Siyasi deneyimi olmayan önde gelen bir bankacı… Kanada Başbakanı olması muhtemel Mark Carney kimdir?

Mark Carney, Trudeau'nun yerine Liberal Parti'nin başına geçmeye aday (AP)
Mark Carney, Trudeau'nun yerine Liberal Parti'nin başına geçmeye aday (AP)
TT

Siyasi deneyimi olmayan önde gelen bir bankacı… Kanada Başbakanı olması muhtemel Mark Carney kimdir?

Mark Carney, Trudeau'nun yerine Liberal Parti'nin başına geçmeye aday (AP)
Mark Carney, Trudeau'nun yerine Liberal Parti'nin başına geçmeye aday (AP)

Kanada'nın iktidar partisi bugün Justin Trudeau'nun yerine başbakanlık görevini üstlenecek yeni liderini seçecek.

Kanada Merkez Bankası ve İngiltere Merkez Bankası'nın eski başkanlarından Mark Carney (59), bugün Liberal Parti'nin (merkez sol) liderliğini ve dolayısıyla başbakanlığı kazanma ihtimali en yüksek olan kişi gibi görünüyor.

Peki Mark Carney hakkında ne biliyoruz?

BBC'ye göre Carney, Kanada'nın kuzeyindeki Fort Smith kasabasında doğdu. 1995 yılında Oxford Üniversitesi'nden ekonomi alanında doktora derecesini aldı.

Carney bankacılık sektöründe çeşitli görevlerde bulundu ve Goldman Sachs için New York, Londra ve Tokyo gibi yerlerde çalışarak dünyayı dolaştı.

2003 yılında özel sektörden ayrılarak Kanada Merkez Bankası'na başkan yardımcısı olarak atandı ve ardından Maliye Bakanlığı'nda bakan yardımcısı olarak çalıştı.

2007 yılında, küresel piyasaların çökerek ülkeyi derin bir resesyona sürüklemesinden kısa bir süre önce Kanada Merkez Bankası Başkanı olarak atandı. Merkez bankasındaki liderliği, ülkesinin krizin en kötüsünden kaçınmasına yardımcı olduğu için büyük övgü aldı.

Merkez bankacılarının ihtiyatlı oldukları bilinmesine rağmen, faiz oranlarını önemli ölçüde düşürdükten sonra en az bir yıl boyunca düşük tutma niyetleri konusunda şeffaf davrandı.

Bu hamle, piyasalar dibe vurduğunda bile işletmelerin yatırım yapmaya devam etmesine yardımcı olduğu için büyük övgü aldı. İngiltere Merkez Bankası Başkanı olarak Londra'ya taşındığında da benzer bir yaklaşımı sürdürdü.

Carney, 2013 yılında göreve başladığında 300 yıllık tarihinde İngiltere Merkez Bankası'na başkan olan ilk İngiliz olmayan kişiydi.

Bankanın genel merkezinde görev yaptığı süre boyunca kurumun işleyişinde önemli değişikliklere imza attı.

Bankayı modernize etmesiyle tanınıyor. Göreve geldiğinde faiz oranları düşük seviyelerdeydi. Carney, bankanın ekonomiyi daha fazla desteklemeye çalıştığı ve işsizlik oranı yüzde 7'nin altına düşene kadar faiz oranlarını artırmama sözü vererek borç vermeyi teşvik ettiği bir 'ileriye dönük yönlendirme' politikası başlattı.

Brexit referandumundan önce Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılma yönündeki bir oylamanın resesyona yol açabileceği konusunda uyardı.

Siyasi deneyim eksikliği

Çoğu başbakan adayının aksine Carney daha önce hiç siyasi görevde bulunmadı. Bununla birlikte, Trudeau'nun yerine geçme yarışında en olası isim olarak görülüyor.

Kazanması halinde, Kanada'nın bugüne kadarki en zorlu sınavlarından biri olan, en büyük ticaret ortağı ABD ile tırmanan ticaret savaşı sırasında başbakan olacak.

Ancak Carney'nin bankadaki görevi, ocak ayında göreve geldiğinden bu yana Kanada'ya ağır gümrük vergileri uygulamakla kalmayıp ABD'nin Kanada'yı ilhak etmesini de öneren ABD Başkanı Donald Trump'la başa çıkma konusunda kendisine bolca deneyim kazandırmış görünüyor.

dfergt
Mark Carney, İngiltere Merkez Bankası Başkanı olan ilk İngiliz olmayan kişi (Reuters)

Carney 2011'den 2018'e kadar dünyanın dört bir yanındaki düzenleyici otoritelerin çalışmalarını koordine eden Finansal İstikrar Kurulu'nun (FSB) başkanlığını yürüttü ve Trump'ın ilk başkanlık dönemindeki politikalara verilen küresel yanıtta kilit bir rol oynadı.

Carney geçen ayın sonlarında Liberal Parti liderlik tartışması sırasında şunları söyledi: “Krizlerin nasıl yönetileceğini biliyorum. Böyle bir durumda kriz yönetimi uzmanlığına ve müzakere becerilerine ihtiyaç duyarsınız.”

Kanada Kraliyet Askeri Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Stephanie Chouinard, Carney'nin parti liderliği için destek kazanmasına yardımcı olan şeyin deneyimi ve ekonomik ciddiyeti olduğunu söyledi.

Chouinard, Carney'nin kendisini Trudeau'dan ve onun siyasi pozisyonlarından uzaklaştırmayı başardığını kaydetti.

Trudeau ocak ayında yaklaşık on yıldır sürdürdüğü görevinden istifa edeceğini açıklamış, bu hamle popülaritesi azalan partinin, yaklaşan genel seçimlerin baskısıyla karşı karşıya kalmasına neden olmuştu.



Ukrayna'yla maden anlaşmasını askıya alan ABD, yüzünü Afrika ülkesine döndü

Ruanda'nın cep telefonlarında kullanılan koltan gibi madenlerin yataklarının kontrolünü komşusundan aldığı öne sürülüyor (AFP)
Ruanda'nın cep telefonlarında kullanılan koltan gibi madenlerin yataklarının kontrolünü komşusundan aldığı öne sürülüyor (AFP)
TT

Ukrayna'yla maden anlaşmasını askıya alan ABD, yüzünü Afrika ülkesine döndü

Ruanda'nın cep telefonlarında kullanılan koltan gibi madenlerin yataklarının kontrolünü komşusundan aldığı öne sürülüyor (AFP)
Ruanda'nın cep telefonlarında kullanılan koltan gibi madenlerin yataklarının kontrolünü komşusundan aldığı öne sürülüyor (AFP)

Volodimir Zelenski'yi 28 Şubat'ta Oval Ofis'te ağırlayan ABD Başkanı Donald Trump'ın kameralar önünde Ukrayna Devlet Başkanı'yla tartışması üzerine imzalanamayan nadir toprak elementleri anlaşmasının akıbeti merakla bekleniyor. 

Londra merkezli Financial Times (FT), Washington'ın benzer bir anlaşma için Kongo Demokratik Cumhuriyeti'yle (KDC) masaya oturduğunu bildirdi.

Bakır, kobalt ve uranyum zengini Orta Afrika ülkesindeki Félix Tshisekedi yönetiminin, kendilerine destek karşılığında ABD'nin nadir bulunan madenlere erişimini artırabileceğini Trump yönetimine aktardığı bildirildi. 

Geçen ay yapılan öneride, yardımların karşılığında keşif haklarının verilebileceği vurgulandı.

FT'nin resmi belgelere ve konuyla ilgili doğrudan bilgi sahibi kişilere dayandırdığı habere göre, son günlerde görüşmeler ciddiyet kazansa da aşılması gereken birkaç engel daha var. 

KDC'de 23 Mart Hareketi (M23) adlı isyancı grup orduyla mücadeleyi sürdürüyor. Yeni yılla birlikte çatışmalarda da artış görüldü. 

Doğrudan Ruanda yönetimi tarafından yönetildiği ve binlerce askerin dahil edildiği öne sürülen örgüt, Goma ve Bukavu gibi iki büyük kentle birlikte maden zengini başka bölgeleri de kontrol ediyor.

Kongolu yetkililerin ABD'yle anlaşma yaparak bu sorunu çözmeye çalıştığı bildiriliyor. 

Şubat sonlarında Kongolu senatör Pierre Kanda Kalambayi'nin ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'ya gönderdiği mektupta, askerlerin eğitilmesi ve donatılması karşılığında Amerikan şirketlerine maden çıkarma hakkının verilmesinin teklif edildiği aktarıldı. 

Kalambayi, bu hamlenin ülkelerindeki Çin nüfuzunun kırılmasına da yarayacağını söylemiş. 

FT, ABD Dışişleri Bakanlığı sözcülerinden birinin kendilerine "KDC ileri seviye teknolojiler için gerekli mineraller konusunda dünyada önemli bir paya sahip. ABD şirketleriyle ortaklıklar ABD ve KDC ekonomilerini geliştirir, daha fazla kalifiye iş imkanı yaratır ve ülkeyi bölgesel ve küresel değer zincirlerine entegre eder" dediğini aktarıyor.

Tshisekedi'nin sözcüsü Tina Salama, X'te yaptığı açıklamada ülkelerinden kaçırılan madenlerin doğrudan kendilerinden alınması için ABD'nin bölgeye davet edildiğini doğruladı. 

Beyaz Saray ise henüz konuyla ilgili yorum yapmadı.

JS Held adlı danışmanlık şirketinden Indigo Ellis, KDC'deki çatışmalara dikkat çekerek "Bu, çaresizlikten yapılan bir hamleye benziyor" yorumunu yaptı.

KDC'nin doğusunda güvenliği sağlamak amacıyla bölge ülkeleri tarafından 23 Mart 2009'da imzalanan barış anlaşmasının bozulmasıyla 23 Mart Hareketi adı altında ortaya çıkan örgüt, daha sonra M23 şeklinde anılmaya başlanmıştı.

M23 militanlarının çoğu, Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame'nin de kabilesi olan Tutsilerden oluşuyor.

Tshisekedi, 2023'teki açıklamasında gerekirse Ruanda'yla savaşa girebileceklerini söylemiş, Kagame de "Savaşa hazırız" demişti.

Freeport-McMoRan'ın 2016'da çekilmesiyle birlikte Amerikan madencilik devlerinden herhangi biri KDC'de faaliyet göstermiyor. 

Grönland'ı Danimarka'dan alma ve Ukrayna'yla anlaşma imzalamaya yönelik hamleler, Trump yönetiminin kritik madenler konusuna verdiği önemi ortaya koyuyor. 

Independent Türkçe, Financial Times, Reuters