Trump, John F. Kennedy suikastına ilişkin belgeleri yayınladı... Neler içeriyor?

Dallas'taki bir müzede Kennedy suikastçısı Lee Harvey Oswald tarafından kullanılana benzer bir tüfek (AFP)
Dallas'taki bir müzede Kennedy suikastçısı Lee Harvey Oswald tarafından kullanılana benzer bir tüfek (AFP)
TT

Trump, John F. Kennedy suikastına ilişkin belgeleri yayınladı... Neler içeriyor?

Dallas'taki bir müzede Kennedy suikastçısı Lee Harvey Oswald tarafından kullanılana benzer bir tüfek (AFP)
Dallas'taki bir müzede Kennedy suikastçısı Lee Harvey Oswald tarafından kullanılana benzer bir tüfek (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, Teksas'taki travmatik olayla ilgili daha fazla şeffaflık sağlama yönündeki seçim vaadini yerine getirme çabası kapsamında, eski Başkan John F. Kennedy'nin 1963'teki suikastıyla ilgili belgeleri yayınladı.

Belgelerin elektronik kopyalarından oluşan ilk parti ABD Ulusal Arşivleri internet sitesinde yayınlanırken, Adalet Bakanlığı avukatlarının saatler sürecek incelemelerinin ardından 80 binden fazla kopyanın daha yayınlanması bekleniyor. Dijital ortama aktarılan belgeler arasında, 1964 yılında Warren Komisyonu araştırmacılarından birinin ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) çalışanı Lee Wigren'i Sovyet-Amerikan evlilikleri hakkında Dışişleri Bakanlığı ve CIA tarafından Komisyon'a sağlanan materyallerdeki tutarsızlıklar hakkında sorguladığı görüşmenin el yazısı notlarının daktilo edilmiş hali olan ‘Gizli’ başlıklı bir dosya da yer alıyor.

Komplo teorileri

Belgelerde ayrıca, Kennedy'nin suikastçısı Lee Harvey Oswald'ın 1962 yılında genç başkana suikast düzenlemek amacıyla Sovyetler Birliği'nden ayrıldığını öne süren çeşitli komplo teorilerine atıflar da bulunuyor.

Bazı belgeler ise Oswald'ın Sovyetler Birliği ile olan bağlantısını küçümsüyor. Kasım 1991 tarihli bir belgede, A. B. Smith adlı Amerikalı bir üniversite profesörünün Moskova'da KGB yetkilisi Slava Nikonov ile Oswald hakkında konuştuğunu ve Nikonov'un katilin KGB ajanı olup olmadığını belirlemek için beş ciltlik dosyayı incelediğini bildiren bir rapordan bahsediliyor.

Smith, “Nikonov artık Oswald'ın hiçbir zaman KGB tarafından kontrol edilen bir ajan olmadığından emin” dedi.

Fidel Castro

ABD Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) 1963 tarihli belgeleri, 1960'ların başındaki Soğuk Savaş dönemini ve Küba lideri Fidel Castro'nun diğer ülkelerdeki komünist güçlere verdiği desteği engellemek amacıyla ABD'nin Latin Amerika'ya müdahalesini içeriyor. Belgeler, Castro'nun ABD ile bir savaşı kışkırtacak kadar ileri gitmeyeceğini ya da ‘Castro rejimi için ciddi tehlike’ noktasına tırmanmayacağını gösteriyor. Belgelerde “Castro'nun Latin Amerika'daki yıkıcı güçlere desteğini yoğunlaştırması muhtemel görünüyor” deniyor.

Ocak 1962'de yayınlanan bir belge, Castro rejimini devirmek amacıyla, 1961'de Kennedy'nin onayıyla CIA tarafından Küba'ya karşı yürütülen gizli operasyon ve sabotaj kampanyası olan Mongoose Operasyonu ya da kısaca Küba Projesi adlı çok gizli bir projenin ayrıntılarını ortaya koyuyor.

‘Maksimum şeffaflık’

Geçtiğimiz ocak ayında göreve geldikten kısa bir süre sonra Trump, belge yayınlama emri imzalayarak FBI'ın Kennedy'nin Dallas'taki suikastıyla ilgili binlerce yeni belge bulmasını sağladı.

Trump'ın emrine uyma çabalarının ortasında, pazartesi akşamı Reuters tarafından görülen bir e-posta, Adalet Bakanlığı'nın hassas ulusal güvenlik konularıyla ilgilenen bazı avukatlarına suikast kayıtlarını acilen gözden geçirme talimatı verdiğini gösterdi.

ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Başkan Trump yeni bir maksimum şeffaflık dönemi başlatıyor” dedi.

Uzmanlar şüpheci

Kennedy'nin öldürülmesi tek bir tetikçiye, Oswald'a atfedildi. Adalet Bakanlığı ve diğer federal devlet kurumları o tarihten bu yana geçen on yıllar içinde bu sonucu teyit ettiler. Ancak anketler birçok Amerikalının halen onun ölümünün bir komplo sonucu olduğuna inandığını gösteriyor.

Uzmanlar bu yeni bilginin davanın temel gerçeklerini, yani Lee Harvey Oswald'ın Kennedy'yi, başkanın konvoyu Dallas'taki Daley Plaza'dan geçerken bir kitap deposunun penceresinden vurduğu gerçeğini değiştireceğinden kuşkulu.

Virginia Üniversitesi Politika Merkezi Direktörü ve suikast üzerine bir kitabın yazarı Larry Sabato, “Büyük olaylar bekleyenler neredeyse kesinlikle hayal kırıklığına uğrayacaklar” dedi. Sabato, bazı sayfaların daha önce yayınlanmış ve bazı kelimelerin çıkarılmış olabileceğini de sözlerine ekledi.

CIA'nin dahli var mı?

Trump ayrıca 1968 yılında öldürülen sivil haklar lideri Martin Luther King Jr. ve Senatör Robert Kennedy suikastıyla ilgili belgeleri de yayınlama sözü verdi. Trump'a bu belgeleri yayınlamaya yönelik bir plan geliştirmesi için daha fazla zaman sunuldu.

Robert Kennedy'nin oğlu ve John F. Kennedy'nin yeğeni olan Trump'ın Sağlık Bakanı Robert F. Kennedy Jr., amcasının ölümünde CIA'in parmağı olduğuna inandığını söyledi. Kurum ise bu iddiayı asılsız olarak nitelendirdi. Kennedy Jr. Ayrıca, babasının birden fazla silahlı kişi tarafından öldürüldüğüne inandığını söyledi ki, bu iddia resmî açıklamalarla çelişiyor.

Diğer hususların yanı sıra, belgeler CIA'in Oswald hakkında daha önce açıkladığından daha fazlasını bildiğini ortaya koyabilir. Teşkilatın, Oswald'ın suikasttan altı hafta önce Mexico City'ye yaptığı ziyaretler hakkında ne bildiğine dair sorular devam ediyor. Oswald bu gezi sırasında Sovyet elçiliğini ziyaret etmişti. Trump, “İnsanlar on yıllardır bunu bekliyor. Çok ilginç olacak” ifadelerini kullandı.



Trump, Alaska’daki zirveden sonra Putin ve Zelenskiy ile görüşmeyi istiyor

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
TT

Trump, Alaska’daki zirveden sonra Putin ve Zelenskiy ile görüşmeyi istiyor

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada cuma günü Alaska'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yapacağı zirvenin ardından, Ukrayna'daki savaşa son vermek amacıyla Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile ‘neredeyse doğrudan’ bir görüşme gerçekleştirmek istediğini söyledi.

Trump, Washington'da gazetecilere yaptığı açıklamada, Ukrayna'da Rus güçlerinin daha önce benzeri görülmemiş bir ilerleme kaydetmesinin ardından, Avrupalı liderlerle ‘çok iyi bir görüşme’ yaptığını belirtti.

Trump, “Yakında Putin, Zelenskiy ve benim aramda olacak ikinci bir görüşme düzenleyeceğiz, tabii onlar benim katılmamı isterse” dedi.

Ancak ABD Başkanı, cuma günü Alaska'daki bir Amerikan askeri üssünde Putin ile yapacağı görüşmenin sonuçlarına göre bu görüşmeyi iptal etme kararı alabileceğini açıkladı.

Trump, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Eğer uygun olmadığını düşünürsem, çünkü gerekli cevapları alamadık. İkinci bir görüşme olmayacak.”

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, bugün, Trump ve Putin arasında cuma günü Alaska'da yapılacak toplantının ana gündem maddesinin ‘acil ateşkes’ olmasını umduğunu belirtti.

Berlin'den konuşan Zelensky, Trump ve Avrupa Birliği (AB) ile Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO) üst düzey liderleriyle telekonferans yapmak üzere Alman Başbakanı Friedrich Merz tarafından karşılandı.

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Trump sayesinde Ukrayna'da ateşkes sağlanması için ‘gerçek’ bir fırsat olduğunu söyledi.

Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Washington'ın Ukrayna'da ‘ateşkese varılmasını’ istediğini vurguladı.

Tahliye

Fransız Haber Ajansı AFP'nin ABD merkezli Savaş Araştırmaları Enstitüsü'nün (ISW) verilerine dayanan analizine göre görüşmeler, dün Rusya ordusunun bir yılı aşkın bir süredir Ukrayna topraklarında 24 saat içinde kaydettiği en büyük ilerlemeyi kaydetmesinin ardından gerçekleşti.

Rusya ordusu, 12 Ağustos'ta önceki güne kıyasla 110 kilometrekareyi aşkın bir alanda ilerleme kaydederken ve kontrolü ele geçirirken bu durum, geçtiğimiz yılın mayıs ayı sonlarından bu yana görülmemiş bir hız olarak kayıtlara geçti.

Son haftalarda, böyle bir ilerleme kaydetmek altı gün sürüyordu.

Durumun kötüye gittiğinin bir işareti olarak Ukrayna çarşamba günü, Rusya ordusunun son günlerde hızlı ilerleme kaydettiği doğu bölgesi yakınlarındaki yaklaşık on kasabadan ailelerin tahliye edilmesini emretti.

Moskova, Ukrayna'nın doğusundaki Donetsk'te Nikanorivka ve Suvorovo adlı iki köyü ele geçirdiğini duyurdu.

Donetsk Bölgesi yetkililerine göre dün sabah güneydeki Herson bölgesinde Rusya ordusuna ait topçular ve insansız hava araçları (İHA) tarafından düzenlenen saldırılarda en az üç kişi öldü.

Diplomatik alanda ise Avrupa'nın üç buçuk yılı aşkın bir süredir devam eden savaşın ardından Ukrayna için olumsuz sonuçlar doğuracağından korktuğu, Alaska'nın en büyük şehri Anchorage'da bir zirvenin yapılacağının ilan edilmesinden bu yana yoğun bir diplomasi trafiği söz konusu.

Almanya Başbakanı Merz, Ukrayna'nın gelecek toplantılara katılmasının gerekli olduğunu vurguladı.

Moskova, Kiev'in kısmen işgal ettiği dört bölgeyi (Donetsk, Lugansk, Zaporijya ve Herson) terk etmesini talep ediyor. Bunun yanında 2014 yılında ilhak ettiği Kırım Yarımadası'nı da terk etmesini ve Batı'dan silah almaktan ve NATO'ya üye olma niyetinden vazgeçmesini talep ediyor.

“Çok ciddi sonuçlar”

Trump, ‘toprak takası’ yapılacağını öngörürken, Rusya ordusu şu anda Ukrayna'nın yaklaşık yüzde 20'sini kontrol ediyor.

Zelenskiy, Berlin'e gelmeden önce Rusya'nın başvurabileceği ‘aldatma’ yöntemlerine karşı dikkatli olunması gerektiğini söyledi.

Zelenskiy, ABD'nin arabuluculuğunda Moskova ile olası bir anlaşma kapsamında, Ukrayna'nın doğusundan askerlerini çekmeyi reddetmesinin ardından Telegram uygulamasından yaptığı açıklamada “Adil bir barış için Rusya'ya baskı yapılmalı” ifadelerini kullandı.

Almanya Başbakanı Merz, Ukrayna'nın ‘topraklarla ilgili konuları görüşmeye hazır’ olduğunu, ancak Rusya'nın topraklarının belirli kısımlarını işgalini ‘yasal olarak tanımayacağını’ vurguladı.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, dün Trump ile yaptığı görüşmenin ardından, Ukrayna'ya ait topraklar konusunun ‘müzakere edilemez’ olduğunu ve bu konunun sadece Ukrayna Devlet Başkanı tarafından müzakere edilebileceğini vurguladı.

Öte yandan NATO Genel Sekreteri Mark Rutte dün yaptığı açıklamada Avrupalı liderlerle Trump'ın Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için ‘birlikte’ olduklarını vurguladı. Rutte, “Top şimdi Putin'in sahasında” diye ekledi.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise Trump’ın Ukrayna ve Avrupa ülkeleri liderleriyle ‘çok iyi bir görüşme’ yaptığını söylerken, Moskova, Amerikalılar ve Avrupalılar arasındaki istişareleri ‘anlamsız’ olarak nitelendirdi.

Trump dün düzenlediği basın toplantısında, Rusya'ya Ukrayna'daki savaşı sona erdirmezse “çok ağır sonuçlar” ile karşı karşıya kalacağı tehdidinde bulundu. Zelenski ise ‘Rusya ateşkesi kabul etmezse yaptırımlar uygulanması ve uygulanan yaptırımların güçlendirilmesi’ çağrısında bulundu.

ABD gazetesi Wall Street Journal (WSJ) kaynaklarına dayandırdığı haberde Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ve Avrupalı liderlerin dün ABD Başkanı Trump'la yaptıkları telefon görüşmesinde, cuma günü Alaska'da Rusya Devlet Başkanı Putin ile Ukrayna konusunda yapacakları zirveye götürmesi için beş kırmızı çizgi sunduklarını bildirdi.

Bu kırmızı çizgiler arasında, sonraki görüşmelerin ön koşulu olarak ateşkesin sağlanması, sınırlarla ilgili görüşmelerin mevcut temas hatlarından başlaması ve Rusya'nın kabul etmesi gereken bağlayıcı Batı güvenlik garantilerinin sunulması yer alıyor.

WSJ, Zelenskiy ve Avrupalı liderlerin Trump'a, Rusya'nın kontrolündeki topraklardaki mevcut durumu tanımanın gelecekteki bir anlaşmanın parçası olabileceğini bildirdiklerini birkaç kaynaktan aktardı.