Güney Sudan muhalefeti: Devlet Başkanı Yardımcısı’nın tutuklanması barış anlaşmasının ‘iptal edildiği’ anlamına geliyorhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5126491-g%C3%BCney-sudan-muhalefeti-devlet-ba%C5%9Fkan%C4%B1-yard%C4%B1mc%C4%B1s%C4%B1%E2%80%99n%C4%B1n-tutuklanmas%C4%B1-bar%C4%B1%C5%9F-anla%C5%9Fmas%C4%B1n%C4%B1n-
Güney Sudan muhalefeti: Devlet Başkanı Yardımcısı’nın tutuklanması barış anlaşmasının ‘iptal edildiği’ anlamına geliyor
Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ve Yardımcısı Riek Machar, 20 Ekim 2019 tarihinde Cuba'da (AP)
Güney Sudan muhalefeti bugün yaptığı açıklamada, ülkenin Birinci Başkan Yardımcısı Riek Machar'ın dün akşam Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit'e bağlı güçler tarafından tutuklanmasının, iki kamp arasındaki iç savaşı sona erdiren 2018 barış anlaşmasının ‘iptal edildiği’ anlamına geldiğini söyledi.
Machar'ın partisi tarafından yapılan açıklamada, Machar'ın tutuklanmasının ‘verilen sözün tutulmaması, anlaşmaya saygı gösterilmemesi ve ülkeye barış ve istikrar getirme konusunda siyasi irade eksikliği anlamına geldiği’ belirtilerek, bu tutuklamayla birlikte ‘2018 barış anlaşmasının iptal edildiği’ ifade edildi.
Güney Sudan Devlet Başkanı Birinci Yardımcısı Riek Machar 2020 yılında Cuba'da düzenlediği basın toplantısında (Reuters)
Güney Sudan'daki Sudan Halk Kurtuluş Hareketi-Muhalefet (SPLM-IO) dün lideri Riek Machar'ın hükümet tarafından tutuklandığını açıklarken, Birleşmiş Milletler (BM) tüm taraflara 2018 yılında imzalanan barış anlaşmasına uymaları çağrısında bulundu. Söz konusu anlaşma ülkedeki iç savaşı sona erdirmişti.
Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit (Reuters)
BM pazartesi günü, ülkenin kuzeyinde Machar'a sadık silahlı bir grup ile hükümet güçleri arasında çatışmaların patlak vermesinin ardından ülkenin yeni bir iç savaşın eşiğinde olduğu uyarısında bulundu. Dün akşam medyada yayınlanan bir videoda muhalefet sözcüsü Bal Mai Deng, Machar'ın ‘hükümet tarafından tutulduğunu’ ve hayatının ‘tehlikede’ olduğunu belirtti.
Güney Sudan'da bir tankın kalıntıları üzerinde oturan çocuklar, 17 Mayıs 2023. (AP)
Güney Sudan'daki Birleşmiş Milletler Misyonu (UNMISS) Başkanı Nicolas Haysom, Machar'ın gözaltına alındığına dair haberlerin ardından tüm tarafların ‘itidal göstermesi ve güçlendirilmiş barış anlaşmasına uyması’ gerektiğini vurguladı. Güney Sudan'da beş yıl süren ve 400 bin kişinin ölümüne neden olan iç savaş, Devlet Başkanı Kiir ve Machar'ı ulusal birlik hükümetinde bir araya getiren 2018 barış anlaşmasının imzalanmasıyla sona erdi.
Ancak Kiir ve Machar'ın partileri arasındaki gerilim son dönemde arttı; şubat ayında Machar'a bağlı Beyaz Ordu silahlı grubunun Yukarı Nil eyaletindeki bir askeri üssün kontrolünü ele geçirmesi ve bir BM helikopterine saldırmasıyla doruğa ulaştı.
Güney Sudan ordusu mensupları (Güney Sudan ordusu internet sitesi)
Hükümet hava saldırılarıyla karşılık verdi ve askeri grubun bulunduğu bölgedeki sivilleri tahliye etmeleri ya da ‘sonuçlarına katlanmaları’ konusunda uyardı. Hava saldırılarının başladığı mart ayının ortasından bu yana 12'den fazla kişi hayatını kaybetti ve BM, liderlerin ülkenin çıkarlarını ön planda tutmaması halinde yeni bir iç savaş çıkabileceği uyarısında bulundu.
Gazze sokaklarının öfkesini dindiren Hamas idari zorluklarla karşı karşıyahttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5127360-gazze-sokaklar%C4%B1n%C4%B1n-%C3%B6fkesini-dindiren-hamas-idari-zorluklarla-kar%C5%9F%C4%B1-kar%C5%9F%C4%B1ya
Gazze sokaklarının öfkesini dindiren Hamas idari zorluklarla karşı karşıya
Geçtiğimiz birkaç gün içinde Hamas, hem roket atmaya devam ederek İsrail'in tepkisine yol açtığı, özellikle de bölge sakinlerini kaçmaya zorladığı, hem de İsrail'in gece gündüz süren bombardımanı karşısında çektikleri acılara son verecek bir ateşkes anlaşmasına varma umuduyla iktidarı bırakmasını talep ettiği için Gazze Şeridi halkının öfke dalgasıyla karşı karşıya kaldı.
Halkın alışık olduğunun aksine, bu yürüyüşler Gazze Şeridi'ndeki önceki yürüyüşlerde olduğu gibi Hamas'ın büyük tepkisine ya da üyeleri tarafından doğrudan bastırılmasına sahne olmadı. Ancak 26 Mart 2025 tarihinde Beyt Lahiya kasabasında gerçekleştirilen ilk yürüyüş Hamas'a bağlı unsurlar tarafından taş yağmuruna tutularak bastırılmaya çalışılmış, bazı vatandaşlar ve yerel figürler durumun büyümesini engellemek için yürüyüşü barışçıl bir şekilde dağıtmış ve bu yürüyüşleri takip eden günlerde hareket tarafından herhangi bir saldırıya maruz kalınmamıştır.
Gazze Şehri'nin doğusundaki Şucaiye mahallesinde 27 Mart'ta bir yürüyüş düzenleyen gençlerden biri Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada üzerlerine gelinmesini beklediklerini ancak Hamas unsurlarının herhangi bir eylemde bulunmamasının kendilerini şaşırttığını söyledi.
Daha sonra misilleme korkusu
Hayatından endişe ettiği için adının açıklanmasını istemeyen genç adam, bunun nedeninin İsrail bombardımanının herhangi bir Hamas üyesini toplum içinde göründüğü takdirde hedef alması olabileceğini ve hareketin önümüzdeki dönemlerde, özellikle de bir önceki ateşkes sırasında olduğu gibi yeniden güç kazanırsa, onları takip etmek için geri dönebileceğini öne sürdü.
Çoğunlukla öfkeli gençler tarafından organize edilen bu yürüyüşleri düzenleyen ve katılanların korkularını arttıran ise Hamas karşıtı yürüyüşleri yönettikten sonra Hamas unsurları tarafından öldürüldüğü bildirilen Tel el-Hava mahallesi sakini genç Uday el-Rabie'nin başına gelenlerdir.
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları üyeleri (Reuters - Arşiv)
Hamas'tan bunu doğrulayan ya da yalanlayan resmi bir tepki gelmediği gibi, bağımsız kaynaklar ya da hareket de detayları hala bilinmeyen olayla bağlantısını doğrulamadı. Ailesi ise Kassam Tugayları'na bağlı silahlı bir grup tarafından kaçırıldığını, ardından işkence gördüğünü ve öldürüldüğünü doğruladı.
Herhangi bir silahlı grubun ortaya çıkmasının İsrail için bir hedef olduğu ve Tel el-Hava bölgesinde herhangi bir yürüyüş yapılmadığı gerçeği ışığında, tüm bunlar, Gazze Şeridi'ndeki kaosun ışığında olaydan sorumlu olan tarafın doğrulanmaması olasılığını yanı sıra diğer genç erkeklerin aşiretler, aileler ve organize olmayan silahlı gruplar tarafından cezai nedenler veya aile intikamları için kaçırıldığına dair son haberleri açıklayabilecek olan olayın gerçekliği hakkında soru işaretleri uyandırmaktadır.
İsrail'in 18 Mart'ta şafak vakti Gazze Şeridi'ndeki savaşa yeniden başlamasından bu yana Hamas, siyasi ve askeri liderleri ile hükümet yetkililerine yönelik suikastların ardından ağır darbeler aldı ve bu da harekete, en azından İsrail'in mümkün olan her hedefi vurduğu saldırılarını ve suikastlarını yoğunlaştırdığı mevcut dönemde, hükümet ve askeri işlerini yönetememesine neden olan zor koşullar dayattı.
Suikast sonrası kaos
Şarku'l Avsat, suikastların ardından Gazze Şeridi'ndeki hükümet işlerinin yönetiminde bir kaos durumu yaşandığını, hükümet yetkililerinin cep telefonlarını kapatıp tamamen ortadan kaybolduklarını, bunun da Hamas'a bağlı polis ve diğer güvenlik kurumlarının yanı sıra Eğitim Bakanlığı gibi birçok dosyanın aksamasına neden olduğunu gözlemledi Okulların devam edip etmeyeceği konusunda kaosun yaşandığı Eğitim Bakanlığı'nın yanı sıra hükümet çalışanlarına ve hatta Hamas'ın 15 aylık savaş ve ateşkes döneminde sürdürdüğü siyasi ve askeri alanda çalışanlara maaş ya da mali avans ödemesi yapılmadı.
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta Hamas'ın silahlı adamları (Reuters)
Bazıları Hamas'ın yoğun İsrail askeri baskısı altında yaşadığı ve mümkün olan her figürün suikasta uğrayarak İsrail'in hedefi haline geldiği bu gerçekliğin, hareketin tüm bileşenleri ve çeşitli düzeyleri için zayıflık ve kırılganlığın başlangıcı olduğuna inanırken, hareket içinde bu hipotezi reddedenler de var.
Şarku'l Avsat'a konuşan Hamas'ın önde gelen kaynakları, özellikle herkesin hedef alınması ve siyasi ve askeri liderler ile hükümet yetkilileri de dahil olmak üzere Gazze Şeridi'nde kalan herkesin ateşkes sağlanana kadar saklanmak ve İsrail güvenlik takibinin gözlerinden uzak durmak zorunda kalması nedeniyle şu anda bazı dosyaları yönetmekte zorluk çektiklerini itiraf ediyor.
Hareketin hala güçlü ve uyumlu olduğunu ancak mevcut koşulların, özellikle de İsrail bombardımanının hükümet merkezlerini, evleri ve kişileri vurması nedeniyle geri çekilmeye zorladığını belirten kaynaklar, ateşkesin hareketin gücünü yeniden kazandıracağını ve Gazze Şeridi'nin yönetiminin akıbetine ilişkin net bir siyasi anlaşmaya varılıncaya kadar Gazze Şeridi'ni yönetmeye devam edeceğini vurguladı.
Öte yandan İsrail, Hamas'ın Gazze Şeridi'ni yöneten herhangi bir otoriter organın parçası olmasına izin vermeyeceğini sürekli olarak vurgulamış, kalıcı bir ateşkesin hareketin silahsızlandırılması ve liderlerinin Şerit'ten çıkmasıyla bağlantılı olduğunu, hareketin bunu reddettiğini ve Gazze Şeridi'ni yönetmek için CSC'nin devrini içeren anlaşmanın uygulanmasında ısrar ettiğini belirtmiştir.