Analistler: Avrupa ve Ukrayna yeni bir güvenlik çerçevesi ararken Türkiye kilit bir ortak olabilir

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ankara'da düzenlenen ortak basın toplantısında (Reuters)
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ankara'da düzenlenen ortak basın toplantısında (Reuters)
TT

Analistler: Avrupa ve Ukrayna yeni bir güvenlik çerçevesi ararken Türkiye kilit bir ortak olabilir

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ankara'da düzenlenen ortak basın toplantısında (Reuters)
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ankara'da düzenlenen ortak basın toplantısında (Reuters)

Diplomatlar ve analistler, kıtanın savunmasını güçlendirmeye çalıştığı ve ABD'nin aracılık ettiği herhangi bir ateşkes anlaşmasında Ukrayna için garanti aradığı bir dönemde, Türkiye'nin Avrupa güvenliğinin yeniden yapılandırılmasında kilit bir potansiyel ortak olarak ortaya çıktığını söylüyor.

Avrupa ülkeleri, ABD Başkanı Donald Trump'ın Washington'un politikasında radikal bir değişime işaret eden ve Rusya'nın izolasyonunu olası bir yakınlaşmayla sona erdiren Ukrayna'daki savaşı sona erdirme planına temkinli yaklaşırken, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile eşi benzeri görülmemiş bir tartışmanın ardından Kiev üzerindeki baskıyı arttırdı ve transatlantik ilişkileri tehlikeye attı.

Analistler, Avrupalıların Ukrayna'nın askeri yeteneklerini koruma ve güvenlik garantileri üzerinde anlaşmaya varma çabalarının, Washington olmadan savunmalarını güçlendirirken, hukukun üstünlüğü, Yunanistan ve Kıbrıs ile deniz hakları sorunları ve Ankara'nın uzun süredir bekleyen Avrupa Birliği'ne katılma teklifi konusunda devam eden anlaşmazlıklara rağmen, Türkiye'nin Avrupa ile bağlarını derinleştirmesi için nadir bir fırsat sağladığını söylüyor.

Reuters haber ajansına konuşan eski Türk diplomat, Ekonomi ve Dış Politika Çalışmaları Merkezi Direktörü Sinan Ülgen, “Bugüne kadar Türkiye'yi dışlama lüksüne sahip olduklarını düşünen Avrupa ülkeleri artık Türkiye'yi dışlayamayacaklarını görüyorlar” değerlendirmesinde bulundu.

Polonya Başbakanı Donald Tusk, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile dün Ankara'da yaptığı görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Ukrayna'da barış ve bölgesel istikrar için “mümkün olduğunca çok ortak sorumluluk alması için açık bir teklifte” bulunduğunu söyledi.

Üst düzey bir Avrupalı diplomat, Türkiye'nin Ukrayna'da barışın sağlanması için gerekenler konusunda “çok önemli görüşleri” olduğunu belirtti.

Diplomat, Erdoğan'ın savaş sırasında Zelenskiy ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ilişkilerini dengelemeyi başardığını, bu nedenle sürece “dahil olmasının mantıklı olduğunu” ifade etti.

Türkiye, NATO'nun en büyük ikinci ordusuna sahip. Son birkaç yıldır kendi uçaklarını, tanklarını ve uçak gemilerini üretmeye başladı ve Ukrayna dahil dünyanın dört bir yanındaki ülkelere silahlı insansız hava araçları satıyor. Savunma sanayi ihracatı 2024 yılında 7.1 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Avrupa'nın güvenlik mimarisinin “sürdürülebilir ve caydırıcı” bir şekilde yeniden yapılandırılmasına Türkiye'yi de dahil etmesi gerektiğini söylüyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre adının açıklanmaması kaydıyla konuşan bir Türk yetkili, yeni bir Avrupa güvenlik mimarisi ya da Türkiye'nin buna olası katkıları konusunda henüz net bir plan olmadığını, ancak iş birliğini geliştirecek adımlar olduğunu söyledi.

Bir Türk savunma bakanlığı yetkilisi, Ankara ve Avrupa'nın terörizm ve göçle mücadele de dahil olmak üzere ortak çıkarları olduğunu ve Türkiye'nin AB'nin savunma çabalarına tam katılımının Avrupa'nın küresel bir oyuncu olması için çok önemli olduğunu vurguladı. Yetkili, Türkiye'nin yeni güvenlik çerçevesinin şekillendirilmesine yardımcı olmak için elinden geleni yapmaya hazır olduğunu da belirtti.



Trump, 36 ülkeye daha seyahat yasağı getirmeyi planlıyor

Dışişleri Bakanı Marco Rubio, 36 ülkeyi temsil eden diplomatlara bir not göndererek, ABD'nin yeni seyahat kısıtlamaları uygulayabileceğini belirtti (Reuters)
Dışişleri Bakanı Marco Rubio, 36 ülkeyi temsil eden diplomatlara bir not göndererek, ABD'nin yeni seyahat kısıtlamaları uygulayabileceğini belirtti (Reuters)
TT

Trump, 36 ülkeye daha seyahat yasağı getirmeyi planlıyor

Dışişleri Bakanı Marco Rubio, 36 ülkeyi temsil eden diplomatlara bir not göndererek, ABD'nin yeni seyahat kısıtlamaları uygulayabileceğini belirtti (Reuters)
Dışişleri Bakanı Marco Rubio, 36 ülkeyi temsil eden diplomatlara bir not göndererek, ABD'nin yeni seyahat kısıtlamaları uygulayabileceğini belirtti (Reuters)

Washington Post'un ulaştığı iç yazışmaya göre Trump yönetimi, Mısır ve Cibuti gibi önemli ABD müttefiklerinin de aralarında bulunduğu 36 ülkeye

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio tarafından imzalanarak cumartesi günü ABD diplomatlarına gönderilen yazışmada, listede yer alan ülkelerin hükümetlerinin Dışişleri Bakanlığı tarafından belirlenen yeni şartları yerine getirmek için 60 gün süresi olduğu belirtiliyor.

Dışişleri Bakanlığı bahsedilen ülkelerden bazılarının, güvenilir kimlik belgeleri sağlayacak "yetkili veya işbirliğine açık bir merkezi hükümet otoritesi" olmaması veya vize şartlarını ihlal eden çok sayıda yurttaşın bulunması gibi çeşitli kriterleri karşılamadığını iddia etti.

Ancak notta bir uyarı da yer alıyor: Bir ülke ABD'den sınır dışı edilen üçüncü ülke yurttaşlarını kabul etmeye istekliyse, diğer endişeler hafifleyecek.

Vize kısıtlamaları, seyahat yasakları veya diğer kısıtlamalarla karşı karşıya kalabilecek ülkeler listesinde Afrika'dan 25 ülke yer alıyor: Angola, Benin, Burkina Faso, Cabo Verde, Kamerun, Fildişi Sahili, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Cibuti, Etiyopya, Mısır, Gabon, Gambiya, Gana, Liberya, Malavi, Moritanya, Nijer, Nijerya, Sao Tome ve Principe, Senegal, Güney Sudan, Tanzanya, Uganda, Zambiya ve Zimbabve.

Karayipler'den de birkaç ülke listede: Antigua ve Barbuda, Dominika, Saint Kitts ve Nevis ve Saint Lucia.

Asya'dan 4 ülke de listede yer alıyor: Butan, Kamboçya, Kırgızistan ve Suriye. Okyanusya'dan ise üç ülke var: Tonga, Tuvalu ve Vanuatu.

Bu ülkeler, yeni gereklilikleri karşılamak için Dışişleri Bakanlığı'na ilk eylem planını çarşamba günü saat 8'e kadar sunmak zorunda.

Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, devam eden iç görüşmelere dair yorum yapmazken, bakanlığın Amerikalıların güvenliğini ve yabancı uyrukluların yasalara uymasını sağlamak amacıyla politikaları sürekli gözden geçirdiğini belirtti.

The Independent yorum için Beyaz Saray'la iletişime geçti.

Seyahat kısıtlamalarının bu son tarihten sonra yürürlüğe girip girmeyeceği belli değil.

Yeni iç yazışma hakkındaki haberler, Trump'ın ilk dönemindeki seyahat yasağını yeniden yürürlüğe koyup 12 ülkeden ABD'ye girişin tamamen yasaklandığını ve 7 ülkeye seyahat kısıtlamaları getirildiğini açıklamasından sadece bir hafta sonra geldi.

Ocak ayında Trump, Dışişleri Bakanlığı'ndan "inceleme ve tarama bilgilerinin yetersizliğinden dolayı bu ülkelerin yurttaşlarına yönelik kısmi veya tam bir askıya alma kararı verilmesini gerektirecek" ülkeleri belirlemesini isteyen bir başkanlık kararnamesi imzalamıştı.

Bu önlemler, başkanın daha geniş kapsamlı göçmen karşıtı gündeminin bir parçası. Bu gündem, Trump'ın Amerikan tarihindeki "en büyük topluca sınır dışı etme operasyonu" diye adlandırdığı, kayıtdışı göçmenleri hedef alan ve onbinlerce göçmenin vizelerini ve insani korumasını iptal eden önlemleri de içeriyor.

Independent Türkçe