İran Cumhurbaşkanı'ndan ABD Başkanı'na: Müzakere yok, ne istiyorsan yap

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan (Reuters)
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan (Reuters)
TT
20

İran Cumhurbaşkanı'ndan ABD Başkanı'na: Müzakere yok, ne istiyorsan yap

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan (Reuters)
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan (Reuters)

İran’ın resmi haber ajansları İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın dün yaptığı bir açıklamada, Tahran'ın ABD ile tehdit altında müzakere etmeyeceğini söylediğini aktardı. Aynı haberlere göre Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, ABD Başkanı Donald Trump'a “Ne istiyorsan onu yap” diye seslendi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre İran Cumhurbaşkanı, “(ABD'nin) emirler vermesi ve tehditlerde bulunması bizim için kabul edilemez. Sizinle (Trump) müzakere etmeyeceğim. Ne istiyorsanız onu yapın” ifadelerini kullandı.

İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney, geçtiğimiz cumartesi günü yaptığı açıklamada, Tahran'ın ABD'nin ‘zorbalıkla’ yaptığı baskı altında müzakere masasına oturmayacağını söyledi. Hamaney’in açıklamasından bir gün önce ABD Başkanı Trump, İran’ı nükleer programıyla ilgili yeni bir anlaşma için görüşmelere katılmaya çağıran bir mektup gönderdiğini açıklamıştı.

Trump daha önce Tahran'la bir anlaşmaya varmayı istediğini ifade etmiş, ancak İran'ı küresel ekonominin dışında tutmak ve petrol ihracatını sıfıra indirmek için ilk başkanlık döneminde uyguladığı ‘azami baskı’ politikasını yeniden yürürlüğe koymuştu.

Trump, 7 Mart'ta Fox Business Network'e verdiği röportajda, “İran’ın nükleer silah edinmesini önlemenin iki yolu var. İran’la ya askeri olarak ya da bir anlaşmaya vararak başa çıkabilirsiniz” ifadelerini kullanmıştı.

İran, nükleer silah geliştirmek istediği iddialarını her zaman olduğu gibi reddetmeye devam etse de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Tahran'ın uranyum zenginleştirme oranlarını ‘önemli ölçüde’ artırarak yüzde 60 saflığa ulaştığı, yani nükleer silah yapmak için gereken yüzde 90 seviyesine yaklaştırdığı uyarısında bulundu.

İran, Trump'ın ilk başkanlık döneminde dünyanın en güçlü altı ülkesiyle 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmadan çekilip ülke ekonomisini felce uğratan yaptırımları yeniden uygulamaya başlamasından bir yıl sonra, yani 2019 yılından beri nükleer çalışmalarını yoğunlaştırdı.



Tayvan’da Çin alarmı: Askeri mahkemeler geri geliyor

Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)
Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)
TT
20

Tayvan’da Çin alarmı: Askeri mahkemeler geri geliyor

Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)
Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)

Tayvan, Çin'i "yabancı düşman güç" diye niteleyerek güvenlik önlemlerini artırdı.

Tayvan Devlet Başkanı Lai Ching-te, dün düzenlenen ulusal güvenlik toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Pekin yönetimine dair şu iddiaları paylaştı:  

Çin, demokratik Tayvan'ın özgürlüğünden, çeşitliliğinden ve açıklığından faydalanarak çeteleri, medyayı, yorumcuları, siyasi partileri ve hatta silahlı kuvvetlerin ve polisin muvazzaf ve emekli mensuplarını bizi içten bölmek, yok etmek ve yıkmak için devşiriyor.

Lai, Çin’e karşı güvenlik önlemlerinin artırılması gerektiğini belirterek askeri mahkemelerin yeniden kurulacağını açıkladı. Tayvan lideri “isyan, düşmana yardım, gizli bilgilerin sızdırılması, görevi ihmal veya itaatsizlik gibi askeri suçlarla” ilgili hukuki süreçlerin bu mahkemelerde görüleceğini söyledi. 

Çin adına casusluk yaptığı gerekçesiyle geçen yıl 64 Tayvanlı hakkında hukuki işlem başlatıldığını belirten Lai, bu sayının 2021’e kıyasla üç kat arttığını ifade etti.

1980’lerin sonuna kadar sıkıyönetim altına olan Tayvan, askeri mahkeme sistemini 2014’te sonlandırmıştı.

Lai’nin askeri mahkemeleri geri getirme planı muhalefetin tepkisini çekti. Merkez sol Tayvan Halk Partisi (TPP), bu hamlenin Tayvan’ı insan hakları alanında geriye götüreceğini söyledi.

Tayvan yasama meclisinde çoğunluğu elinde bulunduran Çin Milliyetçi Partisi’nden (Kuomintang -KMT) Wang Hung-wei ise plana “tamamen karşı çıkmadıklarını” belirtirken, iktidardaki Demokratik İlerici Parti’yi (DPP) çizgisini değiştirmekle eleştirdi. 

Tayvan lideri, yeni güvenlik önlemleri kapsamında Çin, Hong Kong ve Makao’dan Tayvan’da oturma izni başvurusu yapanlara yönelik işlemlerin sıkılaştırılacağını da duyurdu. 

Çin doğumlu bir Tayvan vatandaşı, Çin işgalini destekleyen içerikler paylaştığı nedeniyle bu hafta ülkeden sınır dışı edilmişti.

Pekin’in Tayvan vatandaşlarına ikamet hakkı ya da pasaport teklifi yaptığına dikkat çeken Lai, bunları “Tayvan halkının ulusal kimlik duygusunu bulandırma girişimi” diye niteledi. 

Lai'nin açıklamasına Çin'den yanıt gecikmedi. Pekin’in Tayvan İşleri Ofisi sözcüsü Chen Binhua, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: 

Tayvan’ın bağımsızlığını savunan ayrılıkçı güçler kırmızı çizgiyi aşmaya cüret ederse, kararlı tedbirler almaktan başka çaremiz kalmaz. Ateşle oynayanlar mutlaka yanar.

Çin - Tayvan gerginliği

II. Dünya Savaşı sonrasında Çin'de Milliyetçi Parti ve Komünist Parti arasındaki iç savaş Komünist Parti'nin zaferiyle sonuçlanmıştı. Mağlubiyetin ardından Milliyetçi Parti liderleri Tayvan'a sığınmıştı.

Soğuk Savaş nedeniyle Batı'yla ilişkilerini koparan Çin'i 1970'lerin başına kadar Birleşmiş Milletler'de (BM) Tayvan ya da resmi adıyla Çin Cumhuriyeti temsil ediyordu.

BM'nin 1971'de aldığı Çin Halk Cumhuriyeti'ni tanıma kararı gerginliği yeni bir boyuta taşımıştı. Kararın ardından Tayvan, BM'den çıkarılmıştı.

Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Buna göre Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.

Tayvan ise o günden bu yana bağımsızlık arayışını farklı biçimlerde sürdürüyor.

Independent Türkçe, Guardian, BBC