Tayvan’da Çin alarmı: Askeri mahkemeler geri geliyor

Pekin’den “Ateşle oynamayın” tehdidi geldi.

Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)
Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)
TT

Tayvan’da Çin alarmı: Askeri mahkemeler geri geliyor

Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)
Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)

Tayvan, Çin'i "yabancı düşman güç" diye niteleyerek güvenlik önlemlerini artırdı.

Tayvan Devlet Başkanı Lai Ching-te, dün düzenlenen ulusal güvenlik toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Pekin yönetimine dair şu iddiaları paylaştı:  

Çin, demokratik Tayvan'ın özgürlüğünden, çeşitliliğinden ve açıklığından faydalanarak çeteleri, medyayı, yorumcuları, siyasi partileri ve hatta silahlı kuvvetlerin ve polisin muvazzaf ve emekli mensuplarını bizi içten bölmek, yok etmek ve yıkmak için devşiriyor.

Lai, Çin’e karşı güvenlik önlemlerinin artırılması gerektiğini belirterek askeri mahkemelerin yeniden kurulacağını açıkladı. Tayvan lideri “isyan, düşmana yardım, gizli bilgilerin sızdırılması, görevi ihmal veya itaatsizlik gibi askeri suçlarla” ilgili hukuki süreçlerin bu mahkemelerde görüleceğini söyledi. 

Çin adına casusluk yaptığı gerekçesiyle geçen yıl 64 Tayvanlı hakkında hukuki işlem başlatıldığını belirten Lai, bu sayının 2021’e kıyasla üç kat arttığını ifade etti.

1980’lerin sonuna kadar sıkıyönetim altına olan Tayvan, askeri mahkeme sistemini 2014’te sonlandırmıştı.

Lai’nin askeri mahkemeleri geri getirme planı muhalefetin tepkisini çekti. Merkez sol Tayvan Halk Partisi (TPP), bu hamlenin Tayvan’ı insan hakları alanında geriye götüreceğini söyledi.

Tayvan yasama meclisinde çoğunluğu elinde bulunduran Çin Milliyetçi Partisi’nden (Kuomintang -KMT) Wang Hung-wei ise plana “tamamen karşı çıkmadıklarını” belirtirken, iktidardaki Demokratik İlerici Parti’yi (DPP) çizgisini değiştirmekle eleştirdi. 

Tayvan lideri, yeni güvenlik önlemleri kapsamında Çin, Hong Kong ve Makao’dan Tayvan’da oturma izni başvurusu yapanlara yönelik işlemlerin sıkılaştırılacağını da duyurdu. 

Çin doğumlu bir Tayvan vatandaşı, Çin işgalini destekleyen içerikler paylaştığı nedeniyle bu hafta ülkeden sınır dışı edilmişti.

Pekin’in Tayvan vatandaşlarına ikamet hakkı ya da pasaport teklifi yaptığına dikkat çeken Lai, bunları “Tayvan halkının ulusal kimlik duygusunu bulandırma girişimi” diye niteledi. 

Lai'nin açıklamasına Çin'den yanıt gecikmedi. Pekin’in Tayvan İşleri Ofisi sözcüsü Chen Binhua, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: 

Tayvan’ın bağımsızlığını savunan ayrılıkçı güçler kırmızı çizgiyi aşmaya cüret ederse, kararlı tedbirler almaktan başka çaremiz kalmaz. Ateşle oynayanlar mutlaka yanar.

Çin - Tayvan gerginliği

II. Dünya Savaşı sonrasında Çin'de Milliyetçi Parti ve Komünist Parti arasındaki iç savaş Komünist Parti'nin zaferiyle sonuçlanmıştı. Mağlubiyetin ardından Milliyetçi Parti liderleri Tayvan'a sığınmıştı.

Soğuk Savaş nedeniyle Batı'yla ilişkilerini koparan Çin'i 1970'lerin başına kadar Birleşmiş Milletler'de (BM) Tayvan ya da resmi adıyla Çin Cumhuriyeti temsil ediyordu.

BM'nin 1971'de aldığı Çin Halk Cumhuriyeti'ni tanıma kararı gerginliği yeni bir boyuta taşımıştı. Kararın ardından Tayvan, BM'den çıkarılmıştı.

Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Buna göre Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.

Tayvan ise o günden bu yana bağımsızlık arayışını farklı biçimlerde sürdürüyor.

Independent Türkçe, Guardian, BBC 



Jüri, Tesla'nın ölümcül kaza nedeniyle 242 milyon dolar tazminat ödemesine karar verdi

Bir oto galerisindeki Tesla logosu (DPA)
Bir oto galerisindeki Tesla logosu (DPA)
TT

Jüri, Tesla'nın ölümcül kaza nedeniyle 242 milyon dolar tazminat ödemesine karar verdi

Bir oto galerisindeki Tesla logosu (DPA)
Bir oto galerisindeki Tesla logosu (DPA)

Florida'daki bir jüri heyeti dün, Tesla şirketinin 2019 yılında meydana gelen ölümcül bir kazayla ilgili olarak yüz milyonlarca dolar tazminat ödemesine karar verdi. Davacılar, kazanın kısmen şirketin “otonom sürüş” teknolojisinden kaynaklandığını iddia etmişti.

Jüri, Tesla'nın Ke Largo'da meydana gelen ve Naybel Benavides Leon'un ölümüne ve arkadaşı Delon Angulo'nun yaralanmasına neden olan kazadan kısmen sorumlu olduğu sonucuna vardı. Bu karar, Angulo ve Leon ailelerini temsil eden hukuk bürosunun ortağı Avukat Darn Jeffrey Russo tarafından açıklandı.

Savcılar, George McGee'nin kullandığı Tesla'nın Chevrolet marka bir araca çarpması ve Leon'un ölümüne, Angulo'nun yaralanmasına neden olan “otomatik pilot” özelliğinin sorumlu olduğunu belirtti.

Jüri, mahkeme belgelerine göre, 200 milyon dolarlık cezai tazminat, Leon ailesine 59 milyon dolar ve Angulo ailesine 70 milyon dolar maddi tazminat ödenmesine karar verdi.

Jüri, sorumluluğun üçte birini Tesla'ya yüklediği için, Russo'ya göre maddi tazminat miktarı düşürüldü ve Tesla'nın ödemesi gereken toplam tazminat 242 milyon dolara indi.

Rosso, “Adalet yerini buldu” dedi ve “Jüri tüm delilleri dinledi ve müvekkillerimiz için adil ve hakkaniyetli bir karar verdi” ifadelerini kullandı.

Tesla'nın avukatı, kararın temyiz edileceğini açıkladı.

Tesla'nın hukuk ekibi yaptığı açıklamada, "Bugünkü karar yanlıştır ve yalnızca otomotiv endüstrisinin güvenliğini baltalamakta ve Tesla ve tüm otomotiv endüstrisi tarafından hayat kurtaran teknolojilerin geliştirilmesini ve uygulanmasını tehlikeye atmaktadır." denildi.

Tesla açıklamasında şöyle devam edildi: "Kanıtlar, bu sürücünün aşırı hız yapması, ayağını gaz pedalına koyması, otopilot özelliğini devre dışı bırakması ve yere düşen telefonunu yola bakmadan araması nedeniyle tek başına sorumlu olduğunu tutarlı bir şekilde göstermiştir."

Açıkçası, 2019'da hiçbir araç bu çarpışmadan kaçınamadı ve bugün de hiçbir araç kaçınamıyor. Bunun otomatik pilotla hiçbir ilgisi yok."