Waltz: ABD İran'ın nükleer programını tamamen ortadan kaldırmayı hedefliyor

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz (Reuters)
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz (Reuters)
TT

Waltz: ABD İran'ın nükleer programını tamamen ortadan kaldırmayı hedefliyor

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz (Reuters)
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz (Reuters)

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, Washington'un İran'ın nükleer programının sadece uranyum zenginleştirmesinin sınırlandırılmasını değil, tamamen ortadan kaldırılmasını talep ettiğini doğruladı.

ABD Başkanı Donald Trump 7 Mart'ta İran lideri Ali Hamaney'e bir mektup göndererek İran'ın nükleer programına ilişkin müzakereleri yeniden başlatma çağrısında bulunduğunu ve olası bir askeri harekat konusunda uyarıda bulunduğunu açıkladı.

Tahran bu ay Trump'tan, İran'a yeni müzakerelere girme ya da Trump'ın yeniden uygulamaya koyduğu “maksimum baskı” politikası kapsamında daha sert yaptırımlarla karşılaşma konusunda karar vermesi için iki ay süre tanıyan bir mektup aldı.

CBS News'e bugün verdiği bir mülakatta Waltz şunları söyledi: "Biz tamamen ortadan kaldırılmasını istiyoruz. İran nükleer programından tüm dünyanın doğrulayabileceği şeffaf bir şekilde vazgeçmelidir. Tüm seçenekler masada ve İran'ın nükleer emellerinden tamamen vazgeçmesinin zamanı geldi.”

İranlı yetkililer Trump'la müzakere seçeneği konusunda ikiye bölünmüş durumda; zira Batı'da Tahran'ın bölgesel nüfuzunun gerilemesi ve ülke içinde ekonomiye ilişkin hoşnutsuzluğun artması nedeniyle gücünün azaldığı inancı hakim. Analistler, Tahran'ın özellikle müttefiklerinin dağılması, Esad'ın düşmesi ve Lübnan Hizbullah'ını hedef alan saldırılar sonucunda “direniş ekseninin” gerilemesinin ardından Trump'la müzakere etmek zorunda kaldığını ileri sürüyor.

Waltz, Hizbullah, Hamas ve Suriye'nin savunmasının yok edilmesi sonucunda İran'ın “1979'dan bu yana en kötü durumda” olduğunu söyledi

Bu gelişme, ABD'nin özel temsilcisi Steve Witkoff'un Pazar günü Trump'ın Hamaney'e olası yeni bir nükleer anlaşmayla ilgili mesajının askeri harekattan kaçınma çabası olduğunu söylemesinin ardından geldi.

Şarku'l Avsat'ın Fox News'e verdiği demeçten aktardığına göre Witkoff şu ifadeleri kullandı: “Her şeyi askeri olarak çözmemize gerek yok. İran'a mesajımız şu:

Gelin birlikte oturalım ve diyalog ve diplomasi yoluyla doğru çözüme ulaşıp ulaşamayacağımızı görelim. Eğer başarabilirsek, biz buna hazırız. Eğer yapamazsak, alternatif iyi bir seçenek değildir.İran nükleer bombaya sahip olamaz, bu olamaz ve olmayacaktır. Bir doğrulama mekanizması kurmalıyız ki kimse nükleer materyalinizin silah haline getirilmesinden endişe duymasın, çünkü alternatifi çok iyi değil.”

Hamaney görüşme teklifini aldatıcı olduğu gerekçesiyle reddetti. İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi Perşembe günü yaptığı açıklamada Tahran'ın mektubun tehditlerine ve teklifine yakında yanıt vereceğini söyledi.

Trump Tahran'la bir nükleer anlaşmaya açık kapı bırakırken, ilk döneminde izlediği ve İran'ın petrol ihracatını sıfıra indirme çabalarını da içeren “maksimum baskı” politikasını yeniden uygulamaya koydu.

ABD, Trump'ın Beyaz Saray'a dönmesinden bu yana İran'ın petrol satışlarına dört kez yaptırım uyguladı.

İran devlet medyası Pazar günü Arakçi'nin şu sözlerini aktardı: “Bu koşullar altında, bazı eğilimler değişmediği sürece ABD ile görüşmelere başlamak artık mümkün değil." Trump'ın ilk döneminde Tahran'ın 2015 yılında altı büyük güçle imzaladığı nükleer anlaşmadan çekilmesine atıfta bulunan Arakçi, “ABD ile müzakerelere hayır dediğimizde, bu tarih ve deneyimden kaynaklanıyor” dedi.



Brifing odası gazetecilerinin seçimini Beyaz Saray yapacak

 Beyaz Saray Basın Sözcüsü Carolyn Leavitt basın toplantısında (AP)
Beyaz Saray Basın Sözcüsü Carolyn Leavitt basın toplantısında (AP)
TT

Brifing odası gazetecilerinin seçimini Beyaz Saray yapacak

 Beyaz Saray Basın Sözcüsü Carolyn Leavitt basın toplantısında (AP)
Beyaz Saray Basın Sözcüsü Carolyn Leavitt basın toplantısında (AP)

Beyaz Saray, gazetecilerin uzun süredir Beyaz Saray Muhabirleri Derneği aracılığıyla yürüttüğü bir görevi devralarak, önümüzdeki haftalarda brifing odasındaki muhabirlerin seçimini ve oturma düzenlemelerini uygulamaya koymayı planlıyor.

Bu, Beyaz Saray'ın ABD Başkanı Donald Trump'ı haber yapan gazetecilerin seçimi üzerindeki kontrolünü güçlendirmek için attığı en son adım ama muhtemelen sonuncusu olmayacak.

Beyaz Saray yetkilileri, özel ve kamuya açık toplantılarda basın mensuplarının on yıllardır süregelen geleneğini temelden değiştirme niyetinde olduklarını açıkça ortaya koydular. Beyaz Saray Muhabirleri Derneği'nin bazı üyeleri gerilimi azaltmanın yollarını arıyor.

Şarku’l Avsat’ın ABD'li haber sitesi Axios'tan aktardığına göre Beyaz Saray'dan üst düzey bir yetkili Axios'a yaptığı açıklamada, Beyaz Saray Muhabirleri Derneği'nin (WHCA) bir üyesinin derneğin tüzüğünde değişiklik yapılarak, Beyaz Saray Basın Sekreterinin -şu anda Carolyn Leavitt- derneğin daimî başkanı olarak görev yapması olasılığını gizlice gündeme getirdiğini söyledi.

Bu tür bir değişikliğin gerekçesi olarak, Beyaz Saray Muhabirleri Derneği ile Beyaz Saray arasındaki iş birliğini yeniden canlandırmak ve her iki tarafın da buna bağlı kalmasını sağlamak gösteriliyor. Yetkili bu olasılığı “ilginç bir fikir” olarak tanımladı ancak yönetim kurulunun bunu hayata geçirebileceğine dair şüphelerini dile getirdi.

Beyaz Saray'dan üst düzey bir yetkili yeni oturma düzeni ile ilgili olarak “medyanın günümüzde nasıl kullanıldığını daha iyi yansıtan kriterlere dayalı olarak basın brifing odasının temelden yeniden yapılandırılmasına yönelik” planların halihazırda yürürlükte olduğunu söyledi.

Yeni oturma planında televizyon, yazılı ve dijital medya temsilcileri yer alacak. Dijital medya koltuklarında hem online fenomenler hem de Axios, Notus ve Punchbowl gibi yeni kuruluşlar yer alacak.