Rubio, Ukraynalı yetkililerle görüşmek üzere bu hafta Suudi Arabistan'a gidiyor

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)
TT

Rubio, Ukraynalı yetkililerle görüşmek üzere bu hafta Suudi Arabistan'a gidiyor

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Ukraynalı yetkililerle görüşmelerde bulunmak üzere 10-12 Mart tarihleri arasında Suudi Arabistan'ı ziyaret edeceği belirtildi.

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiha, ABD'li mevkidaşı Marco Rubio ile bu hafta Suudi Arabistan'da iki ülke yetkilileri arasında yapılacak toplantıya ilişkin görüşmelerde bulundu. “Ukrayna savaşı sona erdirmek istiyor ve kalıcı barışın sağlanması için ABD liderliğinin varlığı gerekli” diyen Sibiha, Rubio ile Suudi Arabistan'da iki ülke yetkilileri arasında yapılacak toplantıyı ele aldıklarını söyledi. Sibiha ayrıca, “İkili iş birliğimizi derinleştirmenin yollarını da görüştük” dedi.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı cuma günü yaptığı açıklamada, Riyad'ın ABD ile Ukrayna arasında önümüzdeki hafta Cidde'de yapılacak toplantıya ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyacağını belirtti.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff perşembe akşamı, Suudi Arabistan'ın ‘Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşı görüşmek üzere önümüzdeki hafta ABD-Ukrayna toplantısına ev sahipliği yapacağını’ duyurdu.

ABD medyası daha önce de ABD Başkanı Donald Trump'ın Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirme kararlılığı ışığında ABD'li ve Ukraynalı yetkililerin önümüzdeki çarşamba günü Suudi Arabistan'da bir araya geleceğini duyurmuştu.

28 Şubat'ta Trump'ın Ukraynalı mevkidaşı Vladimir Zelenskiy ile Beyaz Saray'da yaptığı görüşme, iki liderin kameralar önünde hararetli bir tartışmaya girmesiyle gergin bir atmosfere sahne oldu.

Tartışmanın ardından ortak basın toplantısı iptal edildi ve Zelenskiy, Trump'ın Rusya ile savaş sırasında ABD'nin Ukrayna'ya sağladığı destek karşılığında almayı talep ettiği nadir toprak elementlerine ilişkin bir anlaşmayı imzalamadan Beyaz Saray'dan ayrıldı.

Rusya 24 Şubat 2022'den bu yana komşusu Ukrayna'ya karşı askeri bir saldırı yürütüyor. Buna son vermek için ise Kiev'in Batılı askeri oluşumlara katılmaktan vazgeçmesi şartını sunuyor. Kiev bunu kendi içişlerine ‘müdahale’ olarak değerlendiriyor.



Kanada'nın yeni başbakanı: Amerikalılar ülkemizi istiyor ama Trump'ın kazanmasına izin vermeyeceğiz

Mark Carney, Justin Trudeau'nun Kanada'daki Liberal Parti kongresinde yaptığı konuşmayı dinliyor. (Reuters)
Mark Carney, Justin Trudeau'nun Kanada'daki Liberal Parti kongresinde yaptığı konuşmayı dinliyor. (Reuters)
TT

Kanada'nın yeni başbakanı: Amerikalılar ülkemizi istiyor ama Trump'ın kazanmasına izin vermeyeceğiz

Mark Carney, Justin Trudeau'nun Kanada'daki Liberal Parti kongresinde yaptığı konuşmayı dinliyor. (Reuters)
Mark Carney, Justin Trudeau'nun Kanada'daki Liberal Parti kongresinde yaptığı konuşmayı dinliyor. (Reuters)

Kanada'nın iktidar partisi dün, ülkenin Donald Trump yönetimindeki ABD ile tarihi gerilimler yaşadığı bir dönemde, Justin Trudeau'nun yerine Mark Carney'i yeni lideri ve bir sonraki hükümetin başbakanı olarak seçti. Liberal Parti Başkanı Sachit Mehra, 59 yaşındaki eski bankacı ve siyaset acemisi Carney'in oyların yüzde 85,9'unu kazandığını açıkladı.

Ottawa'da yaptığı zafer konuşmasında, “Amerikalılar ülkemizi istiyor ama Trump'ın kazanmasına izin vermeyeceğiz” diyen Carney, Kanada'nın ‘yeni bir ekonomi ve yeni ticari ilişkiler inşa etmesi’ gerektiğini ifade etti.

Parti destekçilerine yaptığı veda konuşmasında Trudeau, Kanada'nın Trump'ın başkanlığı döneminde komşularından gelen tehditler nedeniyle ‘varoluşsal bir meydan okuma’ ile karşı karşıya olduğunu vurguladı. Trudeau, Liberal Parti'nin yeni liderinin açıklanmasından önce Ottawa'da toplanan kalabalığa “Kanadalılar komşularından gelen varoluşsal ve ekonomik bir meydan okumayla karşı karşıya” dedi.

Sınırlı siyasi deneyime sahip eski bir bankacı olan Carney, dün merkez sol Liberal Parti liderliğini kazanmak için favoriydi. Trudeau geçtiğimiz ocak ayında yaklaşık on yıldır sürdürdüğü görevinden istifa edeceğini açıklamış ve bu hamleyi partinin azalan popülaritesinden yaklaşan genel seçimlere kadar pek çok baskıyla yüzleşirken yapmıştı. Trudeau ile halefi arasındaki devir teslimin yeni hükümetin kurulmasıyla birlikte birkaç gün içinde gerçekleşmesi bekleniyor.

Kanada Merkez Bankası ve İngiltere Merkez Bankası'nın eski başkanlarından Carney, kampanyasına verilen kamuoyu desteği ve finansman açısından rakiplerinin önünde yer aldı. Son haftalarda tartışmalara tek bir soru hâkim oldu: Trump'a ve saldırılarına karşı koyacak doğru kişi kim? Carney cuma günkü son kampanya mitinginde “Hayatımızın en ciddi kriziyle karşı karşıyayız” dedi ve kariyerinde kazandığı her şeyin ‘kendisini bu ana hazırladığını’ vurguladı. Kampanyası sırasında Carney, kriz yönetimi konusundaki deneyimine odaklandı; bu strateji işe yaramış ve kendisine avantaj sağlamış gibi görünüyor.

Trump Kanada'dan yapılan ithalata gümrük vergisi koyarak bir ticaret savaşı başlattı ve bu ülkenin ‘Amerika'nın 51’inci eyaleti’ olması arzusunu yineledi. Bu saldırılar Kanadalıları kızdırdı; birçoğu ABD'yi ziyaret etmekte isteksiz davranıyor ya da Amerikan ürünlerini boykot ediyor.

Deneyim ve ciddiyet

Kanada Kraliyet Askeri Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Stephanie Chouinard, Carney'nin parti liderliği için destek kazanmasına yardımcı olan şeyin deneyimi ve ekonomik ciddiyeti olduğunu söyledi. “Küresel finans sistemlerine ve Kanada ekonomisinin güçlü ve zayıf yönlerine aşina” diyen Chouinard, Carney'in Trudeau ve onun siyasi pozisyonlarıyla arasına mesafe koymayı başardığını belirtti.

Nihai sonuçtan önce analistler, Carney'in en büyük rakibi Chrystia Freeland'in iktidar partisinin liderliğini kazanma şansının çok az olduğunu söylemişlerdi. Freeland, Trudeau'nun maliye bakanıydı ve Trump'la en iyi nasıl yüzleşileceği konusunda başbakanla yaşadığı görüş ayrılığı nedeniyle istifa etti.

ABD ile yaşanan siyasi ve ekonomik gerilimlere ek olarak, Liberal Parti'nin yeni lideri, yaklaşan seçimlere hazırlanırken partiyi yeniden bir araya getirmek gibi göz korkutucu bir görevle de karşı karşıya kalacak. Seçimlerin en geç ekim ayında yapılması gerekiyor, ancak daha erken de yapılabilir. Kanada’nın önündeki bu seçim beklenenden daha çekişmeli geçeceğe benziyor.

Liberallerin popülaritesi önemli ölçüde azaldı ve Kanadalılar başta yüksek enflasyon ve konut krizi olmak üzere pek çok konuda onları sorumlu tutuyor. Bununla birlikte, ocak ayında oy verme niyetinde yüzde 20'lik bir düşüşün ardından, anketler Liberal Parti'yi Muhafazakârlar ile aynı seviyede gösteriyor.

Angus Reid Enstitüsü tarafından çarşamba günü yayınlanan bir ankete göre Carney, Kanadalılar arasında Trump'ın karşısına çıkacak favori isim olarak görülüyor; ankete katılanların yüzde 43'ü onu seçerken, Muhafazakâr lider Pierre Poilievre'ye oy verenlerin oranı yüzde 34.

Son aylarda zemin kazanan yeni siyasi bağlam biraz ivme kaybetmiş gibi görünüyor. Kanada'nın McGill Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Daniel Beland, Poilievre'nin ‘popülist söyleminin’ Trump'ın söylemini anımsattığını ve bazı Kanadalıları üzdüğünü açıkladı. Öte yandan Beland'a göre pek çok Kanadalı Carney'in uluslararası deneyimi ve ‘neredeyse sıkıcı’ sakinliği karşısında güven duyuyor.