ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, İran'ın nükleer programı nedeniyle Washington ile Tahran arasında gerilim artarken ve ABD'nin Husilere yönelik saldırıları devam ederken, Ortadoğu'ya bir uçak gemisi ve bir savaş uçağı filosu da dâhil olmak üzere ilave takviye kuvvet gönderilmesi talimatı verdi.
USS Carl Vinson uçak gemisinin Hint-Pasifik'teki manevralarını tamamlar tamamlamaz bölgeye ulaşması bekleniyor.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü Sean Parnell dün yaptığı açıklamada, Pentagon’un USS Harry S. Truman uçak gemisi grubunun konuşlandırılma süresini de uzatmaya karar verdiğini söyledi.
Şarku’l Avsat’ın Bloomberg'den aktardığına göre, bölgede aynı anda iki uçak gemisinin bulunması, geçen yıl Joe Biden yönetimininkine benzer bir güç gösterisini yansıtan nadir bir hareket.
Parnell, “Savunma Bakanı Hegseth, İran ya da bölgedeki vekil güçleri tarafından tehdit edilmeleri halinde ABD'nin güçlerini ve çıkarlarını korumak için kararlı bir şekilde harekete geçeceğini vurguladı” dedi. Parnell ayrıca, Hegseth’in ‘hava savunma kabiliyetlerini arttırmak üzere bölgeye ilave filoların ve diğer hava unsurlarının’ konuşlandırılması talimatı verdiğine dikkat çekti.
Parnell yaptığı açıklamada, USS Carl Vinson'un USS Harry S. Truman'a katılarak ‘hava savunma kabiliyetlerini daha da arttıracağını’ söyledi. Parnell, “Bölgesel istikrarı desteklemeye devam etmek, saldırganlığı caydırmak ve bölgedeki serbest ticaret akışını korumak için bu adım atılıyor” dedi.
Söz konusu gelişme, İran Dini Lideri Ali Hamaney'in herhangi bir ABD ya da İsrail saldırısına ‘sert bir misilleme saldırısı’ ile karşılık verileceği tehdidinde bulunmasının ardından geldi.
Bu tehdit, ABD Başkanı Donald Trump'ın nükleer programından vazgeçmesi için bir anlaşmayı kabul etmemesi halinde İran'ı bombalama tehdidine yanıt olarak geldi.
Geçtiğimiz hafta İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Trump yönetiminin ‘askeri tehditleri’ devam ettiği sürece ülkesinin ABD ile doğrudan müzakerelerde bulunmayı reddettiğini açıkladı.
Trump, hafta sonu NBC News'e verdiği bir demeçte, “Eğer bir anlaşmaya varmazlarsa, daha önce hiç görmedikleri şekilde bir bombardıman olacak” ifadesini kullandı.
Trump, pazartesi günü Truth Social platformu aracılığıyla Husileri ve İranlıları, gemilere yönelik saldırıların durmaması halinde ‘daha büyük adımların atılacağı’ konusunda uyardı. Trump, “Onlar seyrüsefer özgürlüğünü tehdit etmeyi bırakana kadar saldırılarımız devam edecek” dedi.
İran Devrim Muhafızları Ordusu'nun (DMO) Füze Birimi Komutanı Emir Ali Hacızade pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Amerikalıların İran'ı çevreleyen bölgede en az 10 üssü ve 50 bin askeri var. Kimin camdan bir evi varsa insanlara taş atmamalı” ifadelerini kullandı.
İran Dini Lideri’nin danışmanlarından Ali Laricani, ABD tarafından saldırıya uğraması halinde İran'ın nükleer silah üretme yoluna gidebileceğini ima etti. Devlet televizyonuna konuşan Laricani şu ifadeleri kullandı: “Dini Lider’in fetvası nükleer silahları yasaklıyor ama ABD bir hata yaparsa İran halkı nükleer silah üretilmesini talep etmek zorunda kalabilir. Amerikalıların kendi akil adamları, İran'a saldırırlarsa onu nükleer silahlara doğru iteceklerini anlamış durumda.”
Şarku’l Avsat’ın Washington Free Beacon'dan aktardığına göre, ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü James Hewitt, “Başkan Trump ve yönetimi askeri tehditlere müsamaha göstermez” dedi.
Batılı güçler, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) İran'ın yüzde 60 uranyum stokunun altı bomba üretmeye yetecek miktarda olduğunu bildirmesinin ardından, Tahran'ın zenginleştirme oranını nükleer silah üretimi için gerekli olan yüzde 90'a çıkarmak istemesi halinde İran'ın nükleer programının yön değiştirebileceğinden endişe ediyor.