Meksika Parlamentosu, dış müdahaleyle mücadeleye yönelik bir anayasa değişikliğini onaylayarak Trump'a yanıt verdi

Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum bugün düzenlenen basın toplantısında (AP)
Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum bugün düzenlenen basın toplantısında (AP)
TT

Meksika Parlamentosu, dış müdahaleyle mücadeleye yönelik bir anayasa değişikliğini onaylayarak Trump'a yanıt verdi

Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum bugün düzenlenen basın toplantısında (AP)
Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum bugün düzenlenen basın toplantısında (AP)

Meksika parlamentosu dün, ABD Başkanı Donald Trump'ın altı Meksikalı karteli “terörist” örgütler listesine alma kararına karşılık olarak ülkenin egemenliğini güçlendirecek ve yabancı müdahaleleri cezalandıracak bir anayasa değişikliğini onayladı.

Temsilciler Meclisi, solcu Başkan Claudia Sheinbaum'un ABD'li mevkidaşının kararına cevaben 20 Şubat'ta açıkladığı anayasa değişikliği taslağını 417 lehte ve 36 aleyhte oyla ezici bir çoğunlukla kabul etti. Sheinbaum o gün, ülkesinin uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele bahanesiyle ABD'nin herhangi bir “işgalini” kabul etmeyeceği uyarısında bulunmuştu.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre dün onaylanan anayasa değişikliğinde, “Meksika'nın hiçbir koşulda dış müdahaleleri ya da ulusun bütünlüğüne, bağımsızlığına ve egemenliğine zarar verecek herhangi bir dış eylemi kabul etmeyeceği” belirtiliyor. Değişiklik, iş birliği anlaşmaları kapsamında hükümetin rızası olmadan casusluk faaliyetlerinde bulunan herhangi bir yabancı için “mümkün olan en yüksek ceza” ve “önleyici gözaltı” öngörüyor.

Anayasanın iki maddesini değiştiren reform, 26 Şubat'ta Meksika Senatosu tarafından onaylandı. Metnin şimdi ülkenin 32 eyaletinin parlamentoları tarafından onaylanması gerekiyor. Anayasa değişikliğinin onaylanabilmesi için en az 17 yerel parlamentonun desteğini alması gerekiyor.

ABD'ye uyuşturucu, özellikle de ölümcül fentanil kaçakçılığı, Trump'ın Meksika ve Kanada'yı, bu üç ülke Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması'na (NAFTA) bağlı olmalarına rağmen, ülkesine yaptıkları ihracata yüzde 25 gümrük vergisi uygulamakla tehdit etmek için kullandığı ana argüman.

Cumhuriyetçi Başkan, 2 Nisan'da yürürlüğe gireceği konusunda ısrar etmesine rağmen bu tarifelerin uygulanmasını iki kez erteledi. Ancak Başkan Sheinbaum, Trump'ın ülkesine karşı verdiği sözü yerine getirmeyeceğinden emin olduğunu vurguladı.



Katz: İsrail, Suriye'nin güneyinde ‘belirsiz bir süre’ kalmaya hazır

Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra Sınır Kapısı’nda bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra Sınır Kapısı’nda bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
TT

Katz: İsrail, Suriye'nin güneyinde ‘belirsiz bir süre’ kalmaya hazır

Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra Sınır Kapısı’nda bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra Sınır Kapısı’nda bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, ülkesinin İsrail'in kuzey sınırının ötesindeki Suriye topraklarının bir bölümünü ‘belirsiz bir süre’ işgal etme niyetini bir kez daha yineledi.

Şarku’l Avsat’ın The Guardian gazetesinden aktardığına göre Katz, Hermon Dağı'na yaptığı bir ziyaret sırasında şunları söyledi: “İsrail ordusu Suriye'de belirsiz bir süre kalmaya hazır... Hermon Dağı'ndaki güvenlik bölgesini koruyacağız ve Suriye'nin güneyindeki tüm güvenlik bölgelerinin silahsızlandırılmasını ve tehditlerden arındırılmasını sağlayacağız.”

Beşşar Esed rejiminin aralık ayında devrilmesinin ardından İsrail güçleri, Suriye topraklarındaki 400 kilometrekarelik askerden arındırılmış tampon bölgenin kontrolünü ele geçirmek üzere harekete geçti. Suriye ile İsrail kontrolündeki Golan Tepeleri arasında kalan bölge 1973 savaşından sonra Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kurulmuştu. O tarihten bu yana yaklaşık bin 100 askerden oluşan bir BM gücü bölgede devriye geziyor.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, temsili hükümet ve dini hoşgörü vaat ederek yıllar önce aşırılık yanlısı gruplarla bağlarını kopardığını söylüyor.

Yine de İsrailli yetkililer yeni Suriye rejiminin ve ülkede aktif olan diğer silahlı grupların potansiyel bir tehdit olmaya devam ettiğine inanıyor.

Katz, Hermon Dağı'ndaki konuşlanmanın İsrail'in kuzeyindeki ve tartışmalı sınırındaki İsrailli toplulukları korumak için gerekli olduğunu belirtti.

İsrail ayrıca, İran'ın Suriye üzerinden Hizbullah'a silah kaçırma kabiliyetini de engellemeye çalışıyor.

İsrail'in aralık ayında Suriye'ye girmesi uluslararası alanda geniş çaplı kınamalara yol açtı; eleştirmenler İsrail'i Esed rejiminin çöküşünden yararlanarak toprak ele geçirmekle suçladı.

Times of Israel'e göre İsrail ordusu, Suriye toprakları içinde, ikisi 2 bin 800 metre yüksekliğindeki Hermon Dağı'nda olmak üzere dokuz askeri karakol kurdu ve bunlardan bazıları eski Suriye ordusunun yeni tahkim edilmiş mevzilerinde yer alıyor.

Silahsızlanma

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçen ay yaptığı bir konuşmada, ‘Suriye'nin güneyinin tamamen askerden arındırılmasını’ istediğini söyledi.

İsrail savaş uçakları Esed'in devrilmesinden bu yana eski rejimin geride bıraktığı askeri teçhizatı imha etmek için yüzlerce saldırı düzenledi. Yetkililer, Suriye'nin güneybatısının büyük bir bölümünü kapsayan yeni ve geniş bir alanı İsrail'in ‘askerden arındırılmasını’ sağlayacağı bölge olarak tanımladı.

İsrail ayrıca çoğu İsrail sınırına yakın yaşayan Suriye'nin Dürzi azınlığına da koruma teklif etti.

Bazı analistler İsrail'in Suriye'de, belki de 1982'den 2000'e kadar Güney Lübnan'da sürdürdüğü masraflı ve uzun süreli işgali anımsatan karmaşık bir çatışmaya girme riskiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu.

İsrailli bir analist olan Emekli Albay Dr. Jack Neriah şunları söyledi: “Umarım Lübnan'da yaşadığımız gibi bir fikirle karşılaşmayız. 20 yılı aşkın bir süredir Lübnan bataklığında boğuluyoruz. Umalım da Suriye bataklığına saplanmayalım... Niyetimizin geçici olduğunu söylemiştik ama şimdi farklı şeyler duyuyoruz.”