ABD'nin “geniş” yaptırımları Irak'ı tehdit ediyor

İki diplomat Şarku'l Avsat'a hangi kategorilerin dahil olduğunu açıkladı

Bir Iraklı, 7 Mart 2025'te başkent Bağdat'ın sokaklarını basan yağmur suyunda yürüyor (AP)
Bir Iraklı, 7 Mart 2025'te başkent Bağdat'ın sokaklarını basan yağmur suyunda yürüyor (AP)
TT

ABD'nin “geniş” yaptırımları Irak'ı tehdit ediyor

Bir Iraklı, 7 Mart 2025'te başkent Bağdat'ın sokaklarını basan yağmur suyunda yürüyor (AP)
Bir Iraklı, 7 Mart 2025'te başkent Bağdat'ın sokaklarını basan yağmur suyunda yürüyor (AP)

ABD'li iki yetkili Şarku’l Avsat'a Irak'taki devlet kurumları, siyasetçiler ve gruplara “kapsamlı” yaptırımlar uygulanacağını açıkladı.

Şarku’l Avsat'a konuşan ABD'li bir diplomat “Ulusal Güvenlik Başkanlık Memorandumu 2'ye dayanarak Iraklı gruplara art arda yaptırımlar uygulanmasının beklendiğini” söyledi. Diplomat, "Yaptırımların İran'a tesis veya yasadışı ticari faaliyet ve kaynak sağlayan kişileri ve kuruluşları hedef alacağını" belirterek, "Yaptırımlara dahil edilecek kategorilerin hükümet kurumları veya siyasi ya da silahlı kuruluşlar olabileceğini" belirtti.

Diplomata göre, Başkan Trump'ın memorandumunda belirtilen kriterlerin benimsenmesi nedeniyle yaptırımlar, ister hükümet koruması, ister Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi), isterse silahlı gruplar olsun, dahil edilenlerin “referans makamlarını” dikkate almayacak.

Kısa bir süre önce Bağdat'tan dönen ikinci bir ABD'li diplomat ise “Söz konusu yaptırımlar Irak'taki rejimi zayıflatmayı değil, İran'ın çıkar ağını ortadan kaldırmayı amaçlıyor” dedi.

Diplomat, yaptırımları “kanserli tümörleri olan bir vücuda art arda yoğun dozlarda kemoterapi uygulanmasına” benzetti.



Ukrayna'yla maden anlaşmasını askıya alan ABD, yüzünü Afrika ülkesine döndü

Ruanda'nın cep telefonlarında kullanılan koltan gibi madenlerin yataklarının kontrolünü komşusundan aldığı öne sürülüyor (AFP)
Ruanda'nın cep telefonlarında kullanılan koltan gibi madenlerin yataklarının kontrolünü komşusundan aldığı öne sürülüyor (AFP)
TT

Ukrayna'yla maden anlaşmasını askıya alan ABD, yüzünü Afrika ülkesine döndü

Ruanda'nın cep telefonlarında kullanılan koltan gibi madenlerin yataklarının kontrolünü komşusundan aldığı öne sürülüyor (AFP)
Ruanda'nın cep telefonlarında kullanılan koltan gibi madenlerin yataklarının kontrolünü komşusundan aldığı öne sürülüyor (AFP)

Volodimir Zelenski'yi 28 Şubat'ta Oval Ofis'te ağırlayan ABD Başkanı Donald Trump'ın kameralar önünde Ukrayna Devlet Başkanı'yla tartışması üzerine imzalanamayan nadir toprak elementleri anlaşmasının akıbeti merakla bekleniyor. 

Londra merkezli Financial Times (FT), Washington'ın benzer bir anlaşma için Kongo Demokratik Cumhuriyeti'yle (KDC) masaya oturduğunu bildirdi.

Bakır, kobalt ve uranyum zengini Orta Afrika ülkesindeki Félix Tshisekedi yönetiminin, kendilerine destek karşılığında ABD'nin nadir bulunan madenlere erişimini artırabileceğini Trump yönetimine aktardığı bildirildi. 

Geçen ay yapılan öneride, yardımların karşılığında keşif haklarının verilebileceği vurgulandı.

FT'nin resmi belgelere ve konuyla ilgili doğrudan bilgi sahibi kişilere dayandırdığı habere göre, son günlerde görüşmeler ciddiyet kazansa da aşılması gereken birkaç engel daha var. 

KDC'de 23 Mart Hareketi (M23) adlı isyancı grup orduyla mücadeleyi sürdürüyor. Yeni yılla birlikte çatışmalarda da artış görüldü. 

Doğrudan Ruanda yönetimi tarafından yönetildiği ve binlerce askerin dahil edildiği öne sürülen örgüt, Goma ve Bukavu gibi iki büyük kentle birlikte maden zengini başka bölgeleri de kontrol ediyor.

Kongolu yetkililerin ABD'yle anlaşma yaparak bu sorunu çözmeye çalıştığı bildiriliyor. 

Şubat sonlarında Kongolu senatör Pierre Kanda Kalambayi'nin ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'ya gönderdiği mektupta, askerlerin eğitilmesi ve donatılması karşılığında Amerikan şirketlerine maden çıkarma hakkının verilmesinin teklif edildiği aktarıldı. 

Kalambayi, bu hamlenin ülkelerindeki Çin nüfuzunun kırılmasına da yarayacağını söylemiş. 

FT, ABD Dışişleri Bakanlığı sözcülerinden birinin kendilerine "KDC ileri seviye teknolojiler için gerekli mineraller konusunda dünyada önemli bir paya sahip. ABD şirketleriyle ortaklıklar ABD ve KDC ekonomilerini geliştirir, daha fazla kalifiye iş imkanı yaratır ve ülkeyi bölgesel ve küresel değer zincirlerine entegre eder" dediğini aktarıyor.

Tshisekedi'nin sözcüsü Tina Salama, X'te yaptığı açıklamada ülkelerinden kaçırılan madenlerin doğrudan kendilerinden alınması için ABD'nin bölgeye davet edildiğini doğruladı. 

Beyaz Saray ise henüz konuyla ilgili yorum yapmadı.

JS Held adlı danışmanlık şirketinden Indigo Ellis, KDC'deki çatışmalara dikkat çekerek "Bu, çaresizlikten yapılan bir hamleye benziyor" yorumunu yaptı.

KDC'nin doğusunda güvenliği sağlamak amacıyla bölge ülkeleri tarafından 23 Mart 2009'da imzalanan barış anlaşmasının bozulmasıyla 23 Mart Hareketi adı altında ortaya çıkan örgüt, daha sonra M23 şeklinde anılmaya başlanmıştı.

M23 militanlarının çoğu, Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame'nin de kabilesi olan Tutsilerden oluşuyor.

Tshisekedi, 2023'teki açıklamasında gerekirse Ruanda'yla savaşa girebileceklerini söylemiş, Kagame de "Savaşa hazırız" demişti.

Freeport-McMoRan'ın 2016'da çekilmesiyle birlikte Amerikan madencilik devlerinden herhangi biri KDC'de faaliyet göstermiyor. 

Grönland'ı Danimarka'dan alma ve Ukrayna'yla anlaşma imzalamaya yönelik hamleler, Trump yönetiminin kritik madenler konusuna verdiği önemi ortaya koyuyor. 

Independent Türkçe, Financial Times, Reuters