ABD Sağlık Bakanı'ndan fast food zincirine övgü

71 yaşındaki siyasetçi, "Amerika'yı Yeniden Sağlıklı Yap" sloganını kullanıyor (X/@SteaknShake)
71 yaşındaki siyasetçi, "Amerika'yı Yeniden Sağlıklı Yap" sloganını kullanıyor (X/@SteaknShake)
TT

ABD Sağlık Bakanı'ndan fast food zincirine övgü

71 yaşındaki siyasetçi, "Amerika'yı Yeniden Sağlıklı Yap" sloganını kullanıyor (X/@SteaknShake)
71 yaşındaki siyasetçi, "Amerika'yı Yeniden Sağlıklı Yap" sloganını kullanıyor (X/@SteaknShake)

ABD Sağlık Bakanı Robert F. Kennedy Jr. (RFK Jr.) pazartesi günü bir fast food zincirinin patates kızartmalarını övdü. 

Steak 'n Shake adlı zincirin patatesleri tohum yağları yerine donyağıyla kızartmaya başladığını işaret eden RFK Jr. "Millet bu patates kızartmalarına hasta oldu" dedi. 

Fast food şirketinin Florida'daki bir şubesinde Fox News'ten Sean Hannity'ye röportaj veren Bakan, "Bu tamamen farklı bir deneyim" diye ekledi. 

RFK Jr. ülkedeki kronik hastalıkların baş sorumlularından birinin tohum yağları olduğuna inandığını söyledi:

İşlenmiş gıdaların bileşenlerinden biri de tohum yağları. Bilim, ultra işlenmiş gıdaların bu sıradışı patlamada, yani kronik hastalık epidemisinde baş sorumlu olduğunu söylüyor.

Sağlık Bakanı işlenmiş gıdaları ya da tohum yağlarını yasaklamayacaklarını ancak şirketleri daha sağlıklı ürünler sunmaya teşvik edeceklerini belirtti. Steak 'n Shake'in 1 Mart'ta tohum yağlarından vazgeçmesini örnek gösterdi:

Özgürlükçü bir bakış açısına sahibim. İnsanlar kendi tercihlerini yapabilmeli. Tükettiğiniz gıdada neler olduğunu ve sağlığınızı nasıl etkilediğini de bilmelisiniz. Biz bunu sağlayacağız. Neyin onları hasta ettiği konusunda Amerikalıları bilgilendireceğiz.

Ayçiçeği, soya, kolza, mısır ve pamuk gibi bitki tohumlarından elde edilen yağların zararı son yıllarda daha çok konuşuluyor.

ABD'de aşı karşıtı tutumuyla ön plana çıkan RFK Jr. 25. ABD Başkanı John F. Kennedy'nin yeğeni ve tıpkı kardeşi gibi suikasta kurban giden Senatör Robert F. Kennedy'nin de oğlu.

Kasım 2024'teki başkanlık seçimleri için önce Demokrat Parti'den aday adayı olan Robert F. Kennedy Jr. parti içinde kendisine sansür uygulandığını ve ön seçimlerde hile yapıldığını savunarak, 9 Ekim 2023'te başkanlık yarışına bağımsız devam edeceğini duyurmuştu.

Bağımsız başkan adayı 23 Ağustos 2024'te "seçimde zafere giden gerçekçi bir yolu" olmadığını fark ettiği için kampanyasını sonlandırdığını ve Donald Trump'a destek vereceğini açıklamıştı.

RFK Jr. seçimlerden önce verdiği "20 Ocak'ta Trump'ın Beyaz Saray'ı ABD'deki tüm sistemlerin şebeke suyundan florürü çıkarması için tavsiyede bulunacak" vaadiyle de dikkat çekmişti. 

Önceki günlerde Utah, şebeke suyuna florür eklenmesini yasaklayan ilk eyalet olmaya hazırlandığını duyurdu.

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (Centers for Disease Control and Prevention/CDC) florünün dişleri güçlendirerek çürüklere karşı koruma sağladığını bildiriyor. 

CDC, şebeke suyuna düşük seviyede florür eklenmesini, kamu sağlığı konusunda son 100 yılın en büyük kazanımlarından biri olarak görüyor. 

Bu politikanın 1950'de ABD genelinde onaylanmasının ardından diş macunu markaları da benzer adımlar atmıştı. Ancak yine de Amerikalıların çoğu florürü aslen içme suyundan alıyor. 

Fazla florür tüketiminin de sağlık sorunlarına yol açtığının fark edilmesi üzerine Amerikalı yetkililer, 2015'te içme suyundaki florür miktarına dair tavsiyelerinde dozu düşürmüştü. 

Ağustos 2024'te yayımlanan bir federal hükümet raporu, tavsiye edilen miktarın iki katı florürün çocuklarda daha düşük IQ'yla ilişkilendirildiğini ortaya koymuştu. 

Daha önce yayımlanmış araştırmaların analizine dayanan raporla birlikte ilk kez bir federal kurum, yüksek düzeyde florüre maruz kalmayla çocuklarda düşük zeka arasında bir bağlantı olduğunu "orta düzeyde güvenle" belirlemişti.

Independent Türkçe, New York Post, AP



Japonya'daki çocuk nüfusu, 44 yıldır düşüyor

Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
TT

Japonya'daki çocuk nüfusu, 44 yıldır düşüyor

Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)

Ciddi bir nüfus krizinin yaşandığı Japonya'da sorunun daha da kötüleştiğini bildiren bir veri daha açıklandı. 

İçişleri ve Haberleşme Bakanlığı, ülkedeki çocuk nüfusunun bu sene de düştüğünü bildirdi. 

14 yaş ve altındaki çocuklar 1 Nisan 2025'te 13,66 milyon olarak ölçüldü. Geçen sene bu rakam, 350 bin daha fazlaydı.

Dün kamuoyuna duyurulan veriler, bu trendin 44 yıldır kesintisiz sürdüğünü ortaya koyuyor.

Japonya'da toplam nüfusun yalnızca yüzde 11,1'ini çocuklar oluşturuyor. ABD'de bu oran yüzde 21,7, Çin'deyse 17,1. 

5 Mayıs'taki Çocuk Bayramı öncesinde yapılan bu açıklama, düşen doğum oranları ve hızla yaşlanan nüfusa dair endişeyi büyüttü. 

Nüfusun istikrarlı bir şekilde devamı için kadınların doğum ortalamasının 2,1 olması gerekiyor. Ancak Japonya'da bu rakam son yıllarda 1,3 civarında dolaşıyor. 

Bu da ölüm sayılarının doğumları geçmesiyle birlikte ülke nüfusunun azalmasına neden oluyor. Örneğin 2014'te 1,62 milyon kişinin öldüğü ülkedeki doğumlar, bu rakamın yarısından da azdı. 

Nüfusun yüzde 20'sinden fazlası da 65 yaşının üstünde. 

fdgh
"Nakizumo" ya da "ağlayan sumo bebek yarışması" diye bilinen geleneksel festivalde ringe çıkan bebekler arasında ilk ağlayan kazanıyor (Reuters)

Düşen nüfus; işgücü, ekonomi, toplumsal yapı ve sosyal yardım sistemindeki sorunların büyümesi anlamına geliyor.

Ülkedeki evlilik teşvik edilse de önceki seneye göre artış 10 binde kaldı. Boşanma rakamlarında da artış var. 

Uzmanlar nüfus düşüşünün en az 20-30 yıl daha sürmesini bekliyor. 2024'te 123,4 milyon olan Japonya nüfusunun 2065'te 88 milyona gerileyeceği tahmin ediliyor. 

Doğum oranlarının artırılması amacıyla 4 gün çalışma düzenine geçmek, evlilik ve çocuk teşviki, çocuk bakımevlerini artırmak gibi tedbirler alınıyor. Ancak hayat pahalılığı, düşük maaşlar, iş koşullarının zorluğu ve ülkenin yaşam alanlarının dar olması gibi sorunlar bu teşvikleri gölgeliyor. 

Bölgedeki Çin, Hong Kong, Tayvan, Güney Kore gibi ülkeler de benzer bir şekilde nüfus sorunuyla boğuşuyor. 

İspanya ve İtalya gibi Avrupa ülkelerinde de aynı sıkıntı yaşansa da göç yoluyla çözüm bulunabilliyor.

Independent Türkçe, CNN, Reuters