Avrupa'nın silah ithalatı son dört yılda önemli ölçüde arttı

 Kiev yakınlarındaki askeri havaalanına ulaşan Amerikan silah sevkiyatı (Arşiv - Reuters)
Kiev yakınlarındaki askeri havaalanına ulaşan Amerikan silah sevkiyatı (Arşiv - Reuters)
TT

Avrupa'nın silah ithalatı son dört yılda önemli ölçüde arttı

 Kiev yakınlarındaki askeri havaalanına ulaşan Amerikan silah sevkiyatı (Arşiv - Reuters)
Kiev yakınlarındaki askeri havaalanına ulaşan Amerikan silah sevkiyatı (Arşiv - Reuters)

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) tarafından bugün yayınlanan bir rapora göre, Avrupa'nın silah ithalatı 2020'den 2024'e kadar yüzde 155 arttı ve Ukrayna, Rusya'nın 2022'deki işgalinin ardından dünyanın en büyük silah ithalatçısı oldu.

Enstitünün verileri, ABD'nin küresel sahnedeki hakimiyetinin devam ettiğini ve ABD şirketlerinin küresel silah ihracatındaki payının 2015-2019 döneminde yüzde 35 iken, 2020-2024 döneminde yüzde 43'e yükseldiğini gösterdi. Enstitü, Avrupa'nın bir bütün olarak, 2015-2019 yılları arasında yüzde 11 olan küresel silah ithalatının, 2020-2024 yılları arasında yüzde 28'e yükseldiğini belirtti.

Ukrayna tek başına 2020'den 2024'e kadar küresel silah ithalatının yüzde 8,8'ini gerçekleştirdi. Ukrayna ithalatının neredeyse yarısı, Başkan Donald Trump yönetiminde Kiev'e askeri yardımı durduran ABD'den yapıldı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, 1962 Küba Füze Krizi'nden bu yana Batı ile Rusya arasındaki en büyük çatışmayı tetiklerken, Kremlin ve Beyaz Saray herhangi bir yanlış adımın Üçüncü Dünya Savaşı'nı tetikleyebileceğini ifade etti.

Rusya-Ukrayna savaşı, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'nın güvenlik stratejisinin temeli olan transatlantik ittifakın giderek daha fazla şüpheye düşmesine rağmen, Avrupa'nın ABD silahlarına olan bağımlılığını vurguladı.

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü'nün verileri, ABD'nin, 2020-2024 yılları arasında Avrupa'nın silah ithalatının yüzde 50'sinden fazlasını karşıladığını ve İngiltere, Hollanda ve Norveç'in en büyük alıcılar arasında yer aldığını gösterdi.

Avrupalı liderler perşembe günü, Trump'ın ABD politikalarını tersine çevirmesinin ardından savunmaya daha fazla harcama yapma planlarını onayladılar.



İngiltere’de büyük tepkilere yol açan modern kölelik nedir?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

İngiltere’de büyük tepkilere yol açan modern kölelik nedir?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Geçtiğimiz hafta yayınlanan bir rapor, İngiltere'de modern kölelik mağdurlarının sayısının geçtiğimiz yıl rekor düzeyde arttığını ortaya koydu. Raporda sorunun ciddi boyutlara ulaştığı ve acil bir reforma ihtiyaç duyulduğu vurgulandı.

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı habere göre İngiltere İçişleri Bakanlığı, 2024 yılında mağdurları tespit etmek ve korumak için oluşturulan ‘Ulusal Yönlendirme Programı’ kapsamında yaklaşık 19 bin potansiyel mağdur vakasının bildirildiğini açıkladı. Bakanlık, bu rakamın 2023 yılına kıyasla yaklaşık 2 bin vaka daha fazla olduğunu belirtti.

Peki modern kölelik derken neyi kastediyoruz?

Modern kölelik terimi, ‘birisine sahip olmak’ şeklindeki geleneksel köleliğin yasadışı olmasına rağmen gizli kölelik uygulamasına atıfla kullanılıyor. Buna göre kölelik uygulaması ister zorla çalıştırarak olsun ister insan kaçakçılığı yoluyla olsun, çeşitli şekillerde halen varlığını sürdürüyor.

Modern kölelik, işçilerin yasal belgeleri saklanarak ya da çeşitli şekillerde tehdit edilerek çok az ücret karşılığında yahut hiç ücret almadan uzun saatler çalışmaya zorlanmasını veya bireylerin, özellikle de çocukların, kandırılarak ya da tehdit edilerek zorla çalıştırılmasının, fuhuş veya suç faaliyetleri için istismar edilmesinin yanı sıra kadınların rızaları olmadan evlenmeye zorlanmalarını ifade ediyor.

İngiltere’de modern kölelikle mücadele etmek, modern köleliğin her türünü suç saymak ve mağdurlar için koruma sağlamak amacıyla 2015 yılında Modern Kölelik Yasası kabul edildi. Bunun yanında özellikle tarım, inşaat, güzellik salonları ve fabrikalar gibi belirli sektörlerde yasaların tam olarak uygulanmasında halen bazı zorluklar yaşanıyor.

İngiltere'nin bağımsız kölelik karşıtı komiseri Eleanor Lyons, yaptığı bir açıklamada, “Bu veriler sadece rakamlardan ibaret değil, hükümetin dinlemesi gereken bireyleri temsil ediyor” ifadelerini kullandı. Lyons, Modern Kölelik Yasası'nın kabul edilmesine rağmen yasanın uygulanması için ortak bir hükümet stratejisine ihtiyaç olduğunu da sözlerine ekledi. Uluslararası Kölelik Karşıtı Örgüt’e (Anti-Slavery International) göre İngiltere’deki gerçek mağdur sayısının 130 bin olduğu tahmin ediliyor.

Modern kölelik, dünya genelinde milyonları yerinden eden yoksulluk ve siyasi çatışmaların da etkisiyle giderek artıyor. Reuters geçtiğimiz ay, katı göçmenlik politikalarının binlerce insanı modern köleliğe hapsettiğini ve sınır dışı edilme korkusuyla ihbarda bulunma ihtimallerinin azaldığını bildirdi.

İnsan ticareti

Konu, Modern Kölelik ve İnsan Ticareti Küresel Komisyonu’nun (Global Commission on Modern Slavery & Human Trafficking) başında yer alan eski İngiltere Başbakanı Theresa May için bir öncelik haline geldi. Geçtiğimiz ocak ayında Dünya Ekonomik Forumu'nda (WEF) yaptığı konuşmanın bir bölümünü insan ticareti ve sömürüsünün yeterince araştırılmamasına ayıran May, tüm zorla çalıştırma vakalarının yarısından fazlasının zengin ülkelerde gerçekleştiğini söyledi.

May, insan ticareti suçlarının tespit edilmesindeki gecikmenin, soruşturmaların parçalı veri sistemleri üzerinden yürütülmesinden, yani hükümetler, sivil toplum kuruluşları ve kolluk kuvvetleri arasında koordinasyon ve bilgi paylaşımı eksikliğinden kaynaklandığını vurguladı.

Ancak yapay zekanın bu sorunun çözümünde kullanılabileceğini düşünen May, yapay zeka modellerinin bankaların milyonlarca işlemi izlemesine ve analiz etmesine yardımcı olabileceğini ve insanların ve hatta daha zayıf teknolojilerin algılayabileceğinin ötesine geçen kalıpları fark ederek suçların tespit edilmesini kolaylaştırabileceğini belirtti.

Modern zamanın zorlukları

“Semafor” adlı küresel haber platformu, iklim değişikliğinin Afrika'da modern köleliği şiddetlendiren dolaylı etkileri olduğunu bildirdi. Afrika’da yedi milyon insanın sömürüldüğüne inanılıyor. Kıta genelinde artan seller, kuraklıklar ve orman yangınlarının mahsullere zarar vermesi ve geçim kaynaklarını yok etmesi, savunmasız insanları Boko Haram gibi terör örgütleri tarafından daha fazla sömürülme riskiyle karşı karşıya getirebilir.

Semafor’a göre ayrıca yeni ortaya çıkan endüstriler, madencilerin günlük sadece birkaç dolar karşılığında son derece tehlikeli koşullarda pil ve bataryaların üretiminde önemli bir element olan kobalt madenini çıkarmak için madenlerde çalıştığı Kongo Demokratik Cumhuriyeti gibi ülkeler için çeşitli zorluklar yarattı.