Bir yargıç, AP'nin Beyaz Saray'a karşı haberlerine getirilen kısıtlamalar nedeniyle açtığı davayı dinledi

Beyaz Saray sözcüsü Caroline Leavitt, gazetecilerin sorularını yanıtlıyor (Arşiv - AFP)
Beyaz Saray sözcüsü Caroline Leavitt, gazetecilerin sorularını yanıtlıyor (Arşiv - AFP)
TT

Bir yargıç, AP'nin Beyaz Saray'a karşı haberlerine getirilen kısıtlamalar nedeniyle açtığı davayı dinledi

Beyaz Saray sözcüsü Caroline Leavitt, gazetecilerin sorularını yanıtlıyor (Arşiv - AFP)
Beyaz Saray sözcüsü Caroline Leavitt, gazetecilerin sorularını yanıtlıyor (Arşiv - AFP)

Associated Press'in (AP) avukatları dün bir ABD federal yargıcından Beyaz Saray'ın küresel haber ajansının önemli başkanlık etkinliklerini takip eden muhabirlerine getirdiği yasağı kaldırmasını istedi.

AP muhabirlerinin Oval Ofis'e girmeleri ve Air Force One ile seyahat etmeleri, Trump'ın Meksika Körfezi'nin adını Amerika Körfezi olarak değiştirme kararnamesine uymadıkları gerekçesiyle 11 Şubat'tan bu yana yasak. Trump'ın atadığı ABD Bölge Yargıcı Trevor McFadden geçen ay Beyaz Saray'ın ajansın tüm başkanlık faaliyetlerini kapsamasına izin vermesini reddetti, ancak davayı yeniden değerlendirmek üzere dün Washington'da bir duruşma yapıldı.

AP, üç Beyaz Saray yetkilisine karşı açtığı davada, haberin yayınlanmamasının ifade ve basın özgürlüğünü garanti altına alan ABD Anayasası'nın Birinci Değişikliğini ihlal ettiğini belirtti. Duruşmanın başında söz alan Avukat Charles Tobin, ajansın dışlamasını “tüm gazetecilik sektörü üzerinde olumsuz ve korkutucu etkisi olan” bir “misilleme” olarak nitelendirdi. Mahkeme belgelerine göre Beyaz Saray bu argümanı reddederek, “Başkan'ın özel etkinliklere hangi özel medya erişimine sahip olacağını belirleme takdir yetkisine sahip olduğunu” ifade etti.

AP yasakladıktan iki hafta sonra Beyaz Saray, yaklaşık bir asırdır başkanlık etkinliklerini hangi gazetecilerin haber yapacağına karar veren kuruluşun yetkilerini elinden aldı. Beyaz Saray sözcüsü Caroline Leavitt, bağımsız Beyaz Saray Muhabirleri Derneği'nin artık Basın Havuzu üyelerinin seçimini “tekeline almayacağını” söyledi.

Basın Havuzu, Oval Ofis ve Air Force One gibi genellikle dar alanlarda ABD başkanının faaliyetlerini takip eden ve materyallerini diğer haber kuruluşlarıyla paylaşan küçük bir muhabir grubudur. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Air Force One'da basın havuzu 13 ajans, televizyon ve radyo muhabirinden oluşur ve Beyaz Saray'daki etkinlikler için bu sayı biraz daha fazladır. Bazı medya kuruluşlarının daimî yerleri varken, diğer kuruluşlar dönüşümlü olarak görev yapmaktadır.

AFP'nin de üyesi olduğu Beyaz Saray Muhabirleri Derneği, Beyaz Saray'ın kararını kınayarak “özgür basının bağımsızlığı için üzüldüklerini” belirtti. AP, stil kılavuzunda Meksika Körfezi'nin “400 yılı aşkın bir süredir bu ismi taşıdığını” ve “Trump tarafından seçilen yeni ismi tanırken orijinal ismiyle anılacağını” belirtiyor.

Amerikan gazeteciliğinin temel taşlarından biri olan 180 yıllık ajans, Amerika Birleşik Devletleri ve dünyanın dört bir yanındaki medya kuruluşlarına haber sağlamaktadır.



21'inci yüzyılda sınırlı savaş ve kapsamlı savaş

İHA’lar savaşta coğrafi derinliği geçersiz hale getirdi (Reuters)
İHA’lar savaşta coğrafi derinliği geçersiz hale getirdi (Reuters)
TT

21'inci yüzyılda sınırlı savaş ve kapsamlı savaş

İHA’lar savaşta coğrafi derinliği geçersiz hale getirdi (Reuters)
İHA’lar savaşta coğrafi derinliği geçersiz hale getirdi (Reuters)

Bazı uzmanlar ister sınırlı ister kapsamlı (topyekun) olsun, savaşların biçim ve türlerinin uluslararası sistemin şekli, yapısı (çok taraflı, iki taraflı veya hatta tek taraflı) ve güç dengesiyle doğrudan ilişkili olduğuna inanırken bunun yanında savaşta, askeri stratejilerin oluşturulmasında teknolojinin rolü göz ardı edilemez.

Telgraf ve demiryolu ağları 20’nci yüzyılda savaşların yapılış şeklini değiştirmedi mi? Evet, elbette değiştirdi. Demiryolları, Birinci Dünya Savaşı'nda milyonlarca askerin cepheye taşınmasına yardımcı olsa da aynı zamanda savaşın 10 milyon asker ve 7 milyon sivilin hayatına mal olan dört buçuk yıllık bir insanlık eziyetine dönüşmesine de doğrudan katkıda bulundu.

21’nci yüzyıl, bir güç çarpanı haline gelen teknolojinin yatay ve dikey olarak yayılmasıyla öne çıkıyor. Birinci Dünya Savaşı sırasında makineli tüfekler, kurbanların yüzde 20 ila 40'ının ölümüne katkıda bulundu. Peki yapay zekanın savaşlardaki rolü, özellikle de etkisi nükleer düzeye ulaşırsa ne olacak hiç düşündünüz mü? İçinde bulunduğumuz yüzyılda belki de en tehlikeli olan durum, savaşmanın maliyetinin herhangi bir devlet dışı aktörün (non state actor) savaşabileceği bir seviyeye düşmüş olmasıdır.

Soğuk Savaş sırasında, nükleer silahlar büyük güçler arasında dünya sahnesinde önemli bir caydırıcı unsur oluşturuyordu. Her zaman karşılıklı yıkım korkusu (MAD) vardı. Bundan dolayı söz konusu güçler vekalet savaşlarına (by proxy) başvurdular. Bu nedenle Soğuk Savaş döneminde sadece sınırlı (limited) savaşlar yaşandı. Sınırlı savaştan bahsederken, bu savaşın hedefleri, kullanılan araçlar ve dolaylı olarak bu savaşın süresi kastediliyor. 1950 yılındaki Kore Savaşı, İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden sonra, küresel düzeyde gerçek anlamda kapsamlı bir savaş olan ilk sınırlı savaştı.

fghyu
Geçtiğimiz haziran ayında 12 gün süren İran-İsrail savaşı sırasında ABD tarafından bombalanan Fordo Nükleer Tesisi’nin çevresinin uydu görüntüsü (Reuters)

Yazar Andrew Davidson, Soğuk Savaş sırasında süper güçlerin olası savaşlar için çeşitli senaryolar hazırladığını söylüyor. Ancak insanlığın şansına, bu savaşlar gerçekleşmedi. Zira bu senaryoların güç ölçütü, hassasiyet değil, büyüklüğe dayanıyordu. Başka bir deyişle, ölçünün temelinde büyük güçlerin sahip olduğu uçak, tank, denizaltı ve diğer askeri araçların sayısı yer alıyordu. Nükleer silahlar, geleneksel silahların en büyük koruyucusu konumundaydı.

Sınırlı savaş ile kapsamlı savaş

İsrail'in İran'a karşı başlattığı Yükselen Aslan Operasyonu, süresi (sadece 12 gün sürdü), kullanılan araçlar ve hatta hedefler açısından sınırlı bir savaş olarak nitelendirilebilir. İsrail, bu savaşta elindeki en iyi silahları kullandı, ancak sahip olduğu tüm silahları (örneğin nükleer silahlar) kullanmadı. İran ise sahip olduğu en iyi füzeler ve insansız hava araçlarıyla (İHA) karşılık verdi. Öte yandan İsrail, Gazze Şeridi'nde Arap-İsrail çatışmasının tarihindeki en uzun savaşı sürdürüyor. Savaş 21 aydır devam ediyor. İsrail bu savaşta ise sahip olduğu en iyi silahları her boyutta kullandı. Peki bu savaş kapsamlı mı yoksa sınırlı mı olarak sınıflandırılabilir? Eğer savaşlar havadan sonuçlanmıyorsa, İsrail ordusunun bu savaşı sonuçlandıramamasını nasıl açıklayabiliriz? Oysa İsrail ordusu şimdiye kadar kara, hava ve deniz kuvvetlerini kullandı. Ayrıca siber savaş yönetimini ve dolayısıyla yapay zekayı da kullandı.

Birçok uzmana göre bu sorunun cevabı şu şekilde olabilir:

21’inci yüzyılda savaşın özellikleri değişti ve bu durum, birçok ülkenin, özellikle de büyük ve güçlü ülkelerin askeri doktrinlerinde bir dönüşüme (doctrinal shift) yol açacak.

Öte yandan asimetrik savaş, 21’inci yüzyılda büyük güçler için en büyük ve en tehlikeli zorluk olarak öne çıkıyor.

Teknoloji, özellikle İHA’lar, coğrafi derinliği değersizleştirirken siber savaş ve elektronik savaş lehine büyüklük ve kitle değerini de ortadan kaldırdı.

tyu7ı8
Tayvan’ın başkenti Taipei'deki bir Patriot bataryası... Tayvan, ABD ile Çin arasında bir çatışmaya neden olabilir (EPA)

ABD’li komutan Douglas MacArthur, “Asya'da asla kara savaşı yapılmamalı” diye meşhur bir sözü vardır. Peki, özellikle Washington'ın Pekin'in önümüzdeki yıllarda Tayvan'ı kontrol altına almaya çalışacağından endişe duyduğu bir ortamda, ABD-Çin çatışması nasıl olacak? Bu çatışma nasıl gerçekleşecek, askeri mi olacak? Nerede yapılacak? Kapsamlı mı, sınırlı mı, yoksa vekiller aracılığıyla mı olacak?

Bugün bu sorular, uzmanların Çin ve ABD arasında bir savaşın kaçınılmaz olduğunu teyit etmesiyle birlikte güçlü bir şekilde gündemde yer tutuyorlar. ABD’li düşünür Graham Allison, görüşünü ‘Tukidides tuzağı’ olarak bilinen teoriye dayandırarak, dünya düzenine hakim olan güç (ABD) ile bu hegemonyayı tehdit eden yükselen güç (Çin) arasında çatışmanın kaçınılmaz olduğunu savunuyor.

Bu analizŞarku'l Avsat için bir askeri analist tarafından yapıldı