700 ABD'li diplomat kalkınma ajansının lağvedilmesi nedeniyle Dışişleri Bakanı'nı protesto etti

USAID yardımı Kiev'de (Arşiv- Reuters)
USAID yardımı Kiev'de (Arşiv- Reuters)
TT

700 ABD'li diplomat kalkınma ajansının lağvedilmesi nedeniyle Dışişleri Bakanı'nı protesto etti

USAID yardımı Kiev'de (Arşiv- Reuters)
USAID yardımı Kiev'de (Arşiv- Reuters)

Yüzlerce Dışişleri Bakanlığı ve USAID diplomatı, Dışişleri Bakanı Marco Rubio'ya bir mektup yazarak ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı'nın (USAID) lağvedilmesini protesto etti. Diplomatlar, ajansın yokluğunun ABD liderliğini ve güvenliğini zayıflattığını, Çin ve Rusya tarafından doldurulacak bir boşluk bıraktığını belirtti.

Bakanlığın, diplomatların politikalarla ilgili endişelerini anonim olarak ifade etmelerine olanak tanıyan dahili “muhalefet kanalı” aracılığıyla gönderilmesi beklenen mektupta diplomatlar, Trump yönetiminin 20 Ocak'ta neredeyse tüm dış yardımları dondurmasının, yurtdışındaki ABD diplomatlarının ve askerlerinin güvenliğini tehdit ettiğini ve ABD yardımlarına bel bağlayan milyonlarca insanın hayatını riske attığını ifade ettiler.

Adının açıklanmaması kaydıyla konuşan ABD'li bir yetkili, 700'den fazla diplomatın mektubu imzaladığını söyledi. Bir kopyası Reuters tarafından görülen mektupta, “Dış yardım ve destek sözleşmelerinin ciddi bir inceleme yapılmaksızın dondurulması ve feshedilmesi kararı, kilit müttefiklerimizle olan ortaklıklarımızı zayıflatmakta, güveni aşındırmakta ve düşmanların nüfuzlarını genişletmeleri için fırsatlar yaratmaktadır” denildi.

Cumhuriyetçi Başkan, “Önce Amerika” gündeminin bir parçası olarak 20 Ocak'ta göreve döndüğünde tüm dış yardımlar için 90 günlük bir moratoryum emri vermişti. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre bu emir USAID'in dünya çapındaki operasyonlarını durdurdu, hayat kurtaran gıda ve tıbbi yardımların sağlanmasını baltaladı ve küresel insani yardım çabalarını kaosa sürükledi.



ABD-Çin hattında ticaret savaşı: Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet

Çinli ve ABD'li şirketler, Trump yönetiminin getirdiği vergilere karşı farklı stratejiler izliyor (AFP)
Çinli ve ABD'li şirketler, Trump yönetiminin getirdiği vergilere karşı farklı stratejiler izliyor (AFP)
TT

ABD-Çin hattında ticaret savaşı: Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet

Çinli ve ABD'li şirketler, Trump yönetiminin getirdiği vergilere karşı farklı stratejiler izliyor (AFP)
Çinli ve ABD'li şirketler, Trump yönetiminin getirdiği vergilere karşı farklı stratejiler izliyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin’den ithalata getirdiği gümrük vergileriyle başlayan “ticaret savaşının” yankıları sürüyor.

Trump, ABD’ye giren fentanille mücadelede başarısız olduklarını ileri sürerek Çin’e yönelik gümrük vergisini yüzde 10’dan 20’ye çıkarmıştı.

BBC’nin analizinde, ABD’nin bu hamlesiyle Çin’deki devasa üretim ağını hedef almaya çalıştığına dikkat çekiliyor.

Çin’in 1970'lerin sonunda ekonomisini küresel ticarete açmasının ardından ucuz işgücü ve altyapıya yapılan devlet yatırımları sayesinde “dünyanın fabrikasına dönüştüğü” belirtiliyor.

Analizde, Trump’ın gümrük vergilerini ABD ekonomisini güçlendirmenin, istihdamı korumanın ve vergi gelirlerini artırmanın bir yolu olarak gördüğü ifade ediliyor. Ancak göreve geldiği ilk dönemde uyguladığı gümrük vergileri neticesinde ABD’deki fiyatların yükseldiği de hatırlatılıyor.

Moody's’den ekonomist Harry Murphy Cruise, vergilerin devam etmesi halinde ABD'ye yapılan ihracatın dörtte bir ila üçte bir oranında düşebileceğini söylüyor.

Hong Kong merkezli yatırım bankası Natixis'ten Alicia Garcia-Herrero da şu yorumları paylaşıyor:

Gümrük vergileri Çin'e zarar verecek. Buna karşı koymak için gerçekten çok daha fazlasını yapmaları gerek. Şi Cinping’in söylediğini yapmaları, iç talebi artırmaları lazım.

Ancak emlak piyasasında kriz yaşanan ve genç işsizliğin arttığı bir ekonomide bu zor bir hedef. Çin halkı da ekonomiyi canlandırmak için yeterince harcama yapmıyor.

Britanya merkezli banka Standard Chartered’dan Shuang Ding, Çin’de üretilen bazı üst düzey teknoloji ürünlerinin hızlıca ikame edilemeyeceğine dikkat çekiyor:

Çin’in yerine geçecek birini bulmak gerçekten zor, onların pazar lideri statüsünü yıkmak çok zor.

Wall Street Journal’ın (WSJ) analizinde de Çin’in ABD’nin vergi kararı karşısında endişelendiğini yazıyor.

Üst düzey Çinli yetkililerle irtibat halinde olan ve kimliklerinin paylaşılmaması kaydıyla WSJ’ye konuşan kaynaklar, Pekin’in Soğuk Savaş’ta Moskova’nın yaşadığı “izolasyonu” yaşamak istemediğini söylüyor.

Analizde, dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki rekabetin tam da Çin’in kaçındığı bir sonuca yol açabileceği yorumu yapılıyor:

Soğuk Savaş'tan bu yana görülmemiş bir süper güç çatışması, ekonomik, teknolojik ve genel jeopolitik üstünlük üzerine her şeyi kapsayan bir rekabet ortaya çıkabilir.

Trump’ın vergi hamlesine Çin’den sert tepki gelmişti. Çin'in Washington Büyükelçiliği’nden yapılan açıklamada, “ABD’yle sonuna kadar savaşmaya hazırız” denmişti.

Bunun ardından ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth de “Çin’le her türlü savaşa hazır olduklarını” belirtmişti.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC