Moskova ve Şam arasında Rus askeri üslerinin korunması için müzakereler yapılıyor

Görüşmelerde, doğalgaz sahaları ile limanlara yatırım yapılması, Rusya’nın sivillerin bombalanmasındaki rolü nedeniyle özür dilemesi olasılığı konuları ele alınırken, Esed'in teslim edilmesi talebi görüşülmedi.

Bir Rus askeri, Rusya'nın Suriye'deki  Hmeymim Askeri Üssünde bulunan karadan havaya füze sistemlerinin yanında duruyor (AFP)
Bir Rus askeri, Rusya'nın Suriye'deki  Hmeymim Askeri Üssünde bulunan karadan havaya füze sistemlerinin yanında duruyor (AFP)
TT

Moskova ve Şam arasında Rus askeri üslerinin korunması için müzakereler yapılıyor

Bir Rus askeri, Rusya'nın Suriye'deki  Hmeymim Askeri Üssünde bulunan karadan havaya füze sistemlerinin yanında duruyor (AFP)
Bir Rus askeri, Rusya'nın Suriye'deki  Hmeymim Askeri Üssünde bulunan karadan havaya füze sistemlerinin yanında duruyor (AFP)

İnci Mecdi

Wall Street Journal gazetesi, Rusya'nın Suriye'deki askeri üslerini korumak ve ülke içindeki ekonomik varlığını genişletmek için geçici Suriye hükümetiyle bir anlaşma yapmayı hedeflediğini açıkladı.

 

Amerikan gazetesine konuşan kaynaklar, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 14 yıllık iç savaş boyunca Esed rejimini desteklemesine rağmen, Moskova ile Şam'daki yeni yönetim arasında bir yakınlaşma yaşandığından bahsettiler. Rusya, Suriye kıyılarındaki askeri üslerini, Suriye'nin yeni yöneticilerinin elindeki mevziler de dahil olmak üzere muhalif hedefleri vurmak için kullanmıştı. Beşşar Esed ve ailesine de ülkeden kaçtıktan sonra Moskova'da insani gerekçelerle sığınma hakkı tanındı.

İki taraf arasındaki özel müzakereler, milyarlarca dolar nakit ve gaz sahaları ile limanlara yatırımlar da dahil olmak üzere bir dizi konuyu kapsıyor. Moskova'nın sivillerin bombalanmasındaki rolü nedeniyle özür dilemesi, hatta yeni Suriye yönetiminin Esed'i teslim etmesini talep etmesi bile olası. Ancak görüşmeler hakkında bilgi sahibi Avrupalı ​​ve Suriyeli yetkililer, Rus tarafının eski cumhurbaşkanının iadesi talebini görüşmeyi reddettiğini belirtti.

Görüşmeler, Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov ve Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev’in ocak ayında ülkeye gelmesiyle başladı. Görüşmeler hakkında bilgili kişiler, Rus yetkililerin niyetinin Hmeymim Hava Üssü ile Tartus'taki Rus Deniz Üssünün geleceğini müzakere etmek olduğunu ancak görüşmelerin kısa sürede daha geniş ekonomik bağları da kapsayacak şekilde genişlediğini söyledi.

İki taraf arasındaki ilişkilerin düzeldiğine dair ilk somut işaretlerden biri olarak, Rusya geçen ay Şam'daki Merkez Bankası’na resmi kur üzerinden 23 milyon dolar değerinde Suriye para birimi gönderdi. Suriyeli ve Avrupalı ​​yetkililer gazeteye, Moskova'nın, nakit sıkıntısı çeken Suriye ekonomisi için diğer ülkelerin yaptırımlardan korktukları için basmayı reddettiklerinde banknotları bastığını söyledi. Kaynaklar, Katar'ın, Washington'dan Suriye'de iktidarda olan eski cihatçılara yönelik ABD yaptırımlarının kaldırılıp kaldırılmayacağına ilişkin açıklama gelene kadar, daha önce yeni rejimle görüştüğü mali yardımı sunmaktan kaçındığını belirtti.

Gözlemciler, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin Suriye konusundaki belirsiz tutumunun, Rusya'ya sadece varlığını sürdürmesi için değil, aynı zamanda onu güçlendirmesi için de beklenmedik bir fırsat sunduğunu düşünüyor. Ukrayna'daki savaş nedeniyle kendisi de ABD ve Avrupa'nın yaptırımlarına maruz kaldığından Moskova, Suriye'deki yeni rejimi destekleyen diğer ülkelerle aynı kaygılara sahip değil. Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü'nden meslektaşımız Anna Borshchevskaya, “Rusya'nın Suriye ile müzakerelerdeki avantajı, onunla çalışmakta herhangi bir ahlaki kaygının kendisini engellememesidir. Uzlaşmaya gerek kalmadan kararları uygulamaya koyabilir. Asıl soru, Batı'nın Rusya'ya bağımlılık nedenlerini azaltmak için Suriye'ye karşı nasıl bir tavır takınacağıdır” dedi.

Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal gazetesinden aktardığı analize göre Rusya ile Suriye arasında varılan kapsamlı anlaşmanın, iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendiren birçok bağı yeniden tesis edeceğini belirtiyor. Esed döneminde Suriye, Rusya'ya en sadık ülkelerinden biriydi, Rusya da Suriye'nin en büyük ticaret ortaklarından biriydi. O dönemde Rus şirketlerinin Suriye'deki yataklardan petrol çıkarma ve doğalgazı işleyerek ihraç etme gibi milyarlarca dolarlık yatırımları vardı.

Rusya ile Suriye'nin yeni liderleri arasındaki geçici ilişki, Putin ile Ahmed eş-Şara'nın siyasi, ticari ve ekonomik ilişkileri ele aldıkları, buna ek olarak Rusya'nın “Suriye'deki sosyal ve ekonomik durumu iyileştirmeye” hazır olduğunu ilettiği ilk telefon görüşmesini gerçekleştirmelerinin ardından ivme kazandı. Kremlin'den yapılan açıklamada, Moskova'nın telefon görüşmesinden birkaç gün sonra banknotlarla dolu uçağı gönderdiği belirtildi.

Putin'in Şara ile yaptığı telefon görüşmesinin ardından Suriye Devlet Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, Putin'in Dışişleri Bakanı'nı Moskova'ya davet ettiği belirtildi. Şam açıklamasında ayrıca, Rusya Devlet Başkanı'nın, Rusya ile Esed Suriyesi arasında imzalanan anlaşmaların şartlarını görüşmeye hazır olduğunu belirttiği ifade edildi. Görüşmeler hakkında bilgili kaynaklar, bunun yeni Suriye hükümetinin temel taleplerinden biri olduğunu söylüyor.

Söz konusu sözleşmeler, askıya alınan Tartus Limanı’nın inşasında yeni bir fazın başlatılmasını ve denizdeki doğalgaz yataklarının, Palmira bölgesindeki fosfat madenlerinin ve hidrokarbon sahalarının geliştirilmesini, ayrıca Suriye'nin merkezindeki Humus şehrinde bir gübre fabrikasının inşa edilmesini kapsıyor.

Wall Street Journal gazetesi, Suriye'nin Rusya'ya yönelme motivasyonlarının bir kısmının, Heyet Tahrir eş-Şam'a destek vermede aktif rol oynayan Türkiye’nin dışında müttefiklerini çeşitlendirme isteğinden kaynaklandığını aktarıyor. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Esed'in devrilmesinden birkaç gün sonra Türk yetkilileri Şam'a göndermiş ve ordusunu ülkenin kuzeyindeki bazı bölgelere konuşlandırmıştı.



Netanyahu Gazze’deki savaşın sona ereceği tarihi ekim ayı olarak belirleyerek zaman kazanmaya mı çalışıyor?

ABD İsrail'e Gazze'deki savaşı sona erdirmesi için zamana bağlı bir mühlet verdi (AFP)
ABD İsrail'e Gazze'deki savaşı sona erdirmesi için zamana bağlı bir mühlet verdi (AFP)
TT

Netanyahu Gazze’deki savaşın sona ereceği tarihi ekim ayı olarak belirleyerek zaman kazanmaya mı çalışıyor?

ABD İsrail'e Gazze'deki savaşı sona erdirmesi için zamana bağlı bir mühlet verdi (AFP)
ABD İsrail'e Gazze'deki savaşı sona erdirmesi için zamana bağlı bir mühlet verdi (AFP)

İzzettin Ebu Ayşe

ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya Gazze Şeridi’ndeki savaşı sona erdirmesi için verdiği son tarih öncesinde elini çabuk tutan İsrail, Gazze’de devam eden çatışmaların sona erdirilmesi için ekim ayına kadar süre tanıdı.

Tel Aviv, Netanyahu'nun arkadaşı ve Hamas'la müzakerelerdeki elçisi Ron Dermer'in sözleriyle, İsrail'in Gazze'deki savaşı ekim ayında sonlandırmak istediğini açıklarken birçok kişi, İsrail'in bu tarihi rastgele seçmediğini düşünüyor.

Birkaç hafta olarak verilen süre dolmak üzere

Şarku’l Avsat’ın  İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth 10 Nisan'da yayınlanan haberinde aktardığına göre  Trump’ın Netanyahu'ya karşı sabrının tükenmekte olduğunu ve Netanyahu'ya Gazze Şeridi'ndeki savaşı durdurması için üç haftadan fazla süre vermeyebilecek. Daha sonra İsrail devlet televizyonu KAN da dahil olmak üzere İsrailli medya kuruluşları, ABD'nin İsrail'e Gazze'deki savaşı sona erdirmesi için belli bir süre verdiğini ve Netanyahu'nun askeri planlarını buna göre uyarlaması gerektiğini bildirdi.

asdefrg
Netanyahu Gazze’deki savaş ile ilgili kararını netleştirmek için ABD ile İran arasındaki müzakerelerin sonuçlanmasını bekliyor (Independent Arabia – Meryem Ebu Dakka)

Nisan ayı sona ererken Trump'ın Gazze’deki savaşın bitmesi için verdiği süre de doluyor. Arabulucular geçtiğimiz üç hafta boyunca Hamas ve İsrail yetkilileriyle bir esir takası anlaşması yapmak ve savaşı sona erdirmek için yaklaşık 10 öneri sundu, ancak hem Tel Aviv hem de Hamas bu önerileri reddetti.

Ekim ayı ve barıştan daha fazlası

İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer, bir ön hamle olarak ‘Gazze'deki savaşın önümüzdeki ekim ayında sona ereceğini, Netanyahu'nun bu tarihte savaşı bitirmek istediğini, savaşın barış anlaşmalarının önünü açacak şekilde İsrail’in zaferiyle sona ereceğini ve daha fazla ülkenin İsrail’le ilişki kurmak isteyeceğini’ söyledi.

İsrailli siyaset araştırmacısı Caroline Kaneen yaptığı değerlendirmede, Dermer'in savaşın bitiş tarihini açıklamasının tesadüf olmadığını söyledi. Kaneen’e göre Netanyahu, Trump'ın Washington'da kendisiyle ile bir araya geldiğinde belirlediği sürenin dolacağını tahmin ederek ABD, Tel Aviv'e hesap sormaya başlamadan önce bu açıklamaları yapması için arkadaşına göz kırptı.

Savaşı sürdürmek için bir kaçış rampası

Netanyahu'nun Trump'ı kızdırmak ya da ona olan güvenini sarsmak istemediğini, ancak aynı zamanda siyasi ve otoriter geleceğini güvence altına almak için Gazze'deki savaşı sürdürmeyi istediğini düşünen Kaneen, “Eldeki bilgilere göre ABD Başkanı perde arkasında, yakında tüm rehinelerin serbest bırakılmasını ve Gazze'deki savaşın sona ermesini sağlayacak kapsamlı bir anlaşma üzerinde çalışıyor. Netanyahu, bunu sezerek bu teklifin önünü kesti. Savaşın sona erme tarihini önümüzdeki ekim ayı olarak belirleyerek ek bir süre istedi. Bu da ABD’nin savaşı sona erdirmeye yönelik herhangi bir önerisinin üstü kapalı bir şekilde, ancak akıllıca bir yolla reddedilmesi anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.

frty
ABD ve İran haftalar önce nükleer konulu müzakerelere başladı (Independent Arabia – Meryem Ebu Dakka)

Trump’ın bir anlaşma adamı olduğunu ve İsrail ile çevre ülkeler arasında barış anlaşmaları imzalanmasını istediğini belirten İsrailli siyasi analist, ABD yönetiminin bu yüzden Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona ermesi için baskı yaptığını vurguladı. Kaneen’e göre Netanyahu şu anda savaşla sadece İsraillilerin bölünmesi, hükümetinin çökme tehdidi, ekonomik krizler ve hakkındaki yargı davaları gibi iç krizleriyle başa çıkmak amacıyla ilgileniyor ve bu yüzden savaşa devam ederek tüm bunlardan kaçıyor.

Gazzeliler korku içinde

Gazzeliler savaşın sona ereceği tarihle ilgili haberi duyduklarında korkuya kapılarak saldırıların bir an önce durmasını, daha fazla kan dökülmeden ve boğucu kuşatma nedeniyle açlıktan ölmeden barışın gelmesini umdular. Ayrıca daha fazla toprak kaybetmekten de korkuyorlar. Musab adındaki bir Gazzeli, “Netanyahu'nun belirlediği tarihe beş ay var. O zamana kadar kaç kişi daha kaybolacak? Kaçı bombardımanlarda, kaçı açlıktan ölecek? Önümüzdeki aylarda tüm bu krizler bizi bekliyor olacak” ifadelerini kullandı.

Gazzeli Sevsen ise şunları söyledi:

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz birkaç gün önce askeri operasyonların kapsamını genişletme tehdidinde bulundu. Ekim ayına kadar İsrail, Gazze topraklarını yok etmiş ve burayı bir tampon bölgeye dönüştürmüş olacak.

Netanyahu, ABD-İran müzakerelerinin sonuçlarını bekliyor

Siyasi analist Taysir Abid'e göre Netanyahu planlarını netleştirmek için İran-ABD müzakerelerinin sonuçlarını bekliyor ve o zamana kadar Gazze'deki çatışmalarla ilgili net bir tabloya sahip olacağına inanıyor.

ABD ve İran, bundan birkaç hafta önce nükleer meseleyle ilgili müzakerelere başladı. Netanyahu, bu müzakerelerin Yeni Ortadoğu için kapsamlı planın bir parçası olduğunu ve sadece bir müzakereden ibaret olmadığını vurguladı. Netanyahu, 7 Ekim 2023 tarihinde Gazze Şeridi’ndeki savaşın başlamasından bu yana İran'ı bombalamaya ve ona karşı bir savaş başlatmaya çalışsa da ABD’de birbiri ardına iktidara gelen yönetimler bunu yapmasını engelledi. Trump, bir açıklamasında, “İran ile diyaloğu bomba atmaya tercih ederim” dedi. Trump her ne kadar İran'la bir anlaşmaya varılması için iki aylık bir süre tanısa da uluslararası medya kuruluşları bu sürenin uzatılabileceği tahminlerini bildirdi. Ancak bu durum, Ortadoğu'daki tüm silahlı vekillerine yaptığı gibi Tahran'a askeri olarak saldırmaktan yana olan Netanyahu'yu kızdırdı. Buna karşın Trump, İran'a karşı askeri seçeneği geçici olarak askıya almaya ve müzakerelere kapı açmaya karar verdi ve İsrail hükümetine mevcut aşamada İran'a yönelik herhangi bir askeri saldırıyı desteklemeyeceğini bildirdi. Ancak Netanyahu, nükleer tesislerine girilmesine ve bu tesislerin imhasına izin vermediği sürece İran'la yapılacak herhangi bir anlaşmanın işe yaramayacağını öne sürdü. Trump ise Netanyahu’nun İran'la savaşabileceğini, ama ABD’nin böyle bir savaşa sürüklenmeyeceğini belirterek “İsraillilerin bunu yapmasını engellemedim, ancak bunu onlar için kolaylaştırmadım da” şeklinde cevap verdi.

Tüm savaşların Gazze ile ilişkilendirilmesi

Siyasi araştırmacı Taysir Abid, Netanyahu’nun önümüzdeki ekim ayını savaşın sona ereceği takvim olarak belirleyerek süreyi uzattığını ve İran-ABD müzakerelerinin sonuçlarını beklemek istediğini ve eğer bu sonuçları beğenmezse Tahran'a karşı askeri bir operasyona girişmek ve bunu Gazze ile ilişkilendirmek zorunda kalacağını düşünüyor. İsrail'in müzakerelerin sonuçlarının kendi koşullarını karşılamasını istediğini, ancak Tahran’ın bunu reddedeceğini ve burada kazananın İsrail olacağını söyleyen Abid, “Netanyahu, Gazze konusunda Trump'la ters düşemez. Çünkü ABD ile iyi bir ilişki kurup Tahran'ı bombalamak ve ardından sadece Gazze'de değil, Ortadoğu'da da savaşı tamamen bitirmek istiyor” yorumunda bulunda.

Netanyahu’nun Trump'tan çekindiğini ve bu yüzden savaşın bitiş tarihi olarak önümüzdeki ekim ayını belirlediğini düşünen Abid, bunu İsrail'in hedeflerine ulaşması için birkaç haftası olduğunu açıkça söyleyen ABD Başkanı'na bir başka mesaj olarak nitelendirdi. Abid’e göre İsrail Başbakanı, bu şekilde daha fazla zaman kazanarak ABD’nin baskısından kaçmaya çalışıyor, ama başarılı olup olmayacağı bilinmiyor.

Trump, nisan ayında Gazze ile ilgili yaptığı bir açıklamada “Tüm rehinelerin serbest bırakılması için çalışıyoruz. Savaşın sona erdiğini görmek istiyorum ve bunun yakında gerçekleşeceğini umuyorum” ifadelerini kullandı. Netanyahu, savaşın bitiş tarihi olarak ekim ayını belirlerken, İran-ABD müzakerelerinin sonuçlarını beklediğini, Gazze'nin geleceğine dair bir planla ilgili son rötuşları yaptığını ve İsrail hükümetindeki iç anlaşmazlıkları çözmeye çalıştığını savunuyor. Gazze Şeridi’ndeki savaş gerçekten o tarihe kadar devam edecek mi yoksa yakında sona mı erecek?