikliği ve göçmenlikle ilgili bazı politikalarına tepki göstermişti. Musk, anlaşmazlıkları nedeniyle Beyaz Saray'ın iki danışma konseyinden bile ayrılmıştı.

Yıllardır Trump'la ilgili haberler yapan New York Times muhabiri Jonathan Swan bir röportajında, 2024'ten önce "Musk'ın Trump'ın bir çeşit aptal olduğunu düşündüğünü" söylemişti.

Politico'ya göre 2020'deki toplantının yapıldığı gün Musk, Oval Ofis'in Çin'deki saraylara kıyasla "daha çok umumi tuvaletlere benzediği" yorumunu yaparak Trump'ı kızdırmıştı. İkilinin, Tesla araçları hakkında tuhaf bir tartışma yaşadığı, Trump'ın bunlardan birine sahip olduğunu iddia ettiği ancak arabaların nasıl çalıştığı hakkında çok az bilgisi olduğunu söylediği öne sürülüyor.

Ancak söylenenene göre ortak bir zemin buldukları alan, yaklaşan Kovid-19 virüsüydü ve her ikisinin de buna yönelik endişeleri göz ardı ettiği bildirildi; bu daha sonra Musk'ın siyasetinde belirleyici bir an haline gelecekti.

İkilinin 5 yıl önceki buluşma hikayesi, Musk'a federal kurumlarla departmanlara sızması ve federal işgücü ve hükümet harcamalarını kısmak için sert tavsiyelerde bulunmaya başlaması için geniş çaplı kontrolsüz yetkilerin verildiği mevcut ilişkilerinden çok farklı.

Hükümetin resmi bir üyesinden ziyade "özel bir hükümet çalışanı” olan Musk, onay ve uygunluk süreçlerinden geçen bakanlarla konuşmak üzere çarşamba günü yapılan kabine toplantısına davet edilecek kadar yetkiye sahip.

Musk geçen yıl içinde, kamuoyu önündeki görüşlerini Trump'ı destekleyecek şekilde değiştirmiş ve Cumhuriyetçi adaya 200 milyon dolardan fazla bağış yapmıştı.

Musk'ın, Cumhuriyetçilerin adaylığını Trump'ın kazanamayacağı yönünde "umutlu" olduğunu çünkü bunun "biraz utanç verici" olacağını Vanity Fair'e söylediği 2015'e göre bu, 180 derecelik bir değişim.

Hatta Musk'ın, Trump'ın ikinci bir dönem başkanlık yapmak için "çok yaşlı" olduğunu söylediği ve Florida Valisi Ron DeSantis'i destekleyeceğini ima ettiği 2022'ye göre de keskin bir fark var.

Buna karşılık Trump, 2020'deki Oval Ofis toplantısından olduğu iddia edilen bir fotoğraf paylaşarak kendisi isteseydi Musk'ın dizlerinin üzerine çöküp projelerinin finansmanı için yardım dileneceğini öne sürmüştü.

Ancak ikili o zamandan bu yana pek çok ortak nokta buldu ve artık hükümeti birlikte yeniden inşa etme çabalarına girişiyorlar.

Independent Türkçe



Şam, federal sistemi reddetmeye devam ederken Kürtleri orduya katılmaya çağırdı

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldiler (AFP)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldiler (AFP)
TT

Şam, federal sistemi reddetmeye devam ederken Kürtleri orduya katılmaya çağırdı

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldiler (AFP)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldiler (AFP)

Suriye hükümeti tarafından dün yapılan açıklamada federal sistemin reddedildiği bir kez daha ifade edilirken Kürt güçlerine orduya katılmaları çağrısı yapıldı. Kürt ve resmi Suriye kaynaklarına göre bu karar Cumhurbaşkanı Ahmed Şer'in Suriye Demokratik Güçleri Komutanı Mazlum Abdi ile ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın katıldığı bir toplantıda alındı.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP'den aktardığı habere göre Suriyeli bir Kürt yetkili, Şara ve Abdi, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ni (KDSÖY)Suriye devletine entegre etme çabalarını görüşmek üzere bir araya geldiğini ifade etti.

Kimliğinin gizli tutulması şartıyla konuşan yetkili, ABD’nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Barrack'ın da toplantıya katıldığını söyledi.

Toplantının, ‘KDSÖY ile Şam hükümeti arasındaki ilişkiler ile ekonomik ve askeri konuların’ görüşülmesi için düzenlendiğini de sözlerine ekledi.

Bu toplantı, Şara ve Abdi arasında henüz uygulanmayan bir ikili anlaşmanın imzalanmasından dört ay sonra gerçekleşti.

Şara’nın 10 Mart'ta ABD’nin himayesinde Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Abdi ile imzaladığı anlaşma, ‘Suriye'nin kuzeydoğusundaki tüm sivil ve askeri kurumların, sınır geçişleri, havaalanı, petrol ve gaz sahaları dahil olmak üzere Suriye devletinin yönetimi altına alınmasına’ ilişkin maddeler içeriyordu.

Ancak KDSÖY, anayasal bildirinin ardından hükümetin çeşitliliği yansıtmadığını söyleyerek yönetimi eleştirdi. Kürt güçler geçtiğimiz ay ‘merkezi olmayan demokratik’ bir devlet talebinde bulunmuş, Şam ise buna ülkede ‘bölünme girişimlerini’ reddettiğini vurgulayarak yanıt vermişti.

Suriye hükümetinden bir kaynak dün devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, “Suriye devleti, ‘tek Suriye, tek ordu, tek hükümet’ ilkesine sıkı sıkıya bağlı olduğunu yineler ve Suriye Arap Cumhuriyeti'nin egemenliği ve toprak bütünlüğüne aykırı her türlü bölünme veya federalizm biçimini kesin bir şekilde reddeder” ifadelerini kullandı.

Kaynak, “Suriye ordusu, tüm vatandaşları birleştiren ulusal bir kurumdur. Devlet, SDG'den Suriyeli savaşçıların anayasal ve yasal çerçeve içinde ordunun saflarına katılmasını memnuniyetle karşılıyor” dedi.

Kaynak ayrıca, ‘imzalanan anlaşmaların uygulanmasındaki herhangi bir gecikmenin ulusal çıkarlara hizmet etmeyeceği, aksine durumu karmaşıklaştıracağın ve Suriye'nin tüm bölgelerinde güvenlik ve istikrarın yeniden sağlanmasına yönelik çabaları engelleyeceği’ uyarısında bulundu.

Cumhurbaşkanı Şara, geçtiğimiz yıl aralık ayında İslamcı grupların ittifakının başında eski Devlet Başkanı Beşşar Esed rejimini devirerek Şam'da iktidarı ele geçirdi. O tarihten bu yana Şara, Suriye'deki tüm askeri grupların lağvedilmesini savunuyor.

Ancak Suriyeli Kürtler, on binlerce erkek ve kadından oluşan askeri güçlerini korumakta ısrar ediyorlar.

Suriye'nin birliğini korumak ve ülkede güvenliği yeniden tesis etmek, yeni yetkililer için başlıca zorluklar arasında yer alıyor.

On yıllardır ötekileştirilmeye ve dışlanmaya maruz kalan Suriyeli Kürtler, bugün yeni iktidarın karar alma sürecini merkezileştirme ve geçiş döneminin yönetiminden önemli unsurları dışlama çabalarını eleştiriyorlar.

SDG lideri Abdi, mayıs ayı sonlarında bir televizyon röportajında “Şam ile yaptığımız anlaşmaya bağlıyız ve şu anda uygulama komiteleri aracılığıyla bu anlaşmayı hayata geçirmeye çalışıyoruz” dedi. Ancak ‘Suriye'nin merkezi olmayan, tüm bileşenlerinin tüm haklarına sahip olduğu ve kimsenin dışlanmadığı bir ülke olması’ konusunda kararlı olduğunu da vurguladı.

Şara, Şam’da iktidarı devralmasının ardından tüm silahlı grupların feshedileceğini açıklamasına rağmen, ABD destekli Kürtler, DEAŞ’ı 2019 yılında son kalesinden de kovana kadar mücadelede etkinliğini kanıtlamış olan organize askeri güçlerini korumakta ısrar ediyorlar.

Kürt özyönetim, Suriye'nin kuzeyinde ve doğusunda, Şam’daki kaynaklara ihtiyaç duyduğu en önemli petrol ve doğalgaz sahalarını da içeren geniş bir alanı kontrol ediyor. Aralarında binlerce yabancının da bulunduğu DEAŞ üyelerini de kamplarda ve gözaltı merkezlerinde tutuyor.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani daha önce yaptığı bir açıklamada, KDSÖY’le imzalanan anlaşmanın maddelerinin uygulanmasında ‘oyalanmanın ülkedeki kaosu uzatacağını’ söylemişti.