Ukrayna'da çözümün gerekliliği konusunda ABD ile aynı fikirdeyiz

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov (DPA)
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov (DPA)
TT

Ukrayna'da çözümün gerekliliği konusunda ABD ile aynı fikirdeyiz

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov (DPA)
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov (DPA)

Kremlin bugün yaptığı açıklamada, Rusya ile ABD arasında Ukrayna'daki savaşı sona erdirecek bir anlaşmaya varılması gerektiği konusunda ortak bir anlayış olduğunu, ancak halen çözülmesi gereken pek çok anlaşmazlık noktası bulunduğunu belirtti.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Suudi Arabistan'da Moskova ile Washington arasındaki müzakerelerin, bölgedeki seyrüsefer güvenliğine ilişkin Karadeniz Girişimi de dahil olmak üzere teknik konulara odaklandığını ifade etti.

Suudi Arabistan bugün ABD-Ukrayna ve ABD-Rusya olmak üzere iki ayrı toplantıyla Ukrayna'daki ateşkes görüşmelerinin üçüncü turuna ev sahipliği yapıyor.

Şarku’l Avsat, üçüncü tur toplantıların teknik komiteler düzeyinde olacağını ve daha ileri bir tarihte duyurulacak diğer toplantılara hazırlık niteliği taşıdığını öğrendi. Taraflar önümüzdeki görüşmelerde ilerleme kaydetmeyi hedefliyor.

Amerikalıların Ruslar ve Ukraynalılarla daha önce Suudi Arabistan'ın himayesinde gerçekleştirdikleri iki ayrı toplantı, ateşkes şansını arttırmak ve Moskova ile Kiev arasında beklenen barışı sağlamak için yeni bir başlangıç noktası oluşturabilecek görüşmelere zemin hazırlamıştı.

ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff dün yaptığı açıklamada, Avrupa'da İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana yaşanan en ölümcül çatışmayı sona erdirme şansı konusunda iyimser olduğunu ifade etti. Witkoff, Fox News'e verdiği demeçte, “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in iyi bir lider olduğunu düşünüyorum ve onun barış istediğini hissediyorum... Sanırım yarın (pazartesi) Suudi Arabistan'da, özellikle Karadeniz'de iki ülke arasındaki gemilerle ilgili ateşkes konusunda somut ilerleme göreceksiniz. Ardından da doğal olarak kapsamlı bir ateşkese doğru ilerleyeceğiz” ifadelerini kullandı.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times