Hamas liderlerine yönelik suikastlar, ateşkes müzakerelerini yeniden başlatma çabalarını nasıl etkiliyor?

Hamas, sonuncusu Berdevil olmak üzere, birkaç gün içinde önde gelen 5 üyesini kaybetti

Bir Filistinli yaralı bir çocuğu Gazze Şeridi'nin merkezinde yerlerinden edilmiş insanların sığındığı ve dün İsrail saldırısına hedef olan bir bölgeden uzaklaştırıyor. (AFP)
Bir Filistinli yaralı bir çocuğu Gazze Şeridi'nin merkezinde yerlerinden edilmiş insanların sığındığı ve dün İsrail saldırısına hedef olan bir bölgeden uzaklaştırıyor. (AFP)
TT

Hamas liderlerine yönelik suikastlar, ateşkes müzakerelerini yeniden başlatma çabalarını nasıl etkiliyor?

Bir Filistinli yaralı bir çocuğu Gazze Şeridi'nin merkezinde yerlerinden edilmiş insanların sığındığı ve dün İsrail saldırısına hedef olan bir bölgeden uzaklaştırıyor. (AFP)
Bir Filistinli yaralı bir çocuğu Gazze Şeridi'nin merkezinde yerlerinden edilmiş insanların sığındığı ve dün İsrail saldırısına hedef olan bir bölgeden uzaklaştırıyor. (AFP)

İsrail'in Gazze Şeridi'nde yaklaşık iki aylık bir aradan sonra Hamas liderlerine suikast düzenleme politikasına geri dönmesi, arabulucuların birkaç gün önce çöken anlaşmayı yeniden canlandırma çabaları üzerindeki etkisi konusunda soru işaretleri yarattı.

Uzmanlar ve analistler, bu ‘gerginleştirici’ politikanın Hamas üzerinde büyük bir baskı unsuru olduğunu ve bölgedeki kriz ortamını ve ateşkesi yeniden başlatma müzakerelerini etkileyeceğini düşünerek, ciddi tavizler ve anlayışlar yoluyla ateşkesin bir an önce yeniden başlatılması için çabaların hızlandırılmasının önemini vurguladı.

Hamas ve Filistin medyası dün, hareketin önde gelen liderlerinden Salah el-Berdevil'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'a düzenlenen bir hava saldırısında öldürüldüğünü ve Berdevil’in İsrail'in 18 Mart'ta yeniden başlattığı saldırılardan bu yana Hamas'tan öldürülen altıncı kişi olduğunu duyurdu.

Berdevil'den önce İsrail saldırılarında, Gazze Şeridi'ndeki Hükümet Çalışmalarını Takip Birimi Başkanı ve Hamas Siyasi Büro Üyesi İsam ed-Dalis, Hamas tarafından yönetilen hükümet komitesinde Adalet Bakanlığı Müsteşarı olan Ahmed Ömer el-Hitte, İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Mahmud Ebu Vatfe, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı Genel Müdürü Behcet Ebu Sultan ve İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın üst düzey komutanlarından Usame Tabbaş öldürülmüştü.

FRGT56Y
Dün Gazze'nin kuzeyinde yanan bir binadan dumanlar yükseliyor. (Reuters)

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun dış politika danışmanı Ophir Falk yaptığı açıklamada, İsrail'in esirlerin geri dönmesini sağlamak için Gazze Şeridi'ndeki Hamas hedeflerini bombalamaya devam edeceğini söyledi. Falk, askeri baskının Hamas'ı Kasım 2023'te 80 kadar esirin iade edildiği ilk ateşkesi kabul etmeye ittiğini kaydetti. Kalan 59 esirin serbest bırakılması için de en iyi yolun bu olduğunu ifade etti.

Suikastlar ‘şiddeti arttıracak’

Mısır Dış İlişkiler Konseyi Üyesi Muhammed Hicazi, İsrail'in Hamas'a yönelik azami baskının bir parçası olarak suikast politikasına geri dönmesinin ateşkesin yeniden sağlanması çabalarını etkileyeceğini ve bunun da bölgede şiddet ve çatışmayı arttıracağını düşünüyor.

Hicazi, İsrail savaşının yeniden başlamasından bu yana öldürülen yüzlerce kişi arasında Hamas liderlerinin de bulunduğuna, dolayısıyla etkinin çok büyük rakamlara ulaştığına dikkat çekerek, ateşkesin yeniden sağlanması için arabulucuların daha hızlı hareket etmesini istedi.

SFRTY
Dün Gazze'de gerçekleşen bir hava saldırısının ardından yerlerinden edilen Filistinliler (EPA)

Filistinli siyasi analist Dr. Abdulmehdi Mutava'ya göre İsrail bu kez Hamas'ın askeri, idari ve siyasi liderliğine odaklanarak hareket üzerindeki baskıyı arttırmayı hedefliyor.

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Kaja Kallas ile pazar günü Kahire'de bir basın toplantısı düzenleyen Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Gazze ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına doğru hızla ilerlenmesi gerektiğini vurguladı.

Abdulati, “Tüm esirlerin serbest bırakılmasının tek yolu müzakere masasına dönmek ve ateşkes anlaşmasına uymaktır. Anlaşmanın ilk aşamasında Gazze Şeridi'ndeki 35 esiri serbest bırakmayı başardık ve siyasi irade olduğu sürece ikinci aşamaya geçmeliyiz” ifadelerini kullandı.

‘Gerçek tavizlere’ ihtiyaç var

Cumartesi günü bir Hamas heyeti Ankara'da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile bir araya geldi. Hamas'tan yapılan açıklamada, heyetin ‘İsrail'in ateşkes anlaşmasını uygulamaya mecbur bırakılması gerektiğini’ vurguladığı belirtildi.

Hamas'tan yapılan açıklamaya göre iki taraf, arabulucuların önerileri ve ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un teklifi çerçevesinde devam eden müzakerelerdeki gelişmeleri ve İsrail tarafının arabulucuların anlaşmaya geri dönme ve ikinci aşama müzakereleri başlatma çabalarına yanıt vermeyi reddetmesini ele aldı.

Witkoff 13 Mart'ta Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin 20 Nisan'a kadar uzatılması için ‘güncellenmiş’ bir teklif sundu. Hamas sadece ABD vatandaşlığı olan İsrail askeri Aidan Alexander'ı serbest bırakmaya istekli olduğunu ifade ederken, Witkoff hareketin yanıtını ‘kabul edilemez’ olarak değerlendirdi. Ancak Witkoff daha sonra, İsrail saldırılarını durdurmak için ‘müzakerelerin devam ettiğini’ söyledi.

Bu gelişme İsrail'de iç karışıklıkların yaşandığı bir döneme denk geldi. Pazar günü Tel Aviv, Kudüs ve İsrail'in diğer onlarca şehrinde on binlerce kişi protesto gösterilerine katıldı. Hükümetin Gazze Şeridi'ndeki savaşı yeniden başlatması ve iç güvenlik teşkilatı Şin-Bet Başkanı ile hükümetin hukuk danışmanının görevden alınmasının planlanması nedeniyle öfke artarken, protestolar altıncı gününe girdi.

Hicazi, Netanyahu'nun askeri çatışmayı uzatmaya çalışacağına ve iç huzursuzluğun kendisi üzerinde baskı yaratmasına izin vermemeye çalışacağına inanırken, Mutava ‘Filistinlilerin kanının akmasına son verecek ciddi uzlaşmalara varmak için gerçek tavizlere ihtiyaç olduğunu’ söylüyor.



Kuzey Kore, şehir merkezlerini modernize etmek için kentsel gelişim yasası çıkardı

Kuzey Kore lideri Kim Jong Un (AFP)
Kuzey Kore lideri Kim Jong Un (AFP)
TT

Kuzey Kore, şehir merkezlerini modernize etmek için kentsel gelişim yasası çıkardı

Kuzey Kore lideri Kim Jong Un (AFP)
Kuzey Kore lideri Kim Jong Un (AFP)

Kuzey Kore parlamentosu, halk için daha iyi yaşam koşulları sağlamak amacıyla kentsel çevreleri modernize etmeyi amaçlayan bir kentsel gelişim yasasını bugün kabul etti.

Kore Merkez Haber Ajansı (KCNA), merkez ve bölgesel şehirleri modernize etmeyi amaçlayan "Kentsel Oluşum ve Gelişim Yasası"nın Yüksek Halk Meclisi Daimi Komitesi oturumunda incelenip kabul edildiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın KCNA’dan aktardığı habere göre yasa, "şehirlerin görünümünü ve çevresini çağın gereklerine uygun şekilde değiştirmeyi ve insanlara daha iyi yaşam koşulları sağlamayı" amaçlıyor.

Yasanın yürürlüğe girmesiyle ilgili daha fazla ayrıntı verilmedi, ancak yasanın Kuzey Kore rejiminin kentsel alanlar üzerindeki genel kontrolünü sıkılaştırmayı amaçladığı anlaşılıyor.

Güney Kore'nin Yonhap Haber Ajansı'na göre yasa, kentsel gelişmeler ve gelişigüzel kentsel yayılmayı önleme çabası.

Bu gelişme, Kuzey Kore lideri Kim Jong Un'un önümüzdeki yılın başlarında düzenlenecek büyük parti konferansında, bölgesel kalkınmaya yönelik kampanyasını vurgulaması beklenirken gerçekleşti.

Geçtiğimiz yıl başlatılan "10'da 20 Bölgesel Kalkınma" politikası kapsamında Kim, 10 yıl boyunca her yıl 20 şehir ve eyalette modern fabrikalar inşa ederek, bölgesel alanlardaki yaşam koşullarını iyileştirmeyi hedefliyor.


Amerika, Ukrayna ile barış planı konusunda yapılan "yapıcı görüşmelere" övgüde bulundu

ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile 18 Ekim 2025'te Washington, D.C.'deki Beyaz Saray'da (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile 18 Ekim 2025'te Washington, D.C.'deki Beyaz Saray'da (AFP)
TT

Amerika, Ukrayna ile barış planı konusunda yapılan "yapıcı görüşmelere" övgüde bulundu

ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile 18 Ekim 2025'te Washington, D.C.'deki Beyaz Saray'da (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile 18 Ekim 2025'te Washington, D.C.'deki Beyaz Saray'da (AFP)

Beyaz Saray, bugün İsviçre'de Ukrayna'daki savaşı sona erdirme önerisi üzerine yapılan görüşmelerin "önemli bir ileri adım" teşkil ettiğini ve nihai bir anlaşmanın Ukrayna'nın egemenliğine "tam saygı" göstermesi gerektiğini vurguladı.

Cenevre'deki görüşmelerin ardından Washington tarafından yapılan ortak açıklamada, "Görüşmeler sonucunda iki taraf, barış planı için güncellenmiş ve geliştirilmiş bir çerçeve oluşturdu" denildi.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Şubat 2022'de Rusya'nın Ukrayna'yı işgaliyle başlayan savaşı sona erdirmek için bir anlaşmaya varma çabaları kapsamında Ukraynalı ve Avrupalı ​​yetkililerle görüşmek üzere dün Cenevre'ye giden bir ABD heyetine başkanlık etti.

ABD Başkanı Donald Trump, yaklaşık dört yıllık çatışmanın ardından Ukrayna'ya barış planını kabul etmesi için 27 Kasım'a kadar süre verdi.

Ancak Kiev, Rusya'nın topraklarından vaz geçmedi, ordusunu küçültmesi ve NATO'ya katılmama sözü vermesi gibi bir dizi talebi içeren 28 maddelik taslak planda değişiklik yapmaya çalışıyor.

Barış planı için yeni bir çerçevenin açıklanması, gerçek değişikliklerin yolda olduğunun sinyalini verdi.

Ortak açıklamada, "görüşmelerin yapıcı, odaklı ve saygılı geçtiği, adil ve kalıcı bir barışa ulaşma konusundaki ortak kararlılığın bir kez daha teyit edildiği" belirtildi.

"Görüşmeler, pozisyonları birleştirme ve net bir sonraki adımları belirleme yönünde somut ilerleme gösterdi" diyen yetkili, "gelecekteki herhangi bir anlaşmanın Ukrayna'nın egemenliğine tam olarak saygı göstermesi, adil ve kalıcı bir barış sağlaması gerektiğini" vurguladı.

Her iki taraf da "önümüzdeki günlerde" ortak öneriler üzerinde çalışmaya devam etme sözü verdi.

Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, Rubio ve ekibinin, Washington'un "Ukrayna'nın egemenliğinin, güvenliğinin ve gelecekteki refahının devam eden diplomatik sürecin merkezinde kalmasını sağlama" taahhüdünü teyit ettiği belirtildi.


İsrail tarafından öldürülen Hizbullah’ın askeri kanadının lideri Heysem Ali Tabatabai kimdir?

İsrail'in dün düzenlediği saldırıda öldürülen Hizbullah lideri Ali Tabatabai (Sosyal medya)
İsrail'in dün düzenlediği saldırıda öldürülen Hizbullah lideri Ali Tabatabai (Sosyal medya)
TT

İsrail tarafından öldürülen Hizbullah’ın askeri kanadının lideri Heysem Ali Tabatabai kimdir?

İsrail'in dün düzenlediği saldırıda öldürülen Hizbullah lideri Ali Tabatabai (Sosyal medya)
İsrail'in dün düzenlediği saldırıda öldürülen Hizbullah lideri Ali Tabatabai (Sosyal medya)

Hizbullah tarafından dün yapılan açıklamada, İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği hava saldırısında hayatını kaybeden askeri kanadının lideri Heysem Ali Tabatabai’yi yitirdiğini duyurdu.

Hizbullah, Tabtabai ile birlikte öldürülen 1979 doğumlu Kasım Hüseyin Bercavi (Melak), 1989 doğumlu Mustafa Esad Baru (Hacı Hasan), 1982 doğumlu Rıfat Ahmed Hüseyin (Ebu Ali) ve 1990 doğumlu İbrahim Ali Hüseyin (Amir) adlı dört üyesi için taziye mesajı yayınladı.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Hizbullah, gurur ve onurla, direniş halkına ve Lübnan halkına, Beyrut’un güneyindeki Dahiye bölgesindeki Hureyk Mahallesi’ne yapılan hain İsrail saldırısı sırasında Lübnan ve halkını savunurken şehit düşen büyük cihatçı lider, şehit Heysem Ali Tabatabai’nin (Seyyid Ebu Ali) vefatını duyurur.”

Açıklama şöyle devam etti:

“Büyük lider, uzun bir bekleyişin ve cihad, dürüstlük, samimiyet, direniş yolunda kararlılık ve kutsal hayatının son anına kadar İsrail düşmanıyla yorulmak bilmeden mücadeleyle dolu bir yolculuğun ardından şehit kardeşlerinin yanına katıldı. Topraklarını ve halkını savunma mücadelesinde asla yorulmadı veya yılmadı, hayatının başından itibaren direnişe adadı. Bu direnişin güçlü, onurlu ve yetenekli kalması, vatanı koruması ve zaferler kazanması için temellerini atan liderlerden biriydi. Mücahitler, tüm şehit liderlerin kanını taşıdıkları gibi onun saf kanını da taşıyacaklar ve Siyonist düşmanın ve onun destekçisi ABD’nin tüm planlarını bozmak için kararlılık ve cesaretle ilerleyecekler.”

İsrail, Ekim 2023 ile Kasım 2024 arasında süren ve ABD'nin arabuluculuğunda ateşkesin sağlandığı savaş sırasında, İran destekli Hizbullah liderlerinin çoğunu ortadan kaldırmıştı.

Ancak, İsrail ile son savaşının ardından Hizbullah’ın askeri komutanlığına atanan Tabtabai, İsrail tarafından ateşkesin ardından Hizbullah'ın üst düzey bir üyesine düzenlenen bir operasyonda öldürüldü.

Tabtabai’nin Hizbullah saflarındaki yükselişi

Lübnanlı üst düzey bir güvenlik kaynağı, Tabtabai'nin Lübnan'da İranlı bir baba ve Lübnanlı bir annenin çocuğu olarak dünyaya geldiğini söyledi. Kaynak, Tabtabai'nin Hizbullah'ın kurucu üyesi olmadığını, ancak Suriye ve Yemen'de müttefikleriyle birlikte grubun güçlerinin yanında savaşmış olan grubun ‘ikinci nesil’ üyelerinden biri olduğunu belirtti.

İsrail ordusu, Tabtabai'nin 1980'li yıllarda Hizbullah'a katıldığını ve Hizbullah'ın seçkin birimi Rıdvan Gücü de dahil olmak üzere birçok üst düzey pozisyonda görev yaptığını açıkladı. İsrail, geçtiğimiz yıl Lübnan'ı karadan işgal etmeden önce Rıdvan Gücü'nün liderlerinin çoğunu öldürdü.

İsrail ordusunun açıklamasında, geçtiğimiz yılki savaş sırasında Tabtabai'nin Hizbullah'ın operasyon bölümünü yönettiği ve diğer üst düzey komutanlar ortadan kaldırıldıkça rütbesini yükselttiği belirtildi.

Açıklamada, ateşkes yürürlüğe girer girmez Tabtabai'nin Hizbullah’ın askeri komutanlığına atandığı ve ‘İsrail ile savaşa hazırlıklarını yeniden sağlamak için yoğun bir şekilde çalıştığı’ da eklendi.

Reuters'a konuşan Lübnanlı bir güvenlik kaynağı, Tabtabai'nin diğer üst düzey Hizbullah yetkililerinin öldürülmesinin ardından hızla terfi ettiğini ve geçtiğimiz yıl askeri komutan olarak atandığını doğruladı.

İsrail merkezli Alma Araştırma ve Eğitim Merkezi, Tabtabai'nin Suriye'de ve Lübnan savaşı sırasında İsrail'in diğer saldırılarından da sağ kurtulduğunu belirtti.

ABD’nin Adalet için Ödül Programı, Tabtabai hakkında bilgi verenlere 5 milyon ABD dolarına kadar ödül vaat etmişti. Program, Tabtabai'nin Suriye ve Yemen’deki eylemlerinin, Hizbullah’ın bölgesel istikrarsızlık faaliyetlerini desteklemek için eğitim, ekipman ve asker sağlama çabalarının bir parçası olduğunu belirtti.

ABD Dışişleri Bakanlığı, 26 Ekim 2016 tarihinde Tabatabai'yi değiştirilmiş 13224 sayılı Yürütme Kararnamesi (EO) uyarınca Özel Olarak Belirlenmiş Küresel Terörist (SDGT) olarak tanımladı.

Bu tanımlama çerçevesinde Tabtabai'nin ABD yargısı yetkisine tabi tüm mülkleri ve mülkiyet hakları donduruldu. ABD vatandaşlarının Tabtabai ile herhangi bir işlem yapması genel olarak yasaklandı. ABD'nin yabancı terör örgütü olarak tanımladığı Hizbullah'a bilerek destek sağlamak, maddi destek veya maddi kaynaklar sağlamaya teşebbüs etmek veya bunları sağlamak için komplo kurmak da suç teşkil ediyor.