İran İsrail'de casus ağları kurmayı nasıl başardı?

Her şey kripto para transferleri ve iletişimin gizliliğini korumayı amaçlayan araçlar kullanılarak yapıldı

Netanyahu'ya suikast düzenlemek üzere İran tarafından görevlendirilmekle suçlanan İsrail vatandaşı Moti Maman (Reuters)
Netanyahu'ya suikast düzenlemek üzere İran tarafından görevlendirilmekle suçlanan İsrail vatandaşı Moti Maman (Reuters)
TT

İran İsrail'de casus ağları kurmayı nasıl başardı?

Netanyahu'ya suikast düzenlemek üzere İran tarafından görevlendirilmekle suçlanan İsrail vatandaşı Moti Maman (Reuters)
Netanyahu'ya suikast düzenlemek üzere İran tarafından görevlendirilmekle suçlanan İsrail vatandaşı Moti Maman (Reuters)

Halil Musa

İsrailli yetkililer, 7 Ekim 2023 saldırısından bu yana neredeyse her ay İran adına casusluk yapan İsraillilerin tutuklandığını açıklıyor. İsrail mahkemelerinde görülen bu tür davaların sayısı 17'ye ulaştı. İran adına casusluk yapmakla suçlanan onlarca kişi tutuklandı.

İsrail iç istihbarat servisi Şin-Bet’in (Şabak) verilerine göre Tahran ve Tel Aviv arasındaki çatışma doğrudan bir hal aldıkça İran'ın İsrailli casuslarla çalışma oranı yüzde 400'e yükseldi. İsrail, 2024 yılı boyunca aralarında 40'tan fazla İsraillinin de bulunduğu İran adına çalışan 13'ten fazla casusluk ağını ortaya çıkardı.

İran, geçtiğimiz yılın nisan ve ekim aylarında İsrail'deki mevzilere iki defa füzeli ve roketli saldırı düzenledi.

İsraillilerin İran adına casusluk yapması

İran'ın İsrail vatandaşı Filistinlileri casus yapması alışılmadık bir durum olmakla birlikte, İran adına casusluk yapanların büyük çoğunluğunu bunu yapmak için motivasyon kaynağı para olan Yahudiler oluşturuyordu. İran'ın İsrail'deki casusluk faaliyetleri arasında askeri tesisler, hayati öneme sahip bölgeler ve İsrailli yetkililerin konutları hakkında bilgi toplamaktan, İsrailli bir nükleer bilim adamına ve eski askeri yetkililere suikast düzenlemek de dahil olmak üzere tehlikeli saldırılar planlamaya kadar pek çok eylem yer alıyor.

Bu kişiler sosyal medya üzerinden para karşılığında casus olmayı kabul ediyor. Aralarında İsrail ordusunun yedek askerleri de bulunuyor.

sdfer
İsrail, 2024 yılında aralarında 40'tan fazla İsraillinin de bulunduğu İran lehine çalışan 13'ten fazla casusluk ağını ortaya çıkardı (AFP)

İsrail, ‘İsraillileri bu tür eylemlerde bulunmaktan caydırmak ve casusluk ağlarına darbe indirmek’ amacıyla casusluk faaliyetlerine karışmakla suçlanan kişileri kasıtlı olarak ifşa ediyor. Son olarak 65 yaşındaki bir İsraillinin ‘on binlerce dolar karşılığında İran istihbaratı lehine casusluk ve gözetleme görevleri yürütmek’ suçlamasıyla tutuklandığı duyuruldu.

Gözetleme ve fotoğraflama

İsrailli casus, kendisini işe alan Azeri bir kişinin talimatıyla Hayfa'da limanın ve petrol rafinerileri de dahil olmak üzere şehrin hassas bölgelerini gözetlemek ve fotoğraflamak amacıyla Hayfa Limanı’na bakan bir daire kiraladı.

Şin Bet’ten yapılan açıklamaya göre geçtiğimiz ay düşman bir ülkeden unsurlarla iletişim kurmak ve büyük miktarlarda para karşılığında onların talimatıyla görevler yürütmekle ilgili güvenlik suçları işlediğinden şüphelenilen bir kişi tutuklandı.

Açıklamaya göre sanık, görevin ilk aşamasından beri şüpheli olmasına rağmen kendisine verilen görevleri yerine getirmeye devam etti ve İsrail'e düşman bir ülkeye ait kuruluşlar tarafından yönetildi. Tüm bunlar, kripto para transferleri ve iletişimin gizliliğini korumayı amaçlayan araçlar kullanılarak yapıldı.

İsrailli yetkililer, birkaç hafta önce İsrailli yedek subaylar Yuri İlyasov ve George Andriyev’i Şin-Bet'e göre hava savunma birimindeki askerlik hizmetleri sırasında elde ettikleri gizli materyallerin sağlanması gibi İranlılar için birtakım görevler yürüttükleri şüphesiyle tutukladı.

zsdfr
Sosyal medya üzerinden para karşılığında işe alınan casusların arasında İsrail ordusundan yedek subaylar da bulunuyor (AFP)

Casusların haklarındaki davalara ilişkin soruşturma, İlyasov'un “birkaç aydır İranlı bir kuruluşla temas halinde olduğunu ve bu kuruluştan aldığı talimatlar doğrultusunda para karşılığında casusluk görevleri yürüttüğünü’ ortaya çıkardı.

Soruşturmada İlyasov’un arkadaşı Andriyev’i yaptığı bir telefon görüşmesi sırasında, İsrail karşıtı bir kuruluş olduğunu bilmesine rağmen, para karşılığında verilen görevleri yerine getirmesi için İranlı tarafla iletişime geçmesini önerdiği ortaya çıktı.

Çeşitli görevler verildi

İsrail şu anda, Başbakan Binyamin Netanyahu başta olmak üzere İsrailli üst düzey yetkililere suikast düzenlemek için İran'la iş birliği yapmakla suçladığı İsrail vatandaşı Moti Maman’ı yargılıyor. İsrailli makamlarca yürütülen soruşturmalara göre İranlı yetkililer Maman'ı iki kez İran'a kaçırmayı başardı ve görevlerini yerine getirmesi karşılığında para aldı.

İsrail soruşturmaları, İranlı ajanların sosyal medya ağları aracılığıyla İsraillileri saflarına çekmeye çalıştığını ortaya çıkardı. Şin-Bet'e göre İran’ın casus hücreleri İsrailli bir nükleer bilimciye ve eski askeri yetkililere suikast düzenlemeye çalıştıysa da bunu gerçekleştiremedi.

İran sadece yedek askerleri casus yapmadı. Hayati ve askeri alanların koordinatları hakkında bilgi toplamak amacıyla sıradan İsraillilere yönelik girişimler de oldu. İranlılar başlangıçta İsrailli casuslardan para karşılığında başta zararsız gibi görünen görevleri yerine getirmelerini isterken, giderek şahıslar ve kritik öneme sahip askeri altyapılar hakkında özel istihbarat bilgileri talep ediyorlar.

dfrgt
İsrail'in teknolojik üstünlüğü Tel Aviv'in İran lehine çalışan İsrailli casusları ortaya çıkarmasına yardımcı oldu (AFP)

İsrail polisi ve Şin Bet geçtiğimiz yıl, Azeri kökenli yedi Yahudi İsrailliden oluşan ve ‘İran istihbaratına askeri bölgeler ve enerji sahaları hakkında bilgi sağladığı’ öne sürülen bir casusluk ağını ortaya çıkardı.

Soruşturmalar, iki yılı aşkın bir süredir iki casusun gözetiminde İran istihbarat servisleri için bir dizi farklı görev yürüttüklerini ve ordu üslerinde bilgi toplamak için yüzlerce görev gerçekleştirdiklerini ortaya koydu.

Maddi kazanç

İsrail'den yapılan açıklamaya göre kripto para birimleri de dahil olmak üzere yüz binlerce dolar karşılığında hava ve deniz üsleri, limanlar, Demir Kubbe hava savunma sisteminin konuşlandığı yerler ve enerji alanları hakkında bilgi toplandı.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı analize göre İran istihbaratı, sosyal medya platformları aracılığıyla kendilerine bilgi temin edebilecek potansiyel İsrailli askerlere yöneliyor. İsrailli güvenlik kaynaklarına göre İran adına çalışan bir casusluk hücresi, askeri üsler ve hava savunma sistemleri hakkında hassas bilgiler toplamayı başardı.

Şin Bet güvenlik hizmetleri eski yetkilisi Şalom Ben Hanan, kendi ülkelerine karşı İran için çalışmayı kabul eden Yahudi vatandaşlarının sayısındaki ani artışa dikkati çekerek “Burada büyük bir olguyla karşı karşıyayız” dedi.

İsrail işleri uzmanı Suheyl Diab, İran adına casusluk yapmakla suçlanan onlarca İsrailli arasındaki ortak paydanın ‘ideolojik saiklerden ziyade maddi çıkar’ olduğu değerlendirmesinde bulundu. Bu vakaların ‘askeri ve hayati öneme sahip alanların koordinatları hakkında bilgi toplamak ve binaların fotoğraflarını çekmek’ ile ilgili olduğunu söyleyen Diab, bu kişilerin İsrail'in nükleer reaktörü ve gelişmiş askeri endüstrileri gibi genel ve derin stratejik olmayan sivil konularla ilgili bilgilere de sahip olduklarını belirtti.

İdeolojik güdüler yok

Stratejist Anan Wahba, İsrail'in İran için casusluk yapanların tutuklandığını sürekli olarak ifşa etmesinin nedenine ilişkin değerlendirmesinde bunun, ‘İran'la iş birliği yapmayı düşünebilecek herhangi bir İsrailliyi caydırmayı amaçladığını’ söyledi. Wahba’ya göre yürütülen soruşturmalar, söz konusu casusluk ağlarının büyük olmadığını, ancak amaçları ideolojik olmaktan ziyade çoğunlukla maddi olan birkaç kişiden oluştuğunu ortaya koyuyor.

İran ve İsrail'in iki düşman ülke olarak birbirleri hakkında istihbarat toplamak konusunda hırslı olduklarını ve bunun da doğal karşılandığını belirten Wahba, İsrail'in teknolojik üstünlüğünün Tel Aviv'in İran lehine casusluk yapan İsrailli casusları ortaya çıkarmasına yardımcı olduğunu ifade etti.

Yazar ve analist Amer Al Sabaileh, İran'ın İsrail'de olduğu gibi kendi kontrolü altında olmayan ülkelerde para karşılığında onun adına casusluk yapacak kişiler bulmaya büyük önem verdiğini söyledi.

Sabaileh’e göre casusluk hücrelerinin çökertildiği, İran ve İsrail arasındaki hem ilan edilmiş hem de edilmemiş istihbarat savaşının bir parçası olarak ifşa ediliyor ve böylece karşı tarafta kaos yaratılması amaçlanıyor.

İsrail’in İran'ın nükleer programının yanı sıra İran'a derinlemesine ve çeşitli toplumsal düzeylerde nüfuz ettiğini belirten Sabaileh, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin geçtiğimiz yıl İran Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) ait bir ikametgahta öldürülmesinin bunun kanıtlarından biri olduğunu söyledi. Sabaileh, İran'ın bölgedeki müttefiklerini ve vekillerini kaybetmesinin, onu İsrail'e karşı bağımsız ve doğrudan hareket etmeye iteceğini de sözlerine ekledi.



Gazze bir yandan küresel ilgi azalırken ciddi bir açlık kriziyle karşı karşıya

İsrail ordusunun ağır bombardımanlarının ve Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki bazı mahalleler için tahliye emri vermesini ardından evlerinden kaçmaya çalışan Filistinliler, 18 Mart 2025 (Reuters)
İsrail ordusunun ağır bombardımanlarının ve Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki bazı mahalleler için tahliye emri vermesini ardından evlerinden kaçmaya çalışan Filistinliler, 18 Mart 2025 (Reuters)
TT

Gazze bir yandan küresel ilgi azalırken ciddi bir açlık kriziyle karşı karşıya

İsrail ordusunun ağır bombardımanlarının ve Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki bazı mahalleler için tahliye emri vermesini ardından evlerinden kaçmaya çalışan Filistinliler, 18 Mart 2025 (Reuters)
İsrail ordusunun ağır bombardımanlarının ve Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki bazı mahalleler için tahliye emri vermesini ardından evlerinden kaçmaya çalışan Filistinliler, 18 Mart 2025 (Reuters)

Salim er-Reyyis

İsrail hükümeti, mart ayının başlarından bu yana Gazze Şeridi'ne açılan tüm sınır kapılarını kapatma kararı alarak insani yardım kamyonlarının ve yakıt tankerlerinin girişini tamamen engelledi. Ocak ayı ortalarında ateşkes anlaşması çerçevesinde imzalanan insani yardım protokolüne göre Gazze Şeridi'ne günde 600 kamyon insani yardım ve 50 tanker yakıt girişine izin verilmesi gerekiyordu. Ancak, anlaşmanın uygulanmasının ilk aşamasında ikinci aşamanın uygulanması için arabuluculuk yapan Mısır, Katar ve ABD’nin himayesinde Hamas ile müzakere masasına oturmayı erteleyen İsrail, ateşkesin ilk aşamansıın sona ermesinin hemen ardından ikinci bir emre kadar Gazze Şeridi’ne açılan tüm sınır kapılarını kapatma kararı aldı.

İnsani yardımların, temel gıda maddelerinin, sebzelerin, dondurulmuş etin, yakıtın ve tıbbi malzemelerin girişinin engellendiği bir ayı aşkın süre boyunca kriz daha da kötüleşti. Kötüleşen kriz, Gazze Şeridi'nde bir buçuk yıldan fazla bir süredir herhangi bir çözüm olmaksızın açlık, hastalık, öldürülme, tutuklanma ve yerinden edilme tehlikeleriyle karşı karşıya kalan 2,4 milyondan fazla insan için hayatın tüm yönlerini etkiledi. İsrail'in bombardımanları ve saldırıları altında günlük yaşamlarını sürdürmeye çalışan Gazzeliler, her gün yıkımların ve ölümlerin devam ettiği Gazze Şeridi’nde sınır kapılarının kapatılmasının etkisi nedeniyle insani bir felaket, yaklaşan bir kıtlık ve hastalıkların yayılması tehlikesiyle karşı karşıyalar.

İsrail'in sınır kapılarını kapattığını duyurmasının hemen ardından, tüccarlar ve satıcılar tarafından her türlü mal ve ürünün fiyatları kademeli olarak yükseltilmeye başladı. Bu durum, halen bazı gelir kaynaklarına sahip olan küçük bir grup insanın, kapanmanın uzun süre devam edeceğinden korkusuyla ürünleri satın alıp stoklamasına neden oldu.

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı habere göre Gazze Şeridi'nin orta kesimlerinde yaşayan Mesud Selman, 7 Ekim 2023'te başlayan yok etme savaşı sırasında İsrail tarafından sınır kapılarının kapatılması krizinin ilk kez yaşanmadığını söyledi. Sınır kapılarının birçok kez kapatıldığını ifade eden Selman, “Haftalar süren her kapanışta, temel ürünlerin azalması ve fiyatların yükselmesi nedeniyle Gazzeliler, bu fiyatlardan alışveriş yapmak ve yaklaşık iki ay yetecek kadar satın almak zorunda kaldı” dedi.

Selman, sözlerini şöyle sürdürdü:

Sınır kapılarının kapatılmasının hemen ardından fiyatlar yükseldi, ben de bu fiyatlardan satın almak zorunda kaldım. Ancak dondurulmuş sebze ve et alamadım. Çünkü elektriğimiz ya da buzdolabımız yok ve onları nerede muhafaza edebilirim ki?

Gazze'deki Filistin Hükümeti Basın Ofisi'nin açıkladığı verilere göre İsrail ordusu 18 Mart'ta askeri saldırılarına yeniden başlamadan önce Gazze sakinlerinin yüzde 70'inden fazlası gelir kaynaklarını ve evlerini kaybetmiş ve yerlerinden edilmişti.

Savaş ve savaşın son bir buçuk yılda yol açtığı felaketler ve krizler sonucunda Gazze nüfusunun yaklaşık yüzde 80'i, İsrail'in yardım kamyonlarının girişine izin verdiği her an kendilerine gıda kolileri gönderen uluslararası yardım kuruluşlarına ve kurumlarına bağımlı hale geldi. Ancak sınır kapılarının sürekli kapalı olması nedeniyle depolanmış gıda miktarında sıkıntı yaşanıyor. Bu da birçok gıda dağıtım merkezini yerlerinden edilenlere sağladıkları günlük öğün sayısını azaltmaya zorlarken, bazıları da kapılarını kapatmak ve temel insani yardım hizmetlerini durdurmak zorunda kaldı.

Gazze nüfusunun yaklaşık yüzde 80'i, İsrail'in yardım kamyonlarının girişine izin verdiği her an kendilerine gıda kolileri gönderen uluslararası yardım kuruluşlarına ve kurumlarına bağımlı hale geldi.

Han Yunus'un batısındaki Mevasi bölgesine göç eden Fevziye Abdurrahman, kendisi ve çocuklarının her gün et ya da tavuk ve bir sebzeyle pişirilmiş pirinçten oluşan bir ana öğün aldıklarını, ancak sınır kapılarının kapatılmasıyla birlikte günlük öğünlerindeki et ve tavuk miktarının marketlerde bulunan ürünler tükenene kadar azaldığını ve en sonunda tamamen yok olduğunu söyledi. Al Majalla’ya konuşan Abdurrahman, “Her geçen gün sebze ve pirinç miktarı da azaldı. Artık ne beni ne de çocuklarımı doyuruyor. Doymadığımız zamanlar oluyor” ifadelerini kullandı.

Gazze Şeridi, Han Yunus'un batısındaki Mawasi bölgesinde çiftçiler tarafından yetiştirilen az miktardaki sebze ile yetinmeye çalışıyor, ancak herkes yeterli miktarda sebze satın alamıyor. Halen bulunabilen bazı sebzelerden satın almak için pazara giden Abdurrahman, “Domates, salatalık, patlıcan, kabak ve yeşil sebzelerden almak için pazara gittim, ancak fiyatlar çok yüksek. Hiçbir gelir kaynağım olmadığı, kocam vefat ettiği ve sadece hayırsever insanlardan ve derneklerden gelen yardımlarla geçindiğim için bu fiyatları karşılayamıyorum” dedi.

Yükselen yakıt fiyatları

Sınır kapılarının kapatılmasıyla başta yemek pişirmek için kullanılan tüp gaz olmak üzere çeşitli yakıt türlerinin girişinin engellenmesi Gazzelilerin günlük yaşamlarını çeşitli yönlerden etkileyen belki de en önemli ikinci konu. Bir litre benzinin fiyatı karaborsada yaklaşık 15 dolardan 90 ila 100 dolara yükseldi. Yakıt fiyatlarındaki artış, nüfusun yüzde 90'ından fazlasını etkileyen ciddi bir su krizine de yol açtı. Bu da elektrik jeneratörlerini yüksek fiyatlı yakıtlarla çalıştırmak zorunda olmaları ve mevcut istikrarsız mali durumları için çok pahalı olan bu yakıtları satın alamayıp su için ödeme yapamamalarından kaynaklanıyor.

Savaşın başlarından bu yana tek gelir kaynağını kaybeden Gazze şehrinden Beşir Sem’an, Al Majalla’ya ailesiyle birlikte gıda kolileri ve bir miktar nakit yardımla yaşadıklarını anlattı. Banyo, bulaşık, çamaşır yıkama ya da tuvalet gibi günlük kullanım ya da içme suyu için artık su satın alamayan Sem’an, bir bardak suyun yaklaşık 25 dolardan 100 doların üzerine çıktığını söyledi.

Yakıt krizi, özellikle de yemek pişirme için kullanılan tüp gaz, halk lokantalarının ve hayırseverler tarafından açılan yiyecek tezgahlarının çalışmalarını durdurmasına ve mart ayı sonlarında gaz ve un stoklarının tükenmesinin ardından Dünya Gıda Programı (WFP) tarafından sübvanse edilen 25 fırının çalışmalarını askıya alınmasına neden oldu. WFP tarafından sübvanse edilen tek bir somun ekmek yaklaşık 60 sente, 25 kilogramlık bir çuval un ise 6 dolara satılıyordu. Ancak fırınların kapatılması ve faaliyetlerinin durdurulmasının ardından un fiyatı çuval başına 50 doların üzerine çıktı.

Yakıt yasağı krizinin yol açtığı felaketlerin ardı arkası kesilmiyor. Yakıt sıkıntısı nedeniyle sokakları açma ve molozları kaldırma çalışmaları da durdu. Bu da yüzlerce sokakta atıkların birikmesine, sivrisinek ve zararlı böceklerin yanında hastalıkların yayılmasına sebep oldu. Ulaşım ve iletişim sektörü, yüksek fiyatlar ve miktarların azlığı nedeniyle neredeyse durma noktasına geldi. Bir yerden başka bir yere ulaşım aracı bulmak zorlaştı. Bulunsa bile fahiş fiyatlar ulaşım ve iletişim alanlarını felç etti.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, sınır kapılarının kapatılması ve yakıt girişinin engellenmesinin Gazze Şeridi’nin çeşitli bölgelerindeki hastanelerde jeneratörlerin ve İsrail’in devam eden bombardımanları nedeniyle ölüleri ve yaralıları taşıyan ambulansların çalışmasını etkileyeceğine dair uyardı. Sağlık Bakanlığı Hastaneler Genel Müdürü Dr. Muhammed Zakut, bakanlığın tıbbi malzeme stokunun ve onlarca kalem tıbbi temel malzemenin azaldığı uyarısında bulundu. Bunun iki nedeni olduğuna dikkati çeken Zakut, bunlardan birincisinin sınır kapılarının kapatılmaya devam etmesi nedeniyle tıbbi malzeme taşıyan kamyonların girişinin engellenmesi, ikincisinin ise İsrail ordusunun tıbbi malzeme ve ilaç depolarını hedef almaya devam etmesi olduğunu söyledi. İsrail ordusu son olarak Refah kentinde yer alan Suudi Arabistan Kültür ve Miras Merkezi’ne bağlı olan ve tıbbi malzeme stokunun bulunduğu bir depoyu hedef almıştı.

Depolarda ve antrepolarda ilaçların yüzde 37'sinin stokları sıfırlanırken hastanelerde doktorların ameliyatlar, yoğun bakım ve acil servisler için daha önce görülmemiş düzeylerde ilaç tüketmek zorunda kalıyor.

Sağlık Bakanlığı depolarda ve antrepolarda ilaçların yüzde 37'sinin stoklarının sıfırlandığını ve hastanelerde doktorların ameliyatlar, yoğun bakım ve acil servisler için daha önce görülmemiş düzeylerde ilaç tüketmek zorunda kaldıklarını açıkladı.

Kanser hastaları ve kan hastalıkları için kullanılan ilaçların yüzde 54'ünün stoku tamamen tükenirken hastaların hayatları tehlikede. Bu durum doktorların hasta tedavilerini yarıda kesmek zorunda kalmalarına neden oluyor.

frgthy
İsrail'in Gazze'deki Şucaiyye Mallesi’nde bir eve düzenlediği saldırının ardından yıkılan evlerin arasında kalan Filistinliler, 9 Nisan 2025 (Reuters)

İsrail ordusunun sınır kapılarını kapalı tutmaya devam etmesinin ve gıda ve tıbbi malzemelerin girişini engellemesinin, Gazzeliler arasında, özellikle de çocuklar arasında yetersiz beslenmenin bir sonucu olarak anemi, gıda ve sağlık felaketi ve yakında bir kıtlığa yol açacağını söyleyen Zakut, “Yakıt krizi, suların kesilmesi, çöplerin sokaklarda birikmesi ve haşerelerin yayılması, tüm bunlar cilt ve akciğer hastalıklarının yayılabileceğine dair uyarı niteliğinde. Bu yüzden İsrail'in sağlık sistemini hedef almayı bırakması ve Gazze’ye tıbbi malzeme sağlanması için uluslararası eylem talep ettik ve talep etmeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.