İngiltere’de büyük tepkilere yol açan modern kölelik nedir?

İngiltere İçişleri Bakanlığı, insan ticareti ve zorla çalıştırma dahil olmak üzere potansiyel mağdurlar ve uygulamalarla ilgili yaklaşık 19 bin vakanın bildirildiğini açıkladı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

İngiltere’de büyük tepkilere yol açan modern kölelik nedir?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Geçtiğimiz hafta yayınlanan bir rapor, İngiltere'de modern kölelik mağdurlarının sayısının geçtiğimiz yıl rekor düzeyde arttığını ortaya koydu. Raporda sorunun ciddi boyutlara ulaştığı ve acil bir reforma ihtiyaç duyulduğu vurgulandı.

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı habere göre İngiltere İçişleri Bakanlığı, 2024 yılında mağdurları tespit etmek ve korumak için oluşturulan ‘Ulusal Yönlendirme Programı’ kapsamında yaklaşık 19 bin potansiyel mağdur vakasının bildirildiğini açıkladı. Bakanlık, bu rakamın 2023 yılına kıyasla yaklaşık 2 bin vaka daha fazla olduğunu belirtti.

Peki modern kölelik derken neyi kastediyoruz?

Modern kölelik terimi, ‘birisine sahip olmak’ şeklindeki geleneksel köleliğin yasadışı olmasına rağmen gizli kölelik uygulamasına atıfla kullanılıyor. Buna göre kölelik uygulaması ister zorla çalıştırarak olsun ister insan kaçakçılığı yoluyla olsun, çeşitli şekillerde halen varlığını sürdürüyor.

Modern kölelik, işçilerin yasal belgeleri saklanarak ya da çeşitli şekillerde tehdit edilerek çok az ücret karşılığında yahut hiç ücret almadan uzun saatler çalışmaya zorlanmasını veya bireylerin, özellikle de çocukların, kandırılarak ya da tehdit edilerek zorla çalıştırılmasının, fuhuş veya suç faaliyetleri için istismar edilmesinin yanı sıra kadınların rızaları olmadan evlenmeye zorlanmalarını ifade ediyor.

İngiltere’de modern kölelikle mücadele etmek, modern köleliğin her türünü suç saymak ve mağdurlar için koruma sağlamak amacıyla 2015 yılında Modern Kölelik Yasası kabul edildi. Bunun yanında özellikle tarım, inşaat, güzellik salonları ve fabrikalar gibi belirli sektörlerde yasaların tam olarak uygulanmasında halen bazı zorluklar yaşanıyor.

İngiltere'nin bağımsız kölelik karşıtı komiseri Eleanor Lyons, yaptığı bir açıklamada, “Bu veriler sadece rakamlardan ibaret değil, hükümetin dinlemesi gereken bireyleri temsil ediyor” ifadelerini kullandı. Lyons, Modern Kölelik Yasası'nın kabul edilmesine rağmen yasanın uygulanması için ortak bir hükümet stratejisine ihtiyaç olduğunu da sözlerine ekledi. Uluslararası Kölelik Karşıtı Örgüt’e (Anti-Slavery International) göre İngiltere’deki gerçek mağdur sayısının 130 bin olduğu tahmin ediliyor.

Modern kölelik, dünya genelinde milyonları yerinden eden yoksulluk ve siyasi çatışmaların da etkisiyle giderek artıyor. Reuters geçtiğimiz ay, katı göçmenlik politikalarının binlerce insanı modern köleliğe hapsettiğini ve sınır dışı edilme korkusuyla ihbarda bulunma ihtimallerinin azaldığını bildirdi.

İnsan ticareti

Konu, Modern Kölelik ve İnsan Ticareti Küresel Komisyonu’nun (Global Commission on Modern Slavery & Human Trafficking) başında yer alan eski İngiltere Başbakanı Theresa May için bir öncelik haline geldi. Geçtiğimiz ocak ayında Dünya Ekonomik Forumu'nda (WEF) yaptığı konuşmanın bir bölümünü insan ticareti ve sömürüsünün yeterince araştırılmamasına ayıran May, tüm zorla çalıştırma vakalarının yarısından fazlasının zengin ülkelerde gerçekleştiğini söyledi.

May, insan ticareti suçlarının tespit edilmesindeki gecikmenin, soruşturmaların parçalı veri sistemleri üzerinden yürütülmesinden, yani hükümetler, sivil toplum kuruluşları ve kolluk kuvvetleri arasında koordinasyon ve bilgi paylaşımı eksikliğinden kaynaklandığını vurguladı.

Ancak yapay zekanın bu sorunun çözümünde kullanılabileceğini düşünen May, yapay zeka modellerinin bankaların milyonlarca işlemi izlemesine ve analiz etmesine yardımcı olabileceğini ve insanların ve hatta daha zayıf teknolojilerin algılayabileceğinin ötesine geçen kalıpları fark ederek suçların tespit edilmesini kolaylaştırabileceğini belirtti.

Modern zamanın zorlukları

“Semafor” adlı küresel haber platformu, iklim değişikliğinin Afrika'da modern köleliği şiddetlendiren dolaylı etkileri olduğunu bildirdi. Afrika’da yedi milyon insanın sömürüldüğüne inanılıyor. Kıta genelinde artan seller, kuraklıklar ve orman yangınlarının mahsullere zarar vermesi ve geçim kaynaklarını yok etmesi, savunmasız insanları Boko Haram gibi terör örgütleri tarafından daha fazla sömürülme riskiyle karşı karşıya getirebilir.

Semafor’a göre ayrıca yeni ortaya çıkan endüstriler, madencilerin günlük sadece birkaç dolar karşılığında son derece tehlikeli koşullarda pil ve bataryaların üretiminde önemli bir element olan kobalt madenini çıkarmak için madenlerde çalıştığı Kongo Demokratik Cumhuriyeti gibi ülkeler için çeşitli zorluklar yarattı.



Rus diplomatik kaynak Şarku'l Avsat'a konuştu: Moskova'nın Suriye'deki olaylarla hiçbir ilgisi yok ve Şam ile koordinasyon devam ediyor

Lazkiye vilayetindeki Hmeymim askeri üssünün girişindeki kontrol noktasında yeni Suriye yönetimine mensup savaşçılar, 29 Aralık 2024 (AFP)
Lazkiye vilayetindeki Hmeymim askeri üssünün girişindeki kontrol noktasında yeni Suriye yönetimine mensup savaşçılar, 29 Aralık 2024 (AFP)
TT

Rus diplomatik kaynak Şarku'l Avsat'a konuştu: Moskova'nın Suriye'deki olaylarla hiçbir ilgisi yok ve Şam ile koordinasyon devam ediyor

Lazkiye vilayetindeki Hmeymim askeri üssünün girişindeki kontrol noktasında yeni Suriye yönetimine mensup savaşçılar, 29 Aralık 2024 (AFP)
Lazkiye vilayetindeki Hmeymim askeri üssünün girişindeki kontrol noktasında yeni Suriye yönetimine mensup savaşçılar, 29 Aralık 2024 (AFP)

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı bir Rus diplomatik kaynak Moskova'nın Suriye sahilindeki gelişmelerle hiçbir ilgisi olmadığını ifade etti. Kaynak, Moskova'nın desteklediği ya da topraklarında sığınma hakkı tanıdığı eski rejim askerlerinin olaylara dahil olduğundan bahsederek Moskova'yı kısmen sorumlu tutmaya çalışan analizlerin temelsiz olduğunu söyledi. Rusya'nın Suriye'nin toprak bütünlüğünü destekleme ve durumun bir iç kaosa ya da iç çatışmaya dönüşmesini engelleme konusundaki kararlı tutumunu vurguladığını belirtti.

xscdfgthy
Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şera Ocak ayı sonunda Şam'da Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mikhail Bogdanov ile bir araya geldi (Russia Today)

Medya organlarında yayınlanan haberlerde Moskova dolaylı olarak Suriye makamlarına karşı geniş çaplı bir askeri hareketi teşvik etmek ve Sahil bölgesinde ayrılıkçı girişimleri yükseltmekle suçlandı. Bazı analizlerde sahilin bazı bölgelerindeki insanların Rus Hmeymim üssüne gitmesi ile Rus uçaklarının bu üsten hareket etmesi arasında bağlantı kurarak Moskova'nın askeri eylemlerden haberdar olduğu ya da doğrudan suç ortağı olduğu iddia edildi. Ancak Rus diplomat bu iddiaları "Rusya'ya karşı yürütülen hibrid savaşın bir parçası" olarak nitelendirdi. Rus diplomat Moskova'nın tutumunun net olduğunu ve ister eski subaylar olsun isterse askeri olmayan personel, ister kendi topraklarında isterse yurtdışında olsun, hiç kimsenin Rusya'nın adını Moskova'nın hiçbir ilgisi olmayan eylemlere bulaştırmasına izin vermeyeceğini söyledi.

Hmeymim hava üssünün özel görevleri olduğunu ve Rus uçaklarının hareketinin Sahil bölgesinde devam eden gelişmelerle ilişkilendirilemeyeceğini ifade eden Rus diplomat, "Hmeymim hava üssü Suriye'deki iç olaylara hiçbir şekilde müdahale etmemekte ve sadece Şam'daki Suriye yönetimi ile tam bir koordinasyon içinde hareket etmektedir” dedi.   Moskova ve Suriyeli yetkililer arasındaki iletişimin devam ettiğini söyledi.

efrgtyh6
Suriye güvenlik personeli Lazkiye'de eski rejimin kalıntılarını yakalamak için düzenlenen operasyonlarda yer alıyor (AFP)

Rusya ve ABD'nin Pazartesi günü Suriye'deki gelişmelerle ilgili olarak Güvenlik Konseyi'nde bir istişare oturumu düzenlenmesi çağrısına da değinen Rus diplomat “Güvenlik Konseyi'ndeki diplomatik faaliyetlerin, Suriye'nin egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün korunmasını teyit edecek adımların atılmasına ve mevcut durumda Suriye'ye özellikle ekonomik ve hayat pahalılığı düzeyinde yardım etmek için nasıl adımlar atılabileceğine yönelik olduğunu” vurguladı.

dsfrgty
Bir Rus askeri konvoyu 14 Aralık'ta Suriye'nin Lazkiye kıyısındaki Hmeymim hava üssüne doğru ilerliyor (Reuters)

Pazartesi günü Kremlin'den yapılan açıklamada Suriye kıyılarındaki gelişmelerden derin endişe duyduğunu ifade etti. SözcüDmitry Peskov, “Suriye'deki şiddet Rusya için bir endişe kaynağıdır ve durumun normalleştirilmesi amacıyla BM de dahil olmak üzere bu konu acilen ele alınmalıdır. Bu endişe dünyanın pek çok ülkesi ve BM de dahil olmak üzere uluslararası örgütler tarafından paylaşılmaktadır.  Bu konunun acilen dikkate alınması ve en önemlisi de şiddetin tezahürlerinin bir an önce ortadan kaldırılması gerektiğine inanıyoruz” dedi.

Rusya ve ABD Pazartesi günü BM Güvenlik Konseyi'nde Suriye'deki durumla ilgili kapalı istişareler yapılmasını talep etti. Rusya'nın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliği Birinci Yardımcısı Dmitry Polyansky Telegram kanalında şunları yazdı “Rusya ve ABD, Suriye'nin batısında sivillere yönelik şiddet olaylarıyla ilgili olarak BM Güvenlik Konseyi'nde acil kapalı istişareler yapılmasını talep etti. Konsey'in Danimarka başkanlığının bu istişareleri 10 Mart günü New York saatiyle 10:00'da (Moskova saatiyle 17:00) planlamasını bekliyoruz.”

dfrgtyh
Geçtiğimiz Aralık ayında rejimin düşmesinin ardından bir Rus askeri uçağı Suriye'nin kıyıdaki Hmeymim hava üssünden havalandı (Reuters)

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, Moskova'nın Suriye'deki durumun gelişimini etkileyebilecek Suriyeli liderlere, akan kanı bir an önce durdurmak ve sivil kayıpları önlemek için ellerinden gelen her şeyi yapmaları çağrısında bulunduğunu söyledi. Rusya'nın Suriye'deki durumun keskin bir şekilde kötüleşmesinden endişe duyduğunu vurguladı. Rusya Dışişleri Bakanlığı'nın internet sitesinde yer alan açıklamasında Zaharova şunları söyledi: “Bu kritik koşullarda, (sahadaki) durumun daha da kötüye gitmesini engelleyebilecek yetkili tüm Suriyeli liderleri, akan kanı hızla durdurmak ve sivil kayıpları önlemek için ellerinden gelen her şeyi yapmaya çağırıyoruz. Suriye'nin içinde bulunduğu zor koşullarda ulusal uyumun korunması, vatandaşların güvenliğinin güçlendirilmesi ve ulusal ya da dini aidiyetlerine bakılmaksızın yasal haklarının gözetilmesi büyük önem taşımaktadır.”

Moskova'nın Suriye Arap Cumhuriyeti'nin egemenliğini, birliğini ve toprak bütünlüğünü destekleyen ilkeli tutumunu yineleyen Zaharova sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Suriye'deki durum üzerinde etkisi olan tüm ülkelerin normalleşmeye katkıda bulunmasını bekliyoruz. Durumun gerginliğinin azaltılmasını hızlandırmak için yabancı ortaklarımızla yakın koordinasyon içinde çalışmaya kararlıyız.”