Trump’ın Guantanamo planı işe yaramadı: Göçmenler ABD’ye geri gönderildihttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5121606-trump%E2%80%99%C4%B1n-guantanamo-plan%C4%B1-i%C5%9Fe-yaramad%C4%B1-g%C3%B6%C3%A7menler-abd%E2%80%99ye-geri-g%C3%B6nderildi
Trump’ın Guantanamo planı işe yaramadı: Göçmenler ABD’ye geri gönderildi
Göçmenleri tutabilmek için hapishane avlusuna çadırlar kurulmuştu (Reuters)
ABD, Guantanamo Körfezi’ndeki hapishaneye gönderdiği tüm göçmenleri ülkeye geri getirdi.
Savunma Bakanlığı’ndan bir yetkili, Küba’daki Guantanamo üssünde tutulan 40 göçmenin Louisiana eyaletine salı günü transfer edildiğini belirtti.
Washington Post, bu kişilerin Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza’ya (ICE) ait bir tesiste tutulduğunu aktarıyor.
İki hafta önce de İç Güvenlik Bakanlığı’nın talimatıyla Guantanamo’daki 48 göçmen aynı ICE tesisine transfer edilmişti.
Bakanlık, göçmenlerin neden Guantanamo’dan tekrar ABD’ye getirildiğine dair açıklama yapmadı.
ABD Başkanı Donald Trump, 29 Ocak’taki açıklamasında kayıtdışı göçmenlerin gözetim altında tutulması için Guantanamo Körfezi'nde 30 bin kişilik bir tesis hazırlanması talimatını vermişti.
New York Times’ın aktardığına göre bu tarihten beri Guantanamo’ya toplamda 27 ülkeden 250’den fazla göçmen gönderildiği belirtiliyor.
Trump yönetimi 20 Şubat’ta da Guantanamo’daki 177 Venezuelalı göçmeni ülkelerine sınır dışı etmişti.
Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komitesi’nden isimler, geçen hafta Guantanamo’daki üsse ziyaret düzenlemişti. Tesise giden Demokrat Temsilciler Meclisi Üyesi Sara Jacobs, “Burada 30 bin kişiyi tutmaya yönelik uygulanabilir herhangi bir plan yok” demişti.
Guantanamo kampında göçmenler için çadırlar da kurulmuştu. Trump’ın Guantanamo’yu göçmenlerin tutulacağı devasa bir tesise dönüştürme projesinin 16 milyon dolara mal olduğu belirtiliyor.
ABD yönetimi, Küba’daki Guantanamo Körfezi’nde yer alan donanma üssünü, 11 Eylül 2001 saldırılarından sorumlu görülen kişileri tutmak için kullanıyor. Dönemin ABD Başkanı George W. Bush’un talimatıyla 2002’de kurulan kampta “düşman savaşçı” olarak görülen kişiler yer alıyor. Eski ABD liderleri Barack Obama ve Joe Biden, cezaevinin kapatılmasını istemiş fakat talepler Kongre’den geçmemişti.
Independent Türkçe, Washington Post, New York Times, Newsweek
İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir bin kişi ile Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledihttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5171304-i%CC%87srailin-a%C5%9F%C4%B1r%C4%B1-sa%C4%9Fc%C4%B1-ulusal-g%C3%BCvenlik-bakan%C4%B1-ben-gvir-bin-ki%C5%9Fi-ile-mescid-i-aksaya
İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir bin kişi ile Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Ben-Gvir yerleşimcilerle birlikte Mescid-i Aksa çevresinde (WAFA)
Kudüs'teki İslami Vakıflar Dairesi, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir liderliğindeki bin 251 yerleşimcinin bu sabah (Pazar) Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlediğini bildirdi.
Vakıflar Dairesi'ne göre: bu sabah Ben-Gvir, İsrail Likud partisinden bir Knesset üyesi olan Amit Halevi birlikte bin 251 yerleşimci ile bir provokatif bir yürüyüşe öncülük etti.
İsrail basınında yer alan video görüntülere göre, Ben Gvir, baskını Filistin topraklarını gasbeden bir grup İsrailliyle birlikte gerçekleştirdi.
Baskında Yahudilik inancına göre Tapınak'ın yıkılış dönümünü (Tişa BeAv) anma gerekçesiyle Mescid-i Aksa'nın avlusunda Talmud ayinleri gerçekleştirildi..
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir geçtiğimiz Mayıs ayında Kudüs'ün Eski Şehrindeki Şam Kapısını ziyaret etmek üzere yürürken (Reuters)
Ben-Gvir, Ortadoğu'daki en hassas bölgenin kurallarına karşı gelerek Tapınak Tepesi'nde dua ettiğini söyledi. Müslüman yetkililerle on yıllardır süren hassas “statüko” düzenlemeleri uyarınca Tapınak Tepesi Ürdünlü bir dini kurum tarafından yönetiliyor ve Yahudiler burayı ziyaret edebiliyor ancak dua edemiyor.
Tapınak Tepesi İdaresi (TMA) adlı küçük bir Yahudi kuruluşu tarafından yayınlanan videolarda Ben-Gvir'in Tapınak Tepesi'nde ibadet eden bir gruba liderlik ettiği görülüyor. İnternette dolaşan diğer videolarda ise dua ederken görülüyor.
Ben-Gvir daha önce bölgeyi ziyaret etmiş ve burada Yahudilerin ibadet etmesine izin verilmesi çağrısında bulunmuş, Başbakan Binyamin Netanyahu da bunun İsrail'in politikası olmadığı yönünde açıklamalar yapmıştı. Ben-Gvir yaptığı açıklamada İsrail'in Gazze savaşında Hamas'a karşı zafer kazanması ve orada silahlı gruplar tarafından tutulan İsrailli rehinelerin geri dönmesi için dua ettiğini söyledi. İsrail'in Gazze Şeridi'nin tamamının kontrolünü ele geçirmesi çağrısını yineledi.
İsrail'in Tapınak Tepesi'ndeki kuralları değiştirdiği yönündeki iddialar Müslüman dünyasında öfke yaratacak ve geçmişte şiddet olayları patlak vermişti. Bugün herhangi bir şiddet olayı yaşanmamıştır.
Bir İsrailli sertlik yanlısı 23 Haziran 2025 tarihinde Kudüs'teki Mescid-i Aksa'nın Batı Duvarı önünde yürürken (AFP)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, Ben-Gvir'in Tapınak Tepesi'ne yaptığı ziyareti kınayarak bunun “tüm kırmızı çizgileri aştığını” söyledi.
Sözcü Rudeyne yaptığı açıklamada, uluslararası toplumun, özellikle de ABD yönetiminin, yerleşimcilerin suçlarına ve aşırı sağcı hükümetin Mescid-i Aksa'daki provokasyonlarına son vermek, Gazze Şeridi'ndeki savaşı durdurmak ve insani yardım getirmek için derhal müdahale etmesi gerektiğini söyledi.
Ürdün Dışişleri Bakanlığı da yaptığı açıklamada İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı'nın Mescid-i Aksa'ya saldırısını kınayarak kabul edilemez bir provokasyon olarak nitelendirdi.
Filistin Haber ve Bilgi Ajansı'na WAFA göre aşırılık yanlısı sömürgeci Tapınak Tepesi örgütleri, İncil'de ‘Tapınağın yıkılışının yıldönümü’ olarak bilinen güne denk gelen bugün Mescid-i Aksa'ya geniş çaplı bir baskın düzenlenmesi çağrısında bulundu.
Kudüs Valiliğine göre bu yılki yıldönümü Mescid-i Aksa için en tehlikeli günlerden biri olarak görülüyor çünkü Tapınak Tepesi grupları, hükümetin aşırılık yanlısı gündemlerinin arkasında tam bir uyum içinde olmasından yararlanarak dini ve yasal kırmızı çizgileri aşmak için niteliksel bir girişimle üç Ağustos'u en büyük saldırı günü haline getirmeyi planlıyor.
Kudüs (DPA)
WAFA, Ben-Gvir'in polis memurlarına İsrailli yerleşimcilerin Mescid-i Aksa'da dans etmelerine ve şarkı söylemelerine izin vermeleri yönünde talimat vermesinden sadece birkaç hafta sonra, özellikle de geçtiğimiz Mayıs ayında camiye düzenlediği baskın sırasında Tapınak Tepesi'nde dua ve secdenin mümkün hale geldiğini ve mevcut statükonun açık ve tehlikeli bir şekilde ihlal edildiğini açıklamasının ardından, yeni gerçeklikleri zorla dayatmanın önünü açan bir adım olarak bu tırmanışa eşi benzeri görülmemiş bir kışkırtma ortamının eşlik ettiğine dikkat çekti.