Gazze savaşının başlamasından bu yana İsrail'de gerçekleşen saldırıların kronolojisi

TT

Gazze savaşının başlamasından bu yana İsrail'de gerçekleşen saldırıların kronolojisi

Gazze savaşının başlamasından bu yana İsrail'de gerçekleşen saldırıların kronolojisi

İsrail'in kuzeyindeki Hayfa kentinde bir otobüs durağında dün meydana gelen bıçaklı saldırıda bir kişi öldü, dört kişi de yaralandı. 19 Ocak'ta Gazze'de ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana meydana gelen ilk ‘ölümcül’ saldırıda Dürzi saldırgan vurularak öldürüldü.

Şarku’l Avsat, 7 Ekim 2023'te Hamas ve diğer Filistinli gruplar tarafından gerçekleştirilen saldırıyı takiben Gazze Şeridi'nde savaşın başlamasından bu yana, İsrail'de meydana gelen en önemli saldırıları en sonuncusundan başlayarak derledi:

3 Mart 2025 - İsrail'in kuzeyindeki Hayfa kentinde meydana gelen bıçaklı saldırıda bir kişi öldü, dört kişi de yaralandı. İlk incelemeler saldırganın İsrail-Almanya çifte vatandaşlığına sahip bir Dürzi olduğunu gösterirken, İsrail polisi bunun Gazze ateşkesinin yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail içinde gerçekleşen ‘ilk ölümcül saldırı’ olduğunu bildirdi.

20 Şubat 2025 - İsrail acil yardım servisi MDA, Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde İsrailli bir kadının bıçakla ağır yaralandığını duyurdu.

21 Ocak 2025 - Fas asıllı ABD’li bir genç Tel Aviv'de iki noktada bıçaklı saldırı düzenledi ve aralarında Gazze'deki çatışmalarda yaralanan bir askerin de bulunduğu beş kişiyi yaraladı. Saldırgan etkisiz hale getirildi.

18 Ocak 2025 - Batı Şeria'nın Tulkerim kentinden gelen genç bir adam Tel Aviv'in merkezinde bir yerleşimciyi bıçaklayarak öldürdü, iki kişiyi de yaraladı.

27 Aralık 2024 - İsrailli bir yerleşimci Tel Aviv yakınlarındaki Herzliya'da uğradığı bıçaklı saldırı sonucu aldığı yaralar nedeniyle öldü.

11 Aralık 2024 - Silahlı bir kişi, Kudüs'ün güneyinde yer alan ve İsrail tarafından yoğun bir şekilde tahkim edilmiş olan Tünel Kontrol Noktası yakınlarında bir İsrail otobüsüne ateş açarak İsrailli bir genci öldürdü, üç kişiyi de yaraladı.

27 Ekim 2024 - Bir Filistinlinin kullandığı kamyonun Tel Aviv'in eteklerindeki Glilot yakınlarında bir otobüs durağına girmesi sonucu yaklaşık 50 İsrailli yaralandı.

9 Ekim 2024 - İsrail polisinin açıklamasına göre, İsrail'in orta kesimlerindeki Hadera şehrinde bir saldırganın etkisiz hale getirilmeden önce yoldan geçenleri bıçaklaması sonucu altı kişi yaralandı.

dfrgt
Hadera kentindeki saldırının meydana geldiği noktaya gelen İsrail polisi (Reuters)

1 Ekim 2024 - İsrail'in Yafa tren istasyonunda iki Filistinli tarafından gerçekleştirilen silahlı ve bıçaklı saldırıda 7 İsrailli öldü, 16 kişi de yaralandı. İsrail polisine göre saldırganlar sokak ortasında vuruldu. Olayın sorumluluğunu Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları üstlendi.

18 Ağustos 2024 - Kassam Tugayları, Kudüs Seriyyeleri ile birlikte Tel Aviv'in güneyinde bombalı kamyon saldırısı düzenledi. Saldırı sonucu bir İsrailli öldü, bir diğeri de yaraladı. Soruşturmalar failin Batı Şeria'nın Nablus kentinden olduğunu gösterdi.

4 Ağustos 2024 - Tel Aviv'in güneyindeki Holon'da bir Filistinli tarafından gerçekleştirilen bıçaklı saldırıda iki İsrailli öldü, iki kişi de yaralandı. Saldırgan İsrail polisi tarafından vurularak öldürüldü.

14 Temmuz 2024 - Kudüs'ün kuzeyinde Ramle yakınlarındaki Nir Tzvi kavşağında Mücahit Tugayları tarafından üstlenilen bir operasyonda, araçla düzenlenen saldırıda biri subay olmak üzere dört İsrail askeri ağır yaralandı. İsrail polisi, Kudüs'ün Kafr Akab kasabasından olan saldırganın babasını, annesini ve kardeşlerini evlerine baskın düzenleyerek gözaltına aldı.

27 Haziran 2024 - İsrail ordusu, Cenin Mülteci Kampı’nda yeraltına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu bir subayın öldüğünü ve 16 kişinin de yaralandığını açıkladı.

31 Mart 2024 - Negev'in Beerşeba kentindeki merkez otobüs terminalinde meydana gelen bıçaklı saldırıda iki İsrailli yaralanırken, İsrail'in Rahat kentinden Arap saldırgan, İsrail polisi tarafından vurularak öldürüldü.

14 Mart 2024 - İsrail ordusu, Beerşeba kentinin kuzeyindeki Kibbutz Beit Kama'nın girişindeki bir kafede meydana gelen bıçaklı saldırıda, Nahal Tugayı'ndan bir askerin öldüğünü, bir başka İsraillinin de yaralandığını ve polisin faili vurduğunu açıkladı.

dfrgt
Beerşeba Merkez İstasyonu'ndaki bıçaklı ve silahlı saldırının ardından olay yerine gelen polis araçları ve ambulanslar (Arşiv – X – İsrail acil yardım servisi MDA)

31 Aralık 2023 - Filistinli bir genç, işgal altındaki Kudüs yakınlarında bulunan Ma'ale Adumim yerleşiminde bıçaklı bir saldırı gerçekleştirdi ve öldürülmeden önce iki İsrailli güvenlik görevlisini yaraladı.

28 Aralık 2023 - Beytüllahim yakınlarındaki Mazmoria kontrol noktasında meydana gelen bıçaklı saldırıda bir kadın sınır muhafız askeri ve bir İsrailli güvenlik görevlisi ağır ve orta derecede yaralandı. İşgal güçleri saldırının failini vurarak öldürdü.

22 Aralık 2023 - İsrail medyası, Batı Şeria'nın kuzeyindeki Cenin kenti yakınlarındaki Barta'a'da bir araç saldırısının ardından askerler arasında yaralanmalar olduğunu duyurdu. İsrail Kanal 12 televizyonu, ‘yaralanmaların hafif olduğunu ve olayın failinin etkisiz hale getirildiğini’ bildirdi.



Demokrat Partili valiler Los Angeles'a Ulusal Muhafız konuşlandırılmasını eleştirdi

Kaliforniya Ulusal Muhafız Birlikleri (AP)
Kaliforniya Ulusal Muhafız Birlikleri (AP)
TT

Demokrat Partili valiler Los Angeles'a Ulusal Muhafız konuşlandırılmasını eleştirdi

Kaliforniya Ulusal Muhafız Birlikleri (AP)
Kaliforniya Ulusal Muhafız Birlikleri (AP)

ABD’deki Demokrat Partili eyalet valileri, Başkan Donald Trump'ın dün belgesiz göçmenlerin gözaltına alınmasına karşı düzenlenen protestoları bastırmak üzere Los Angeles'a Ulusal Muhafızların konuşlandırılması talimatı vermesini, bu konudaki yetkinin eyalet valisine ait olduğunu vurgulayarak eleştirdiler.

Ortak bir açıklama yapan valiler, Başkan Trump'ın Kaliforniya eyaletine bağlı Ulusal Muhafızları konuşlandırma hamlesinin ‘endişe verici bir yetki suiistimali’ olduğunu söylediler. Valilere eyaletlerindeki Ulusal Muhafız güçlerini yönetme yetkisi veren yürütme yetkisine saygı gösterilmesinin önemli olduğunu da sözlerine eklediler.

Trump dün, göçmenlere yönelik baskınların ardından düzenlenen ve bazılarında şiddet olaylarının yaşandığı protesto gösterilerinin ardından, eyalet valisinin talebine rağmen ender görülen bir hamleyle Ulusal Muhafızların Los Angeles’ta konuşlanmaya başladığı sırada ‘kanun ve düzen’ getirme sözü verdi.

Gazetecilere yaptığı açıklamada Los Angeles'a gönderilen birliklerin ‘çok güçlü bir şekilde kanun ve düzen’ uygulayacağını söyleyen Trump, ‘şiddet yanlısı insanlar olduğunu ve yaptıklarının yanlarına kar kalmasına izin vermeyeceklerini’ de sözlerine ekledi.

Protestoları bastırmak için silahlı kuvvetlerin konuşlandırılmasına izin veren ‘Ayaklanma Yasası’nın etkinleştirilmesiyle ilgili bir soruya yanıt olarak Trump, “Her yerde askerlere bakıyoruz. Bunun ülkemizde olmasına izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

fgtrh
Los Angeles'ta bir kolluk kuvveti protestoculara şok bombası atıyor (AFP)

ABD ordusu, 79. Piyade Tugayı Muharebe Takımı’ndan 300 askerin Los Angeles’taki üç farklı yere konuşlandırıldığını ve ‘federal mülkleri ve personeli koruduğunu’ açıkladı.

Üniformalı, otomatik silahlı ve zırhlı memurlar, saat 14.00 (21.00 GMT) sularında belediyle binası önünde ‘büyük hareket” çağrıları yapıldığı sırada ülkenin batı kıyısındaki şehrin belediyesi yakınlarında konuşlandırıldı. Görüntülerde çok sayıda polisin tam teçhizatlı olduğu görüldü.

Bu gelişmeden iki gün önce Latin kökenli nüfusun yoğun olduğu kentte onlarca göçmenin tutuklanmasını protesto eden kalabalığa federal ajanların ses bombası ve göz yaşartıcı gaz kapsülleriyle ateş açtığı çatışmalar yaşanmıştı. Vali Gavin Newsom dün, X platformundan yaptığı paylaşımda “Trump Los Angeles’a karşılanmamış ihtiyaçları gidermek için değil, kriz yaratmak için 2 bin Ulusal Muhafız gönderiyor. Daha fazla baskı, daha fazla korku ve daha fazla kontrolü meşrulaştırmak için kaos umuyor” ifadelerini kullandı.

Vali Newsom, şöyle devam etti:

“(Başkan Trump) Daha fazla baskı, daha fazla korku tacirliği ve daha fazla kontrolü meşrulaştırmak için kaos yaratmayı umuyor. Sakin olun ve asla şiddet kullanmayın. Barışçıl kalın.”

Cumhuriyetçiler dün, Vali Newsom ve diğer yerel yetkililerin protestoların çoğunlukla barışçıl olduğu ve Ulusal Muhafızların konuşlandırılmasının gerilimi arttıracağı yönündeki açıklamalarına itiraz ederek Trump'ın yanında yer aldılar. Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson ABC'ye verdiği demeçte “Bu konuda hiç endişeli değilim. Newsom orada gerekeni yapma konusunda yetersizlik ya da isteksizlik gösterdi, bu yüzden Başkan devreye girdi” şeklinde konuştu.

Savunma Bakanı Pete Hegseth'in Ulusal Muhafızları desteklemek üzere Deniz Piyadelerini çağırma tehdidini yorumlayan Johnson, bunun abartı olduğunu düşünmediğini belirterek “Ne gerekiyorsa yapmaya hazır olmalıyız” dedi.

Öte yandan Vermont Senatörü Bernie Sanders, bu hamlenin Trump'ın otoriterliğinin altını çizdiğini söyledi. Sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada Sanders, yasadışı baskınları kınadı. Vermont Senatörü, provokasyon yapılmasını, olağanüstü hal ilan edilmesini ve askerlerin konuşlandırılmasını ‘kabul edilemez’ olarak nitelendirdi.

ABD Ulusal Muhafızları (aynı zamanda yedek ordu) genellikle Los Angeles yangınları gibi doğal afetler ve zaman zaman da sivil ayaklanmalar için, ancak genellikle yerel yetkililerin onayı ile göreve çağrılır.

Daha önce İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (HRW) başkanlığını yapmış olan ABD'li aktivist Kenneth Ross, 1965 yılından bu yana ilk kez Ulusal Muhafızların eyalet valisinin talebi olmadan görevlendirildiğini belirtti. Ross, BaşkanTrump'ın ‘belgesiz göçmenlere yönelik baskınları sürdürmek için şov yaptığını’ söyledi.

Silahlı ve maskeli Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) görevlileri cuma günü, Los Angeles'ın çeşitli bölgelerinde baskınlar düzenleyerek öfkeli kalabalıkların toplanmasına ve saatlerce süren çatışmaların patlak vermesine yol açtı. Los Angeles’taki protesto gösterilerinin başlamasından önce CBS News tarafından yapılan bir anket, Amerikalıların küçük bir çoğunluğunun göçmen karşıtı baskıları desteklediğini ortaya koydu.

Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum dün yaptığı açıklamada ABD’de yaşayan göçmenleri savundu. Sheinbaum, ABD’de yaşayan Meksikalıların suçlular değil, daha iyi bir hayat arayan ve ailelerini geçindirmek için gurbete giden dürüst kadınlar ve erkekler olduğunu söyledi.